• Sonuç bulunamadı

3.4. Diğer Kanunlar

3.4.14. Üniversiteye Müdahale

Çıkarılan kanun ile fiili olarak işlevsiz bulunan siyasi partiler hukuki olarak tamamen kapatılmış ve bütün malları hazineye devredilmişti. Bununla beraber 1965 tarihli siyasi partiler kanunu da bütün maddeleriyle kaldırılmıştı. 12 Eylül yönetimi anlaşılıyor ki, milletin görüşlerini yansıtan siyasi partiler hakkında tamamen kendisine göre hazırlanacak olan bir parti kanunu düşünüyordu. Halbuki bu durum milletin iradesine vurulan bir darbeydi.

3.4.14. Üniversiteye Müdahale, 4 Kasım 1981

4 Kasım 1981 tarihinde uzun yıllar tartışmalara neden olacak olan “Yüksek Öğretim Kanunu” çıkarılmıştı. 12 Eylül yönetimi üniversiteler üzerinde tam yetki sahibi olma ve üniversiteleri siyasetten uzaklaştırma hususunda kararlıydı. Çünkü

450 “Siyasi Partilerin Feshine Dair Kanun,” Resmi Gazete (Mükerrer), 16 Ekim 1981, Sayı: 17486, s. 1; ayrıca bkz. Gülsün, a.g.e., Cilt IV, s. 71.

451

“Siyasi Partilerin Feshine Dair Kanun,” a.g.e., s. 1.

108

onlara göre ülkedeki kargaşanın sebebi büyük çoğunlukla üniversiteler yüzündendi. Kanunun 5. maddesinin (ı) bendi “Atatürk İlkeleri ve İnkılap tarihi dersinin zorunlu olarak okutulacağını” vurgulamaktaydı.453

Buradan anlaşılacağı üzere Atatürkçülük resmi bir hüviyet kazanmaya başlamıştır. Kanunun 6. maddesi Yükseköğretim Kurulu’nu tanımlayıp etki alanını göstermesi açısından önemlidir:

“Yükseköğretim Kurulu, tüm yükseköğretimi düzenleyen ve yükseköğretim kurumlarının faaliyetlerine yön veren, bu kanunla kendisine verilen görev ve yetkiler çerçevesinde özerkliğe ve

kamu tüzelkişiliğine sahip, sürekli görev yapan bir kuruluştur.”454

Yükseköğretim Kurulu’nun üyeleri devletin çeşitli kesimlerinden oluşan bir heyetti. Bu heyet içerisinde 2004 yılına kadar devam edecek olan “Genelkurmay Başkanlığı’nca” gönderilen bir üye de bulunuyordu. Bütün kişilerin üyelikleri devlet başkanınca kesinleşmekteydi. Bu kurul yeni bir üniversite kurulmasında veya birleştirilmesinde, bölüm açılmasında ya da kapatılmasında gibi alanlarda söz sahibiydi.455

Yükseköğretim Kurulu’na Yükseköğretim Denetleme Kurulu ile Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi bağlıdır. Yükseköğretim Denetleme Kurulu, Yükseköğretim Kurulu adına üniversiteleri, bağlı birimlerini, öğretim elemanlarını ve bunların faaliyetlerini denetleyen bir kuruluştur. Bu kurulun içerisinde de “Genelkurmay Başkanlığı’nca” seçilecek bir üye bulunmaktadır. Bu kurul, istediği takdirde rektörler hakkında disiplin soruşturması yapabilmekte, üniversitelerdeki eğitim-öğretim faaliyetlerini denetleyebilmektedir.456

Üniversitelerarası Kurul da yükseköğretimin bir parçasıdır. Bu kurulda da üniversite rektörlerinin yanısıra “Genelkurmay Başkanlığı’nın” Silahlı Kuvvetlerden dört yıl için seçeceği bir profesör bulunmaktadır.457

Maddelerden anlaşılacağı üzere ordu, bütün üniversiteler

453

“Yükseköğretim Kanunu,” Resmi Gazete, 6 Kasım 1981, Sayı: 17506, s. 4. ayrıca bkz. Gülsün,

a.g.e., Cilt IV, s. 80.

