• Sonuç bulunamadı

3.4. Diğer Kanunlar

3.4.3. Sendika Tasfiyesi

12 Eylül darbesi ile beraber bütün sendika, federasyon ve konfederasyonların faaliyetleri durdurulmuştu. Ardından darbeden yaklaşık bir ay kadar sonra 10 Ekim 1980 tarihinde, kapatılan bu kurumlara kayyım tayini ile ilgili bir kanun çıkarılmıştır. Kanunun 1. maddesinin ikinci fıkrasında, “faaliyeti durdurulan mesleki teşekküller, sıkıyönetim komutanlığınca, kayyım tayini için görevli mahkemeye bildirilir. Kayyım, görevini sıkıyönetim komutanlığının gözetim ve talimatı altında yerine getirir” ibaresi yer almaktadır.428 Zaten kapatılmış bulunan sendika ve federasyonlar kayyım emri altına getirilmekte, üstelik bu kayyım mevcut sıkıyönetim komutanının emri altında onun istediği doğrultuda çalışacaktı. Bu kanun ile birlikte sendikalar toplumsal hayattan silinmiş olmaktaydı.

3.4.4. Değiştirilen Anayasal Düzen, 27 Ekim 1980

12 Eylül’den itibaren fiiliyatta yasama yetkisini elinde bulunduran Milli Güvenlik Konseyi ve kendisini devlet başkanı ilan eden Kenan Evren’in durumu, hukuki anlamda da 27 Ekim 1980 tarihinde çıkarılan “Anayasa Düzeni Hakkındaki Kanunun” 2. maddesi ile “meclisin yetkilerinin Milli Güvenlik Konseyi’ne, Cumhurbaşkanına ait olan yetkilerin de Milli Güvenlik Konseyi Başkanı ve Devlet

427 “3/4/1930 Tarih ve 1580 Sayılı Belediye Kanununa Ek Kanun,” Resmi Gazete, 29 Eylül 1980, Sayı: 17120, s. 2.; ayrıca bkz. Gülsün, a.g.e., Cilt I, s. 32.

428

“Faaliyetleri Durdurulan Sendika, Federasyon ve Konfederasyonlara Kayyım Tayini Hakkında Kanun,” Resmi Gazete,11 Ekim 1980, Sayı: 17132, s. 3; ayrıca bkz. Gülsün, a.g.e., Cilt I, s. 41.

100 Başkanınca yerine getirileceği” açıklanmaktaydı. Milli Güvenlik Konseyi yasama ve yürütmeyi tek elde toplamıştı.429

Kanunun üçüncü maddesi, “milli güvenlik konseyince kabul edilerek yayımlanan bildiri ve karar hükümleri ile yayımlanan ve yayımlanacak olan kanunların Anayasaya aykırılığı iddiası ileri sürülemez”430

demekte, aynı kanunun dördüncü maddesinde, “Milli Güvenlik Konseyi’nin bildiri ve kararlarında yer alan ve yer alacak olan hükümlerle 12 Eylül 1980 tarihinden sonra çıkarılan ve çıkarılacak olan Bakanlar Kurulu kararnamelerinin ve üçlü kararnamelerin yürütülmesinin durdurulması ve iptali istemi ileri sürülemez”431

ibaresi yer almaktadır. Beşinci maddede, “12 Eylül 1980 tarihinden sonra, bakanlar ile bakanların yetki verdiği görevlilerce kamu personeli hakkında uygulanan ve uygulanacak olan işlemlerin ve alınan kararların yürütülmesinin durdurulması istemi ileri sürülemez” yazmaktaydı.432

Son olarak altıncı maddende ise şu ifade yer almaktaydı:

“Milli Güvenlik Konseyi’nin bildiri ve kararlarında yer alan ve alacak olan hükümlerle Konseyce kabul edilerek yayımlanan ve yayımlanacak olan kanunların 9 temmuz 1961 tarihli Anayasa hükümlerine uymayanları Anayasa değişikliği olarak ve yürürlükteki kanunlara uymayanları da kanun değişikliği olarak yayımlandıkları tarihte veya metinlerinde gösterilen tarihlerde yürürlüğe girer.”433

