Aşağıda yer alan istisnalar sadece kurum
kazancının yeterli olması durumunda indirilebile-cek olup, kurumlar vergisi beyannamesinin
"ka-zancın bulunması halinde indirilecek istisna ve in-dirimler" sütununa eklenecektir.
a- Kurumlar Vergisi Kanununa Göre Istisna
Kapsamına Alınan Kazançlar:
1- Rlstum Istisnası:
Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 8'inci mad-desinin 2 numaralı bendi hükmü uyarınca, ko-operatiflerin ortakları için hesapladıkları risturn
kazançları kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.
Kooperatifler ancak karlı bulundukları durumda risturn hesaplamaları söz konusu olacağından
zarar halinde bu istisna uygulanmaz.
Kooperatifierde kar dağıtımı söz konusu
ol-madığından ortaklıkla yapılan işlemlerden
do-ğan gelir-gider farkının ortaklara iadesine risturn
adı verilmektedir. Risturn istisnasından bütün ko-operatiflerin yararlanması mümkün değildir. Söz konusu istisnadan sadece üretim, tüketim ve kredi kooperatifleri yararlanabilir. Ayrıca
ortakla-rın idare giderleri karşılığı olarak ödedikleri para-lardan harcanmayarak iade edilen kısmı da istis-nadan yararlanır.
- Tüketim Kooperatiflerinde Risturn:
Ortak-ların kişisel ve ailevi gıda ve giyecek ihtiyaçlarını karşılamak için satın aldıkları malların değerleri
ne göre hesaplanan risturnlar.
- Üretim Kooperatiflerinde Risturn:
Ortakla-rın üreterek kooperatife sattıkları veya koopera-tiften üretim faaliyetinde kullanmak üzere satın aldıkları malların değerine göre hesaplanan ris-turnlar.
- Kredi Kooperatiflerinde Risturn: Ortakların kullandıkları kredilere göre hesaplanan risturnlar.
- Ayrıca bütün kooperatiflerde, ortakların
idare giderleri karşılığı olarak ödedikleri paralar-dan harcanmayarak ortaklara iade edilen
kısım-lar.
Söz konusu risturnların nakden veya aynı kıymette mal ile ödenmesi istisnanın
uygulanma-sına mani değildir. Kooperatif esas sözleşmesine
uygun olmayan işlemler ile ortaklık dışı işlemler
den doğan kazançlar risturn istisnası kapsamın
da değildir.
Ortaklardan başka kimselerle yapılan iş
lemlerden doğan kazançlar ile ortaklarla ortaklık
statüsü dışında yapılan işlemlerden doğan ka-zançlar bu istisnadan yararlanamaz. Bunların
genel kazançtan ayrılmasında ortaklarla yapı
lan iş hacminin genel iş hacmine olan oranı esas
alınır.
Risturn istisnasının uygulanması için
bunla-rın ortaklara ödenmesine gerek
bulunmamakta-dır. Hesaplanmış olması risturnların kurumlar ver-gisi matrahından düşülmesi için yeterlidir.
Risturn-ların ortaklara dağıtımı kar dağıtımı sayılmaz.
b- Gelir Vergisi Kanununa Göre Istisna
Kapsamına Alınan Kazançlar:
1-Yatınm Indirimi Istisnası:
Yatırım indirimi, yatırımların teşviki ve özen-dirilmesi amacı ile belirli şartlar dahilinde yapılan harcamaların belirli bir oranda matrahtan indiril-mesi suretiyle uygulanan bir istisnadır.
Yatırım indirimi uygulaması GVK'nın Ek: 1-6 maddelerinde düzenlenmiş iken 4842 sayılı Ka-nunla yapılan değişiklikle 24.04.2003 tarihinden itibaren söz konusu maddeler yürürlükten kaldırı
larak aynı kanunun l9'uncu maddesinde yeni-den düzenlenmiştir.
Yatırım indirimi ile ilgili GVK'nın 24.04.2003 tarihinden önce yürürlükte bulunan hükümlerin
uygulamasına yönelik geçiş dönemi ile ilgili ola-rak da aynı kanuna geçici 61 'inci madde
eklen-miştir. Bu durumda yatırım indirimi istisnası ile ilgili olarak vergi mevzuatımııda iki farklı düzenleme
aynı anda uygulanacaktır.
