• Sonuç bulunamadı

RUSYA

Büyük coğrafi yapısı, sert iklim koşulları, doğal kaynakları, sosyalist geçmişi ve silah sanayiiyle küresel bir güç olan Rusya dünyanın en büyük ordularından bi-rine sahiptir. 1917’de Sovyetlerin kurulmasının ardından sanayileşme atılımlarını Moskova’dan gerçekleştiren ülke İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra iki süper güçten biri olmuştur. Askeri gücünü kurduğu silah sanayii fabrikalarıyla besleyen Sov-yetler Birliği diğer aktörlere kıyasla birbiriyle bütünleşmiş üretim altyapısı yardı-mıyla ordusunu küresel güç haline getirmiştir. Ülkenin ekonomik kaynaklarını merkezden planlı modellemeyle kontrol eden Sovyet yönetici elitleri ABD ile ya-şanan rekabet nedeniyle silah sanayiine özel bir önem vermiştir. İmalat sanayiin-de istihdamın yüzsanayiin-de 15’ini ve üretim çıktısının yüzsanayiin-de 20’sini oluşturan savunma sanayii Ar-Ge harcamalarının yoğunlaştığı sektör olmuştur.32 Ancak verimsiz yatırımlar, yolsuzluk ve denetimsizlik gibi yapısal problemler sebebiyle sorun-lar yaşayan Sovyetler Birliği silah endüstrisi askeri harcamasorun-ların azaltılmasından etkilenmiş ve zamanla eski üretim gücünü kaybetmeye başlamıştır. 1990’larda Sosyalist blokun dağılması ise sektörün altyapısına büyük oranda zarar vermiştir.

Üniversiteler, araştırma kuruluşları ve üretim tesisleri şeklinde organize edilen

32 “Russia Industry Overview”, Federation of American Scientists, https://fas.org/nuke/guide/russia/industry/

overview.htm, (Erişim tarihi: 8 Mayıs 2021).

silah sanayii finansal kaynakların azalması ve ekonomik krizler nedeniyle zorunlu olarak devletin denetiminden çıkarılmıştır.33

1990’ların ilk çeyreğinde Sovyetlerin dağılması beraberinde birçok bağımsız yeni devleti ortaya çıkarmıştır. Bu devletler arasında Rusya Federasyonu en büyük ve güçlü aktör olarak belirmiştir. Ancak sosyalist ekonomik modelden şok terapisiy-le liberal piyasaya geçiş ülkenin ulusal kaynaklarının düşük fiyatlarla özelterapisiy-leştirilme- özelleştirilme-sine sebebiyet vermiştir. Özelleştirmeden etkilenen sektörler arasında silah endüst-risi de bulunmaktadır. Kamunun tam anlamıyla etkin olduğu savunma sanayiinde yüzde 55’ten fazla özelleştirme yapılmış ve kaynaklar daha verimli kullanılmaya çalışılmıştır. Özel girişimcilere34 açılan sektörde Sovyet dönemi teknoloji altyapısı üretim için kullanılırken birçok problemle karşılaşılmıştır. Sorunların başında en-tegre üretim yapısının diğer eski Sovyet cumhuriyetleriyle bağlantılı oluşu gelirken finansal kaynak eksikliği sektörün yeni döneme adaptasyonunu zorlaştırmıştır. Fa-kat 2000’lerin başından itibaren dış piyasalara açılmaya başlayan Rus savunma sa-nayii elde edilen döviz girdisiyle birlikte toparlanma eğilimine girmiştir.35 2001’de 3,6 milyar dolar36 olan sektörün toplam ihracatı 2018’de 19 milyar doları geçerek dünyada en fazla silah ihraç eden ikinci aktör olmuştur.37 2020’de yaşanan küresel salgına rağmen Rus savunma sanayiinin toplam siparişleri artış göstererek 55 mil-yar doları aşmış ve krizden diğer sektörlere göre daha az etkilenmiştir.38

Sovyetler Birliği ve Rusya, savunma sanayii ile özel sektör arasında teknoloji transferini tam anlamıyla sağlayamamıştır. Sovyetler Birliği’nde özel firmaların çok kısıtlı oluşu teknoloji paylaşımına imkan vermezken Rusya da savunma sa-nayii ile özel sektörü birlikte çalışmaya yeterince teşvik edememiştir. Otomotiv, ulaşım ve iletişim gibi savunma sanayiinden çok fazla yarar görecek sektörler ülke genelinde istenilen düzeyde gelişememiştir. ABD, Güney Kore ve İsrail ör-neğine kıyasla Rus silah endüstrisinde biriken teknolojik tecrübe diğer alanlara yeterince aktarılamamıştır.39

33 Nadir Fırat, “Rus Savunma Sanayi: Dünü, Bugünü, Yarını”, Daktilo1984, https://daktilo1984.com/forum/

rus-savunma-sanayii-dunu-bugunu-yarini, (Erişim tarihi: 8 Mayıs 2021).

