• Sonuç bulunamadı

Selanik´te Ekonomik ve Ticari Faaliyetler

Selanik coğrafi konumu itibariyle Adalar Denizi sahilinde Balkan Dağlarının güneyinde Thermaikos Körfezi kıyısında, Khalkidiki (Halkidiki) Yarımadası´nın batısında Gallikos ve Vardar Nehirleri´nin ovalarına nazır, yüksekliği 1210 metre civarındaki Khortiatis (Hortaç) Dağı eteklerinde yer almaktadır305. Thermaic Gulf bölgesinin başında, Vardar Nehri´ne yakın Olimpos

Dağı´na bakan Selanik, bu konumuyla ticaret yollarının kesiştiği bir noktada yer almaktadır306

. Konumunun verdiği olanakların etkisiyle gerek Osmanlı yönetiminden önce gerekse Osmanlı yönetiminde Selanik önemli bir ticari merkez olsa da asıl gelişmesinin 1840´lı yıllara doğru başladığını söylemek mümkündür. Tanzimat Fermanı´nın 1839 yılında ilan edilmesinden sonra gayrimüslimlere tanınan haklar yanında bu tarihten sonra Osmanlı Devleti´nin yabancı devletlerle imzaladığı ticaret anlaşmaları da diğer Osmanlı şehirleri gibi Selanik´te de ticaretin gelişmesine katkı sağlamıştır. Şüphesiz Selanik ticaretinin dışarıya açılan kapısı Selanik limanıydı, yıllar içerisinde bu rakam katbekat artacak olsa da 1839 tarihinde bu limana mal getirip götüren gemi sayısı 243 gemiden ibaretti. Ticaretin önündeki engellerin kalkması ve azınlıklara uluslararası ticaretin önü açıldıktan sonra şehrin ekonomisi hızla gelişti. 1846 yılına gelindiğinde yedi yıllık bir süre içinde %200 lük bir artış ile Selanik limanına gelen gemi sayısı 790´a ulaşmıştı307

.

Selanik ekonomisi 1860-1870 yılları arasında Amerika´nın İç Savaşla uğraşırken dünya ticareti dışında kalmasının tesiriyle en parlak dönemlerinden birini

304

Turan Akıncı, a.g.e. s. 124.

305 Ana Britanica, Cilt: XIX, İstanbul 1990, s. 213.

306 Bülent Özdemir, “ Selanik´in 1840´lı Yıllardaki Nüfus Yapısı Üzerine Bir Deneme”

Osmanlı, Yeni Türkiye, Cilt IV, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 1999, s. 572.

307

yaşamıştır. Bu tarihe kadar Amerikan pamuğu kullanan Avrupa tekstil sanayi Amerika pamuk ekimi ve haliyle ihracatı yapamadığı için hammaddesini karşılamak için yakın bir durak olan Selanik´e yöneldi. Bu tarih itibari ile Avrupa tekstil sanayi için pamuk ihtiyacını Selanik ve Serez´de karşılamaya başladı. Selanik ekonomisi 1870-1890 yılları arasında yine gelişme gösterdiği bir dönem geçirdi. 1872 yılında Selanik limanına ithalat ve ihracat malı taşıyan buharlı gemi sayısı 418 iken, bu sayı 1890 yılında 1354´e yükseldi308. Bu arada önemli bir gelişme olarak deniz

doldurularak uzun ve derin bir yapıda inşa edilen Selanik limanının inşaatı bitmiş, bu sayede liman gemi teknolojisinin gelişmesi ile kapasiteleri artan büyük tonajlı gemilere de karşılık verebilecek bir duruma gelmişti.

