• Sonuç bulunamadı

5. HADİSLERDE KÖPEK

1.4. İSNAD TENKİDİ YÖNÜNDEN RİVÂYETLERİN

1.4.2. Sened Tenkîdi

Köpek edinme ile ilgili zikrettiğimiz ikinci hadis Abdullah b. Ömer, Abdullah b. Muğaffel ve Ebu Hureyre kanalıyla gelmiştir. Cerh ve ta’dil incelemesi yapılırken daha önce de söylediğimiz gibi Sahâbe udul olarak kabul edilecektir. Tespit edebildiğimiz kadarıyla bu hadisi Ebu Hureyre’den Ebu Rezin, Hayyan b. Bistam ve Ebu Seleme, Abdullah b. Ömer’den Salim b. Abdullah, Ebu-l Hakem el- Beceli ve Nafi’, Abdullah b. Muğaffel’den ise sadece Hasan-ı Basri rivâyet etmiştir. Değişik rivâyetlerde ismi geçen râviler hakkında bir defa bilgi verilecek olup ikinci defa, yani başka bir hadiste ismi geçiyorsa hakkında bilgi verilmeyecektir.

1.Ahmed b. Hanbel’in (ö. 241/855) Müsned’inde,

a) Yezid > Hemmam b. Yahya > Katade > Ebu Hakem El-Beceli >

Abdullah b. Ömer senedi:

Yezid b. Harun b. Zadi el-Vasitı (ö. 206/822): “Buhara asıllı olan ve 118

yılında doğan ve Zehebi’nin hakkında “imam, lider, Şeyhu-l İslam, hafız, ilim ve amelin başı, sika, hüccet” dediği”396 Yezid b. Harun, Cerir b. Hazım, Süfyan es-

Sevri, Selim b. Hayyan, Şu’be b. Haccac, Malik b. Enes, Hişam ed-Destuvai, Hemmam b. Yahya ve daha birçok kimseden hadis almıştır. Kendisinden ise Ahmed b. Hanbel, Ahmed b. Meni’ el-Beğavi, Züheyr b. Harb, Muhammed b. İsmail b. Uleyye, Muhammed b. Abdullah b. Numeyr, Yahya b. Maîn ve daha birçok kimse hadis rivâyetinde bulunmuştur.397 İbn Hacer onun hakkında “ ةقث , نقتم , دباع ”398,

Zehebi “ٍ لاعلاا دحا”399,Ahmed b. Hanbel “hadis’te hafız, sahihu-l hadis”, İbn Medini “ ‘sika’ olanlardandır, ondan daha hafızını görmedim.” der. İbn Maîn “ةقث ”, Icli “sika, sebt ve abid”, Ebu Bekir b. Ebi Şeybe “ Yezid’ten hafıza olarak daha kabiliyetli birisini görmedim.” Ebu Zur’a “hafızası ve kabiliyeti çok iyi olan”, Ebu Hatim “sika, imam, sadık, benzerinin sorulamayacağı”, Hüşeym ise şöyle der: “Basralılar içinde Yezid gibi birisi yoktur.” Yahya b. Yahya “Irak’ta dört hafızın olduğu ve bunlardan birisinin de Yezid olduğu”, İbn Sa’d “sika, kesiru-l hadis”, İbn Hıbban es-Sikat’ta

396 ez-Zehebi, Siyeru A’lâmi’n-Nubelâ, c.9, s.358. 397 el-Mizzi, Tehzibu’l-Kemal, c.32, s.262-266. 398 İbn Hacer, Takrîbu’t-Tehzîb, s.1084. 399 ez-Zehebî, el-Kaşif, c.2, s.391.

“Allah’u tealanın hayırlı kullarından, hadis hafızı”, Za’ferani “Yezid’ten daha hayırlı birisini görmedim.”, Ya’kub b. Şeybe “sika, iyiliği emretme ve kötülükten sakındırma ile bilinen”, İbn Kanı’ “ ةقث , نومام ”, gibi birçok ifade hakkında kullanılmıştır.400 Cerh ve ta’dil imamlarının hakkında birçok ta’dil ifadelerini

kullandığı Yezid b. Harun h.206 yılında Me’mun’un halifeliği döneminde 88 ya da 89 yaşlarında iken vefat etmiştir.401