GVK'nın 19. maddesi ile yeniden düzenle-nen yatırım indirimi uygulamasına ilişkin usul ve esaslar çalışmamızda öncelikli olarak açıklana
caktır.
Gelir Vergisi Kanunu'nun 4842 sayılı
kanun-177
sayı:81 • nisan · mayıs 2006
ÖZ E L B ÖLÜM vergi raporu
la değiştirilen 24.04.2003 tarihinden itibaren
yü-rürlüğe giren l9'uncu maddesinin l'inci bendi "
Dar mükellefiyete tabi olanlar dahil. ticari veya zirai kazançları bilanço esasına göre tespit edi-len vergiye tabi mükellefler (adi ortaklıklar, ko-lektif ve adi komandit şirketler ile kurumlar vergi-si mükellefleri dahil) faaliyetlerinde kullanmak üzere satın aldıkları veya imal ettikleri arnortis-mono tabi iktisadi kıymetlerin maliyet
bedelleri-nin
"'o
40' ını vergi matrahlarının tespitinde ilgilikazançlardan yatırım indirimi istisnası olarak indi-rim konusu yaparlar.
Petrol kanunu ve maden kanuna göre yü-rütülen arama ve sondaj faaliyetleri için yapılan
ve aktifleştirilen harcamalar yatırım indirimi
istis-nası uygulamasından yararlanır" şeklindedir.
Yatırım indirimi istisnasından kazançlarını
bilanço esasına göre tespit eden gelir ve kurum-lar vergisi mükellefleri yararlanabilirler. Yatırım In-diriminden yararlanmada tam mükellefiyet -dar mükellefiyet ayırımı söz konusu değildir.
Dar mükellefiyete tabi olanlar dahil ticari veya zirai kazançlarını bilanço usulüne göre tes-pit eden,
-Ticari Kazanç sahipleri -Zirai Kazanç sahipleri -Kurumlar Vergisi Mükellefleri
-Sermaye şirketleri
-Kooperatifler
-iktisadi Kamu müesseseleri
-Dernek ve vakıflma ait iktisadi kıymetler -iş ortaklıkları, yararlanır.
Yatırım indiriminin konusu GVK'nın 19'uncu maddesinde açıklandığı üzere mükelleflerin fa-aliyetlerinde kullanmak üzere satın aldıkları veya imal ettikleri amortismana tabi iktisadi kıymetle
rin maliyet bedelleridir. Yatırım indirimi oranı ise amortismana tabi iktisadi kıymetlerin maliyet be-delinin % 40'ı olarak belirlenmiştir.
GVK'nın ı9'uncu maddesinde yatırım indi-rimi hesaplanmayacak iktisadi kıymetler sayılmış
olup bunlar aşağıda sıralandığı gibidir.
- Bedeli (O ı .O ı .2005 tarihinden itibaren ge-çerli olmak üzere ) ı 0.000 YTL' den az olan
iktisa-di kıymetler C iktisadi ve teknik bakımdan bütün-lük arz eden iktisadi kıymetler haddin aşılıp aşıl
madığının tespitinde bir bütün olarak dikkate alı
nır. )
- Yurt içinde veya dışında daha önce
kul-lanılmış olan iktisacfı kıymetler ( yüzer havuzlar ile on iki yaşından küçük gemiler hariç ).
- Gayri maddi haklar ile ekonomik ömrü 5
yıldan daha kısa olan özel maliyet bedelleri C
ya-tırım indiriminden yararlanan iktisadi kıymetlerin kullanılabilmesi için gerekli olan bilgisayar
prog-ramları hariç ).
- Mal ve hizmet üretimi ile doğrudan ilgili olmayan; alet, edevat, mefruşat ve büro
demir-başları.
- Bedelsiz olarak iktisap edilen iktisadi kıy
metler.
-Satın alma suretiyle iktisap edilen veya
in-şa edilen binalar ( mal ve hizmet üretim yeri ola-rak kullanılmak üzere inşa edilenler hariç ).
- Arazi veya orsalar.