34 Rus savunma sanayii özel sektör firmaları; Aviaconversiya, Barnaul Cartridge Plant, GAZ Group, Kombat Armouring, ORSIS ve RTI Systems.

35 Richard Connolly ve Cecilie Sendstad, Russia’s Role as an Arms Exporter, (The Royal Institute of International Affairs Rapor, Londra: 2017), s. 2-4.

36 Natalia Kalinina ve Vadim Kozyulin, “Russia’s Defense Industry: Feet of Clay”, Security Index, Cilt: 16, Sayı:

1, (2010), s. 32.

37 “Russia’s Arms Exporter Sold 19Bln Worth of Weapons in 2018”, The Moscow Times, 1 Kasım 2018.

38 “Russia’s Arms Sales in 2020 Successful Despite Pandemic”, The Moscow Times, 12 Mart 2021.

39 Tomas Malmlöf, “Russia’s Arm Exports: Successes and Challenges”, Isabelle Facon ve Celine Marange, L’ambiva-lence De La Puissance Russe, (Comite D’etudes de Defense Nationle Yayınları, Paris: 2017), s. 64-71.

SİLAH SANAYİİNDE KÜRESEL AKTÖRLER

Büyük oranda kamu kontrolünde olan Rus savunma endüstrisi küresel silah ticaretinde güçlü bir aktördür. Sovyetler Birliği ile yakın ilişki içinde olan birçok ülkeye ihracat gerçekleştiren sektör ABD ve AB yaptırımları sebebiyle birçok kı-sıtlamaya maruz kalmaktadır. Savunma sanayiinde Ukrayna ile iş birliğine gidil-miş olması da problemlere sebebiyet vergidil-miştir. İki ülke arasında yaşanılan anlaş-mazlıklar Rus savunma sanayiinin tedarik sıkıntısına sebep olmaktadır. Özellikle savunma sanayiinin ihtiyaç duyduğu ithal ürünlere kısıtlama getiren ABD ve AB, Rus silah endüstrisinin üretim gücünü minimize etmek istemektedir.40 Fakat sek-tör tüm engellemelere rağmen 1,3 milyon kişiye istihdam sağlarken imalat sana-yii, Ar-Ge ve ihracatın itici gücü olmayı sürdürmektedir.41

ÇİN

Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) 1949’da iç savaş sonrası iktidara gelişi Sovyet-ler benzeri siyasi ve ekonomik modeli ülke genelinde yönetime taşımıştır. Ulu-sal ekonomiyi kamu merkezli kalkınma planlarıyla sanayileştirmek isteyen ÇKP, silah endüstrisini de aynı perspektifle ele almıştır. Beş yıllık kalkınma planları ekonomiyi kamu merkezli büyütürken verim göz ardı edilmiş ve istenilen başarı tam anlamıyla sağlanamamıştır. Devletin tam kontrolünün olduğu savunma sa-nayiinde ise kısmi başarılar elde edilmiş ve Çin Halk Cumhuriyeti nükleer silaha sahip sayılı aktörler arasında yer almıştır. Ancak Hindistan ve Vietnam ile yaşa-nan sınır çatışmaları ülke ordusunun modernize edilmesi gerektiğini göz önüne sermiştir. 1960’lar sonrası Sovyetler Birliği ile yaşanan gerginlikler de yerli silah sanayiinin daha fazla geliştirilmesini zorunlu hale getirmiştir. Devletin tam dene-timinin olduğu ekonomik kaynakların verimli büyümeye neden olmaması ve ulu-sal güvenlik problemlerinin giderek artması ÇKP’yi liberalleşme adımları atmaya teşvik etmiştir. Böylelikle üretim, rekabet ve dış ticareti temel alan bir ekonomik modelle ulusal kaynak dağılımı reform sürecine sokulmuştur.42

Çin, liberalleşme adımlarında Sovyetler Birliği’ne kıyasla daha başarılı ol-muş ve ekonomisini sürdürebilir büyümeyle modernize etmiştir. Ancak liberal-leşme reformlarının tam olarak işlevsel hale getirilmediği iki sektör bulunmak-tadır. Bunlar savunma sanayii ve finans sektörüdür. İki alanda ÇKP açısından

40 Richard Bitzinger ve Nicu Popescu, Defence Industries in Russia and China, (European Union Institute for Security Studies Rapor, Luxemburg: 2017), s. 12-15.