Hemmam b. Yahya el-Avzi (ö. 164/781): Ebu Abdullah künyesiyle bilinen Hemmam b. Yahya, Ata b. Ebi Rebah, Zeyd b. Eslem, Katade b. Diâme, Nafi’ (Mevla İbn Ömer), Yahya b. Ebi Kesir, İbn Cureyc gibi birçok kimseden hadis almıştır. Kendisinden ise Sevri, Abdullah b. Mübarek, İbn Uleyye, Ahmed b. İshak el-Hadrami, Yezid b. Harun, Ebu Dâvud et-Tayâlisi, Ebu Nuaym, Musa b. İsmail ve daha birçok kimse hadis rivâyetinde bulunmuştur.402 Hadis alimlerinden İbn Hacer

onun hakkında “sika, vehm çok yapan”403, Zehebi “hafız”404 “imam, hafız, sadık,

hüccet”405 “sika, meşhur”406, Ebu Hatim “ ةقث, قودص ,ئيش هظفح يف ”407 Yezid b. Harun “Hemmam hadis’te güçlüydü”, Ebu Salih “bütün şeyhlerden daha sebt”, Ahmed b. Hanbel “sika”, İbn Maîn “sika, salih” demektedir. Abdullah b. Mübarek “Hemmam’ın, Katade’den rivâyetlerinde sebt”, İbn Sa’d “sika, çoğu hadiste ğalat (hata) yaptığını”, Ebu Zur’a “هب ساب لا ”, Icli “sika”, Hakim “sika, hafız”, es-Saci “sadık ama hafızasının kötü olduğu”408 gibi birçok ta’dil ifadesi hakkında

kullanılmıştır. Hemmam b. Yahya 164 yılında Ramazan ayında vefat etmiştir.409

Katâde b. Diâme b. Katâde es-Sedûsi (ö. 117/735): “Asrının hafızı, muhaddis ve müfessirlerin önde gideni olan Katade 60 yılında âmâ olarak dünyaya gelmiştir.”410 Künyesi Ebu-l Hattab olan Katâde, Enes b. Malik, Hasan-ı Basri, Sa’id

b. Müseyyeb, Ata b. Ebi Rebah, Muhammed b. Sirin ve daha birçok kimseden hadis

400 İbn Hacer, Tehzibu’t-Tehzib, c.11, s.367-369. 401 ez-Zehebi, Siyeru A’lâmi’n-Nubelâ, c.9, s.371. 402 el-Mizzi, Tehzibu’l-Kemal, c.30, s.302-304. 403 İbn Hacer, Takrîbu’t-Tehzîb, s.1024. 404 ez-Zehebî, el-Kaşif, c.2, s.339.

405 ez-Zehebi, Siyeru A’lâmi’n-Nubelâ, c.7, s.296. 406 Ez-Zehebî, el-Muğnî fî’d-Du’afâ, c.2, s.372. 407 Ebû Hâtim, Kitâbu’l-Cerh ve’t-Ta’dîl, c.9, s.109. 408 İbn Hacer, Tehzibu’t-Tehzib, c.11, s.68-70. 409 el-Mizzi, Tehzibu’l-Kemal, c.30, s.310. 410 ez-Zehebi, Siyeru A’lâmi’n-Nubelâ, c.5, s.270.

dinlemiştir. Kendisinden ise Harb b. Şeddad, Süleyman el-Ameş, Şu’be b. Haccac, Evzai, Hişam ed-Destuvai, Hemmam b. Yahya gibi birçok kimse hadis rivâyetinde bulunmuştur.411 İbn Hacer onun hakkında "sika, sebt”412, Zehebi “hafız, müfessir”413,

İbn Sa’d “sika, me’mun, hadiste hüccet”414, Mamer “şunlardan daha fakih birisini

görmedim: Zühri, Hammad, Katâde”, Ahmed b. Hanbel “Katâde Basra ehlinin en hafızıydı, bir şey duymasın ki hemen ezlerlemesin, Cabir’in Sahifesi ona bir defa okunulmuş hemen ezberlemiş.”, Yahya b. Maîn “sika”, Ebu Zur’a “Katâde, Hasan-ı Basri’nin öğrencileri arasında en bilgilisiydi.”415 der. Sa’id b.Müseyyeb “bize

