• Sonuç bulunamadı

SAFA CAMİİ

Belgede Diyarbakır camileri 1 (sayfa 88-140)

Melik Ahmet Mahallesi Kara Cami Sokak’ta bulunmaktadır. Safa Camii inşa tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, Akkoyunlu dönemine tarihlendirilen bir yapıdır. Şah İsmail’in dedesi Şeyh İbrahim Safi’nin oğlu Şeyh Cüneyt’in isteği üzerine Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan tarafından 15.yüzyılın ortalarında yaptırıldığı belirtilmektedir. Şeyhe duyulan saygıdan dolayı Cami’üs Safî adını aldığına inanılmaktadır. Bu isim sonraki dönemlerde Cami’üs Safa haline gelmiştir. Yapı, giriş kapısı üzerindeki kitabeye göre, 1513 (H.938) yılında DiyarbakırlıAbdurrahman oğlu Hacı Hüseyin tarafından tamir ettirilmiştir. Bu sahsın kimliği hakkında bilgi bulunmamaktadır. Kitabede mimar ve mühendis adı olarak Üstad Ahmed’ül Amidî adı geçmektedir. Cami 1992–1993 yıllarında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onarılmıştır.(11) . İçindeki çiniler Diyarbakır çinisidir kabartmalı ve yöresel motiflerdir.

84 Camii bir sıra kalker (beyaz), bir sıra bazalt (gri) taşlarla yapılmıştır. Kokulu nebat ve otlarla inşa edilmiştir. Kabartma motifler, ayetler ve renkli çinilerle çok süslü bir minaresi vardır. Eskiden kılıf içinde muhafaza edildiği bilinen minaresi cuma günleri kılıfı çıkarılarak halka gösterildiği rivayet edilir. Minare kalker taştan yapılmış yuvarlaktır, benzeri Diyarbakır’da yoktur. Avluda şadırvan, güney avlusunda medrese, camiin batı duvarın dış tarafında büyük İslam bilginlerinden Muhammed Muslihittin Lari Hazretleri, camiin doğu avlusunda da Şeyh Abdulcelil Hazretlerinin türbeleri vardır. Evliya Çelebi de “İpariyye” (miskli) camii diye geçer.(133)

Çin ile ticaret yapan zengin bir tüccar tarafından yaptırıldığını belirten Evliya Çelebi, caminin duvar kirecine yetmiş yük Hoten miski karıştırılarak yaptırıldığı için İparî, yani Miskli Camii dendiğini, gerçekten nemli bir havada duvarları koklansa misk kokusunun

insanın genzini doldurduğunu, ancak kubbesinin kurşunlu olmadığını, sabah akşam cemaatsiz kalmadığını kaydeder. Bu caminin bir idareci değil de sosyal hayattan biri tarafından yapılması dikkat çeker. Ayrıca bu kişinin uzak doğu ile yapılan ticarette zengin olması Amid’in sahip olduğu ticari öneme de bir atıftır.

Ayrıca “Safa” ve “Parlı” olarak da anılan caminin Akkoyunlular dönemine (15. Yüzyıl) ait olduğu düşünülmektedir.

Beysanoğlu, Şah İsmail’in dedesi Şeyh Cüneyd bin Şeyh İbrahim

Safî’nin tahrikiyle bu caminin Uzun Hasan tarafından yaptırıldığı ve şeyhe hürmeten “Cami’üs-Safî” dendiği ve halk arasında Camiüssafa’ya

dönüştüğünü kaydeder. Ayrıca bu camiye “Palo Camii” dendiğini de belirtir. 1532 yılında esaslı bir onarımdan geçtiğini ve Metin Sözen’in Türk taş işçiliğinin çekici bir örneği olarak minaresine dikkat çektiğini belirtir. Camiye ait bir vakfın bulunduğu, masrafları bu vakıftan karşılanmak

üzere zaman zaman buraya görevli tayin edildiği Şer’îyye sicillerinden takip edilebilmektedir. Ulaşabildiğimiz bazı kayıtlar şöyledir;

1065/1655 tarihli bir belgede Camiüssafa evkafının mütevellisi olan Ali bin Fethullah mahkemede Mustafa Paşa önünde paşanın, vakfın 7960 akçe masrafını üstlendiğine dair kayıt tutturmuştur.

