• Sonuç bulunamadı

Sadece nüfus cüzdanınız ile baş vuracaksınız Bir de bu başvuru formunu

63

Babası da bu kursların işleyişi ve süreleri ile ilgili bir şeyler araştırmıştı.

Bu kursların 120 ile 140 saat arasında bir süresi olduğunu, bu süre sonunda alınan belgenin “Okuryazar Belgesi” veya “İlkokul Diploması” oldu- ğunu söyledi.

Annesi de bir şeyler daha ekledi:

- Kurs sonunda bir sınav olacaksın anneciğim. Bu sınavla bir belge almaya hak kazanacaksın. Ayrıca bu kursun açılması için katılımcı sayısı şartı yokmuş. En güzeli de kitapların olacak canım annem.

Annesine sarıldı. Anneanne, hemen öğrenci rolüne girmişti. Heyecanla sordu:

64

- Kitaplarımı ne vakit verecekler? Barış’ın annesi bunu da öğrenmişti:

- Canım annem, kitaplarını da baş- vurun onaylanınca hemen alacaksın.

Artık her şey hazırdı. Anneanne, yıllardır özlemini duyduğu okul yolunda önüne hiçbir engel çıkmadan ilerleyecekti.

Ertesi gün anneanne ile dede, erkenden Ba- rış’ın okuluna gittiler. Hemen okuryazarlık başvu- rusunu yaptılar. Ders kitaplarını da hemen verdiler. Ders programını da aldı. Anneanne, her gün belli saatlerde okula gelecekti. Çok heyecanlanmıştı.

Anneannenin okulu başladı. Barış ve arka- daşları, yeni bir yol arkadaşı edinmişlerdi. Annean- ne, her gün torunu ve arkadaşlarıyla okula geliyor-

65

du. Onların sınıfı alt kattaydı. Diğer öğrencilerden uzakta bir yerdeydi. Anneanne, en ön sırada oturu- yordu. Öğretmeni ile arası çok iyiydi. Öğretilen harfi çabucak öğreniyordu. Yaşına rağmen, öğrenme is- teğini hiç kaybetmemişti. Hatta sınıftaki diğer arka- daşlarına da yardımcı oluyordu.

Öğrenci heyecanıyla, her şeye parmak kaldı- rıyor; ilk kendisi söylemek istiyordu. Çıkış zili çalınca da dışarıda Barış ile buluşuyorlardı.

Anneanneler, Barışlara biraz uzakta oturu- yordu. Ama çıkışta çocuklar önce anneanneyi evine bırakıp sabah da önce anneanneyi alıp okula geliyor- lardı.

Barış ile arkadaşları okulda buluşup annean- nenin dersleri ile ilgili konuşuyorlardı. Işıl sordu:

66

- Barış, anneannenin dersleri nasıl? Hangi harftelermiş?

Barış da heyecanla:

- Anneannem sınıfın en çalışkan öğ- rencisi olmuş. Çiğdem öğretmen de ara sıra aşağıya inip takip ediyormuş. Annean- nemler şimdi, ”m” harfindeler sanırım. Çok hızlı öğrenince, ilerlemek de kolay oluyor- muş.

Ozan da sakin ve bir şeyler yapma isteğiyle: - Barış, anneanneye ders çalıştırsak nasıl olur? Aramızda anlaşırız. Her gün iki kişi sırayla eve gidip günlük çalışmalarını tekrar ettiririz. Ne dersiniz?

Ozan’ın bu fikri herkesin hoşuna gitti. Ali he- men söze girerek:

67

- Yaşasın biz de küçük öğretmenler olacağız! Hem anneannenin o güzel kekle- rinden de sık sık yemiş oluruz.

Barış da bu konuda arkadaşlarından destek almak istiyordu. Çünkü anneannesi hem yaşlanmış, hem ev işleriyle yoruluyor, hem de dedesi ve kendi sağlık sorunları için de koşturuyordu. Bu sefer, vazgeçmesini istemiyorlardı. Gerçi anneanne, her şeye yetişmeye çalışıyordu. Ama bu da sağlığını olumsuz etkileyecek diye endişe etmeye başlamışlardı. Arkadaşlarından böyle bir destek teklifine hemen “EVET” dedi. Tabi bu teklifi anneannenin de kabul etmesi gerekiyordu. Bugün çıkışta yolda giderken konuşma kararı aldılar.

