• Sonuç bulunamadı

B. Çocuk Edebiyatının Tarihçesi

2.1. Çocuk Hikâyeleri

2.1.1.5. Sakarya Yollarında

Gerçek mekân ve kiĢilerin yer aldığı hikâyede yeni Türk Devleti‘nin kurulması sırasında gösterilen çabalar, fedakârlıklar anlatılmaktadır.

―Yeni Türk Devletinin kurulmasında emeği geçen insanlar çocuğuyla, yaĢlısıyla, kadınıyla canları pahasına çalıĢmıĢlardır‖ fikri çıkarılmaktadır.

Özet: Dâhiliye Mütehassısı ve Eminönü Hükümet Doktoru olarak çalıĢan Mustafa Yurtseveroğlu, Doktor ReĢat Yurtsever, Ġstanbul‘da hastalarına karĢı olan bağlılığı ve baĢarılarıyla tanınmaktadır. Ġstanbul Hükümeti onu kendi yanında sanıp onun raporlarını kabul etmekte, sorun çıkarmamaktadır. Aslında o Kuvayımilliye emrinde çalıĢmak isteyenlere yardımcı olmaktadır.

―Doktor ReĢat, Anadolu Hükümeti adına çalıĢan bir casustur. Anadolu, muvaffakiyetlerinin yarısını bu adama borçludur. Ġstanbul‘dan gidecek bütün gönüllüler evvela ona uğrar, nasıl hareket edeceklerini öğrenirler. Bunlar iĢ baĢında olanların kulağına bile gitmiĢtir. Ondan kısmen Ģüphe de etmiĢler ve onu takibe baĢlamıĢlardı‖ (s.5).

Doktoru takip etmesi için iki polis hafiyesi görevlendirilir. Onlar hapishaneden kaçan ve Anadolu‘ya gitmek isteyen iki kiĢiyi doktorun yanında görürler. Merkeze gidip doktoru Ģikâyet ederler. Aralarında doktorun arkadaĢı olan Seyfi Erol‘un da bulunduğu bir grup tarafından idamına karar verilir. Seyfi Erol durumu hemen doktora haber verir. Çünkü o da Doktor gibi Anadolu kuvvetlerine yardım için o görevdedir. Doktor hapishaneden kaçan iki genci ele verirse kendini kurtarabilecektir. Ama önce onlardan izin almak ister. Ġki kaçak adam ihbar edilmeyi kabul ederler. Doktor, merkeze onları yakaladığını ve bahane ile muayenehanede tuttuğunu, gelip yakalamalarını söyler. Ġki genç yakalanır, idam edilirler. Doktorun da Ġstanbul Hükümeti‘ndeki itibarı artar.

Kuvayi Ġnzibatiye de Subay Ferdi Alkan Ġzmir‘e gönderilmek istenir. Fakat bu subay, görev tehlikeli olur endiĢesiyle, önemli bir rahatsızlık bahanesiyle gitmek istemez ve Doktor Bey‘den rapor almaya gelir.

Subayın (Hilmi Sır) görevi Kuvayımilliyecilerin ilerlemesini durdurmak için Kuvayi Ġnzibatiye‘nin yeni planını Kurtul Köyü‘ndeki Hans‘a vermektir.

Doktor, subaya rahatsızlığı olmadan rapor vermesinin sakıncalı olacağını söyler. Doktorun yan odasında Anadolu‘ya gitmek isteyen gönüllü genç Fehmi Doğrul bütün konuĢulanları dinlemiĢtir. Anadolu‘ya gönüllü gitmek isteyen gencin ilk iĢi Sakarya yollarında casusluk olacaktır. Doktor, Ġstanbullu subayı takip etmesini, ona verdiği mektubu cephe kumandanı Arif Soyer‘e iletmesini söyler.

Genç Fehmi Doğrul trene biner. Bir süre sonra yanına biri gelip oturur. Adam Fehmi‘yi zor duruma sokar ve aĢağılayan cümleler kullanır. Kendisinin Ġnzibatiyeden olduğunu Kuvayımilliye‘ye katılanları düĢman olarak gördüğünü, onları yolundan döndürmeye çalıĢtığını söyler.

