lar savunucusu “zenc ” Paul Robeson Nâzım H kmet' n serbest bırakılması ç n dün-ya çapında b r kampandün-ya başlatır ve Nâzım'ın “balık tuttuk y yen ölür / el m ze de-ğen ölür / bu gem b r kara tabut / lumbarından g ren ö-lür” d zeler yle devam eden
“Japon Balıkçısı” ş r le b r-l kte dört ş r n bester-ler. Nâ-zım'la uluslararası dayanı-şma çığ g b büyür. Bu Tür-k ye'de de onun serbest bıra-kılması ç n kampanyaya yen b r vme kazayendırır. İkt -dar zaten Nâzım'ın ş rler n-den korkmaktadır. Ona b r de Robson'un besteler , türküle-r eklenm şt türküle-r.
Robeson da Nâzım H
k-met g b yalnız sanatçı değ l aynı zamanda komün stt r.
B r Türk ye Komün st Part -s , d ğer Amer kan Komü-n st Part s üyes d r. Bu Komü- ne-denle Nâzım g b b rçok
bas-kı ve saldırıya maruz kalmış, ülkes n terketm ş, tekrar ger dönmüş, hap shanele-r nde yatmıştıshanele-r. Onun söyle-d ğ türkülersöyle-den, şarkılarsöyle-dan koca Amer kan devlet hep korkmuştur. Çünkü O türkü-ler nde, şarkılarında ez len-ler n, sömürülenlen-ler n, baskı ve zulüm gören Amer kan s yah renkl ler n acısını, s-yanını, aşkını ve sevdasını d le get rm şt r. Aynı şek lde halkının acılarını, feryatla-rını, d ren şler n , aşklarını ve sevdalarını d le get ren Nâzım H kmet' n ş rler O'na çok sıcak gelm şt r.
Robeson 4 Eylül 1949'da New York-Preksk ll'de şar-kıcılığa veda konser sırasında Ku Klux Klan faş stler -n -n saldırısı-na uğramış, l -nç ed lmekten zor kurtulmuştu.
Bu saldırıdan hemen sonra Ek m 1949'da Nâzım da Bur-sa Cezaev 'nden faş stler n saldırısına uğrayan Robeson ç n “Korku” ş r n yazmış-tır. Nâzım da Robeson da tüm zorluklara rağmen bo-yun eğmed ler, umutlarını y t rmed ler. D k duruşları, ş r ve türküler her zaman
34 DU UM
İşç Sınıfının Savaş YolundaR
Üm tten Korkuyorlar
Bursa Cezaev
kartal kanatlı kanaryam Türküler m zden
adı ne Tohumdan ve
ağlamaktan Sımsıkı b r ayvayı
söyletm yorlar Robson İnc d şl , zenc kardeş m Kartal kanatlı kanaryam Türküler m z
d şler g b gülmekten korkuyorlar
Sevmekten korkuyorlar, b z m Ferhat g b sevmekten S z n de b r Ferhatınız vardır elbet Robson,
topraktan korkuyorlar Akan sudan ve
üm tten korkuyorlar
halklarına umut verm ş, egemenlere ve onların besle-mes faş st ve ger c güçlere korku salmıştır. İşte Nâ-zım'ın Robson ç n yazdığı ş r:
şafaktan korkuyorlar, Görmekten, duymaktan, dokunmaktan korkuyorlar Yağmurda çırılçıplak yıkanır g b
ne veda steyen b r dost el Sıcak b r kuş g b ,
gel p konmamış k
korkuyorlar.
Nâzım H kmet,
söyletm yorlar b ze Korkuyorlar Robson,
KORKUYORLAR B ze türküler m z
avuçlarının ç ne Üm tten korkuyorlar hatırlamaktan korkuyorlar Ne skonto, ne kom syon,
Robson,
türküler m zden Cemo!
Türk ye'de korona pan-dem s nden en çok mağdur olan kes mlerden b r de mü-z kt r. B nlerce mümü-z syen ş-s z kaldı. Açlıkla karşı kar-şıya kaldı. B rçoğu önce enstrümanlarını sattı. Sonra çıkış yolu bulamayan yüz-den fazla müz syen nt har ett . Bu Erdoğan'ı h ç ırgala-madı. Erdoğan kend İslam yaşam anlayışını halka da-yatmak ç n pandem y baha-ne ed p müz s yenler n çalış-ma alanı olan konserler ya-sakladı, müz kl eğlence yer-ler ne müsaade etmed veya onların saatler n sınırlandır-dı, böylece b rçok müz syen düştüğü geç m sıkıntısından kurtulamadı. Ama bunlar Er-doğan'ı lg lend rm yordu.
Onun hedef müz k ve eğlen-ce sektörünü öldürmekt . Bunu da müzısyenler aç bırakarak gerçekleşt rmek st -yordu. Onlara “kusura bak-mayın hükümetten destek yok” ded .
72 yıl sonra hâlâ korkuyorlar
Geç m sıkıntısı yaşayan müz syenlere destek sağla-mak ç n Halk TV Aşık Vey-sel Kültür Derneğ le b rl k-te “Türküler Susmaz” sm y-le b r dayanışma geces dü-zenled . Bunun ç n Halk TV'de yayınlanan “Görkem-l Hatıra“Görkem-lar” programına b r-çok sanatçı davet ed ld . Program boyunca müz syen-lere dağıtılmak üzere 3 m l-yon l ra yardım toplandı. B r nebze olsun, müz syenler n yüzü güldü.
