• Sonuç bulunamadı

Röportaj: Zeynep Rana AYBAR

İndekse Git

Haydi; son güzel haberden başlaya-lım... Geçtiğimiz günlerde Adana Film Festivali’nde “Ben Bir Denizim” filmindeki oyunculuğun ile “Tür-kan Şoray Umut Va-deden Kadın Oyuncu”

ödülünü aldın. Bunun üzerine biraz konuşa-lım mı? Bu ödül sana ne hissettirdi?

Tabi ki çok mutlu oldum. Gurur verici

bir ödül. Umut keli-mesi benim için çok özeldir, her zaman umudun kutsal ol-duğuna inanırım. Bir de Türkan Şoray’ın ismiyle taçlanmış oldu. Türkan Şoray’ın Duruşu, ürettikleri, sanatçı kimliği her zaman ilham verici olmuştur. Kendi adıma da ilham verici olmayı umut ederim:). Ödül konuşmamda da aynı

Röportaj

Istanbul & istanbul 130 Sayı Aralık 2020

44 www.istandist.com

şeyi söylemiştim.

Atatürk sinemanın in-sanlar arasındaki farkı sileceğini, insanlık idealinin tahakkuku-na en büyük yardımı yığacağını söylüyor.

Ben de bu cümleyi her zaman kendime rehber tutacağım.

Herkesin hikayesinin can alıcı bir cümlesi, tepe noktası, tesa-düfü, mucizesi vs.

vardır. Kendi hikayeni en sevdiğin şekliyle

anlatır mısın?

Ben Ankara da büyü-düm. Biraz da haylaz bir öğrenciydim. Nil diye bir sınıf arkada-şım vardı, haydi gel tiyatro kulübü açılıyor, ona gidelim dedi.

Derslerden kaçma fırsatı doğduğu için kabul ettim. Töre diye Turgut Özakman’ın bir oyunu var, edebiyat hocamız yönetiyordu.

Bana “nene” rolünü verdi. Ben 15 yaşın-dayım niye neneyi

İndekse Git Röportaj

oynuyorum diye üzül-düm. Meğer oyunun en önemli rollerinden-miş. Dersten kaçmak için girdim ama bu sefer provalardan da kaçıyorum. Beni zorla götürüyorlar. Derken ablama söylemiştim, o

da bizi çalıştırsın diye tiyatrocu bir arkadaşı-nı yönlendirdi. Bülent Abim geliyor gidiyor ama yok ben durmu-yorum. Sonra beni sahne amiri yaptı.

Sorumluluk verdi, herkesi sen

toplaya-Istanbul & istanbul 130 Sayı Aralık 2020

46 www.istandist.com

caksın dedi. Sorum-luluğu alınca bütün haylazlığım geçti.

Elimde baston gel-meyeni bu sefer ben kovalıyorum:) Neyse en sonunda Ankara Liseler arası tiyatro yarışmasına girdik ve birinci olduk. Jüride bir hoca vardı, hiç unutmam ağlayarak yanıma geldi ve kızım lütfen tiyatro oku dedi.

İşte o cümle, içimdeki sesin yansıması oldu.

Artık küçük bir heves

değildi sanki, aşka düşmek gibiydi. Başka çarem yoktu o kadar çok istedim oyuncu olmayı. Çok şükür nasip oldu.

Binicilik ve okçu-lukla ilgileniyor olman, seninle ilgili gözüme çarpan ilk bilgilerden... Bunlar çok güzel ama sanki mesleki olarak bir oyuncunun cebinde kalması için hayatına kattığın şeyler gibi...

İndekse Git

Profesyonel hayatın ve onu besleyen yan şeyler dışında; vaktini nasıl geçiriyorsun?

Sadece oyuncuyum dur şu da cebimde olsun diye yapamam ben ilgilendiğim şeyleri ya hevesim vardır artık bir hobi-den çıkmıştır ya da iki kursuna gidip bırakmı-şımdır. Binicilik benim için çok çok önde bir duygu, nasip olursa peşine düşmeyi

bırak-mayı düşünmediğim bir dal. Bu ara çok boş vaktim olmuyor, olduğunda bir şeyler izleyip kafamı dağıt-maya çalışıyorum, biniciliğe gidiyorum, yazıyorum.

