• Sonuç bulunamadı

özel gel r üzer ne. Bu a le tamamen gel şm ş şekl yle yalnız burjuvaz ç n mevcuttur;

fakat bu a le proleterler n mecbur a les zl ğ ve alen fuhuşla tamamlanmaktadır.

Tab d r k , burjuva a les , bu tamam-layıcı unsurlarının ortadan kalkmasıyla ortadan kalkacaktır ve kap tal n yok ed lme-s yle her k lme-s de yok olacaktır.” Sevg , lme- sev-da, aşk ve mutluluğa dayalı a le veya b rl k-tel kler ancak kap tal zm n aşılması, sosya-l zme geç sosya-lmes ysosya-le mümkün ososya-lacaktır. B re-y n ve tüm nsanlığın mutluluğu kap tal st düzene, onun günümüzde ortaya çıkmış b ç m olan ant demokrat k, faş zan tek adam rej mler ne karşı mücadeleden geç-mekted r.

“Ben m aşkım ve sevdam” der Erdoğan neden İstanbul'a Erdoğan sık sık İstanbul'a, b r genc n sevd ğ b r kıza aşk lan ett ğ g b aşk lan eder. Özell kle seç mler önces nde bu aşkını d llend r r. Son İstanbul Büyükşeh r Beled

-23

DU UM

İşç Sınıfının Savaş Yolunda

R

ye Başkanlığı seç m nde hemen hemen tüm b llboardları “aşkım”, “sevdam” İstanbul plaketler yle donattı. B r konuşmasında İstanbullulara “İstanbul ben m aşkım. İstan-bul ben m sevdam. Bu şeh rde doğdum, büyü-düm. Bu şeh rde s yasette bell noktaya gel-d m... S zler sev yorum. H çb r zaman bu sevda b tmeyecek. Bunu böyle b l n” d ye h tap ett .

O zaman sormak lazım: Ned r Erdoğan'ın bu İstanbul'a b tmeyen aşkı ve sevdası? Bu gerçek b r aşk, b r sevda mıdır, yoksa her kap tal st düzende olduğu g b paraya, mül-ke, servete, sömürüye karşı duyulan b r aşk ve sevda mıdır? İnsan gerçekten aşık olduğu, sevd ğ b r n n y l ğ , güzell ğ , huzuru, mutluluğu ç n b r şeyler yapmaya, onun gönlünü kazanmaya çalışır. Erdoğan “del -ce” âşık olduğunu söyled ğ İstanbul'un

y l ğ , güzell ğ , huzuru ç n gerçekten b r şeyler yaptı mı veya

yapıyor mu? Yoksa se-v yorum ded ğ İstan-bul'u mahv mı ett , ç r-k nleşt rd m ? Ned r Erdoğan'ın İstanbul'la olan bu gönül l şk s , bağı? Sevg m , yoksa b r tecavüz mü?

Gerçekten de İs-tanbul b r zamanlar,

u-zağa g tmeye gerek yok, 50-60 yıl önces ne kadar dünyanın en güzel, en meden , en muhafaza ed lm ş şeh rler nden b r yd . İk yakasıyla konak ve saraylarıyla Boğaz'da b r nc g b yd . Dereler nden akan ç len suları-yla, Boğaz'da Marmara'da b n b r türlü sağlıklı balıklarıyla, kıyıya kadar uzanan yeş lle mav n n b rleşt ğ ormanlarla, d nle-nen göçmen kuşlarla, sayısız b tk çeş d yle tar f mümkün olmayan b r cennet d İstan-bul. B nlerce yıllık meden yetler n b r arada hâlâ bulunduğu ve yaşadığı b r şeh r d . Yurt dışından gelen tur st de, Anadolu'dan gelen

“Kara Türk”ü de hayran kalırdı İstanbul'a.