1146/1733 yılında, geliri Amid’deki Safa Camii Şerifi Vakfından olmak

85 Mehmed’e devrini istediği, Anadolu Kazaskeri Mevlana Berizade

Mehmed Efendi’nin arzı ve ilamı ile padişaha giden bu arzuhale berat-ı alişan ile atama yapıldığı görülmektedir. Ancak kaç akçe yevmiye verileceği bu belgede kaleme alınmamıştır.

1153/1740 tarihli bir belgede Safa Cami imamı Halil Halife, vazifesinin yarısının oğluna devredilmesi için Divan-ı Hümayuna arzuhal etmiş ve bu talebi kabul edilerek oğlu es-seyyid Mehmed Halife imamlığa atanmıştır.417 Yine aynı yılda, 1153/1740 tarihinde geliri Safa Cami Vakfından olmak üzere yevmi 2 akçe vazife ile aşr-hân olan kişi vazifesinin oğluna devrini arzuhal edince oğul es-seyyid Mehmed’e berat verilmiştir.(102)

Yapının inşa kitabesi bulunmamasına karşın giriş kapısı üzerinde yer alan onarım kitabesi bulunmaktadır.

Kitabede "Besmele. Ayet. Müslümanların ve Mamın sultam, yerlerde Allımın gölgesi. Süleyınan-ı azamet ve haşmet menhaı. Osmanlı padişahlarının gözü. Acem, Arap ve Rum sultanlarının sultani ulu hakan en hyiik sultan, sultan selim han oğlu Sultan Süleyman 'in devleti zamanında lütuf sahihi. Allah'ın rahmetine çak muhtaç ve kullarının en küçüğü, zaif kul. fakir. Amidli İlacı Ahdurrahman oğlu Hacı Hüseyin Ali hu camii şerifi onarttı. Allah her ikisinin taksiratını affetsin. Bu yapı üstündeki mühendis Amid'li usta Ahmed'tiı: llicret-i neheviyyenin 938 senesi tarihinde hu iş cereyan etti. Katihi Zaif Kul Simi Abdullah oğlu Mehmed" ifadesi gevmektedir.

Bu kitabede belirtilen onarım tarihi de göz önüne alınarak yapının Diyarbakır'da Akkoyunlular döneminde (1401-1515) inşa edilmiş olduğu kabul edilmektedir Ayrıca yapının 15. yüzyılın 3. çeyreğinde inşa edildiği yönünde görüşler de bulunmaktadır. Yapının mimarı hakkında herhangi bir bilgi bulunmamasına karşın 1531 yılındaki onanma ait olun kitabede mimar olarak Üstad Ahmet-ül Amidi'nin adı geçmektedir(33)

1 Eylül 1802 tarihli bir vakıf hücceti ise Abdulvahap Ağa Hamamı’nın bu caminin evkafına ait olduğunu göstermektedir..(87)

86

1955 yılı safa camii minaresi(A.Tekin)