Katâde’den daha hâfız bir Iraklı gelmedi”, İbn Sirin “Katâde insanların en hâfızı idi”, Abdullah el-Mezînî “onun gibi hâfızası iyi olanı görmedim, işittiği hadisi hemen ezberlerdi.”, İbn Hıbban “zamanının en hâfızı, Kur’an ve Sünnet’te insanların Âlimi idi.” Hakim “Katâde’nin sahabeden sadece Enes b. Malik’ten hadis işttiğini”416,

Zehebi “tedlis yaptığını ve bunu birçok kişinin söylediğini nakleder.”417 Hafızası çok

iyi olan ancak tedlis yapmakla da bilinen Katâde b. Diâme 117 yılında Ta’un’un olduğu zamanda vefat etmiştir.418

Ebu-l Hakem el-Beceli (Abdurrahman b. Ebi Nu’min) (ö. 99/718): Kufe’li

ve âbid olan Ebu-l Hakem, Abdullah b. Ömer, Ebu Hureyre, Ebu Sa’id el-Hudri ve birkaç kişiden hadis almıştır. Kendisinden ise Sa’id b. Mesruk es-Sevri, Fudayl b. Ğazvan, Katade b. Diame gibi birçok kimse hadis almıştır.419 İbn Hacer onun

hakkına “âbid, sadık”420, Zehebi “ ٍ املاا , ةجحلا , ينابرلا ةودقلا ”421, “zahid”422, Bükeyr b. Amir “İbn Ebi Nu’min 15 gün boyunca kendini tutar, yemek yemezdi.”, Fudayl b. Ğazvan “İbn Ebi Nu’min, bir sünnetten başka bir sünnete ihrama girerdi ve telbiyesinde şöyle derdi: Eğer bunlar riya ise zaten yok olacak.” İbn Hıbban es- Sikat’ta şöyle diyor: “Kufe ehlinin âbidlerinden ve devamlı açlığa sabrederdi.”

411 el-Mizzi, Tehzibu’l-Kemal, c.23, s.399-505. 412 İbn Hacer, Takrîbu’t-Tehzîb, s.798. 413 ez-Zehebî, el-Kaşif, c.2, s.134. 414 İbn Sa’d, Tabakâtu’l-Kubrâ, c.9, s.228. 415 el-Mizzi, Tehzibu’l-Kemal, c.23, s.515-516. 416 İbn Hacer, Tehzibu’t-Tehzib, c.8, s.353-355. 417 ez-Zehebi, Siyeru A’lâmi’n-Nubelâ, c.5, s.277. 418 el-Mizzi, Tehzibu’l-Kemal, c.23, s.517. 419 el-Mizzi, Tehzibu’l-Kemal, c.17, s.456-457. 420 İbn Hacer, Takrîbu’t-Tehzîb, s.602.

421 ez-Zehebi, Siyeru A’lâmi’n-Nubelâ, c.5, s.62. 422 ez-Zehebî, el-Kaşif, c.1, s.646.

Haccac onu öldürmek için alıp bir eve koydu ve kapıyı ona kilitledi. Daha sonra onun öldüğünü düşünerek onu defnetmek için 15 gün sonra gelip kapıyı açtı, namaz kıldığını görünce şöyle dedi: Bırakın onu nasıl istiyorsa ilerlesin.”423, İbn Sa’d “ ةقث

ثيداحا هلو”, Ebu Hatim “ ةدابعو ٌضف ”, Nesâi “sika”, İbn Maîn “فيعض”,424 gibi ifadeler

hakkında kullanmışlardır.

Hadisin bu senedinde geçen râvilerden Yezid b. Harun ve Ebu-l Hakem el-

Beceli hakkında cerhlerini gerektirecek herhangi bir bilgiye rastlanılmamıştır. Hemmam b. Yahya hakkında ise hafızasının kötü olduğu, Katâde b. Diâme için ise tedlis yaptığına dair bilgiler mevcuttur. Hadis râvilerinden Katâde’nin tedlisi bilinmiş olmakla beraber hakkında sika olduğuna dair bir çok ifade geçmektedir. Hadisin râvilerinden Katâde’nin Hemmam b. Yahya’dan hadis almadığı gibi bilgiler mevcut olsa da aralarındaki muasaratı düşündüğümüzde ondan hadis alma ihtimalinin olduğunu söyleyebiliriz. Nitekim Hemmam b. Yahya’nın öğrencileri arasında Katâde’nin olmasından dolayı ondan hadis almaması mümkün değildir diyebiliriz. Bütün bunları düşündüğümüzde hadisin bu senedi için ihtiyatlı davranmamız gerekir diye söyleyebilsek dahi hadisin bu senedi için sahih dememizde bir sakınca olmadığını söylememiz mümkündür.