Maddelerden anlaşılacağı üzere, Milli Güvenlik Konseyi’nin yayınladığı ve yayınlayacağı her türlü kanun, bildiri ve kararları hakkında anayasaya aykırılık iddiası ileri sürme yolu baştan tıkanmış, iptal ve yürütme durdurma isteminin de yolu aynı şekilde engellenmiştir. Konsey güdümünde kurulan hükümet üyelerinin de yetki verdiği kimselerin yaptığı işlere de herhangi bir itiraz hakkı tanınmamaktadır. Bu şekilde demokratik bir yol olan herhangi bir karara itiraz etme durumu kesin bir

429

Resmi Gazete, Anayasa Düzeni Hakkında Kanun, 28 Ekim 1980, Sayı: 17145, s. 1; ayrıca bkz. Gülsün, a.g.e., Cilt I, s. 53.

430 Anayasa Düzeni Hakkında Kanun, a.g.e., s. 1.

431

A.e.,

432

A.e.,

101 şekilde baştan reddedilmektedir. Konseyin attığı her türlü adım itiraz edilemeyecek bir şekilde insanların yaşamlarında yer almaya başlayacaktır.

Bu kanun şunu göstermektedir ki, Konsey sadece yasama yetkisini değil, anayasada değişiklik yapma yetkisini de kendinde bulmuştu. Aynı zamanda bu kanun ile aslında Anayasa Düzeni Hakkında bir kanun vardır fakat artık anayasal hatta anayasalı bir düzen yoktur.434

3.4.5. Siyasi Parti ve Derneklerin Tasfiyesi, 27 Ekim 1980

27 Ekim 1980 tarihinde çıkarılan bir başka kanun “faaliyetleri durdurulan siyasi parti ve derneklerin mallarının idaresinin kayyımlar tarafından sağlanacağını” belirtmekteydi. Kanunun dördüncü maddesi can alıcı nokta olarak “kayyımların görevlerini sıkıyönetim komutanının gözetim ve talimatı altında yerine getireceğini” belirtiyordu.435 Böylelikle bu kanunla beraber sıkıyönetim komutanları bütün sivil kuruluşlar üzerinde tam yetkiye sahip oluyorlardı. Sendikalarla beraber siyasi partiler de askerin emri altına girmekteydi.

3.4.6. Milli Güvenlik Konseyi’nin Görev Süresi ve Millete

Uyarı, 12 Aralık 1980

12 Aralık 1980 tarihinde Milli Güvenlik Konseyi kendine yönelik bir kanun çıkardı. Kanunun birinci maddesi konseyin kimlerden oluştuğunu isim isim açıkladıktan sonra, ikinci madde şu şekildeydi:

“Kurucu meclis tarafından hazırlanarak halkoyuna sunulacak yeni Anayasada yer alacak hükümlere göre teşekkül edecek olan Türkiye Büyük Millet Meclisi fiilen göreve başlayıncaya kadar Milli Güvenlik Konseyi Başkanı ve üyelerinin görevleri, yetki ve sorumlulukları rütbe süreleri ile hizmet sürelerine ve yaş hadlerine bakılmaksızın devam eder.”436

434

Bülent Tanör, Necmi Yüzbaşıoğlu, 1982 Anayasasına Göre Türk Anayasa Hukuku, 10. bs., İstanbul, Beta Yayınları, 2011, s. 8.

435

“Faaliyetleri Durdurulan Siyasi Parti, Dernek, Federasyon ve Konfederasyonlara Kayyım Tayini Hakkında Kanun,” Resmi Gazete, 28 Ekim 1980, Sayı: 17145, s. 2; ayrıca bkz. Gülsün, a.g.e., Cilt I, s. 54.

436

“Milli Güvenlik Konseyi Hakkında Kanun,” Resmi Gazete (Mükerrer), 12 Aralık 1980, Sayı: 17188, s. 1; ayrıca bkz. Gülsün, a.g.e., Cilt I, s. 136.

102 Çıkarılan bu kanun ile Konseyin süresi yeni bir meclis oluşturuluncaya kadar süresiz olarak uzatılmaktaydı. Şüphesiz bu durum Milli Güvenlik Konseyi’ni hukuki anlamda garanti altına almaktaydı. Aynı zamanda bu madde, yapılacak olan anayasanın kabul edilmemesi halinde meclisin geç oluşacağı ve dolayısıyla da Konseyin süresinin devam edeceği uyarısı yapılmaktadır.

Benzer Belgeler