15. yy da inşaa edilen ünlü Parlı Safa Camii kendisinden çok minaresiyle ün yapmıştır. Caminin hemen yanında yer alan bol bezemeli minare, gösterişiyle camiyi geri planda bırakmıştır. Kareplanlı tek kubbeli olarak inşa edilmiş olan caminin ibadet mekânı iki ayak ve duvar uzantıları üzerine oturan bir kubbe ile örtülmüştür. Kubbe dışarıdan yüksek bir kasnak üzerine oturtulmuş ve üzeri konik çatı ile örtülüdür. İbadet mekânının duvarları çinilerle kaplıdır. Bu çiniler sekizgen ve üçgen şekillerde olup, değişik renklerle daha da zengin bir görünüm göstermektedir. Yapının önünde dört sütundan oluşan beş bölümlü bir son cemaat yeri bulunmaktadır. Son cemaat yerinin kubbeleri dışarıdan gizlenmiştir. Giriş kapısı dışarıya doğru çıkıntı yapmakta olup, üzerine onarım kitabesi yerleştirilmiştir. Bu kitabenin altında, kapının da üzerinde kalan boşluğa sivri kemerli bir pencere açılmıştır. Burada dikkati çeken bir nokta da son cemaat yerinin kemerleri arasına, sütunların üst kısmına çeşitli şekillerde madalyonların yerleştirilmiş oluşudur. Yapının ünlü minaresi eski dönemlerde özel bir kumaşla örtülür sadece cuma günleri açılırmış. Caminin inşasında kullanılan malzemeler içerisine karıştırılan bir bitkiden dolayı çıkan mistik kokudan dolayı camiye “Parlı” yani “Kokulu” cami de denilmektedir. Caminin sağında yer alan minaresi taş işçiliği yönünden

87 oldukça ilgi çekicidir. Kaideden başlamak üzere külahına kadar kufi ve nesih yazılar, değişik biçim ve desenlerle bezelidir. Minaresindeki işlemelerden ötürü Anadolu’nun en zarif ve en görkemli minaresine sahip bir camiidir. (105)

Minare Safa camii

88

89

90

Minber ve mihrap

91

Tavan

Tavan süsleme

Doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen bir alanı kaplayan yapının kuzey cephesi boyunca beş kubbeli son cemaat yeri revakı uzanmaktadır. İç mekân ortada 4’ü bağımsız 8 ayak

Üzerine bir kubbe ile kapatılmıştır. Bu kubbe, doğu ve batıda kemerlerle genişletilmiştir. Yan mekânlar köselerde kubbe, ortada beşik tonozla kapatılmıştır. Orta kubbe dışta yükseltilmiş kasnak üzerine kiremit külahla kaplanmıştır. Kuzeydoğuda yapıdan bağımsız minaresi yükselmektedir.(11)Özellikle minaresinin taş işçiliği dikkat çekicidir. Minaresinin harcının Diyarbakır çevresinde yetişen kokulu bitkilerle karıldığı için yakın zamanlara kadar sadece Cuma hutbelerinde minarenin kılıfının çıkarıldığı bilinmektedir. Buradaki çiniler Diyarbakır’a özgüdür,Akkoyunlu eseridir(48)

Üstteki kemer yüzeyleri, iki renkli taş lento üzerinde çok ışınlı geometrik geçme kuruluşlu yıldız bezemeleri ile açık dörtlü düğüm bordürlü bezeme programıyla önemlidir. Burada görülen bezeme örnekleri taş dokuya, oluklu taş oyma tekniğiyle yapılmıştır. İki renkli taş dokusuyla önemli olan cephe mimarisinde cümle kapısı basık yay kemerli düzenlemesi üzerinde büyük bir pencereye sahip olmasıyla farklılık gösterir. Son cemaat yerinin bazalt taşından sütunları, kemer sistemi ve dışa yansıyan cephesiyle bütünleşmiş