b) Yahya > Ubeydullah > Nafi > Abdullah b.Ömer senedi:

Yahya b. Sa’id b. Ferruh et-Temimi (ö. 198/813): İmamu-l Kebir, hafız, hadiste mü’minlerin emiri olan ve 120 yılında doğan425 Yahya b. Sa’id, Hanzala b.

Ebi Süfyan, Süfyan b. Uyeyne, Süfyan es-Sevri, Şu’be b. Haccac, Ubeydullah b. Ömer, Avf el-A’rabi, Malik b.Enes, Hişam ed-Destuvai ve daha birçok kimseden hadis almıştır. Kendisinden ise Ahmed b. Hanbel, Muhammed b. Beşşar, Yahya b. Maîn, Şu’be b. Haccac (hocası) ve daha birçok kimse hadis rivâyetinde bulunmuştur.426 Hadis alimleri onun hakkında şu ifadeleri kullanmışlardır: İbn Hacer

“ةقث , نقتم , ظفاح ,ةودق ٍ اما ”427, Zehebi “hafizu-l kebir, ilim ve amelin başı”428, Ahmed

b. Hanbel “onun gibi bilgili birisini görmedim, onun gibi az hata yapan birisini

423 el-Mizzi, Tehzibu’l-Kemal, c.17, s.458. 424 İbn Hacer, Tehzibu’t-Tehzib, c.6, s.286.

425 ez-Zehebi, Siyeru A’lâmi’n-Nubelâ, c.9, s.175-176. 426 el-Mizzi, Tehzibu’l-Kemal, c.31, s.330-334. 427 İbn Hacer, Takrîbu’t-Tehzîb, s.1055-1056. 428 ez-Zehebî, el-Kaşif, c.2, s.366.

görmedim, sika gibi ifadeler hakkında kullanmıştır.” İbn Maîn “Yahya b. Sa’id, İbn Mehdi’den daha sebttir.”der. İbn Ammar: “Yahya’ya baktığımız zaman hiçbir şey değildir derdik; fakat konuştuğu zaman bütün fakihler susardı.” Yahya b. Sa'id’in torunu: “dedesinin hiç gülmediğini, şakalaşmadığını sadece tebessüm ettiğini”, Yahya b. Maîn ise Yahya b. Sa’id hakkında “20 yıl boyunca her gece Kur’an-ı hatmettiğini ve 40 yıl boyunca sabah namazını camide kıldığını”, İbn Sa’d “sika, me’mun, refi’ûn, hüccet”, Icli “Yahya’nın hadiste sika olduğu ve sadece sika kimselerden hadis aldığını” nakleder. Ebu Zur’a: “sikatu-l huffaz”, Ebu Hatim: “hüccet, hafız”, Nesâi: “sika, sebt, razı olunan”, İbn Menceveyh “hafıza, vera, fehm, fazilet, din ve ilim açısından zamanının ehliydi.” der. Halîlî “imam”, Sevri “hafızasına şaştığını ve bütün ümmetin ona ihtiyaç duyduğunu”, ve bunun gibi hakkında daha birçok ta’dil ifadesi kullanılmıştır.429 Hadis alimlerinin hakkında

birçok ta’dil ifadelerini kullandığı Yahya b. Sa’id 198 yılında Safer ayında vefat etmiştir.430

Bu senetle gelen hadisin râvilerinden Yahya b. Sa’id hakkında cerhini gerektirecek herhangi bir ifade kullanılmadığından dolayı güvenilir olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Hadisin diğer râvileri hakkında daha önce bilgi verildiği ve hepsinin güvenilir olduğu söylenilmişti. Bütün bu bilgileri baz aldığımızda hadisin bu rivâyetle gelen senedi hakkında sahihtir dememiz mümkündür.

c) Muhammed > Şube > Katade > Ebu Hakem El-Beceli > Abdullah b.Ömer senedi:

Muhammed b. Ca’fer el-Hüzeli (Ğunder) (ö. 193/809): Hafız,

mücevvid, sebt, mutkınlerden birisi olan ve 100 küsur yılında doğan431 Muhammed

b. Ca’fer, Şu’be b. Haccac ( yaklaşık 20 yıl onun meclisinde oturmuş), Süfyan es- Sevri, Süfyan b. Uyeyne, Avf el-Arabi, Mâmer b. Raşit gibi alimlerden hadis almıştır. Kendisinden ise Ahmed b. Hanbel, İshak b. Râheveyh, Ubeydullah b. Ömer, Ali b. Medini, Kuteybe b. Sa’id, Yahya b. Ma’in gibi birçok kimse hadis rivâyetinde

429 İbn Hacer, Tehzibu’t-Tehzib, c.11, s.218-220. 430 el-Mizzi, Tehzibu’l-Kemal, c.31, s.341.

bulunmuştur.432 İbn Hacer onun hakkında “sika, sahihu-l kitab fakat onda ğafletin

olduğunu”433, Zehebi ise onun hakkında “hafız”434der. İbn Hıbban es-Sikat’ta

“Allah’ın seçkin kullarından”435 der. Abdülhalık “bazıları onun hatasını bulmak

istediler fakat onda bir hata bulamadılar. O 50 yıldan beri bir gün arayla oruç tutardı.” Abdullah b. Mübarek “insanlar Şu’be’nin hadislerinde ihtilafa düştüklerinde Muhammed b. Ca’fer’in kitabı aralarında hakem olurdu.” İbn Ebi Hatim “sadık, müeddib ve Şu’be’nin hadislerinde sika idi” der. İbn Sa’d “ الله ءاش نا ةقث ”, Müstemli “sika”, Icli ise Ğunder hakkında şöyle demektedir: “sika, Şube’nin hadislerinde insanların en sebti idi.”436 Muhammed b. Ca’fer “h.193 yılında Zilkaide ayında vefat

etmiştir.”437

Şu’be b. Haccac b. Verd (ö. 160/777): Büyük bir alim topluluğunun ondan hadis aldığı ve hadislerinin uzak diyarlara talebeleri vasıtasıyla ulaştırıldığı, imam, hafız, hadiste âlim, emiru-l mü’minin, Basra ehlinin âlimi ve şeyhi olan Şu’be b. Haccac, Abdülmelik b. Mervan döneminde 80 ya da 82 yılında doğmuştur.438

Vasıt’ta doğan ve daha sonra Basra’ya intikal edip oraya yerleşen Şu’be b. Haccac, İsmail b. Sümey’, Harb b. Şeddad, Sa’id b. Mesruk es-Sevri, Süfyan es-Sevri, Abdullah b. Dinar, Ubeydullah b. Ömer, Katade b. Diame, Malik b. Enes, Yahya b. Ebi Kesir ve daha yüzden fazla kişiden hadis almıştır. Kendisinden ise İsmail b. Uleyye, Eyyüb es-Sahtiyani (hocası), Revh b. Ubade, Süleyman b. Harb, Muhammed b. Ca’fer el-Hüzeli, Ebu Nuaym el-Fadl b. Dükeyn, Ebu Dâvud et-Tayalasi gibi yüzden fazla kişi hadis rivâyetinde bulunmuştur.439 İbn Hacer onun hakkında “sika,

hafız, mutkın”440, Zehebi ise “Hafız, hadiste emiru’l-mü’minin, sika, hüccet,

isimlerde az hata yaptığı”441 ifadelerini kullanmaktadır. Ahmed b. Hanbel “Eğer

Şu’be olmasaydı Hakem’in hadisleri giderdi, hadiste zamanında onun gibisi yoktu, ricalde kendi başına bir ümmetti.” Hammad b. Seleme “Hadis istediğiniz zaman

432 el-Mizzi, Tehzibu’l-Kemal, c.25, s.5-6. 433 İbn Hacer, Takrîbu’t-Tehzîb, s.833. 434 ez-Zehebî, el-Kaşif, c.2, s.162. 435 İbn Hibbân, Kitâbu’s-Sikât, c.9, s.50. 436 İbn Hacer, Tehzibu’t-Tehzib, c.9, s.97-98. 437 el-Mizzi, Tehzibu’l-Kemal, c.25, s.9.