- Binek otomobili ve benzeri kara taşıtları,
yat, kotra, tekne ve benzeri motorlu deniz
araç-ları ile uçak ve helikopter gibi hava taşıtları (işlet
menin esas faaliyet konusu ile ilgili olanlar hariç).
- Yurt dışındaki yatırımlarda kullanılmak
üzere alınan iktisadi kıymetler.
Yatırım indirimi istisnasının uygulamasına,
istisnaya konu iktisadi kıymete ilişkin
harcamala-rın yapıldığı yılda başlanacağı ve indirilecek tu-tara ulaşıncaya kadar devam olunacağı GVK'nın l9'uncu maddesinin 3'üncü bendinde yer verilmiştir. Yatırım indirimi uygulamasına, yatı
rımın konusunu oluşturan aktif değerlere ilişkin harcamaların yapıldığı takvim yılından itibaren
başlanır ve indirimden yararlanılacak tutara
ula-şıncaya kadar devam olunur.
Yatırım harcamalarının yapıldığı yıla ilişkin
vergi matrahının tespitinde, kazancın yetersiz
ol-ması nedeniyle dikkate alınamayan istisna
tuta-rı, izleyen dönemlerde, bu dönemlerde Devlet istatistik Enstitüsü Toptan Eşya Fiyatları Genel En-deksinde meydana gelen artış oranında artırıla
rak dikkate alınır.
verg i
raporu ÖZEL BÖLÜM
sayı:81 • nisan · mayıs 2006Enflasyon düzeltmesi uygulanan dönem-lerde, yatırım indirimi istisnası tutarının hesaplan
-masında amortismana tôbi iktisaôı kıymetin akti-fe alındığı hesap dönemi sonundaki düzeltilmiş değeri esas alınır.
Ancak iktisaôı kıymetin aktife alındığı he-sap döneminden önceki hehe-sap dönemlerinde
gerçekleşen harcamalar, gerçekleştirildikleri dö-nem sonundaki düzeltilmiş değerleri ile dikkate alınır. izleyen dönemlerde enflasyon düzeltmesi nedeniyle bu harcamalardan kaynaklanan farklar üzerinden yatırım indirimi istisnası hesap-lanmaz.
GVK'nın l9'uncu maddesinin 5'inci ben-dinde yatırım indirimine konu aktif değerlerin
sa-tışı veya devri halinde yapılacak işlemlere yer
verilmiştir. Buna göre yatırım indirimi istisnasına
konu iktisadi kıymetleri aktife alındıkları tarihten itibaren iki yıl içinde elden çıkaran mükellefler, bu iktisadi kıymetlerle ilgili olarak yatırım indirimi
istisnası uygulama hakkını kaybederler. Bu du-rumda daha önce yararlanılan yatırım indirimi
is-tisnası için herhangi bir işlem yapılmaz.
Geçici 61 'inci Madde Kapsamındaki Yatı
rımlara Uygulanacak Yatırım indirimi
Uygulama-sı:
4842 sayılı Kanunun l7'nci maddesiyle Ge-lir Vergisi Kanununa eklenen Geçici 61 'inci mad-de hükmüne göre, 24.04.2003 tarihinmad-den önce
yapılan müracaatlma istinaden düzenlenen
ya-tırım te~vik belgeleri kapsamındaki yatırımlarla
il-gili yatırım harcamalarına (teşvik belgelerine bu tarihten sonra ilave edilen iktisadi kıymetler için
tapılan harcamalar hariç) GVK'nın 24.04.2003 tarihinden önce yürürlükte bulunan hükümleri
uygulanacaktır.
Yukarıda belirtilen şekilde yatırım indirimi
is-tisnasından yararlanan kazançlar ile bu madde-nin yürürlük tarihinden önce gerçekleşen yatı
rımlar üzerinden hesaplanan ve kazancın yeter-siz olması nedeni ile sonraki dönemlere devre-den yatırım indiriminden yararlanan kazançlar üzerinden dağıtılsın dağıtılmasın "'o 19,8 oranında
gelir vergisi tevkifatı yapılır.
isteyen mükelleflere 24.04.2003 tarihinden
önce yapılan müracaatlma istinaden düzenle-nen yatırım teşvik belgeleri kapsamında bu tarih-ten itibaren yaptıkları harcamalar için yatırım in-dirimi istisnasından GVK'nın l9'uncu maddesin-de yer alan hükümler çerçevesinmaddesin-de yararlana-bilmelerine imkan tanınmıştır.