92 minare kaidesi iki renkli taş işçiliğinin hakim olduğu yüzeyleri oluştururken, son cemaat yeri kemer arası yüzeylerinde yer alan iki damla ve iki dilimli rozet madalyonları beyaz renkli, profilli taş çerçevelerinin ve taş konsollu saçak bordürünün plâstikesiyle ifadelendirilmiştir. Bu ifadeye solda minare kaidesi katılır. Son cemaat yerinin yan paye yüzeylerinde ise, diyagonal konumlu kare çerçeveli, kufî yazılı ifadeler yer almıştır. Minare kaidesi yüzeylerinde kufî yazılı kare panolar yüzeysel olarak yer almış, bunun üzerinde kaideyi üstten sınırlayan beyaz bordür yüzeyinde sekizgen kuruluşlu geometrik geçme bezeme örneği, taş içine firuze çini kakma olarak işlenmiştir. Gövdeye geçiş eşkenar üçgenlerle ve sivri kemerli nişlerle sağlanmış, niş yüzeyleri atlamalı olarak rumî- kıvrık dallı, geometrik geçme düzenlemeli bezeme örnekleriyle doldurulmuştur. Bunun üzerinde profilli iki silme arasında yazı kuşağı yer alırken, bunun da üzerinde kartuşlar yüzeyinde altıgen kuruluşlu bezeme panoları gövdeyi kemer gibi kuşatmıştır. Bu kemer kuruluşlu düzenleme minare gövdesini şerefe altına kadar üç bölüme ayırmış, her bölüm yüzeyinde profilli silmelerle dikdörtgen niş bölümlenmesi oluşturularak bu nişlerin yüzeyleri bezemeli damla madalyonlar ve en üstte de geometrik geçme bezeme kuruluşlarıyla dolgulanmıştır. Şerefe altlığı bir sıra mukarnas niş sırasıyla geçilmiştir.

Caminin çokgen kuruluşlu mihrap nişi, üç dilimli kemerli, köşe sütunceli olup, bütün yüzeyler bitkisel ve geometrik bezeme örnekleriyle dolgulanmış, mihrabı sınırlayan kemer düzenlemeleri yüzeyinde ise dışta mukarnas, içte geometrik geçme bezemeli ve açık dörtlü düğüm kuruluşlu, bezeme örneğine sahip bordürlerle çevrilmiştir. Sütunce üzerinden başlayan mihrap kemeri yüzeyinde yazı panosu ve kemer dilimli yüzeyinde de yonca biçimli bitkisel madalyon süsleme örneği yer almıştır.

Caminin taş minberinin yüzeylerinde yazı, bitkisel motifler ve geometrik geçme düzenlemelerle bezeme örnekleri yer almıştır. Taht altı yüzeylerinde dikdörtgen bezeme örnekleri madalyonlu-kartuşlu örneğiyle cilt sanatında gördüğümüz özelliği yansıtır (10).

93

Safa Camii

94

İç mekan(33)

Çini ve motiflerle süslenmiş çok zarif olan minaresinin son zamanlara kadar kılıfla muhafaza edildiği söylenmektedir.

95

Safa camii minaresi ve süslemeler

Bazalt minare kaidesi, Türk mavisi çinili güzel bir geometrik panoyla son bulurken, diğer bir kısım artık tümüyle beyaz taşla devam eder. Bu sayede iyice süslenebilmiştir. Avlu yüzünde kolon üstlerinde eksenin sağ ve sol kolunda 13 dilimli rozet, yanlarda damlalı, yan desteklerde verevine kare süslemeler vardır. Minare küpündeki kufi pano siyah beyaz taşlardan oluşur. Minarede damlalı, rozetli, yazı şeritli, geometrik ve zengerekli (Şark yazmalarında sayfaların yazılı bölümün çevresini dolanan zincire benzer bezeme öğesi) süslemeler vardır. Caminin hemen sağında yer alan minaresi Türk el sanatları taş işçiliği açısından ender sayılabilecek örneklerdendir. Minare kaideden başlayarak külahına kadar kufi, nesih yazılar, değişik biçim ve desenlerde bezenmiştir. Taştan, tek şerefeli bu silindirik gövdeli minare ortaya konan taş işçiliği, bir mimari yapıda yapı sanatının plastik bir ruh anlayışı kaygısının dışavurumudur denilebilir (3).

96

Safa camii minare süslemeciliği SAFA CAMİİ MİNARESİNDEKİ KİTABELER

Hac suresi 27. Ayet, Fussilet suresi 33. Ayet ve Neml suresi 93. Ayet sonuna kadar yazılmıştır.