Büyülerd herkes İstanbul! İstanbul yalnız güzel değ ld ; O, aynı zamanda zeng nd de.

b r Erdoğan

Erdoğan beled ye başkanlığı ve AKP k-t darıyla b rl kk-te 25 sene (1994-2019) İsk-tan- İstan-bul'u yöneten ve İs-tanbul'un bugün ç n-de bulunduğu durumdan sorumlu olan k ş -d r. Bu 25 sene ç n-de O İstanbul'u betonlaş-tırdı. Rant uğruna, deprem anında zorun-lu toplanma sahaları olan parklara kadar hemen hemen tüm yeş l alanları nşaata açtı. Gökdelen denen ç rk n yapılarla İstanbul'u betonlaştırdı.

Göletler , dereler kuruttu, ağaçları, orman-ları kest , meraorman-ları talan ett , nşaat alanorman-larına çev rd . Türk ye'n n, ekonom n n gel şmes ve kalkınması ç n zorunlu olan kaynaklar nşaata yatırıldı, betona gömüldü. Kend a les ve yandaşları zeng n ed ld . Bu pol t ka sonucu güzel m İstanbul g tt , taş yığınından oluşan b r İstanbul ortaya çıktı. Bu durumu görenler n ç sızlamakta.

Parası, mülkü, servet , fabr kası, atölyeler , t caret , çarşısı çoktu; merası, korusu, sarayı, cam s , k l ses boldu. Taşı toprağı altındı.

Böyles ne güzel, büyüleyen, zeng n, servetl b r “kıza” k m âşık olmazdı k ? Çoğu kez her güzel, y kız g b İstanbul da tal hs z ve şanssızdı. Maalesef son 40 yılda ona tal p olanlar görgüsüz ve hoyratlar oldu. Onun güzell ğ n , kültürel zeng nl ğ n , meden -yetler yuvası olduğunu takd r edenler değ l, zeng nl ğ ne, servet ne, taşına toprağına göz d kenler ona âşık oldu. Onu sevmek ç n değ l, kullanmak, yağmalamak, talan etmek, soyup sömürmek ç n ona sevdalandılar. İşte İstanbul'a böyles ne âşık ve sevdalı olanlar-dan b r de Erdoğan'dı.

İç sızlamayan, ama yaptığı ş n ç rkınl -ğ n görüp ne yaptım d ye kend s ne soran-lardan b r de, göstermel k de olsa, Erdo-ğan'dır. 2017 senes nde yapılan Uluslararası Şeh r ve S v l Toplum Kuruluşları Z rves 'ne

İstanbul'a tecavüz ve hanet eden

24 DU UM

İşç Sınıfının Savaş Yolunda

R

1994 senes nde Erdoğan İstanbul Beled -katılan Erdoğan yaptığı konuşmada şöyle d yordu:

Erdoğan'ın İstanbul'a hanet ett ğ n söylemes , sorumluluğu üslenmes açık b r t raftır. Buradan çıkarılacak ders hanete hemen son vermekt r. Ama Erdoğan'ın bu t rafı çten değ ld . O yargı bağımsızlığın-dan, basın özgürlüğünden, Kürt sorununa kadar her alanda olduğu g b “zevah r kur-tarmak” ç n doğru şeyler söyley p b ld ğ n okuyamaya devam eden b r k ş d r. İstanbul-'a hanet ett ğ n t raf ett , ama yalnız bunun-la kalmadı hâlâ daha hanet etmekte olduğu-nu da t raf ett . Bu hanete devamın son örneğ Kanal İstanbul ısrarıdır. Erdoğan İstanbul'a hanet etmeden duramıyor. Çünkü Erdoğan'ı baştan çıkaran İstanbul'un güzell -ğ de-ğ l, onun zeng nl -ğ , rantıdır. İstanbul'da yıllık dönen rant 50 m lyar dolardır. Bu meb-lağ Erdoğan'ın başını döndürüyor. Aşkım, sevdam ded ğ bu zeng n İstanbul'a her fırsatta tecavüz etmekten, hanet etmekten ger duramıyor.

“Kad m şeh rler n en öneml güzell ğ , ana karakterler n kaybetmeden yen y bünyeler nde er tmes , özler nden katarak yen -den yoğurmasıdır. İstanbul bu açıdan ger-çekten müstesna b r şeh rd r. Ama b z bu şehr n kıymet n b lmed k, b z bu şehre hanet ett k, hâlâ da hanet ed yoruz, ben de bundan sorumluyum. B z m evler m z gen şlese de gönüller m z daralıyor. B nalarımız yüksel-d kçe ufkumuz kararıyor.”