VI- KURUMLAR VERGISINDE BEYAN ESASI: Kurumlar vergisinde beyan esası geçerli-dir. KVK'nın 20'nci maddesinde kurumlar vergisi-nin, mükellefin veya vergi sorumlusunun beyanı
üzere tarh edileceği ifade edilmiştir. Kurumlar vergisi mükellefleri bu kanunun ı 'inci maddesin-de sayılan kurumlardır. 213 Sayılı VUK'nun 8'inci maddesinde açıklandığı üzere vergi sorumlusu, verginin ödenmesi bakımından alacaklı vergi dairesine karşı sorumlu olan kişidir.
Vergi sorumluları genel olarak mükellef ile hukuki veya fiili yönden yakın ilişkisi bulunan kişi
lerdir. Gerçek veya tüzel kişi olabilirler. Vergi ida-resi asıl mükellefin vergi borcu nedeniyle vergi sorumlusunu muhatap olarak alır. Vergiyi doğu
ran olay her zaman mükellefin kişiliğinde
gerçek-leşir ve mükellef vergi borcunu mal varlığından
öder.
Kurumlar vergisi açısından vergi
sorumlula-rı, tam mükelleflerde bunların kanuni temsilcileri, dar mükelleflerde dar mükellef kuruma kazanç ve iration sağlayanlar, tasfiyeye giren kurumlar-da tasfiye memurları, kurumların kazançları üze-rinden tevkifat yapılması hallerinde ise tevkifatı yapanlardır.
Kurumlar vergisi mükellefleri kurum
kazan-cının tamamı için bir beyanname verirler. Ancak kooperatiflerden gelirleri GVK'nın 94'üncü mad-desine göre tevkifata tabi tutulan g.menkul kira gelirlerinden ibaret olanlar, bu kira gelirleri için beyanname vermezler. Bunun yanında mükel-leflerin işyerlerine bağlı şube, büro, mağaza ima-lathane veya sair işyerlerinin olması, bunların
müstakil muhasebeleri ve ayrılmış sermayeleri ol-sa dahi bu işyerleri için ayrıca beyanname ver-meyeceklerdir.
11.04.2005 tarihinde yayımlanan 17 Nolu KVK sirkülerinde Kurumlar Vergisi beyannamesi-nin elektronik ortamda gönderilmesine ilişkin usul
179
sayı:B1 • nisan · mayıs 2006
ÖZEL BÖ LÜM vergi rapo ru
ve esaslar açıklanmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 5228 sayı
lı Kanunun 8'nci maddesiyle değişik mükerrer 257' nci maddesinin birinci fıkrasının (4)
numara-lı bendi ile Maliye Bakanlığı. vergi beyannamele-ri ve bildibeyannamele-rimlebeyannamele-rinin internet ve diğer elektronik bil-gi iletişim araç ve ortamında doğrudan mükel-lefler tarafından gönderilmesine izin
verebilece-ği veya zorunluluk getirebileceği gibi, bunların
yetki verilmiş gerçek ve tüzel kişiler aracılığıyla
gönderilmesine izin vermeye veya zorunluluk ge-tirmeye de yetkili kılınmıştır.
Beyannamenin elektronik ortamda gön-derilmesi halinde, tahakkuk fişinin elektronik or-tamda düzenleneceği ve mükellef veya elektro-nik ortamda beyanname gönderme yetkisi
veril-miş gerçek veya tüzel kişiye elektronik ortamda
iletileceği; bu iletinin, tahakkuk fişinin mükellefe
tebliği yerine geçeceği hükme bağlanmıştır. Be-yannameler gerek elektronik ortamda mükellef
tarafından doğrudan. gerekse yetki verilmiş
ara-cılar kanalıyla gönderilsin, her iki halde de mü-kellef tarafından verilmiş addolunacak ve mü-kellefin kendi beyanı olarak değerlendirilecektir.