Aralarında atıĢmalar olur. Fehmi doktorun verdiği mektubu görmemeleri uğruna adam uyurken onu boğarak öldürür ve üzerindekileri alıp, elbiselerini giyer ve onu vagon penceresinden atar. Bu onun ilk cinayetidir. Fakat öldürmeseydi kendisi öldürülecektir. Bu iĢi vatanı için yaptığını düĢünüp biraz rahatlar. Aradan bir saat geçer. Memur, on dört yaĢlarında zeki ve vatansever bir çocuk getirir. Fehmi konuĢmasına parolayı söyleyerek baĢlar. Çocuk parolayı duyunca çok sevinir. Fehmi baĢından geçenleri anlatır ve mektubu Tosun‘a verir. Onu inince en yakın Kuvayi Milliye komutanına vermesini söyler. Kuvayımilliyeciler mektubu alır ve değerlendirirler. Çocuğa da baĢkomutanla görüĢme mükâfatı verirler.

Doktor bir hafta sonra bir mektup alır. Mektupta; Gönderilen gönüllü gencin Kuvayi Ġnzibatiyenin önemli adamını boğarak öldürdüğü, trenden attığı, kaçarken de vurulduğu, gönderilen mektuba göre hareket edildiği, Tunç Kanat‘ın Kurtul Köyü iĢini üzerine aldığı, Ferdi Bey‘i ve babasını (Ethem Ağa‘yı) öldürerek planları ele geçirdiği yazmaktadır.

Mektubun altındaki notta: ―Fehmi‘den aldığı notları Kuvayımilliye Komutanı‘na ulaĢtıran Tosun‘a çocuk niĢanı verilmiĢtir‖ yazmaktadır.

Genç Gönüllü Fehmi Doğrul: Yırtık elbiseli, periĢan kılıklı, hasta yüzlü, parlak gözlü, ancak on dokuz yaĢlarında olan genç, Doktor Bey‘e gelerek Anadolu‘ya gidip orada Mustafa Kemallerin, Ġsmetlerin emrinde çalıĢmak istediğini söyler. O, Doktor Bey‘in odasındayken Kuvayi Ġnzibatiye‘den bir subay gelir. Fehmi Bey doktorun yandaki odasına geçer. Subayın Kuvayi Milliye aleyhine anlattıklarını duyar. Subay gidince Doktor Bey onun ilk görevinin subayı takip etmek, casusluk yapmak olduğunu söyleyerek Kuvayi Ġnzibatiye‘nin planlarının yazılı olduğu bir mektubu ona verir ve Bilecik‘teki en yakın Kuvayımilliyeci komutanına ulaĢtırmasını söyler.

Trenle görevine giderken merkez hükümetten görevli Hilmi Bey yanına gelir. Ona sıkıĢtırıcı sorular sorar. Zor durumda kalan Fehmi Doğrul, Hilmi Beyi boğarak öldürür ve onun kılığına girip kimliğini alır. Onu vagonun penceresinden atar. Bir süre sonra yanına 14 yaĢında, zeki ve vatansever bir çocuk gelir. Ona parolayla söze baĢlayarak baĢından geçenleri anlatır. Mektubu çocuğa verir. Kendisi de kaçarken vurulur.

Hilmi Sır: Kuvayi Ġnizibatiye‘de görevli bir kiĢidir. Kuvayımilliye‘ye katılmak isteyenlerin düĢmanıdır ve Anadolu‘ya geçen insanları fikrinden vazgeçirmek için sürekli trenle seyahat etmektedir. Trende rastladığı Fehmi Doğrul‘u da vazgeçirmeye çalıĢır. Ona zor durumda bırakıcı, hakaret edici sözler söyler. Uyuduğu bir sırada Fehmi tarafından boğularak öldürülür ve pencereden atılır.

Ferdi Bey (Kuvayi Ġnzibatiye de görevli subay): Doktor ReĢat Bey‘e gelerek Kuvayi Ġnzibatiye tarafından Kuvayımilliyecilerin yoğun olduğu Ġzmir‘e ilerlemeyi durdurmak için Kurtul köyündeki Hans‘a yeni planı vermek üzere gönderilmek istendiğini söyler. Durumun tehlikeli olmasından dolayı gitmek istemez ve doktordan rapor almak ister. Doktor önemli bir rahatsızlığı olmadığı için rapor vermenin sakıncalı olacağını bahane eder. Fehmi Bey kendi güvenliğini arttırarak gitmek zorunda kalır. Kurtul köyündeki Etem Ağa‘nın yanındayken Tunç Kanat tarafından öldürülür ve planları ele geçirilir.

