• Sonuç bulunamadı

belediyelerin kurulmasını zorunlu kılmıştır. Yerleşim birimlerinde belediyelerin kurulabilmesi için esas alınan nüfus kriterine göre ise nüfusun 5000 ve üzerinde olması gerekmektedir. Hali hazırda bir belediye mevcut olan yere 5000 metreden yakın bir aralıkta yeni bir belediye örgütü kurulması ise yasaktır (Kaya, 2006: 117). Belediyelerin tüzel kişiliğinin kaldırılması usulünde çeşitli durumlara göre farklılıklar bulunmaktadır. Bu konuda kanunun 11. maddesi;

Meskûn sahası, bağlı olduğu il veya ilçe belediyesi ile nüfusu 50.000 ve üzerinde olan bir belediyenin sınırına, 5.000 metreden daha yakın duruma gelen belediye ve köylerin tüzel kişiliği; genel imar düzeni veya temel alt yapı hizmetlerinin gerekli kılması durumunda, Cumhurbaşkanı kararı ile kaldırılarak bu belediyeye katılır. Tüzel kişiliği kaldırılan belediyenin mahalleleri, katıldıkları belediyenin mahalleleri hâline gelir. Tüzel kişiliği kaldırılan belediye ile köylerin

taşınır ve taşınmaz mal, hak, alacak ve borçları katıldıkları belediyeye intikal eder.

Nüfusu 2.000'in altına düşen belediyeler, Cumhurbaşkanı kararı ile köye dönüştürülür….” şeklinde hüküm içermektedir.

5393 sayılı kanun da yine belediyeleri idari ve mali özerkliğe sahip kamu tüzel kişileri olarak ifade etmiştir. Belediyenin görevleri kanunda gruplar halinde belirlenmiştir. Genel olarak belediyenin görevleri; kentsel altyapı hizmetleri, çevre sağlığı, temizlik, katı atık, park ve yeşil alan düzenlemesi, sosyal alan hizmetleri, spor-kültür-sanat-turizm hizmetleri, şehir içi trafik, zabıta-itfaiye-ambulans vb. hizmetler, nikah, meslek edindirme, ekonomik ve ticari alanın gelişimi, defin, okul binası inşa-bakım-onarım, sporun gelişimi ve teşviki için ayni veya nakdi yardımlar gibi alanlara ilişkindir (Şengül, 2015: 83-84).

5393 sayılı kanuna göre belediyelerin üç adet organı vardır: Belediye Başkanı, Belediye Meclisi ve Belediye Encümeni.

Belediyenin yürütme organı başı ve tüzel kişilik temsilcisi

belediye başkanıdır. Belediye başkanı 5 yıllığına doğrudan doğruya

sınırları içinde yaşayan halkın seçimi ile göreve gelir. Belediyelerin idari özerkliğinin göstergesi olan seçimle işbaşına gelme durumu karşısında aynı kanunun 46. maddesi “Belediye başkanlığının

herhangi bir nedenle boşalması ve yeni belediye başkanı veya başkan vekili seçiminin yapılamaması durumunda, seçim yapılıncaya kadar, belediye başkanlığına büyükşehir ve il belediyelerinde İçişleri Bakanı,

diğer belediyelerde vali tarafından görevlendirme yapılır…” şeklinde

düzenleme içermektedir. Bu durum belediye başkanının hem seçim hem de atama yoluyla göreve gelebilmesine imkân sağlamaktadır. Kaldı ki bu husus, 1982 Anayasası hükümlerine de aykırılık teşkil etmemektedir (Bayrakcı, 2015: 160-161). Belediye başkanının görevleri kanunun 38. maddesinde maddeler halinde sayılmaktadır. Bunlar;

Belediye başkanlarının ölüm ve istifa dışında görevinin sona ermesine neden olan sebepler; mazeretsiz ve kesintisiz olarak yirmi günden fazla görevi terk etmek, seçilme yeterliliğinin kaybedilmesi, görevi sürdürmeye engel bir hastalık veya engellilik durumunun yetkili sağlık kuruluşu raporuyla belgelenmesi ve meclisin feshine sebep olan eylem ve işlemlere katılmasıdır.

Belediye meclisi; belediyenin genel karar organıdır ve belediyelere tanınan idari özerklik gereği tamamı seçilmiş üyelerden oluşmaktadır. Meclis üye sayısı bulunduğu yerin nüfus sayısına göre değişmektedir. Bu husus 2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun ile belirlenmektedir. Halka açık şekilde yapılan meclis toplantıları belediye başkanlığında olmaktadır. Meclis kararları üzerindeki denetim ağırlığı il genel meclisindeki denetime nazaran daha hafiftir.