İstanbul'a hanet yalnız betonlaşma değ ld r. İstanbul'a hanet Boğaz'ı, Marma-ra'yı k rleten müs laj, den z salyasıdır. İstan-bul'a hanet 5'l nşaat çetes ne ver len hale-lerd r, yapılan köprüler, otoyollar, tüneller-d r. İstanbul'a hanet her köprütüneller-den sonra artan en az 5 m lyon nüfustur, göçtür. İstan-bul'a hanet Sedat Peker' n fşa ett ğ artan uyuşturucu t caret ve mafya örgütlenmes -d r. İstanbul'a hanet Kanal İstanbul'-dur. Tüm bunların fa l Erdoğan'dır.

Marmara'dak müs laj Erdoğan'ın lk hanet n n, uygulamasının sonucudur

ye Başkanı olduğu zaman İstanbul'un en öneml sorunlarından b r kanal zasyon ve arıtma d . Bu sorunun çözümü şeh r atık sularının k myasal ve b yoloj k olarak arıtıldıktan sonra Boğaz'a veya Marmara Den z 'ne vermekt . O zaman, CHP'l Bele-d ye Başkanı Sözen Bele-dönem nBele-de İSKİ'Bele-de yurt dışından k myasal alımında büyük yolsuz-luklar yaşandı ve k myasal, b yoloj k arıtma gerçekleşemed . Yen Beled ye Başkanı Erdoğan da k myasal ve b oloj k arıtmaya gerek yoktur, b z atık suları Boğaz'ın ve Marmara'nın d b ne vereceğ z, Boğaz'dak d p akıntıyla bu atıklar Karaden z'e g decek d yerek sorunu “çözdü.” 25 yıl boyunca yalnız koca şehr n İstanbul'un değ l tüm Marmara çevres nde oturan m lyonlarca n-sanın atıkları Boğaz'a ve Marmara'ya ver ld . Marmara bu kadar yükü kaldıramadı. Müs -laj, yan den z salyası AKP'n n, daha doğru-su Erdoğan'ın yarattığı b r sorundur. Erdo-ğan Marmara'dak durumla lg l yaptığı son b r açıklamada bunu açıkça t raf ett : “Mar-mara'da karşımıza çıkan müs lajın kaynağı, arıtılmadan den ze bırakılan atık sulardır.”

Ama bunun sorumlusunun kend s olduğunu söylem yor. Eğer bundan 27 yıl önce beled -ye başkanı olduğunda CHP'l beled -yen n b yoloj k arıtma projeler n ptal etmeseyd Marmara bugün bu den z salyasıyla karşılaş-mayab l rdı. Erdoğan'ın İstanbul aşkı şte buraya kadardı. İhanett .

Şu an İstanbul'da b rçok b yoloj k arıtma tes s bulunmaktadır. Bunların hızla elden geç r lmes , modernleşt r lmes gerekmekte-d r. Her ne kagerekmekte-dar Ergerekmekte-doğan İmamoğlu'nun çalışmalarını sabote etse, kred bulmasını

25

DU UM

İşç Sınıfının Savaş Yolunda

R

Marmara'dak çevre k rlenmes nden ders çıkarmayan Erdoğan ş md de “çılgın proje”

ded ğ Kanal İstanbul projes n hayata geç r-meye çalışıyor. Gerçekten de bu çılgın b r proje, z ra b l m nsanlarının yaptıkları açıklamalara göre Karaden z'le Maramara Den -z arasına Boğa-z'ın yanısıra böyle b r kanal açılırsa yalnız Boğaz ve Marmara'nın eko-denges bozulmayacak,

İstanbul ve çevres n n dokusu da değ şecekt r.

Kanal ç n İstanbul'un su deposu göletler, ba-rajlar kurutulacak, dere-ler yok olacak, sayısız kuşların ve hayvanların yaşam alanları, b tk tür-ler kaybolacaktır. Mar-mara daha da k

rlene-cek, ölerlene-cek, yen müs lajlar peyda olacaktır.