454 “Yükseköğretim Kanunu,” a.g.e., s. 4. ayrıca bkz. Gülsün, a.g.e., s. 81.

455

A.e.,

456

A.e., s. 6.

109 üzerinde hakimiyet kuracak olan bu kanun aracılığıyla, yükseköğretimi elinde tutmak ve ona istediği şekilde yön vermek istemektedir.

Kanunun 54. maddesi “öğrencilerin disiplin işleri” ile alakalıdır. Maddenin (a) bendi şu şekildeydi:

“Yükseköğretim kurumları içinde veya dışında yükseköğretim öğrenciliği sıfatına, onur ve şerefine aykırı harekette bulunan, öğrenme ve öğretme hürriyetini, doğrudan doğruya veya dolaylı olarak kısıtlayan, kurumların sükun, huzur ve çalışma düzenini bozan, boykot, işgal ve engelleme gibi eylemlere katılan, bunları teşvik ve tahrik eden, yükseköğretim mensuplarının şeref ve haysiyetine veya şahıslarına tecavüz eden veya saygı dışı davranışlarda bulunan ve anarşik veya “ideolojik” olaylara katılan veya bu olayları tahrik ve teşvik eden öğrencilere; eylem başka bir suçu oluştursa bile ayrıca uyarma, kınama, bir haftadan bir aya kadar veya bir veya iki yarıyıl için kurumdan uzaklaştırma veya yükseköğretim kurumundan çıkarma cezaları verilir.”458

Bir öğrencinin ideolojik olaylara katılması, onun üniversiteden atılması için yeterli sebeplerden birisi olmuştur. Son derece doğan olan ideolojik düşünce, ordu tarafından bilimsel ve özgür düşüncenin kaynağı olması gereken üniversitelerde atılma cezası olarak yer almaktadır.

Yine aynı maddenin (g) bendi şu şekildeydi:

“Yükseköğretim kurumundan çıkarma kararı bütün yükseköğretim kurumlarına, Yükseköğretim Kurulu, emniyet makamları ve ilgili askerlik şubelerine bildirilir. Yükseköğretim kurumundan çıkarma cezası verilen öğrenciler, bir daha herhangi başka bir yükseköğretim kurumuna alınamazlar.”459

Bir öğrencinin olası bir atılmadan sonraki hayatı bu düzenleme ile karartılmaktaydı. Örneğin ideolojik düşüncesinden ötürü üniversiteden atılan bir öğrenci, bir daha üniversite okuyamayarak eğitim-öğretim hakkı elinden alınmaktadır.

458

“Yükseköğretim Kanunu,” a.g.e., s. 23. ayrıca bkz. Gülsün, a.g.e., Cilt IV, s. 100.

110 Kanunun 59. maddesi “siyasi partilere girme yasağı” ile ilgiliydi. 1997 yılında yumuşatılacak olan bu madde kabul edildiği tarihte şu şekildeydi:

“Yükseköğretim kurumlarındaki öğretim elemanları ile her düzeydeki öğrenciler siyasi partilere ve bunların her türlü yan kuruluşlarına üye olamazlar ve bir parti hesabına siyasi faaliyet gösteremezler. Kamu yararına olan dernekler dışında herhangi bir derneğe üye olma, rektörün yazılı iznine bağlıdır.”460

Bir ülkenin bilimsel ve özgür düşüncenin kaynağı olan üniversitelerde, demokratik düzenin bir parçası olan siyasi partilere yönelik herhangi bir eğilim kesinlikle kabul edilmemekteydi. Bu şekildeki bir düşünce yapısı ile hem akademisyenler hem de öğrenciler birer duygusuz robot misali sadece devletin kendilerine yüklemiş olduğu vazifeleri yapmak zorunda bırakılmışlar, bir derneğe üye olmak için bile rektörden izin almak durumunda kalmışlardır. Yüksek Öğretim Kanunu ile üniversitelerin özerklikleri kaldırılarak merkeziyetçi bir yapıyla yönetilebilir hale gelmişlerdir.

Benzer Belgeler