• Sonuç bulunamadı

2. ULUSAL VE ULUSLARARASI ALANDA HİLE İLE İLGİLİ GELİŞMELER 39

2.1.2. SARBANES-OXLEY Kanunu

Büyük beşli (big five) olarak bilinen uluslar arası denetim firmalarının denetiminde bulunan, faaliyet gösterdiği sektörde büyük pazar payına sahip güçlü ve köklü firmaların teker teker iflas aşamasına gelmesi, denetim firmalarına olan güveni oldukça sarsmıştır. Hemen her iflas sonrası skandal olarak nitelendirilmiş ve skandalın patlak vermesinde ilk suçlu denetim firmaları olarak gösterilmiştir.

Özellikle Enron olayının patlak vermesinden sonra, denetim alanında mevcut düzenlemelerin bu tür skandalları önlemeye yeterli olmadığı görüşünün ağır basması ve denetim firmaları ile denetim faaliyetlerinin kaybettikleri itibarlarının yeniden kazanılması amacıyla çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmaların en çok ses getireni ise Sarbanes-Oxley Kanunu’ dur.

Dış denetim ve muhasebe uygulamasına ilişkin olarak ABD’ de Aralık 2001 tarihinde Enron firmasında başlayan ve Worldcom, Xerox gibi dev firmalarla devam eden denetim usulsüzlükleri sonrasındaki iflaslar üzerine, Amerikan sermaye piyasasında oluşan güven bunalımını aşmak üzeren 30 Temmuz 2002 tarihinde

“Sarbanes-Oxley Kanunu” yürürlüğe girmiş bulunmaktadır. 78

Sarbanes-Oxley Kanunu bir muhasebe kanunu değil onun çok ötesinde şirket yöneticileri ile ilgili çok ciddi bir takım suçların tanımlandığı ve cezaların öngörüldüğü, şirketlerin karar verme sisteminde etkili olan diğer kişilerle ilgili bir takım yeni

78 Salih Tanrıkulu, “Sarbanes-Oxley Kanunu Sonrası Denetçi Bağımsızlığı Konusunda ABD’ de Yapılan Düzenlemelerin Türkiye’ ye Yansımaları” Vergi Sorunları Dergisi, Sayı 176, Mayıs 2003, s.90.

yükümlülüklerin getirildiği ve bu kişilerin yükümlülüklerini yerine getirmedikleri durumlarda uygulanacak yaptırımların düzenlendiği bir “kurumsal yönetim kanunu” dur.

Kanun’ un gerisinde yatan düşünce de doğru bilgiyi zamanında, en hızlı şekilde sunabilme gayretidir. 79

Kanun’ un temelinde, yöneticilerin ve şirket çalışanlarının şirkete ilişkin görevlerinde sadakat ve bağlılık ilkelerine uygun hareket etmelerini sağlamak ve buna uygun davranmayanları çok ciddi şekilde cezalandırmak yatmaktadır. Şirket yöneticileri ve çalışanları açısından oldukça ağır para ve hapis cezaları öngörülmüştür. Kanun, yeni federal suçlar yaratarak ve mevcut federal suçlar için ise cezaları artırarak muhasebe ve denetime ilişkin düzenlemeleri artırmış, mali tablolara ilişkin açıklama ve dipnot gereklerini çoğaltarak kurumun mali sorumluluğunu artırmayı ve muhasebenin gözden geçirilmesini güçlendirmeyi amaçlamıştır. 80

Kanun metni 11 ana ve 66 alt başlıktan oluşmaktadır. Kanun metninin ana başlıkları şunlardır,

1- Halka Açık Şirketler Muhasebe Gözetim Kurulu 2- Denetçi Bağımsızlığı

3- Kurumsal Sorumluluk

4- Kapsamı Genişletilmiş Mali Bildirimler 5- Analist Çıkarlarının Çatışması

6- Komisyonun Kaynakları ve Yetkileri 7- Çalışmalar ve Raporlar

8- Kurumsal ve Kriminal Hile Sorumluluğu 9- Beyaz Yakalı Suçlara Ait Cezaların Arttırılması 10- Kurumsal Vergi Beyanı

79 Batuhan Güvemli, s.94.

80 www.aicpa.org, AICPA, Brief Summary of Sarbanes-Oxley Act of 2002.

