• Sonuç bulunamadı

Birinci Dünya Savaşının Balkanlar için sonucu şöyle bir tablo olarak ortaya çıkartmıştır: Buna göre; savaştan kimileri galip kimileri yenik olarak çıkmışlardır.

Bunun sonucunda da bölge ülkelerinden kimileri ( Yugoslavya, Romanya hatta Çekoslavakya) savaşın sonunda imzalanan barış anlaşmalarından memnunlarken;

kimileri ise (Bulgaristan, Avusturya, Macaristan) savaşın kaybedenleri olarak imzalanan anlaşmalardan hoşnut olmamışlardır.167

Savaşın ardından Balkanlar, bölgedeki tüm devletleri etkileyecek dört büyük sorunla karşı kaşıya kalmıştır. Bu sorunlar;1. hem bölge hem ülke içerisinde ulusal mücadelelerin devam etmesi, 2. ekonomik sorunlar, 3. Bolşevik devrimi ve bunun bölge ülkelerine etkileri ve 4. de Osmanlı-Türk, Alman, Rus ve Habsburg gibi büyük güçlerin ortadan kalkması ve uluslararası ilişkilerin yeniden düzenlemesi ihtiyacı.168 Bu sorunların varlığı neticesinde savaşın ardından da Balkanlarda barış ve istikrar tesis edilememiştir. Bu sorunlara bağlı olarak aynı zamanda Balkan ülkelerinin her birinin

164 İrfan Kaya Ülger, Yugoslavya Neden Parçalandı?, Ankara: Seçkin Yayınları, 2003, s.32.

165 Birinci Dünya Savaşı sonrası Balkanlardaki Barış Anlaşmaları için bkz. Barbara Jelavich, Balkan Tarihi (20. Yüzyıl), Cilt II, İstanbul: Küre Yayınları, 2006, ss. 129–133.

166 Bu krallık 1929’da isim değiştirerek Yugoslavya adını almıştır. Ülger, Yugoslavya Neden Parçalandı?, s. 41; Hugh Poulton, The Balkans: Minorities and States in Conflict, London: New Edition, Minority Rights Publication, 1993, s.5.

167 Balkanlardaki Gelişmeler…, s. 57.

168 Jelavich, Balkanların Tarihi, s. 143.

72 sınırları içerisinde azınlıkların varlığı ve toprak anlaşmazlıklarının çözülememiş olması ve de Avrupalı büyük güçlerin Balkanlardaki farklı çıkarlarının olması da bölgedeki istikrarın tesis edilememesinin ardındaki nedenlerin arasında gelmekteydi. Bu büyük güçlerden özellikle Fransa, Balkanlarda kendi kontrolü altında bir birleşik Yugoslavya’yı isterken Rusya Germenleri Balkanlardan uzaklaştırarak Güney Slavlarını kendi inisiyatifin de birleştirme arzusunda olmuştur. Avrupa’nın büyük güçlerinin kıta üzerindeki bu üstünlük mücadeleleri bu yönüyle özellikle Yugoslavya üzerinden karşı karşıya gelmiştir. I. Dünya Savaşı ardından II. Dünya Savaşına doğru gidilen süreçte Balkan ülkeleri, uluslararası politikada gelişmelerin etkisiyle Almanya’nın başını çektiği revizyonist grup ve Fransa’nın liderliğini yaptığı anti-revizyonist grup çevresinde konumlanmışlardır.

1930’lu yıllarda Balkan ülkeleri uluslararası konjonktürdeki gelişmelere bağlı olarak bir taraftan bu şekilde kamplaşırlarken bir taraftan da aralarında işbirliğini artırmak için de çeşitli temaslarda bulunmuşlardır. İkinci Dünya Savaşı öncesinde, Balkan ülkelerinin aralarında güçlü bir birlik oluşturabilmek amacıyla yürüttükleri tüm girişimlere karşın bu çabalar sonuçsuz kalmış ve bölge ülkelerinden bazıları hızla revizyonist Almanya’nın uydusu haline gelerek yaklaşan savaşa sürüklenmişlerdir.169

Büyük güçler arasındaki çıkar ve politik farklılıklar 1939’a gelindiğinde İkinci Dünya Savaşının patlamasıyla sonuçlanmıştır. Savaşın başlamasıyla birlikte Balkanlarda bu güçlerin mücadele alanlarının başında gelmiştir. Özellikle Almanya, o tarihe kadar Balkanlarda kurulu olan düzeni kabul etmediğini ve yeniden tespit etmek gerektiğini ileri sürmüştür.170 Savaş sırasında Balkan ülkelerinden özellikle Bulgaristan, Arnavutluk ve Yugoslavya Alman politikalarından en fazla etkilenen ülkeler olmuşlardır. Macaristan, Romanya, Bulgaristan ve Arnavutluk, savaş sırasında daha fazla Almanya’nın baskılarına karşı dayanamayarak Almanya’nın safında savaşa katılmış ancak Yugoslavya Almanya’ya tarafına geçmeyince 6 Nisan 1941’de işgal