438 ez-Zehebi, Siyeru A’lâmi’n-Nubelâ, c.7, s.202-203. 439 el-Mizzi, Tehzibu’l-Kemal, c.12, s.480-489. 440 İbn Hacer, Takrîbu’t-Tehzîb, s.436. 441 ez-Zehebî, el-Kaşif, c.1, s.485.

Şu’be’yi kendinize örnek alınız.”, başka bir yerde de “Şu’be bir şey de ihtilafa düştüğü zaman onu terk ederdi.” Sevri “Şu’be hadiste Emiru-l Müminin’dir.” der. Şafii “Şu’be olmasaydı Irak’ta hadis tanınmayacaktı.” Yezid b. Zurey’ “Şu’be Hadis’te insanların en sadıkıydı.” Nadr b. Şumeyl “miskinlere merhamette onun gibisi yoktu.”, İbn Sa’d “ ةقث, نومام , تبث , ةجح , ثيدح بحاص ”, Icli “sika, hadiste sebt,

rical isimlerinde az hata yaptığını” söylemektedir. Ebu Bekir b. Menceveyh Şu’be hakkında şöyle der: “Hıfz, vera, itkan ve fazilet bakımından zamanının önderiydi. Irak’ta hadisleri ilk teftiş eden, zayıf ve metruk hadislerle mücadele edendi, sonunda Irak’ta örnek gösterilen kişi olmuş. Daha sonraki alimlerde onu takip etmişlerdir.” Yahya b. Maîn “Şu’be, Muttakilerin imamıydı.”442 der. Faziletlerinin çok fazla olduğu Şu’be b. Haccac h.160 yılında Basra’da vefat etmiştir.443

Umran b. Haris es-Sülemi (Ebu-l Hakem)(ö. ?): Kufe’li olan Umran b. Haris, Abdullah b. Zübeyr, Abdullah b. Abbas ve Abdullah b. Ömer’den hadis almıştır. Kendisinden ise Katâde, Husayn b. Abdurrahman ve Seleme b. Küheyl hadis rivâyet etmiştir.444 İbn Hacer onun hakkında “sika”445, Mizzi “sika”, Ebu

Hatim “Salihu-l hadis”, ifadelerini kullanmaktadırlar. Icli ise şöyle demektedir: “Umran Kufelidir, sikadır ve tabiinlerdendir.” Umran b. Haris’ten, Müslim sadece bir hadis rivâyet etmiştir.446

Hadisin bu senedinde geçen râvilerden Muhammed b. Ca’fer, Şu’be b.

Haccac ve Umran b. Haris (Ebu-l Hakem) hakkında cerhlerini gerektirecek herhangi bir bilgiye rastlanılmamıştır. Bu durumda üç râvi de güvenilirdir dememizde bir problemin olmadığını söyleyebiliriz. Katâde b. Diâme için ise tedlis yaptığına dair bilgiler mevcuttur. Hadis râvilerinden Katâde’nin tedlisi bilinmiş olmakla beraber hakkında sika olduğuna dair birçok ifade geçmektedir Hadisin râvileri arasında ise ittisal bakımından bir problem olmadığı ve hoca-talebe ilişkisi açısından da sorun olmadığını düşündüğümüzde hadisin bu senedi için sahih dememizde bir sakınca olmadığını da söylememiz mümkündür. 442 İbn Hacer, Tehzibu’t-Tehzib, c.4, s.343-346. 443 el-Mizzi, Tehzibu’l-Kemal, c.12, s.495. 444 el-Mizzi, Tehzibu’l-Kemal, c.22, s.313. 445 İbn Hacer, Takrîbu’t-Tehzîb, s.749. 446 İbn Hacer, Tehzibu’t-Tehzib, c.8, s.124-125.

d) Abdurrezzak > Mamer > Zuhri > Salim > Abdullah b. Ömer, Eyyüb >

Nafi > Abdullah b. Ömer senedi:

Abdurrezzak b. Hemmam b. Nafi’ el-Himyeri (ö. 211/827): Hicaz, Şam ve

Irak’a ilim için yolculuklar yapan Hafizu-l Kebir, Alimu-l Yemen olarak bilinen ve 126 yılında doğan447 Abdurrezzak b. Hemmam, Mâmer b. Raşit, Abdullah b.