Selanik´te ticaretin gelişmesi ile birlikte ihracatı artan ürünlerin üretimi de arttı. Bu ürünlerin en önemli olanların da biri de İzmir pamuğu kadar kaliteli olmasa da daha öncede bahsettiğimiz gibi özellikle Serez Ovası´nda yetişen Makedon pamuğuydu. Hammadde olarak satılmasının yanı sıra pamuk ipliği ve pamuk dokuma olarak da pazarda yer bulabiliyordu. Bunların üretilmesi için Karaferya ve Drama´da pamuk ipliği ve pamuklu kumaşları üretecek tesisler kuruldu309

. Selanik, XVII. yüzyılda Makedonya bölgesinin genelinde başlayan tütün üretiminin merkezi haline gelmiştir. XVII ve XVIII. yüzyılda ise tütün üretimi daha da artarak devam etmiştir310

. Selanik Ovası, Kavala ve Üsküp ovalarında yoğun olan tütün üretiminin yanında Osmanlı sarayının tütünü özel olarak Selanik yakınlarındaki Yenice´de yetiştirilirdi. Selanik tütünü başta Mısır olmak üzere Avusturya, Fransa, İsviçre, Hollanda, İngiltere, Amerika´ya satılırdı311. Ayrıca Osmanlı Reji İdaresi de her yıl

yüzlerce ton Kavala tütününü satın almaktaydı. Bu dönemde sigaranın endüstriyel bir

308 Selahattin Bayram, Osmanlı Döneminde Selanik Limanı: 1869-1912, İstanbul

Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İktisat Anabilim Dalı, İktisat Tarihi Bilim Dalı, Basılmamış Doktora Tezi, İstanbul 2009, s. 178; Meropi Anastassiadou, a.g.e. s. 96.

309 Turan Akıncı, a.g.e. s.67. 310

Filiz Dığıroğlu, “Osmanlı Ekonomisinde Unutulmuş Bir Alan: Tütün, Üretimi, Ticareti ve Reji (1883-1912)”, The Journal Of Ottoman Studies/ Osmanlı Araştırmaları, Sayı: XLIII, İstanbul 2014, s. 244.

311 Özlem Yıldız, 20. Yüzyıl Başlarında Selanik Limanında Deniz Ticareti, ÇTTAD,

ürün olarak şehir halkının alışkanlığı haline gelmesi şehirde tütün üretiminin artmasına sebep olmuştur312

.

Selanik ticaretinde önemli olan başka bir ürün olarak yün, Yenice, Doyran, Ustrumca, Serez köylerinde hayvanlardan toplanarak merkezde satışa sunulurdu313

. XIX. yüzyılda Arnavutluk ve Teselya yünlerinin büyük bölümünü Selanik ve çevresi çekiyordu. Plovdiv civarındaki tesislerde bu yünlerden üretilen çuha ve keçelerle Osmanlı ordusunun ihtiyacı da karşılanıyordu314

. Selanik´te üretimine oldukça önem verilen başka bir ürün olan İpekçilik, XIX. yüzyılda oldukça kar getiren bir alandı. Ancak 1860 yılından sonra birçok bölgede etkili olan İpek böceği hastalığı Peprinin Makedonya´yı da etkilemesiyle bazı yerlerde üretimin neredeyse %80 oranında düşmesi sonucunda bir süre İpek böceği tohumu ihraç edilememiştir315

. Sonraki süreçte Japonya´dan ithal edilen İpek böceği tohumları ve Louis Pasteur´un ipek böceği hastalığının tedavisini bulmasıyla yeniden bu alanda gelişme kaydedilmeye başlandı316

. İstanbul´un tahıl ambarı görevini görmesinin317 yanı sıra Fransa ve Marsilya gibi ülkelere de neredeyse üretiminin yarısını ihraç eden Selanik için buğday ve diğer tahıllar önemli bir yer tutuyordu. Selanik´in kızıl ve sert buğdayının yanında Avrupa´daki bira üreticilerinin kullandığı arpa, çavdar, mısır ve yulaf da üretilen diğer önemli tahıl ürünleriydi318

.