169 2. Dünya Savaşı öncesinde Balkanlardaki işbirliği çabaları hakkında bkz. Sina Akşin ve Melek Fırat,

“İki Savaş Arası Dönemde Balkanlar”, Balkanlar, İstanbul: OBİV Yayınları, 1993, s. 120–123.

170 Balkanlardaki Gelişmeler…, s. 68.

73 edilmiştir.171 Yugoslavya’nın işgali ardından Almanların himayesi altında bugünkü Hırvatistan ve Bosna-Hersek topraklarında “Bağımsız Hırvat Devleti” kurumuştur.172 Ancak Sırbistan ve Yunanistan ise itilaf devletleri safında savaşmışlardır. Sırplar özellikle Almanya’nın Yugoslavya’yı işgal etmesinden sonra yerel direniş örgütleri kurarak Almanlara karşı direnmişlerdir. Arnavutluk’ta, daha savaşın başında 1939’da İtalyanlarca işgal edilmiş ve bu işgal yönetimi 1943 yılının Eylül ayında İtalyanların geri çekilişine kadar devam etmiştir.173

Mayıs 1945’te Berlin’in düşmesiyle Almanya teslim olmuş ve İkinci Dünya Savaşı sona ermiştir. Balkanlar açısından değerlendirildiğinde savaşın sonuçları özellikle ittifak devletleri safında savaşan Romanya, Bulgaristan ve Arnavutluk açısından tam bir yıkım olmuştur. Savaşın ardından Balkanlardaki en önemli değişiklik 29 Kasım 1945’de Sırbistan, Hırvatistan, Slovenya, Bosna– Hersek, Makedonya ve Karadağ’ın bir araya gelerek federal bir yapı içerisinde “ Yugoslavya Federal Halk Cumhuriyeti ” kurmaları olmuştur.174 Bu yeni yapının içerisinde Voyvodina ve Kosova da Sırbistan’a bağlı iki özerk birim olarak yer almışlardır.175

İkinci Dünya Savaşının ardından Balkanlarda ciddi değişimler yaşanmış ve Yunanistan ve Türkiye dışındaki bölge ülkelerinde 1944–1948 yılları arasında komünist yönetimlerin işbaşına geçmişlerdir. Bu yeni rejimler ilk olarak Yugoslavya ve Arnavutluk’ta kurulmuş, bu iki ülkeyi daha sonra Romanya ile Bulgaristan’da komünist rejimlerin kurulması izlemiştir.176 Yeni dönemde tüm dünyada olduğu gibi Balkanlarda da Soğuk Savaş sisteminin yarattığı hava hâkim olmuş ve bölgede bir anlamda istikrar tesis edilebilmişti. Bu istikrarlı yapı Sovyetlerin dağılmasına kadar devam etmiş ve bu dönemde bölgedeki sorunlarda bir anlamda uyutulmuş ve tehir edilebilmiştir. Bu dönemin Balkanlar açısından temel özelliği, Balkanların Soğuk Savaş yıllarında ikili

171 Alman işgali sonrasında Balkanlarda savaş yılları boyunca bölgedeki 16 milyon insandan 1,7 milyonu hayatını kaybetmiştir. William T. Johnsen,Deciphering the Balkan Enigma: Using History To Inform Policy”, s. 22. , www.strategicstudiesinstitute.army.mil/pdffiles/pub159.pdf. ( Erişim Tarihi: 24.11.2011)

172 Charles and Barbara Jelawich, History of the Balkan, Vol. II, London: Cambridge Univ. Press, , 1985, s. 263.

173 Jelavich, History of the Balkan, ss. 291.

174 R. J. Crampton, İkinci Dünya Savaşı’ndan Sonra Balkanlar, (Çev. Emel Kurt), İstanbul:

Yayınodası, Mart 2007, s. 20.

175 Osman Karatay, Kosova Kanlı Ova, İstanbul: İz Yayıncılık, 1998, s. 90.

176 Jelavich, History of the Balkan, s. 304.

74 güç dengesinde Doğu Bloku ve Batı Bloku’nun arasındaki sınır bölgelerinden birisi olmasıdır.177