Mübarek, Ubeydullah b. Ömer, Fudayl b. Iyad, Malik b. Enes ve daha birçok kimseden hadis almıştır. Kendisinden ise Ahmed b. Hanbel, İshak b. İbrahim b. Râheveyh, Hasan b. Ali el-Hallal, Abd b. Humeyd, Veki’ b. Cerrah, Yahya b. Maîn ve daha birçok kimse hadis almıştır.448 Hadis alimleri onun hakkında şu ifadeleri

kullanmışlardır. Ali b. Medînî “sika”, Ebu Hatim “هب جتحي و هثيدح بتكي”, Nesâi “onda sorun olduğunu, ömrünün sonlarına doğru yazdığı hadislerin münker olduğu.”, Aceri “sika”, Icli ve Bezar “sika, ancak teşeyyu’ ile suçlandığı”449, İbn Hıbban es-Sikat’ta

“Teşeyyu’ ile bilindiğinden dolayı hafızasından zikrettiği hadislerde hata yaptığını”450, İbn Hacer “sika, hafız, Musannef ile meşhur olan, ömrünün sonlarına

doğru Teşeyyu’ ile suçlandığını451, Zehebi “Hafız, alimlerden biri”452, “sika

imamlardan birisi”453, Ahmed b. Hanbel “Musannef’i olduğu ve çok hadis zikrettiği,

imam ve Müslümanların sika olanları onun yanına gelir ve ondan hadis alırdı. Hadislerinde problem olmadığı fakat Şiilikle bilindiğini söyler.” Hakkında bunun gibi birçok ifadenin kullanıldığı Abdurrezzak b. Hemmam Şevval ayının ortalarında h.211 yılında vefat etmiştir.454

Mâmer b. Raşit el-Ezdi (ö. 153/770): Şeyhu’l-İslam, imam, hafız olan Mâmer b. Raşit Yemen’de 95 ya da 96 yılında doğmuştur. Hasan-ı Basri’nin cenazesine katılan ve bundan etkilenerek ilim yolculuğuna başlayan455 Mâmer b.

Raşit, Zuhri, Salih b. Keysan, Yahya b. Ebi Kesir, Abdullah b. Ömer ve daha birçok kimseden hadis almıştır. Kendisinden ise Abdurrezzak, Şu’be, Sevri, Hişam ed-

447 ez-Zehebi, Siyeru A’lâmi’n-Nubelâ, c.9, s.563-565. 448 el-Mizzi, Tehzibu’l-Kemal, c.18, s.53-56.

449 İbn Hacer, Tehzibu’t-Tehzib, c.6, s.312-315. 450 İbn Hibbân, Kitâbu’s-Sikât, c.8, s.412. 451 İbn Hacer, Takrîbu’t-Tehzîb, s.607. 452 ez-Zehebî, el-Kaşif, c.1, s.651.

453 Ez-Zehebî, el-Muğnî fî’d-Du’afâ, c.1, s.555. 454 el-Mizzi, Tehzibu’l-Kemal, c.18, s.61. 455 ez-Zehebi, Siyeru A’lâmi’n-Nubelâ, c.7, s.5.

Destuvai, Yahya b. Ebi Kesir (hocası) ve daha birçok kimse hadis rivâyetinde bulunmuştur.456 İbn Hacer onun hakkında “sika, sebt, faziletli olduğu”457, Zehebi

“sika, imam”458, “Alimu’l-Yemen”459, İbn Hıbban es-Sikat’ta “fakih, hafız, mutkın

ve vera sahibi idi.”460 der. Ali b. Medini ve Ebu Hatim “Daru’l-İsnad” derler.