312 Turan Akıncı, a.g.e. s. 67.

313 Turan a.g.e. s. 67; Gücel, a.g.e. s. 19; Meropi Anastassiadou, a.g.e. s. 98. 314

Özgür Kolçak, “ Selanik Yünlü Dokumacılığının Tarihsel Gelişimi (1500-1620): Yeni Bulgular Işığında Genel Bir Değerlendirme“The Journal Of Ottoman Studies/ Osmanlı

Araştırmaları, Sayı: XXXI, İstanbul 2008, s. 99; Turan Akıncı, a.g.e. s. 67; Suraiya

Faroqhi, “ Krizler ve Değişim 1590-1699“, Osmanlı İmparatorluğu´nun Ekonomik ve

Sosyal Tarihi, Cilt: II, Ed. Halil İnalcık, Donald Quataert, (Çev. Ayşe Berktay, Süphan

Andıç, Serdar Alper), Eren Yayınları, İstanbul 2004, s.623.

315 Meropi Anastassiadou, a.g.e. s. 98. 316 Gilles Veinstein, a.g.e. s. 231. 317

Neslihan Ünal, İzmir ve Selanik Liman Kentlerinin Gelişim Süreçlerinin Karşılaştırılmalı Analizi

(1650-1750), Dokuz Eylül Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü,

Tarih Anabilim Dalı, Karşılaştırmalı Tarih Programı, Basılmamış Doktora Tezi, İzmir 2013, s. 217.

318

1.3.1. Selanik Sanayinin Gelişme Süreci

Selanik sanayisi 1880´li yılların ortalarına doğru taşımacılıkta ve iletişim olanakların da yaşanan önemli gelişmelerin etkisiyle çok büyük bir ilerleme kaydederek Osmanlı Devleti şehirleri içinde ilk sıraya yükseldi. Daha öncede bahsettiğimiz gibi 1870 yılı başında Selanik´e bağlanan demiryolu ve sonraki on yıl içerisinde kurulan Telgraf şebekesi sanayinin ve ticaretin gelişmesine önemli katkılar sağladı. Selanik 1888-1896 arasında yapılan iki yeni demiryolu sayesinde İstanbul´a ve Sırbistan demiryolu ağına yani Avrupa´ya bağlanmış oldu319

. Böylece Selanik Balkanların güneyinden gelen yiyecek maddelerinin durağı olmasının yanında üç ithalat-ihracat demiryolu hattının da anahtar noktası haline gelmesiyle ekonomik alanda önemli şehirlerle yarışabilecek noktaya geldi.

Selanik sanayinin gelişmesinde ilk ve en önemli adımlardan birini oluşturan bir başka unsur kuşkusuz Selanik limanının inşa edilmesi ve süreç içinde büyütülmesiydi. Bu süreçte Selanik liman kesiminin yavaş gelişmesinde ilk etken Batı sermayesi ile Batılı şirketler tarafından yapılacak yeniliklerin etkisiyle yabancı nüfusun artmasından ve gerektiğinde Çin´de olduğu gibi ülke dışında serbest ticaret bölgeleri oluşturmak gerekeceği endişesini taşıyan Osmanlı Devleti iken ikinci etken ise çoğunluğu Yahudilerden oluşan hamallar loncasının yapılacak yenilikler ile bir yerden bir yere mal taşımak olan işlerini kaybetme endişesi ile liman ve çevresindeki düzenlemelere karşı çıkmalarıydı320

. 1869 yılında daha önce İzmir Valiliği yapmış ve döneminde İzmir limanının inşa edildiği Sabri Paşa Selanik´e vali olarak atanınca 3 Haziran 1870´de Selanik limanının inşa çalışmalarını başlattı. Limanının inşası için yabancı bir şirketle anlaşma yapıldı. Şehrin surlarının yıkılmasıyla elde edilen taşlarla denizinde doldurulmasıyla büyük bir alan kazanıldı. Vitalis şirketi böylece 23 metrelik bir liman inşa etti321. Sahil sığ olduğu için eskiden limana yanaşamayan ve

açıkta malları şat denen dubalara boşaltarak sahile ulaştırmak zorunda kalan gemiler

319 İsmail Yıldırım, “Osmanlı Demiryolu Politikasına Bir Bakış”, Fırat Üniversitesi, Sosyal

Bilimler Dergisi, Cilt:12, Sayı: 1, s. 311-324, Elazığ 2002, s. 314; Donald Quataert,

“Fabrika Bacalarından Tüten İlk Dumanlar“, Selanik 1850-1918, Der: Gilles Veinstein, İletişim Yayınları, İstanbul 2014, s. 223.