Tunç Kanat: Kurtul Köyü‘ndeki Ethem Ağa‘nın Sakarya‘da tayyare kullanan Kuvayi Milliye taraftarı oğludur. Kuvayımilliyeci olduğu için babası tarafından eve

alınmamakta, asi olarak nitelendirilmektedir. Kuvayımilliyeciler, Kuvayi Ġnzibatiyenin planını ona söylerler ve Kurtul Köyü ile kendisi ilgilenir. Tayyaresi ile hem Ferdi‘yi hem babası Ethem Ağa‘yı öldürür.

BaĢ figürlerden baĢka fon figürler de hikâyede yer almıĢtır. Doktor Bey‘den Ģüphelenen merkez hükümetin onu takip etmesi için görevlendirdiği iki polis hafiyesi…(s.5). Hapishaneden kaçan ve Anadolu‘ya gitmek isteyen, doktorun ihbar etmek zorunda kalmasıyla idam edilen gerçek vatanseverlerden iki genç… Birinin adı Hasan oğlu Recep, diğeri Mustafa oğlu Süleyman (s.5–6). Doktorun Polis Merkezi‘nde görevli yakın arkadaĢı Seyfi Erol…(s.6). Kurtul Köyünde bulunan kumandan Hans…(s.9). Subay Ferdi Beyi köyde misafir edecek olan, Ġstanbul Hükümetine bağlı, ekseri zamanlarını Ġstanbul‘da geçiren, Ġzmir tarafını karıĢ karıĢ bilen köyün ağası Etem Ağa…(s.12). Etem Ağanın abisi gibi Kuvayımilliye‘ye katılıp dağlara çıkmak isteyen sonra vazgeçen güzel kızı…(s.12). Doktorun mektup gönderdiği cephe kumandanı Arif Soyer…(s.13). Trende yolculara bilet soran ve Fehmi Doğrul‘un yanına, on dört yaĢındaki Tosun‘u kolundan tutup getiren bilet memuru…(s.17).

Fehmi‘nin mektubu verdiği ve onu Kuvayımilliyeci kumandanına götüren, baĢarısından dolayı çocuk nisanı verilen on dört yaĢlarında zeki, cesur ve vatansever çocuk Tosun…(s.17).

Belirli bir zaman verilmemekle birlikte Osmanlı‘nın son dönemleri ve Kuvayımilliye‘nin oluĢtuğu dönem anlatılmıĢtır. Eserin yazılıĢ ve yayınlanıĢ tarihi 1940‘tır.

Hikâye tarihi olaylara dayandığı için gerçek kiĢiler ve mekânlar kullanılmıĢtır. Ġstanbul, Sakarya, Bilecik, Ġzmir, Kurtul Köyü, HaydarpaĢa Garı, Ġstanbul‘da Doktor Bey‘in muayenehanesi gibi gerçek mekân adları geçmektedir.

Kuvayımilliye‘yi oluĢturan insanların ne kadar fedakârlık yaptığı, vatanlarını her Ģeyden üstün tuttukları anlatılmaktadır. Vatan için çocuğundan kadınına, fakirinden zenginine, okumuĢundan cahiline kadar her insanın yapabileceği fedakârlığın, cesaretin olabileceği gösterilmektedir.

1940 basımlı bir eserdir. Yirmi sayfadır. Üç resim yer almıĢtır. Seçilen isimlerin uzun olması ve birbirine çok yakın seslerden oluĢması (Hilmi, Fehmi, Ferdi, Seyfi…) hikâyede figürlerin akılda tutulmasını zorlaĢtırmıĢtır.

Çocuk edebiyatı açısından değerlendirme: Bu dönem hikâyeleri arasında en fazla söylenilmesi ve anlaĢılması zor ifadeler burada kullanılmıĢtır. Hafiye (s.5), curnal et- (s.5), kuvayi inzibatiye (s.9), hüviyet (s.15), kuvayımilliye (s.17) gibi kelimeler çok geçmektedir.

Konusu; konunun uzunluğu çocuklar için uygun olmasına rağmen anlatım anlaĢılmayı zorlaĢtırmıĢtır. Yine yazının punto büyüklüğü de bu alan için uygun değildir.

2.1.2. 1970 Yılı Sonrası Yayımlanan Çocuk Hikâyeleri

Yazarın bu grupta değerlendireceğimiz hikâyeleri yayımlanıĢ sırasına göre

Malazgirt Zaferi (1971), Millet Malı (1975), Vatan Toprağı (1975, 1982) adlı

eserleridir. Türk çocuklarına tarihlerini öğretmek, millî bilinç kazandırmak amacıyla yazılmıĢtır.

Benzer Belgeler