Derste Çiğdem öğretmen de Barış’a anne- anne ile ilgili bazı şeyler sordu:

68

- Barışcığım anneannenin dersleri nasıl gidiyor? Alışmışa benziyor. Sınıfta çok seviliyormuş. Öğretmeniyle de görüş- tüm. Evde nasıl çalışıyor? Ödevlerini ye- tiştirebiliyor mu?

Barış da:

- Öğretmenim, biz de sizinle bu konuyu konuşmak istiyorduk. Anneannemin koşuştur- maları çok fazla. Acaba ona derslerinde yar- dımcı olabilir miyiz? Siz ne dersiniz?

Çiğdem öğretmen, öğrencileri için bunun çok iyi bir çalışma olacağını söyleyerek:

- Tabi iyi olur. Çok iyi düşünmüşsü- nüz. Hatta ben de ek çalışmalar hazırla- rım. Onları da yaptırırsınız.

Barış ve diğerleri kendi aralarında bir iş bölümü yaptılar. Görev dağılımına göre Işıl ile Ali

69

birlikte, Ozan ile Gizem birlikte, Barış da dedesi ile birlikte anneanneye destek çalışması yaptıracaklardı. Hem Çiğdem öğretmen de yardımcı olacaktı. Gün aşırı gideceklerdi. Bu düşüncelerini anneanneye okul çıkışı yolda giderken söylediler. Anneanne biraz duygusallaşarak:

- Canım çocuklarım. Ailelerinizden izin aldınız mı? Hem sizin dersleriniz de var. Benimle ilgilenirken kendi ders- lerinizden olmayın sakın.

Çocuklar, kendi derslerini de onun yanınday- ken yapabileceklerini, zaten gün aşırı olacağı için üç günde bir vakit ayıracaklarını, bunu da zevkle yapa- caklarını söylediler.

Anneanne, bu teklifi seve seve kabul etti. Çocuklar, ailelerine de bu projelerinden bahsetti- ler. Aileler Barış’ın anneannesini çok iyi tanırlar ve çok da severlerdi. Çocuklarının ona destek olmasını seve seve kabul ettiler.

70

Her gün çıkışta belirledikleri şekilde iki kişi, anneanne ile gidiyordu. Anneanne çocuklara ak- şamdan yiyecek nefis kurabiyeler, pastalar, kekler ikram ediyordu. Çok oyalanmadan, disiplinli bir bi- çimde oturup ders tekrarı yapıyorlardı. Daha sonra da basit alıştırmaları yaptırıyorlardı. Çiğdem öğ- retmenin hazırladığı çalışmalarla da pekiştirici ça- lışmalar yapıyorlardı. Anneanne, her harften sonra tüm öğrendiklerini birleştiriyordu. Yavaş yavaş ga- zete okumaya başlamıştı. Çiğdem öğretmen anne- anneye bir seri hikâye kitabı hediye etti. Bunları da heceleyerek okumaya başladı. İkinci ayın sonunda, neredeyse birçok harfi hem okuyor hem de yazabi- liyordu.

Okuldaki okuryazarlık belgelerinin verilmesi- ne sadece birkaç gün kalmıştı. Anneanne gireceği sınav için çok heyecanlıydı.

72

Eve erkenden gelip tüm öğrendiklerini tekrar ediyordu. Barış, dedesi, annesi babası da çok heye- canlıydılar. Sınav bu hafta sonu yapılacaktı .

Sınav günü hep birlikte sınav yerine gittiler. Barış, anneannesine moral olsun diye “Anneanneci- ğim sakın heyecanlanma. Soruları tek tek ve sakince oku. Ara sıra süreye bak. Ben biliyorum. Sen en iyiyi yapacaksın.” diyerek onu yüreklendirdi.