320 Donald Quataert, “Fabrika Bacalarından Tüten İlk Dumanlar”, Selanik 1850-1918, s.

224.

321

hem zaman hem de maddi kayba uğrarken yapılan yeni liman sayesinde artık doğrudan limana yanaşabileceklerdi. Buharlı gemilerin gelişmesiyle birlikte Selanik ve diğer limanlar arasında tarifeli seferler düzenlenmeye başlandı.

Selanik artık tüm Akdeniz ve Karadeniz limanlarına bu seferlerle bağlanmıştı. Dünya piyasasına ulaşmada sağlanan bu kolaylık sayesinde Selanik ve civarında yetişen ürünlerin ihracatı da artış göstermiştir. Limana gelen gemilerin tonajı 1880´de bir milyon ton iken 1912´de bu rakamın iki milyona ulaştığını görüyoruz322. Bu hızlı büyümeye paralel olarak limanında ihtiyaçlara cevap

verebilecek şekilde büyütülmesi meselesi ortaya çıktı. 1896 yılında İstanbul´da imzalanan anlaşma ile Fransız kökenli Edmond Bartissol şirketi bu işi üstlenmiş oldu. Bartissol ayrıca “Societe Ottomane de Concruction de Port Salonique” adıyla bir Osmanlı ticaret şirketi de kurdu. Osmanlı Devleti´nden taksitlerle 6,5 milyon franklık bir ödeme almasının yanı sıra asıl olarak şirket denizden kazanılacak 25 hektarlık bir alanın mülkünü de almış olacaktı. Eski limana göre çok daha çağdaş bir liman olacak bu limanın yapımına 1897 Osmanlı-Yunan savaşının araya girmesi yüzünden ancak 1902 yılında başlanabildi ve yapımı tahmin edilenden çok daha uzun sürdü323

.

Selanik limanında 1909 öncesinde trenler limana tam olarak giremediği için mallar bir kilometrelik bir yol boyunca taşınmak zorundaydı. Ancak 1909´da Selanik Rıhtım Şirketi, Doğu Demiryolları Şirketi ve Selanik-İstanbul Bağlantı Hattı Demiryolu Şirketi, trenlerin limanın içine kadar girebilmesine ve malların doğrudan liman araçlarına boşaltılmasına imkân tanıyan bir anlaşmayı imzalayarak bu sorunu da ortadan kaldırmışlardı324

.

Liman ve taşıma koşullarındaki gelişmelere paralel olarak, kredi sistemi de girişimcileri destekleyecek şekilde değiştirildi. Avrupa şirketleri 1880´li yıllarda kredi süre limitlerini sekiz aya çıkarmalarına rağmen bu önlem gerekli sermayenin sağlanması için yeterli olmadı. Allatini kardeşlerin Selanik´teki güçlü şirketi yerel

322

Donald Quataert, a.g.m. s. 223-224.

323 Selahattin Bayram, Osmanlı Döneminde Selanik Limanı 1869-1912, s. 110- 111;

Turan Akıncı, a.g.e. s. 69.

324 Özlem Yıldız, a.g.m. s. 29; Donald Quataert, “Fabrika Bacasından Tüten İlk Dumanlar”,

işletmelerin kurulmasını sağlamak ve desteklemek amacıyla başlangıç sermayesi 2 milyon olan Selanik Bankası´nı kurmak üzere Viyana ve Paris bankaları ile ortaklık kurdu325. Bundan sonraki yirmi yıl içerisinde Yunan mülkiyetinde olan Midilli Bankası başta olmak üzere Deutsche Orient- Bank ve Beogradska Zadruga da Selanik´te şube açtılar. Taşıma olanaklarının yanında girişimleri destekleyecek kredi sistemlerinin de geliştirilmesiyle Selanik sanayi büyük gelişme kaydetti326

.

Benzer Belgeler