Yen boğaz olarak “Kanal” çevres ne yerle-şecek 3-5 m lyon yen nüfusla Marmara'nın ve İstanbul'un k rl l ğ b r kat daha artacaktır.

İstanbul'a yen b r hanett r

Marmara'nın, İstanbul'un k rlenmes Erdoğan'ın umurunda değ ld r. Onun ç n öeml olan ranttır. Yapılan araştırmalara göre İstanbul kanal Projes kapsamında 120 m l-yar dolarlık kentsel rant oluşacaktır. Erdoğan bu rantın peş nded r. Bu yandaş nşaat ş rket-ler ç n büyük b r vurgun yaratılacak, y ne

“b r ler n n” ceb ne m lyar dolarlar nd r le-cekt r. Kanal çevres ndek arsalar çoktan satıldı. Satışın hacm 40 m lyon metre kare.

Bunun büyük b r kısmını Katarlıların

kapat-“Kanal İstanbul”

engelleyerek bloke etse b le hem İstanbul'un hem Marmara çevres ndek beled yeler n, atık suların arıtılması sorununu c dd olarak ele almaları gerekmekted r. Marmara'da ya-şanan müs laj toplum ç n, beled ye çalışma-ları ç n b r yüz karasıdır. Çevren n, doğanın korunması bugün nsanlığın en öneml sorunlarından b r d r, b r toplumun gel şm ş-l k düzen n n öş-lçeğ ve gösterges d r. İstan-bul'u ç rk nleşt rmeye, Boğaz'ı, Marmara'yı k rletmeye k msen n hakkı yoktur.

Montrö Antlaşması-'na göre sorunludur. Bü-yük b r ht malle Kara-den z çevre ülkeler Ka-nal'a t raz edeceklerd r.

Z ra bu Kanal yapımında esas olan konu; Montrö Antlaşmasını bypass e-derek savaş gem ler n n Ege ve Marmara'dan Karaden z'e geçeb l-meler n sağlamaktır. Bu se bölgede yen b r ger l m demekt r. Ş md b e NATO'nun Kara-den z'de yapmakta olduğu “Sea Breeze”

tatb katı Rusya le l şk ler germ şt r. Başta Rusya olmak üzere Karaden z çevre ülkeler Montrö anlaşmasını delen böyle b r kanalı kabul etmeyecekt r. Bunun ç n ABD'n n Kanal konusundak tutumu çok öneml d r.

Savaş gem ler n kolayca Karaden z'e geç r-mekte çıkarı olan ABD'd r. ABD Kanal yapılsın demeden Kanal'ı yapmak çok zor-dur, sorumluluğu ağırdır. Son NATO-Brüksel görüşmes nde B den' n Kanal'a lg gösterd ğ söylenmekted r. Yan ABD de Tüm protesto ve t razlara rağmen Erdo-ğan 26 Haz ran'da Kanal İstanbul'un da güzergâhı üzer nde bulunan Sazlıdere Köprüsü'nün temel n b r törenle attı. Böyle-ce natla üzer nde durmuş olduğu Kanal İs-tanbul ç n “start” verm ş oldu. Ama Kanal'ın f nansmanı ç n para bulunmuş değ l.

Yatırımcılar yanaşmıyor. B r umut Ç n, ama Ç n' n hem koşulları ağır, hem de uluslara-rası anlaşmalar uygun değ l. Erdoğan ya-tırımcıların gelmemes n n neden n Kılıçda-roğlu'nun kt dara gel rsek ş rketlere ödeme yapmayacağız açıklamasına bağlamaktadır.

Oysa Kanal hukuksal o-larak tartışmalıdır.

tığı söylen yor. Böyles büyük b r rant ç n Erdoğan pe g deceğ n b lse b le r z koyu göze alır ve almaktadır da. B r müddet sonra şayet Kanal açılır, İstanbul'un, Marmara'nın dengeler bozulursa Erdoğan y ne utanma-dan çıkacaktır,

d yecekt r. Her pol t k olayda “aldatıldık”

d yen b r y ne hanet ett k neden demes n?