11- Kurumsal Hile ve Sorumluluk

Kanunun diğer önemli bazı maddeleri şöyledir. 81

Madde 201 : denetçilerin uygulama alanları dışında kalan hizmetler 1- Aynı zamanda denetim hizmeti verilen müşterilere, defter tutma,

muhasebe kayıtları veya mali tablolarla ilgili diğer hizmetler 2- Finansal bilgi sisteminin oluşturulması ve geliştirilmesi

3- Değerleme hizmetlerinin verilmesi veya aynı tür raporlara katkıda bulunmak

4- Aktüerya hizmetleri 5- İç denetim hizmetleri

6- Yönetim fonksiyonları ve insan kaynakları danışmanlığı

7- Borsada aracılık ve menkul kıymet hizmetleri, yatırım danışmanlığı veya yatırım bankacılığı hizmetleri

8- Denetimle ilgisi bulunmayan uzmanlık konularında bilirkişilik hizmetleri 9- Halka Açık Şirketler Muhasebe Gözetim Kurulu tarafından yönetmelikle

belirlenen diğer hizmetler.

Bağımsızlığı ortadan kaldıran hizmetler olarak belirtilen bu hizmetler için önemli olan aynı denetim müşterisine aynı dönemde verilmesi halidir. Aynı dönemde ve aynı denetim müşterisi olmamak kaydıyla bir denetim firmasının bu hizmetlerinde kısıtlama yapılması sözkonusu değildir.

Madde 203 : Denetçi Ortağın Rotasyonu

81 www.aicpa.org .

Denetimde yer alan sorumlu ortak baş denetçi veya denetimin gözetiminden sorumlu ortak denetçinin, aynı müşteri şirkete önceli beş yıllık hesap dönemi içinde denetim hizmeti sunmuşsa, bir sonraki dönemde aynı denetçilerin denetimi gerçekleştirmeleri yasaklanmıştır. Denetim aynı denetim firması ile devam edecekse, denetim faaliyeti, aynı denetim firmasının farklı denetçileri tarafından gerçekleştirilmelidir. Şirkete ilişkin denetimlerde görev alacak denetçilerin rotasyona tabi tutulması esastır.

Madde 403 : Şirket Yöneticilerine ve Pay Sahiplerine İlişkin Kamuya Yapılacak Açıklamalara İlişkin Hususlar

Şirket yönetim kurulu üyeleri, şirket çalışanları ve şirket sermayesine doğrudan veya dolaylı % 10’ una sahip olan pay sahiplerinden şirket hissesi alım satımı yapmaları halinde, işlem yapılan günü izleyen 2. işgünü sonuna kadar kamuya açıklama yapılması gerekmektedir.

PARMALAT, ENRON, AHOLD Skandallarının Perde Arkasında Yatan Nedenler

Şirket iflaslarının özellikle basına yansımasından sonra, iflasın perde arkası ile ilgili gerçekler teker teker günışığına çıkartılmış, uzun süre gündemi meşgul eden açıklamalar yapılmıştır. Yapılan açıklamalar özellikle birkaç nokta üzerinde yoğunlaşmakta, bu açıklama ve araştırmalar bir arada değerlendirildiğinde, şirketlerin giderek artan hızla büyümekte olduğu ancak bu büyümenin kontrolden çıkma noktasına doğru ilerlediği anlaşılmaktadır. Bu durum ise, içeriden ve dışarıdan birçok kesimin iştahını kabartmaktadır. Denetim firmalarının ise bazı olaylara müdahalede gecikmesi veya önemsememesi ise olayı daha da çarpıcı hale getirmektedir.

Olayların bütününe baktığımızda ise tek bir suçlunun bulunmadığı, şirketlerle ilgili hemen tüm ilgililerin şirketlerin sonunun hazırlanmasında küçük de olsa katkısının olduğu görülmektedir.

En çok ses getiren ve iflasları sonunda en fazla kesime zarar veren şirketler olan, Parmalat, Enron ve Ahold olayları birlikte incelendiği ve sona giden süreçte yaşananlar birlikte değerlendirildiğinde ortak özelliklerin bulunduğu görülmektedir.

Sarbanes-Oxley Kanunu’ nun kabulüne kadar giden süreçte yaşanan skandalların ortak özelliklerini aşağıdaki şekilde sıralamak mümkündür.82 8384 85 8687 88

 Analistler, spekülatörler v.b. tarafından çizilen pembe tablolar

 Firmaların büyümek adına ana faaliyet konuları dışındaki alanlara yatırım yapmaları,

 Düşük sermaye getirisine rağmen, hisse başına getirisinin daha yüksek oranlarla kamuoyuna açıklanması

 Cirodaki olağanüstü artışa rağmen, çalışma sermayesinin azalması,

 Şirkette işlerin iyi gitmediğinin farkında olan yöneticiler tarafından ellerindeki şirket hisselerinin satılması,