97 Minarenin üst kemeri üzerinde İse, Besmele... Cuma suresi 9. Ayet ile onu takip eden ayet yer almaktadır.

Camii kapısının şifi üstünde Zümer suresi 73. Ayeti yazılıdır. Kitabenin âyet hariç Türkçesi, Besmele... âyet... Müslümanların ve İslâmın sultanı, yerlerde Allah'ın gölgesi,

Süleyman-ı azamet ve haşmet menbaı, Osmanlı padişahlarının gözü, Acem, Arap ve Rum sultanlarının sultanı, ulu hakan, en büyük sultan, Sultan Selim Han oğlu Sultan Süleyman'ın devleti zamanında, lütuf sahibi, Allah'ın rahmetine çok muhtaç ve kul- larının en küçüğü, zaifkul, fakir, Amidli Hacı Abdurrahman oğlu Hacı Hüseyin Ali bu camii şerifi onarttı. Allah her ikisinin taksiratını affetsin. Bu yapı üstündeki mühendis Âmidli Usta Ahmed'tir. Hicret-i nebeviyyenin 938 senesi tarihinde bu iş cereyan etti. Kâtibi zaifkul Simi Abdullah oğlu Mehmed'tir

Minarenin kaidesindeki girift kûfî yazılarda "Mübarek bad, saadet bad" yazılıdır. Kabartma kareler içinde ise" Ali" ve" Ömer" İsimleri okunuyor. Bu isimler köşeli kûfî İle girift olarak yazılmıştır.(133)

Safa Camii Minaresi Duvar süslemeleri

Safa camii mihrap

Mihrap taştan,beş kenarlı,oldukça derin,mihrap nişi kenarlarında yuvarlak sütünceleri bitkisel motif işlemeli,kavsarası mukarnaslı,kavsarayı çevreleyen kemeri dilimli,mihrap çerçeveleri çeşitli ve zengin geometrik ve bitkisel motiflerle süslüdür.(45)

98

Safa camii mihrap

Safa camii Minber ,kapılarına kadar zengin ve çeşitli bitkisel ve geometrik bezemelere sahiptir.Minber külahı dört adet yuvarlak ve yivli ayak üzerine oturmaktadır.Külah sekizgen olup taştan oymalıdır.Kalem işleri de vardır.(45)

99 Safa camii minare kaidesinde,kufi yazı panolarından sonra taşlar beyazlaşmakta ve yazı panolarının hemen üstünde mavi çiniden geometrik motifli bir şerit yer almaktadır.Bu çini şeritten sonra kareden üçgenlerle sekizgene geçilmektedir.Sekizgenlerin içleri çeşitli bitkisel ve geometrik motifli ve üstleri kemerli,panolarla süslenmekte ve bu panoların üstündeki kemerler içe doğru kıvrılarak sekizgenden daireye geçişi sağlamaktadır.

Minarenin yuvarlak gövdesinde de yatay ve dikey zengin ,oymalı ve bezemeli kuşak ve rozetlerle yazı ve şeritler yer almaktadır.(45)

100

Giriş kısmı süslemeleri

Son cemaat yeri

Dört yalın sütuna dayanan beş kubbeli bir son cemaat yeri vardır ve kubbeler dışardan gizlenmiştir. Sütün başlıkları yalındır. Son cemaat yerinin doğu ve batı bölümleri duvarlarla kaplıdır. Ancak birer bölüm altta birer küçük üstte olmak üzere ikişer pencereyle dışarı açılmaktadır. Son cemaat yerinin solunda biraz ilerde zengin bezemeli minaresi yer alır. Son cemaat yeri kubbelerine pandatiflerle geçilmiştir. Şimdi kubbeler kalem işlemeleriyle bezelidir. Caminin son cemaat yerine bakan cephesine birer pencere açılmış iki yarım yuvarlak mihrap nişi yerleştirilmiştir.

Küçük mihrablar yalın bezemesidir. Ortada ana giriş kapısı dışarıya çıkıntı yapmakta üstünde arapça onarım yazıtı yer almaktadır.