“İstanbul'a y ne hanet ett k”

26 DU UM

İşç Sınıfının Savaş Yolunda

R

tepk lere bakacak. Bu nedenle İstanbul ve Marmara ç n büyük b r felaket olacak olan Kanal İstanbul'un yapılmasına hep b rden ve daha ardıcıl olarak karşı çıkmak gerekmekte-d r. Ergerekmekte-doğan'ın rant, ABD'n n Karagerekmekte-den z'gerekmekte-de savaş kışkırtıcılığı uğruna yalnız İstanbul ve Marmara'da ekoloj k dengeler bozulmuyor, bölgede s yas dengeler de bozuluyor, Türk -ye -yen maceralara sürüklenmek sten yor.

Kanal İstanbul'a karşı çıkmak “yerl ve m ll ” b r görevd r.

S

ÖYLENDİĞİ g b Erdoğan'nın İstan-bul'un en çok sevd ğ yanı rantıdır.

Ama İstanbul'da rant çok yanlıdır.

Erdoğan daha çok kend ne yakın 5'l çete denen nşaat ş rketler ne açtığı yeş l alan ve nşaa ett rd ğ yol, köprü, tünel, haval manı, şeh r hastaneler nden gelen rantla lg len -yordu. Buralarda dönen rantın yılda 50 m l-yar dolar olduğu söylenmekted r. Son 10 yıl-da yıl-dağıtılan hale m ktarı 204 m lyar dolar ve bunun aslan payı da Erdoğan'ın yandaşları olan Ceng z, L mak, Kalyon, Kol n ve Mak-yol nşaat f rmalarına a tt r. Uluslararası araştırmalar yapan kurumlara göre bu “5'l çete” kamudan en çok ve büyük ölçekte hale alan ş rketler l stes n n baş sıralarında gelmekted r. Bu ş rketlere ayrılan verg muaf -yet ve afları, haz ne destekler se m yar dolarlarla ölçülmekted r. At den nce havuz-lara boşuna m lyon dolarlar atılmıyor. Bu

halelerden Erdoğan'ın payının %10 olduğu söylen r. M ktarını s z hesap ed n. Böyles ne zeng n b r İstanbul Erdoğan'ın büyük aşkını hak etmez m ?

“Legal” olan bu rantın dışında İstanbul'-da b r de “gayrı meşru” olan llegal rant var-dır. Kayıt dışı olan bu rant 2015 senes nde 2,5-3 m lyar dolardı. 2020 senes nde se yıllık 10 m lyar dolara ulaştı. Bu kayıt dışı paranın kaynağı se fuhuş ve beyaz kadın t caret , uyuşturucu ve akaryakıt kaçakçılığı, kumar ve bah s şler , devlet haleler nden alınan kom syonlar ve belk de en öneml s ülkeye yatırım amacıyla gelen yabancı ş

r--II- İstanbul'da yıllık 10 m lyar dolarlık

“kayıt dışı” b r başka rant

ketler n yerl ortak le yatırım sahasının tesp t ç n aracılara verd kler kayıt dışı paralardı. Burada en öneml kalem uyuşturu-cu kaçakçılığı d . Sedat Peker' n Korkmaz Karaca-Den z Baykal l şk s n fşaa etme-s yle fuhuş alanının boyutu da b r kez daha ortaya çıktı. Bu şler, kayıt dışı alan devlet-ten, özell kle güvenl kten g zl yapılmaz.

Bunun en açık örneğ Susurluk Olayı d . O zaman devlet, mafya, s yaset ç çe g rm ş, Afgan stan ve İran'dan gel p Hakkâr 'den Ed rne'ye uzanan uyuşturucu yolunu kontrol altına almıştı. Uyuşturucu t caret nden elde ed len “k rl ” paralarla Kürtlere karşı yürütü-len k rl savaş, fa l meçhul c nayetler, Erme-n lere karşı yürütüleErme-n terör şler f Erme-naErme-nse ed l yordu. Barış Masası'nın devr lmes nden ve 2016 ''FETÖ'' darbes nden sonra 90'lı yıllarda olduğu g b k rl şler n ve parasının önem Erdoğan ç n de b rden arttı. Kürtlere karşı kullanılan İŞİD can ler , demokrat k güçler susturmak ç n kullanılacak c nayet-ler ç n kayıt dışı para gerek yordu.