Programa katılan bu sa-natçılardan b r de esk CHP M lletvek l H lm Yarayıcı d . O da programda Cemo t ür küs ünü s es le nd r d . RTÜK se Erdoğan'ın tal -matıyla kükred . Nasıl bu türkü söyleneb l rd ? Bu tür-kü teröre destek ve teşv kt , örgüt gropagandasıydı. Bu türküyü söyleyen değ l, d n-leyen de PKK üyes sayılma-lıydı. Ned r kt darın, Erdo-ğan'ın bu kadar korktuğu bu Cemo türküsü, ned r bu
Ce-H lm Yarayıcı
35
Gün gel r kahpe savrulur Cemo ovaya nendeCemo türküsünün sözler :
Cemo türküsünün -şahlık, d ktatörlük, baskı ve zulüm düzen ne karşı mücadelede bunlar genell kle ç -çe g rerler. Efsaneş rler. -m lasyon ve soykırı-m, baskı ve zulmüne karşı syan ve d -ren şt r.
Cemo'nun h kâyes d l-den d le dolaşır. Destanlara, f lmlere, k taplara, türkülere konu olur. Onun türküsü rad-yolarda, telev zyonlarda, konserlerde söylen r, nter-nette, sosyal medyada d nle-n r. “Grup Yorum”unle-n konle-nser programlarında yıllarca ye-r n alıye-r. Egemen güçleye-r se her zaman böyles ne yaygın b r h kâyeden ve sev len b r türküden korktular. Mahke-melerde davalar açtılar. Ama Cemo'yu susturamadılar. b r erkek görünümünde sev-d ğ n aramak ç n sev-dağa başta Kürt halkı olmak üzere tüm halklarımızın özgürlük ve demokras mücadeles n güçlend rmekted r. Egemen-ler h kâyeEgemen-ler m zden, ş rle-r m zden, türle-rkülerle-r m zden korksunlar. Korkunun ecele faydası yoktur. Dağlara çık-mak, sevmeden ölmek Kürt halkının kader değ ld r. Bu-gün bu kader b zlere g yd r-mek steyenlere karşı b rleş-mek en öneml görevd r. Bu görev ş md Erdoğan'ın faş -zan tek adam rej m n yık-maktan ve Türk ye'y de-mokrat kleşt rmekten geç-mekted r.
manlı ve Türk devlet n n baskı ve zulmüne karşı d re-nen Kürt halkının yaşamının b r parçasıdır. Devlet n zul-müne, terörüne karşı dağlara çıkıp d renmekt r. daha gür söyleyel m. Türkü-ler m zden daha çok kork-sunlar. Onları yenecek olan halkın b l nçl gücüdür.
36 DU UM
İşç Sınıfının Savaş YolundaR
A
LLAH'ın lütfu le gazabı hep yan-yanadır, k s arasında sıkı b r l şk vardır. B r ne lütuf olan d ğer ne gazaptır. B r ne gazap olan d ğer ne lütuftur.Esasında lütuf da gazap da Allah'ın değ l,
”kul”un, nsanın ş d r, nasıl Allah da nsanın ş yse. B r an ç n nsanoğlu kend s n n veya başkasının sebep olduğu b r zor durumu aşıp el ne geç rd ğ fırsat, güç ve kt darla, nt -kam alırcasına, başkalarına, yen lenlere, ez lenlere ve sömürülenlere baskı ve zulüm etmeye başlar. Bunu da kend s ne Allah'ın b r lütfu sayar. Ez lenler de, suçu olsun olmasın, çoğu kez bunu kend ler ne Allah'ın b r gazabı olarak algılarlar. Ama ne zamank gazaba uğrayanlar dey p baş kaldırmaya, d renmeye başlarlarsa “Allah'ın lütfu” onlardan tarafa, gazabı da d ğer tarafa doğru dönmeye başlar. Allah'ın lütfunu yalnız kend ne mahsus olduğunu zanneden-ler b rden Allah'ın gazabıyla karşılaşırlar. Bu
se ş md ye kadar haksızlığa uğrayan ve haksızlığı kabul etmeyen, d renen kulun gazabıdır, onun “Allah'ın lütfu”ndan nt -kamıdır. Bugün Türk ye'de böyle b r süreç yaşanmaktadır. Düne kadar “Allah'ın lütfu-nu” kend nh sarında gören Erdoğan'ın bugün artık Boğaz ç d ren ş n n başarısıyla kulun, Allah'ın gazabıyla karşı karşıya bulunmakta olduğu görülmekted r. Halk arasında
“yeter artık!”
“Kul hakkını y yene Allah'ın gazabı büyük olur” d ye b r dey ş vardır. Erdoğan çok kul hakkı yed , tüyü b tmem ş yet m n hakkını yed . Artık Allah ona lütuf değ l, gazap öngörmekted r. Bu gazap başta Boğa-z ç Ün vers tes olmak üBoğa-zere yığınlardak d ren şt r. Lütuf da gazap da nsanoğlunun eller nded r, sınıfsaldır. Egemenler n lütfu