101 Beş satırlık bu yazıt çok az bozulmuştur. Yazıtın altında kapının üstünde kalan boşluğu sivri kemerle pencere açılmıştır. Pencerenin altında dar alanda ise iki satırlık yazı şeridi bulunmaktadır. Bu cephe kapıyı da içine almak üzere siyah-beyaz taşların sırayla kullanılmasıyla hareketlendirilmiştir. Ayrıca pencerelerin üst silmelerinde siyah beyaz taşlarla çeşitli şekiller verilmiştir.

Son cemaat yerinde göze çarpan noktalardan biri dış yüzde her kemerin arasına sütunlerin üst bölümüne değişik biçimler taşıyan madalyonlar yerleştirilmiş olmasıdır. Burada siyah beyaz taş dizisi kesilmekte bir süre siyah taş dizisi egemen olmaktadır. Bu görünüşü ilk onarım sırasında mı aldığı yoksa gerçekten mi böle bırakıldığı kesinlikle anlaşılmamaktadır.(90)

Cami içi süslemeler

Safa camisinin en önemli yanlarından biri ana kapıdan içeri girince görüleceği gibi orta alanda meydana gelen sekiz ayağa oturan kubbedir. Bu kubbe dışardan yüksek bir kasnağa oturmakta ve konik çatıyla örtülü bulunmaktadır. Orta kubbe dört bağımsız dört duvar ayağına dayanır. Bağımsız kare ayakların biçimi biraz değişmiş geçişlere olanak tanımak için dışarı fırlamış böylece kemerli bir bağlantı elde edilmiştir. Bu orta alan ayrıca yanlara genişlemektedir. Bu genişleme köşelerde birer pandatifli kubbe ortada beşik tonoza varan geniş kemerlerle olmaktadır. Benzer durum solda da simetrik bir biçimde tekrarlanmakta mekan kendiliginden genişlemektedir. Görüleceği gibi planı sekiz ayaklı Mimar Sinan tarafından doruk noktasına ulaştırılan bir denemenin örneklerindendir. Eğer yapı uzun hasan zamanında yapılmışsa bu işlem 1453-1478 yılları içinde olmalıdır. Bu oldukça erken bir tarihtir. Ayrıca1531 onarımında plan şeklinin çok fazla degişmesi yeniden biçim verilmesi zayıf bir ihtimaldir. Zaten yapıdaki onarım ve değişmeleri izleyebilmek güçtür. Bu durumda 1447 tarihli Edirne üç şerefeli camisinden kısa bir zaman sonra böyle bir yapının ortaya çıkışı bize mimar Sinan Fatih Paşa Camisi gibi bir yapıyı da görebileceği ve bu yönden de üzerinde durulması gerektiği kanısındayız.

Bazı araştırmacılar yapıyı 1476 yılına yerleştirmekte 1531 yılındaki onarımı ise ana kapı ve revaklarla sınırlamaktadır(90)

102

Tavan süsleme

Süslemeleriyle dikkati çeken bir Akkoyunlu eseridir. Siyah ve beyaz taştan yapılmıştır. Caminin içini tabandan başlayıp bir metre yüksekliğe kadar boydan boya çini çevrelemektedir.

Çini Süslemenin Özellikleri:

Osmanlı dönemi çinilerinden farklı bir karakter gösteren bu çinilerin Akkoyunlular döneminde getirilen ustalar tarafında Diyarbakır’da üretildiği düşünülmektedir . Bu konuda yapılan araştırmalar Diyarbakır’da çini üretildiğini gösteren bulguların varlığına işaret eder. Camide hem geometrik motifler hem de bitkisel motifler birlikte kullanılmıştır.

103

Şekil Safa Camii Çinileri

Oluşturulmuş olan kompozisyonlarda farklı yönlerden gelen onikigenlerin birleşmesiyle sonsuz bir geometrik düzen meydana getirlimiştir. Onikigenlerin kesişmesi merkezde altı ışınlı yıldızvari bir motifin oluşmasını sağlamıştır. Yine bu motifin merkezinde de stilize bir bitki motifi yer almaktadır. Kompozisyonu bir bordür tamamlamaktadır. Bu bordür motifi sembolik olup, çin bulut motifi olarak tanımaktadır. Altı yapraklı sitilize çiçekler ve çiçeklerin basit kıvrımlı dallarla bağlanması sonucu oluşturulmuş bir motiftir.