Kayıt dışı rant, FETÖ ve FETÖ-Borsası 2002'de AKP'n n kt dara gelmes yle bu kayıt dışı para alanı o zaman devlet , pol s ve yargıyı ele geç rmeye başlayan; bugün FETÖ den len Fetullahçılara kaldı. O zaman Ağar, Çakıcı, Peker g b mafya elemanları hap ste oldukları ç n “FETÖ'cüler” bu alanı sted kler g b yönett ler. K mse bunun “far-kına” b le varmadı. Ama 15 Temmuz darbe-s yle eller ndek kt darla b rl kte FETÖ'cü-ler bu alanı kaybett FETÖ'cü-ler, hatta kend FETÖ'cü-ler de bu kayıt dışı alanın b r aracı oldular. İkt dardak yerler n kaybeden FETÖ'cüler b r yandan canlarını kurtarmak, d ğer yandan adl ve dar soruşturmalardan kurtulmak ç n Erdo-ğan yanlısı aracılara büyük m ktarda paralar, rüşvetler vermek zorunda kaldılar. FETÖ'-cüler aracılara verd kler yüklü m ktarları bu kayıt dışı sahanın hacm n gen şlett ler. Son günlerde sıkça üstünde durulan ve C han Ek-ş oğlu'nun da ç nde olduğu bel rt len “FE-TÖ-Borsası” o zaman da bugün de bu kayıt dışı paranın “ şlem” gördüğü yerd . Bunun son vers yonu sözde gazetec Süleyman

27

DU UM

İşç Sınıfının Savaş Yolunda

R

Özışık'ın “B nlerce k ş n n dosyasını Süley-man Soylu'ya götürdüm, görevler ne ade ed ld ler” açıklamasıdır. Özışık tab k bu

“borsa”da dönen “kara paraları” açıklamı-yor. Ortada dönen paraların m ktarını s z dü-şünün!

Bu dönemde Erdoğan se hâlâ nşaat hale rantlarıyla meşguldü. Hatta b r ara h çb r kamu kuruluşu ve beled ye Erdoğan'a sorma-dan tek b r hale yapamıyordu. Ama 15 Tem-muz darbes nden sonra, daha doğrusu 17-25 Aralık 2013 Rıza Zarraf olayından sonra bu durum değ şmeye başladı. 15 Temmuz dar-bes yle b rl kte FETÖ'cüler n devletten atı-lmalarıyla bu kayıt dışı ekonom tamamen kontrolsüz kaldı, yan kaçınılmaz olarak Erdoğan'ın kucağına düştü. Ama uyuşturu-cudan fuhuşa, rüşvetten kaçakçılığa kadar bu alan b r bataklıktı. Buralara bu bataklık şler-den anlayan b r ler gerek yordu. Buralar se mafya ve organ ze suç örgütü elemanlarıydı.

Ama bunların da devlet n kontrolünde olması gerek yordu. Bu nasıl başarılacaktı?

Ayrıca devlet n yan Erdoğan'ında 90'lı yıllarda olduğu g b Kürtlere karşı, Esad'a karşı k rl savaşta k rl paraya ht yacı vardı.

ÖSO ded ğ İŞİD can ler ne ve onların kul-landığı s lahlara para gerek yordu. MİT TIR'ları, Peker TIR'ları, SADAT TIR'ları ne-reden f nanse ed lecekt ? Halkın sırtına b n p zam ve verg lerle alınan “legal” paralar yet-m yordu. Bu k rl şler ç n paralar da ancak kayıt dışı k rl şlerden, uyuşturucudan, kaçakçılıktan, kara para aklamaktan geleb -l rd . Ama bu ş-ler n organ ze ed -lmes gere-k yordu. İş Erdoğan'ın başına gere-kalmıştı.

Erdo-Kayıt dışı rant:

Uyuşturucu, mafya ve Erdoğan ğan'ın aklına da 90'lı yıllarda bu şler yapan mafya-emn yet-s yaset elemanları düştü.