En çok neler yapmak-tan haz alıyorsun?

En çok bir amacı olan hizmet edeceğim projeler üretmekten ve bunları paylaşmaktan, kendimi geliştirecek,

Röportaj

Istanbul & istanbul 130 Sayı Aralık 2020

48 www.istandist.com

ruhumu genişletecek şeyler yapmaktan hoşlanıyorum. Spor yapmak, felsefe konuş-mak, insanların hayatı-na dokuhayatı-nacak işler üretmek haz verici benim için.

Uzun süredir oyun-culuk yapıyorsun ama sanırım senin için ya-kın gelecekte sahnede şarkı söylüyor olmak da kariyerini meşgul

edecek. Müzikle olan bağından biraz bahse-der misin?

Müzik her zaman din-lediğim, kendi aramız-da şarkı söylediğim bir şeydi. 30 yaşında bir şey oldu ve yazmaya başladım. Kendi-mi durduramaz bir şekilde. Mustafa Barış Koçkar isimli 15 yıllık bir dostum var. O Hayyam’ın bir şiirine beste yapmıştı. Şunu

İndekse Git

kaydet de Youtube’da dinleyeyim dedim. O da “ben yapamam, sen kaydet” dedi. Bora isimli bir arkadaşımı aradım, gel kaydede-lim” dedi, ama “söz-leri eksik” bir söz olsa çok iyi olur” da dedi.

Ben de uyacağını düşündüğüm 2 mısra bir şey yazdım, sonra

götürdüm, “böyle olu-yor mu?” dedim. Çok güzel oluyor, yarına bir daha yaz dedi-ler. Nasıl yazacağım dedim, güldük. Dörtte buluşacaktım, 3:45’te oturdum ve ilk şarkı-mız olan Derman’ı yazdım. Götürdüm, çok iyi olmuş dediler, besteledik. Ertesi gün

Röportaj

Istanbul & istanbul 130 Sayı Aralık 2020

50 www.istandist.com

bir daha derken, 30 yaşımdan sonra bir anda besteci ve söz yazarı oldum. Bunları dinleyen dostlarımız da, bunlar çok iyi dinlemek istiyoruz dediler. Babam da

“gel bir müzik şirketi kuralım” diye konu-şunca, biz de şarkıları çıkardık. Şimdilik 5 şarkımız çıktı. 20’ye yakın bestemiz var.

30’lu yaşların başın-dasın. Genel olarak bu yaşlar, keskin viraj-ların alındığı, hayatla ilgili acemiliklerin

ufaktan atılıp, daha sıkı süzgeçlerimizin olduğu yaşlardır. Gel-diğin noktada; artık en çok neyi “yapma-mayı” öğrendin? En son, “çok bildiğini düşündüğün, ne seni yanılttı?”.

Kesinlikle 30’lar çok farklıymış. Yaş almak ayaklarınızın daha sağlam basmasını sağlıyor sanırım. Artık kendinizle ilgili daha çok şey biliyorsunuz.

Yaşa dair en önemli keşfim; hiç bir şey olmadığım, bu yüz-den her şey

olabile-İndekse Git

ceğimdi. Önceden bir şey olmaya biri olmaya daha çok çabalıyordum. Şimdi daha özgürüm. Çünkü fikrim hür mü, peki vicdanım hür mü sa-dece ona bakıyorum.

Büyük laflar büyük iddaalar yerine; kalbi büyük, fikri büyük bir halde olmayı daha çok önemsiyorum.

20’lerimdeki bütün acemiliklerime

heye-canlarıma büyütmele-rime teşekkür ederim.

Yaktı, pişirdi sanırım demlenmeye geçme vakti:)

Şuan popüler bir dizide oynuyorsun.

Bu proje ile ilgili neler söylemek istersin?

Çok şükür ki çok iyi bir ekiple çalışıyorum.