Seçimle göreve gelen belediye meclis üyelerinin ölüm ve istifa hali dışındaki üyeliğini sona erdiren haller kanunun 29. maddesinde sayılmıştır. Seçilme yeterliliğinin kaybedilmesi halinde valilik işlemi ile art arda üç birleşim günü veya bir yıl içerisinde özürsüz ve izinsiz

olarak toplantıların yarısına katılmama halinde meclis kararı ile, meclis üyeliği sıfatı kaybedilmektedir.

Belediye başkanınca hukuka aykırı bulunan belediye meclisi kararları gerekçesiyle birlikte beş gün içinde meclise geri gönderilebilmektedir. Meclise geri gönderilmemesi halinde kararlar kesinleşmektedir. Belediye başkanınca meclise geri gönderilen kararların meclisçe ısrarı üzerine de kararların kesinleşmesi söz konusudur. Meclisin ısrarı üzerine belediye başkanının on gün içinde idari yargıya başvurma hakkı bulunmaktadır. Her halükarda kesinleşen kararların yürürlüğe girebilmesi için mülki idari amire gönderilmesi zorunludur (md. 23).

Meclis bünyesinde üyeleri arasından seçilecek üç ila beş kişiden oluşan çeşitli ihtisas komisyonları da kurulabilmektedir. Ancak il merkezi ve ilçelerde bulunan, on binin üzerinde nüfusu olan belediyelerde plan, bütçe ve imar komisyonları kurulması mecburidir. Komisyonların oluşumu, siyasi parti ve bağımsız adayların meclis üye tamsayısına oranına göre belirlenmektedir. Katılım ilkesinin somut örneği komisyon toplantılarında görülmektedir. Mahalle muhtarları, il sınırı içindeki kamu kurum amirleri, meslek kuruluşları, sendika, üniversite ve sivil toplum kuruluşları komisyon toplantılarına katılabilmektedirler, fakat toplantılarda oy hakları yoktur (md. 24). Komisyonlar içinde belediyeler açısından önem arz edeni denetim komisyonudur. Bu komisyonun hazırladığı denetim raporları meclise sunulmakta, hukuka aykırı görülen işlemlerin varlığı halinde meclis

başkanlığı tarafından suç duyurusunda bulunma yoluna gidilebilmektedir.

Kanunun 26. maddesi belediye meclisinin bilgi edinme ve denetim yetkisine ilişkindir. Belediye meclisi bu yetkisini faaliyet raporu değerlendirme, denetim komisyonu, soru, genel görüşme ve gensoru araçlarıyla kullanmaktadır.

Kanunun 30. maddesi ise belediyeler açısından olağanüstü bir durumu içermektedir. İlgili madde; belediye meclisinin kanun ile kendisine verilen görevlerin süreleri içerisinde yapılmasının ihmal edilmesi halinde bu durumun belediyeye ilişkin işlerin kesintiye veya gecikmeye uğramasına neden olması ve belediye meclisinin kendisine verilen görevlerin haricinde siyasi hususlarda karar alması hallerinde İçişleri Bakanlığı’nın bildirimi ile Danıştay’ın kararı üzerinde fesh olması sonucunu düzenlemektedir. İçişleri Bakanlığı bu süreçte Danıştay kararı verilene kadar meclis toplantılarının ertelenmesine de karar verebilmektedir.

Belediye encümeni, belediye meclisi kararlarının ve belediyeye ait idari işlerin yürütme organıdır. Belediye encümeninin başkanı belediye başkanıdır. Belediye encümeni, il ve nüfusu on bin ve üzeri olan yerlerde üyeler arasından belirlenecek üç üye ve mali hizmetler ve başkan tarafından birim amirleri arasından seçilen iki üyeden oluşmakta, bunların dışında kalan yerlerde üyeler arasından belirlenen iki üye ile mali hizmetler ve başkan tarafından birim amirleri arasından seçilen bir üyeden oluşmaktadır (md. 33). Toplantı yeter

sayısı üye tamsayısının salt çoğunluğu, karar yeter sayısı ise katılanların salt çoğunluğudur. Belediye encümeninin gündemi başkan tarafından belirlenir.

5393 sayılı kanunun geneli incelendiğinde daha önceki kanuna nazaran idari vesayet denetiminin azaldığı söylenebilmekte ise de madde içeriklerinde yer yer merkez idarenin idari vesayet yetkisine değinildiği de gözlenmektedir. Örneğin; belediye sınırlarının belirlenmesi, belediye sınırları içinde mahalle kurulması ve belde adının değiştirilmesi gibi hususlarda vali veya İçişleri Bakanlığı’nın onayı aranmaktadır (Kozanoğlu, 2012: 91).

IV.1.6.2.2. 5216 ve 6360 sayılı Kanunlara Göre Belediyeler