Erdoğan'la Ağar ve o dönem n Başba-kanı Ç ller arasındak l şk 15 Temmuz dar-bes ve önces ne rastlar. Özell kle FETÖ'cü-lerle mücadelede, Kürtlere, PKK'ya karşı savaşta, muhalefet susturma ve kayıt dışı para konusunda Ağar Erdoğan'a danışmanlık yapmaya başladı. Ağar'ın oğlu AKP'den m lletvek l oldu. İl şk ler sıklaştı. Koka n t -caret kontrol altına alındı. B nal Yıldırım'ın oğlunun gem c kler , SBK ş rket CEO'su Korkmaz'ın uçakları le Kıbrıs ve Türk ye l manlarına Kolomb ya'dan, Venezuela'dan tonlarca koka n taşındı. Yakalandığı söyle-nen koka nler ş n cabası. Bunlar hakkında b r tek kovuşturma yok. Bu uyuşturucunun k mlere tesl m ed leceğ b r devlet sırrı.

Devlet tamam yle mafyanın el nde. Erdo-ğan'ın sted ğ de bu d . Z ra kt darda ancak mafya desteğ ve ortaklığı le kalab l rd ve kalıyor da. Aynı şek lde SBK Hold ng Bugün Sedat Peker' n fşaatlarından anlıyoruz k , Erdoğan bu kayıt dışı para şler -n -n yürütülmes -n 90'lı yıllarda bu şler ya-pan ek be havale etm şt r. Bu ek b , bugün ortaya çıktığı kadarıyla Ağar, Alan, Eken ve Çakıcı oluşturmaktadır. Anlaşıldığı kadarı-yla Erdoğan bu şlerle önce Peker' görevlend rm ş. Ona pol s koruması vergörevlend rtm ş, Sur -ye'ye Bayırbucak Türkmenler ne ve dolayı-sıyla İŞİD'e s lahlar ve müh mat yollatmış, demokrat k güçlere, barış akadem syenler -ne, Kürtlere karşı gözdağı verd rtm şt r. Son-ra MHP'n n, Bahçel 'n n ağır basmasıyla, özell kle de uyuşturucu t caret n n devlet kontrolüne alınması amacıyla şler Ağar-Çakıcı ek b ne devred lm şt r. Bu ek p ger döndükler n ve devlet adına şe soyunduk-larını Bodrum-Yalıkavak Mar nasından ya-yınladıkları fotoğrafla, Ağar, Alan, Eken ve Çakıcı'nın ortak fotoğrafıyla lân ett ler. O günden sonra Peker' n de ş b tm ş oldu. Er-doğan artık bu alanı tamamen bu ek be dev-retm şt .

28 DU UM

İşç Sınıfının Savaş Yolunda

R

tüket m nde en başta

Uzun zamandan ber Soylu le Ağar arası-nda Emn yet kadroları yüzünden çten çe b r kavga g tmekted r. Erdoğan Emn yettek k l t noktalara Soylu'nun önerd ğ kadroları değ l, Ağar'ın önerd ğ “kend ” kadrolarını tay n ett . Emn yette Soylu'nun değ l Ağar'ın ağırlığı arttı. Soylu bunu b r türlü hazmede-med . Erdoğan-Soylu çatışmasına b r de bu cepheden, kadro, uyuşturucu ve kayıt dışı para yönet m cephes nden bakmak gerek r.

Sedat Peker'ın ler sürdüğü b r dd a var k , eğer doğruysa, Erdoğan'ın İstanbul'a yapab leceğ en büyük hanett r. Peker gelen koka nler n b r kısmının Avrupa'a g tt ğ n , ama en büyük bölümünün Türk ye'de, İstan-bul'da tüket ld ğ n söylemekted r. Bu büyük b r ranttır, ama aynı zamanda sosyal b r

Sedat Peker'ın ler sürdüğü b r dd a var k , eğer doğruysa, Erdoğan'ın İstanbul'a yapab leceğ en büyük hanett r. Peker gelen koka nler n b r kısmının Avrupa'a g tt ğ n , ama en büyük bölümünün Türk ye'de, İstan-bul'da tüket ld ğ n söylemekted r. Bu büyük b r ranttır, ama aynı zamanda sosyal b r

Benzer Belgeler