 Üst düzey sorumlu şirket müdürlerinin hileye bulaşması ve zimmetlerine para geçirmeleri

 Ortak girişim paylarının satışların bir yüzdesi olarak kaydedilmesine olanak tanınması,

Toptan hizmetlerle ilgili kontratların mark to market muhasebe metodu ile kaydedilmesi, (kontrat fiyatını piyasa fiyatı ile karşılaştırarak piyasa fiyatına ayarlamak)

82 Cemal Çakıcı, Ahold: Avrupa’ nın Enron’ u mu?, (Tercüme-Accountancy, Nisan-2003, s.42-43) Muhasebe ve Finansman Dergisi, MUFAD, S:20, (Ekim-2003), s.152-153.

83 Cengiz Toraman, “Muhasebe Denetiminde Etik ve Enron Örneği”, Mali Çözüm Dergisi, İSMMMO Yayınları, Yıl:12, Sayı:59, s.164-177.

84 Cengiz Toraman, “Enron: Dolandırıcılık Sistemi Nasıl Çalışır” (Çev.Brian Singleton-Green, Accountancy, Mayıs-2002) Muhasebe ve Finansman Dergisi, MUFAD, Sayı:16,(Ekim-2002), s.55-57.

85 Cengiz Toraman, “Enron Olayı ve Bu Olaydan Çıkarılması Gereken Dersler”, Muhasebe ve Finansman Dergisi, MUFAD, Sayı:15, Temmuz-2002, s.84-90.

86 Bilanço Dergisi, TÜRMOB Aylık Yayın Organı, Sayı:88, (Şubat-2004), s.2-4.

87 Ayça Zeynep Süer, “Profesyonel Muhasebe Mesleğinde Enron Skandalı ve Sonrası Gelişmeler”, VI.Türkiye Muhasebe Denetim Sempozyumu, İSMMMO Yayın No: 49, İstanbul-2004, s.

112-126.

88 Ayça Zeynep Süer, Muhasebe Mesleğinde Enron Vak’ası ve Getirdikleri, İstanbul : İSMMMO Yayınları, 2004, s.44-72.

 Sermaye Piyasası kurallarının, halka açık şirketlerin bağımsız denetim kuruluşları tarafından denetlenmesini zorunlu kılması nedeniyle, olumlu denetim raporlarının yatırımcıların yönlendirilmesindeki etkisini kullanmak isteyen şirket yönetimi tarafından, karlı olmayan bir şirket, karlı gösterilerek hisselerin değerliliği arttırılmaya çalışılmış ve bu işe denetim firmalarının da alet edilmiş olması,

Özel amaçların yaygınlığına bağlı olarak, yeni fonların oluşumunu cazip hale getirmek, yeni yatırımcıları çekebilmek, yabancı faaliyetlerden oluşan karları ayırmak gibi özel amaçlarla şirketler tarafından sıkça kullanılan araçlar olan, Özel Amaçlı Ortaklıklar/Girişimler (Special Purpose Entities-SPEs) kullanılarak, maliyetlerin gizlenmesi ve böylece şirket karlılığının şişirilmesi,

 Özel Amaçlı Ortaklıklar ile iş yapılması, faaliyette bulunulmasına rağmen bu ilişkilerin ve faaliyetlerin muhasebe kayıtlarına yansıtılmaması nedeniyle bilançoda hiç yer almaması,

 Denetim firmasının aynı zamanda danışman firma olması,

Yönetim kurulunda eski denetçilerin yetkisiz yönetici (non-executive manager) olarak çalışmaları,

 Şeffaf raporlama ve yasalarla uyumu engelleyen, karmaşık mali yapı ve vergi cennetlerinin bulunuyor, biliniyor ve kullanılıyor olmasının engellenememesi,

 Karşılığı olmayan, ancak yatırımcı tarafından bilinmeyen, şirket senetlerinin satılarak malvarlığının şişirilmesi,

 Vergi cennetleri olarak bilinen ülke ve bölgelerin kullanılarak, yolsuzluk ve kara para aklama ile ilgili para transferlerinin izlenmesinin zorlaştırılması, bazen de ortadan kaldırılması,

 İç denetim komitesi tarafından gündeme getirilen bulguların dikkate alınmaması

 Herkesin işlerin iyiye gittiğine dair inancının yüksek olması nedeniyle, ortaya çıkan sorunlar ve olumsuzluklarla ilgili bilgi veya iddiaların kötüye gidişin işareti ya da başlangıcı olabileceği konusunda hiç dikkate alınmamaları,