Koyu sarı, mavi, beyaz, koyu mavi ve yeşil renkler kullanılmıştır. Bordürler ise firuze ve siyah renktedir. Bu çinilerin Diyarbakır’daki atölyelerde üretilmiş olabileceği düşünülmektedir. Caminin minaresinde de taşın yanında çini süsleme dikkat çekicidir.

104

Şekil Safa Camii Minare Çinileri

(123)

Safa caminin içini tabandan başlayıp yerden bir metre yüksekliğe kadar devam eden çiniler boydan boya çevrelemektedir

Osmanlı dönemi çinilerinden farklı bir karekter gösteren bu çinileri Akkoyunlular döneminde .. Diyarbakır’da üretildiği düşünülmektedir.Bu konuda yapılan araştırmalar Diyarbakır’da çini üretildiğini gösteren bulguların varlığına işaret eder

Safa camii çinileri altıgen formda ve değişik motiflerdir.

Dikkati çeken birinci motif,iç içe giren dairelerden oluşmuştur.Renk olarak koyu sarı,mavi,beyaz,koyu mavi kullanılmıştır

Bordürle ise firuze ve siyah renktedir

Bu çinilerin Diyarbakırdaki atölyelerde üretilmiş oldukları düşünülmektedir

Diğer duvardaki altıgen çiniler ise çiçek motiflidir.Renk diğer motiflerle aynıdır.Bordür yine çiçek motiflidir.(137)(138)

105 Safa camii çinileri

107

Şekil Diyarbakır Safa Camii Altıgen Çini Modül Detayı

Şekil Diyarbakır Safa Camiinde Ç i n i l e ri n Arasında Görülen Farklı Bir Altıgen Çini Modül Detayı

108 Safa camii

109

110

Tarihi görüntüler

Tarihte Safa Camii kuzey cephesi ve son cemaat yeri (87)

111 Safa camii minber-1922(110)

112

Tarihte safa camii(93)

Parlı (Safa)camii minaresi

15. Yüzyıla tarihlendirilen cami, kendisinden çok minaresiyle ün yapmıştır, Anadolu'daki "tarihi camilerde pek görülmeyen minare türüdür. Zengin taş isçiliğinin.kullanıldığı süsleme ve kufi yazılarla donatılan tek şerefeli minarenin gövdesi silindirik olup yapımında beyaz taş kullanılmıştır; Minarenin inşasında kullanılan malzemeler içerisine karıştırılan bir bitkiden dolayı çıkan mistik kokudan dolayı camiye "Parlı" yani "Kokulu" cami de denilmektedir. Kentteki silindirik gövdeli minareler içinde süslemenin en yoğun kullanıldığı örmek olan

113 Safa Camii minaresinin siyah bazalt taş kullanılan kare kaidesinin kenarlarına makili yazı panoları yerleştirilmiştir; Kaidenin üst kesimindeki geometrik kuşak çini kakma tekniğiyle renklendirilmiştir, Kalker üzerine kakılan firuze sırlı çini parçalar süslemeye daha da zengin bir görünüm kazandırmaktadır; Bu kuşak sonraki dönemlerde kentteki Osmanlı yapılarından biri olan Melek Ahmet Pasa Camii minaresinde aynen tekrar edilmiştir, Caminin sağında yer alan minaresi taş işçiliği yönünden oldukça ilgi çekicidir; Kaideden başlamak üzere külahına kadar kufi ve nesih yazılar, değişik bicim ve desenlerle bezelidir. Minaresindeki işlemelerden ötürü Anadolu'nun en zarif minaresine sahip bir camiidir. (118)

Belgede Diyarbakır camileri 1 (sayfa 88-140)

Benzer Belgeler