41 Bitzinger ve Popescu, Defence Industries in Russia and China, s. 9.

42 Shun Zhenhuan, “Reform of China’s Defense Industry”, Institute for National Strategic Studies, https://fas.

org/nuke/guide/china/doctrine/zhenhuan.htm, (Erişim tarihi: 6 Mayıs 2021).

vazgeçilmez olan ulusal güvenlik meselesidir. Finans sektörü ülkenin ekonomik istikrarına katkı sunarken savunma sanayii güvenlik ihtiyacını yerli kaynaklarla sağlamaktadır. Özellikle Tayvan sorunu, Güney Çin Denizi’ndeki problemler ve ABD ile yaşanan gerginlik ÇKP için savunma sanayiinin stratejik önemini artırmıştır. Tam anlamıyla devlet kontrolü ve denetiminin olduğu silah endüst-risi ekonomik reform öncesi kota sistemiyle çalışırken günümüzde ise modern teknoloji odaklı bir üretim yapısına sahiptir.43 Özellikle dış ilişkilerin artmasıyla daha da önemli hale gelen deniz kuvvetlerini modernleştirme ihtiyacı, kara or-dularında niteliğin arttırılma gerekliliği ve uzay teknolojilerinde gelişim zorun-luluğu Ar-Ge harcamalarının artmasını sağlamıştır. Günümüzde ikinci büyük askeri harcama yapan ülke olan Çin aynı zamanda en fazla Ar-Ge bütçesine sahip aktörler arasındadır.44

2021’de merkezi bütçenin yüzde 38,7’sini savunma harcamalarına ayıran Pekin yönetimi ordunun modernizasyonunu öncelikli konumda görmektedir.45 Bu stratejik hedef için kamu kaynakları tarafından finanse edilen silah sanayii önemli bir görev üstlenmektedir. Çağın ihtiyaçlarına uygun olarak daha küçük, caydırıcı ve teknolojik gerekliliklere sahip ordunun oluşturulması amacıyla 2035 ve 2049 hedeflerini açıklayan ÇKP kamu merkezli savunma sanayii ile as-keri gücünü modern hale getirmek istemektedir. Özel sektörün silah endüstri-sinde üstlendiği rol ise daha çok kamu firmalarının ihtiyaçlarına cevap verme amacıyladır. Diğer örneklerine kıyasla Çin savunma sanayii Sovyetler Birliği gibi kamu kaynakları ile finanse edilen, ordunun ihtiyaçlarına cevap verebilen, kamu tarafından kontrol ve yönlendirme yapılan, devlet firmalarının domine ettiği bir piyasadır. ÇKP’nin ulusal güvenlik açısından vazgeçilmez gördüğü si-lah endüstrisi on bir adet kamu şirketinin büyük oranda etkin olduğu ulusal güvenlik politikasının stratejik parçasıdır.46

43 Nan Tian ve Fei Su, Estimating the Arms Sales of Chinese Companies, (SIPRI Rapor, Solna: 2020), s. 1-3.

44 Matthew P. Funaiole, Bonnie Chan, Bonnie S. Glaser ve Brian Hart, “Understanding China’s 2021 Defense Budget”, Center for Strategic International Studies, 5 Mart 2021, https://www.csis.org/analysis/understanding-c-hinas-2021-defense-budget, (Erişim tarihi: 6 Mayıs 2021).

45 Report on the Execution of the Central and Local Budgets for 2020 and on the Draft Central and Local Budget for 2021, (Çin Finans Bakanlığı Raporu, Pekin: 2021), s. 38-39.

46 Tian ve Su, Estimating the Arms Sales of Chinese Companies, s. 4-7.

SAVUNMA SANAYİİNDE

Benzer Belgeler