Kalpleri tertemiz, iyi niyetli insanlarla. Çok şanslı olduğumu

dü-Röportaj

Istanbul & istanbul 130 Sayı Aralık 2020

52 www.istandist.com

şünüyorum. Bu proje bana bir sürü dost ka-zandırdı. Sete koşarak gitmek çok büyük bir ödül. Fifi’yi oynamayı çok seviyorum. Benim için çok özel bir rol.

Yeni projelerin varsa

dinlemek isteriz...

Bir arkadaşımla yaz-dığım bir sinema filmi var, hikayesi abimin olan bir çocuk filmim var. Burak Orhun Ba-şer’in, festival yolunun çok açık olduğuna inandığım, “Pasaj”

İndekse Git

diye bir kısa filmi var.

Bir de önümüzdeki dönemde bir uzun metrajımız olacak inşallah…

Biraz da senin İstan-bul’undan bahsetmek isterim. Senin İstan-bul’un nasıl bir yer?

Ben Denizli’de doğ-dum, Ankara’da , İsrail’de, İzmir’de yaşadım. Ama

konser-vatuar okuma istediği gönlüme düştüğüden itibaren İstanbul’da yaşamak istedim.

Ablamla, abim İstan-bul’da okuyordu. Ben de İstanbul’da okumak istiyordum. Odamda yatağımın tam üstün-de, tavanda İstanbul yazıyordu. Tam yata-ğımın karşısında Kız Kulesi posteri vardı.

Çok ciddi bir Kız

Röportaj

Istanbul & istanbul 130 Sayı Aralık 2020

54 www.istandist.com

Kulesi takıntım vardı.

Tam denizin ortasın-da, mum gibi yanan ve aşkı temsil eden bir yapı. İnanılmaz ihtişamlı gelir, çok severim. Hala önün-den geçtiğimde ya da yolum düştüğünde heyecanlanırım. İstan-bul, yaşamak istediğim bir şehirdi ve bütün kaosuna rağmen hala yaşamak istediğim şe-hir. Benim İstanbul’um nazlı bir yer, kaosu bol, kalabalık, dina-mik, bütün dünyadan insanlarla karşılaşa-bileceğim, her türlü olanağın olduğu ama vizyonunuza göre de-ğerlendirebileceğiniz, kalp ritmi yüksek atan bir yer.

Son olarak; şahane!

2020 senesini bitir-mek üzereyiz. Bu seneyi özetle, kendi açından değerlendir-meni rica edeceğim.

Tabii yeni gelen yıl ile ilgili dileklerini de

duymak isteriz.

Bu sene çok çok enteresandı. Pande-mi diye bir şey girdi hayatımıza. Umut et-meyi hiç unutmamam gereken bir yıldı. Fifi, girdi hayatıma, Şiar’ın parçaları dinleyiciyle buluştu, ödül aldım.

Bir sürü yeniliklerle buluştum. Yanısıra korona oldu, ailem için, kendim için ve ülkem için gerildim, korktum. Tam karam-sarlığa kapılacakken, sevdiklerime sarılıp, bir daha umut bul-dum. Ümidim, gele-cek yılı şükür dolu geçirebilmemiz, en başta sağlıklı olmamız ve toplumca uykuda karanlıkta olduğumuz bütün güzelliklere uyanmamız. Aşk sar-sın her yanımızı...

İndekse Git

K

endi şarkılarını yazan, güçlü sesi ve yorumculuğu ile Enbe Orkestrası’nın 2018’de yılında yayınlanan albümünün çıkış parçası olan “Yarım Sevda” ile müzik dünyasına merhaba diyen Ezgi Ayçe, başta Ajda Pekkan olmak üzere Behzat Gerçeker, Sertab Erener, Yıldız Tilbe ve Nil Karaibrahim-gil gibi sanatçılarla sahne ve albüm kayıtların-da yer aldı.

2019 yılında Sezen Aksu’ya ait “Ateş Böceği”

ile kısa sürede büyük ilgi gören Ezgi Ayçe’nin yorumladığı şarkı, Serdar Ayyıldız’ın proje albümünün çıkış parçası oldu.

O ŞARKILARDAKİ

Benzer Belgeler