Meymun, Ebu Talib ve Fadl b. Ziyad, Ahmed b. Hanbel’den şöyle naklederler: “Mâmer’i ilim yolculuğundan başka bir şekilde tanımam, çünkü o zamanının en iyi ilim taleb edeni idi.” İbn Maîn, Mâmer için “sika”, Amr b. Ali “سانلا قدصا نم ”, Icli

“ةقث , حلاص ٌجُر ”, Ebu Hatim “Mâmer’in Basra’da hatalı hadis zikretmediğini ve onun

salihu-l hadis olduğunu” zikretmektedir. Nesâi de onun için “ ةقث , نومام ” tabirlerini kullanır. Hadis alimlerinin hakkında bunun gibi daha birçok ta’dil ifadelerini kullandığı Mâmer b. Raşit h.153 yılında Ramazan ayında vefat etmiştir.461

Hadis râvilerinden Abdurrezzak b. Hemmam için Teşeyyu’ ile suçlandığı

yönünde iddialar mevcuttur. Bilindiği üzere “Ehl-i Sünnet âlimlerince Cehmîyye, Havâric, Mürcie, Şîa, Kaderiyye, Mu‘tezile gibi fırkalar ehl-i bid‘at olarak kabul edilmiş.”462 “Bu bid‘at fırkalarına mensup râviler de bid‘ati tekfîri gerektirenler

(mükeffire) ile bid‘ati fıskı gerektirenler (mufessıke) şeklinde ikiye ayrılmış, ulemânın çoğunluğu küfrü gerektiren bid‘at sahibinin rivâyetlerini makbul görmemiştir.”463 “Bid‘atı fıskı gerektiren râvîlerin rivâyetlerine gelince böyle

kimselerin rivâyetlerini tamamen reddetmek şeklinde bir tutum sergilenmemiş,”464

“Râvi dâî değilse (mezhebine davet edip, propagandasını yapmıyorsa) ve rivâyeti de bid‘atını te’kid etmiyorsa bu şartlar altında râvinin rivâyetinin kabul edileceği belirtilmiştir.”465

456 el-Mizzi, Tehzibu’l-Kemal, c.28, s.304-306. 457 İbn Hacer, Takrîbu’t-Tehzîb, s.961. 458 Ez-Zehebî, el-Muğnî fî’d-Du’afâ, c.2, s.316. 459 ez-Zehebî, el-Kaşif, c.2, s.282.

460 İbn Hibbân, Kitâbu’s-Sikât, c.7, s.484. 461 İbn Hacer, Tehzibu’t-Tehzib, c.10, s.244-246.

462 Yusuf Şevki Yavuz, “Ehl-i Bid‘at”, DİA, Ankara, 1994, c.10, s.502.

463 İbn Hacer, Kitabu Nuzhetu’n-Nazar fi Şerhi Nuhbetu’l-Fiker Fi Mustalahi Ehli’l-Eser, thk. Abdulkerim el-Fudaylî, Mektebetu’l-Asriyye, Beyrût, 1432/2011, s. 83-84.

464 İbn Hacer, bazı âlimlerin böyle râvîlerin haberleri için “mutlaka reddedilir” dediklerini nakletmiş ise de akabinde bunun uzak bir görüş olduğunu ifade etmiştir. Bkz. Kitabu Nuzhetu’n-Nazar, s. 83. 465 İbn Hacer, Kitabu Nuzhetu’n-Nazar, s. 83-84; İbn Hacer, Hedyu’s-Sârî Mukaddimetu Fethu’l-

Bu bilgiler bağlamında hareket ettiğimizde râvinin “teşeyyu‘un”466 temel özelliğini taşımadığını çok açık bir şekilde görebiliriz. Bu durum râvinin bid‘atini rivâyetine de tesir etmediğini göstermektedir. Öte yandan cerh ve ta‘dîl kaynaklarında râvinin teşeyyu‘ propagandası yaptığına dair bir bilgiye de rastlanılmamıştır. Bütün bunlar râvininin teşeyyu‘ ithamından ötürü mecrûh sayılamayacağını göstermektedir. Hadisin diğer râvileri için de cerhlerini gerektirecek herhangi bir bilgiye rastlanılmadığından ötürü hadîsin bu senet itibariyle sahîh olarak değerlendirilebileceğini söyleyebiliriz.

e) Abdurrezzak > Mâmer > Zuhri > Ebu Seleme > Ebu Hureyre senedi:

Hadisin bu senedinde geçen Ebu Seleme için cerhini gerektirecek hiçbir bilgiye rastlanılmadığını söyleyebiliriz. Hadisin diğer râvileri hakkında ise bir önceki hadiste değerlendirme yaptığımız için burada onları zikretmeyeceğiz. Dolayısıyla hadisin bu senedi için de sahihtir dememizde bir sakıncanın olmadığını

Benzer Belgeler