Anneanne ile dışarıda vedalaşıp, bol şans ve başarılar dilediler. Anneanne, sınava gireceği sınıfa kendi başına gitti. Yerini kendisi buldu. Oturdu. Kimli- ğini ve sınav giriş belgesini de hazırladı. Yanına su ve şeker de almıştı. O sınıfın gözetmen öğretmeni de Çiğdem öğretmendi. Anneanne, onu görünce daha da rahatladı.

73

Çiğdem öğretmen tüm adaylarla tek tek ilgilendi. Heyecanlarını yatıştırsınlar diye sohbet etti. Sınav kâğıtlarını ve kitapçıkları herkese dağıttı. Adaylar- dan doldurmaları gereken yerleri doldurmalarını istedi. Yardıma ihtiyacı olanlara da yardım etti. “Ba- şarılar dilerim” diyerek sınavı başlattı. Sınav yakla- şık doksan dakika sürdü. Anneanne, en önce bitirdi. Ama cevaplarını bir kez daha kontrol etti. Yaptığı küçük yanlışları fark edip düzeltti. Sınavı oldukça ba- şarılı geçmişti.

Çiğdem öğretmen, doksan dakikanın sonunda sınav süresinin dolduğunu, kalemleri bırakıp cevap kâğıtlarını vermelerini, imza atmadan çıkmamala- rını söyledi. Anneanne çıkarken Çiğdem öğretmen “Nasıl geçti?” diye sordu.

74

- Bana göre iyiydi Çiğdem kızım. Çok sağ ol güzel kızım. Üzerimde senin de çok emeğin var. Allah ne muradın varsa versin. Çıkarken de, “Sonuçlar ne vakit belli olur güzel kızım?” diye sordu.

Çiğdem Öğretmen de:

- Bu hafta içinde belli olur. Ben size haber veririm.

Dışarıda Barış, annesi, babası ve dedesi çok heyecanlıydılar. Anneannenin heyecanı bitmişti. Hepsi de anneannenin sözlerini bekliyorlardı. So- nunda Barış dayanamayarak sordu:

- Anneanneciğim sorular nasıldı? Hep- sini yapabildin mi?

Anneanne de soruların kolay olduğunu, hep- sini yaptığını, birkaçında takıldığını onları da atladı-

75

ğını ama genel olarak iyi geçtiğini söyledi. Barış’ın dedesi:

“Güzel karım nefis bir ziyafeti hak etti. Haydi bakalım. Yemekler benden!” di- yerek tüm aileyi yemeğe davet etti.

Çok güzel geçen günün sonunda, herkes evine dağıldı. Artık sonucu beklemekten başka bir şey kalmamıştı. Anneanne elinden geleni fazlasıyla yapmıştı.

Hafta başında Barış, erkenden uyandı. Giyinip kahvaltısını etti. Çabucak okula gitmek istiyordu. Ev- den çıktı. Yolda arkadaşlarıyla buluştu. Sınavı sordu- lar. Barış da çok iyi geçtiğini sonuçların bugün belli olacağını söyledi. Hepsi de heyecanla hızlı hızlı okula gittiler.

76

Okul bahçesinde tören yapıp içeri sınıfları- na geçen Barış, öğretmeninin gelmesini bekledi. Az sonra Çiğdem öğretmen, sınıfa girip çocuklarla se- lamlaştı. Barış’ın merakla kendisini beklediğini bah- çeden beri izlemişti. Barış’ı yanına çağırarak:

Barış ve tüm sınıf, “YAŞASINNNN!!!!” diye sevinç çığlıkları attı.

Çiğdem Öğretmen:

- Belgelerini almak için yarın küçük bir tören yapılacak. Müjdeyi sen mi ver- mek istersin? Yoksa biz arayalım mı? Barış böyle güzel bir haberi arkadaşları ile birlikte vermek istediğini söyledi.

O gün okulun bitmesini iple çektiler. Çıkışta

- Barışcığım hepimizin gözü aydın.

Benzer Belgeler