03.03.2005 tarih ve 25744 sayılı R.G.' de
ya-yımlanan 346 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel
Tebliği ile 3ı.ı2.2004 tarihi itibariyle aktif toplamı
(200.000 YTL) veya 2004 hesap dönemine ait
ci-roları toplamı (400.000 YTL) 'yi aşan kurumlar ver-gisi mükelleflerinin, yıllık kurumlar vergisi beyan-namesi ve geçici vergi beyannamelerini elektro-nik ortamda göndermek zorunda oldukları ifade
edilmiştir.
A- Kurumlar Vergisinde Beyanname Çeşit-leı1:
ı- Kurumlar Vergisi Beyannamesi: Kurumlar vergisi mükellefleri bir hesap dönemi içerisinde
GVK'nın 2'nci maddesinde yazılı gelir unsurların
dan oluşan kurum kazançlarını, hesap dönemi-nin kapandığı ayı takip eden dördüncü ayın
ıs·inci günü akşamına kadar bağlı olunan vergi dairesine vermeleri gerekir.
Vergi Usul Kanunu'nun hesap dönemi baş
lıklı 174'üncü maddesinde hesap döneminin normal olarak takvim yılı olduğu ifade edilmiştir.
Yani hesap dönemi de takvim yılı gibi ı2 aylık sü-reye tekabül eder. Takvim yılında kayıtlar ı Ocak itibariyle başlayıp 31 Aralık ta sona erer. Ancak gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinden bazıla
rının faaliyetleri takvim yılı esasına uygun düşme
yebilir. Özel dershaneler veya özel okullar örnek olarak verilebilir. Maddenin devamında yer aldı
ğı üzere bu gibi mükellefler Maliye Bakanlığına başvuruda bulunarak kendi faaliyetlerine uygun hesap dönemi tayin edilmesini isteyebilirler. Bu
şekilde bakanlık tarafından başlangıç ve bitiş ta-rihi tayin edilen 12' er aylık vergilendirme döne-mi, söz konusu mükellefler açısından hesap dö-nemi olacaktır. Bu açıdan bakıldığında hesap dönemi olarak takvim yılını benimseyen mükel-lefler beyannamelerini takip eden yılın dördün-cü ( Nisan ) ayın ıS'inci günü akşamına kadar vereceklerdir. Kendilerine özel hesap dönemi ta-yin edilen mükellefler de beyannamelerini he-sap döneminin bittiği tarihi takip eden dördüncü
ayın lS'inci günü akşamına kadar vermeleri ge-rekir. Çünkü bu maddeye göre kendilerine özel hesap dönemi tayin edilenlerin ticari ve zirai ka
-zançları, hesap dönemlerinin kapandığı takvim
yılının kazancı sayılır.
Tasfiyeye giren kurumların vergilendirilme-sinde hesap dönemi yerine tasfiye dönemi ge-çerli olur. Tasfiye beyannameleri, tasfiye
memur-ları tarafından tasfiye döneminin sona ermesini
takip eden dördüncü ayın 15'inci akşamına
ka-dar, tasfiye dönemi içinde tasfiyenin sonuçlan
-ması halinde ise bilançonun veya nihai hesabın kesinleştiği tarihten itibaren ıs gün içinde kuru-mun bağlı olduğu vergi dairesine verilmesi gere-kir.
Tasfiye ve birleşme halinde tasfiye edilen kurumlar namına tasfiye karı üzerinden tarh olu-nan vergiler, tasfiye beyannamesini verme süre-si içinde vergi dairesüre-sine yatırılır. Tasfiye edilen
ku-rumların bu kanuna göre tahakkuk etmiş olup henüz vadeleri gelmemiş bulunan vergileri de
aynı süre içinde ödenir.
Dar mükellefiyette vergi muhatabının Tür-kiye'yi terketmesi halinde Kurumlar vergisi be-yannamesini memleketi terke takaddüm eden
vergi
raporu ÖZEL B ÖLÜM
sayı:B1 • nisan · mayıs 2006 on beş gün içinde vermesi gerekir. Terketakad-dümden, terk tarihinden geriye doğru gidilerek son on beş günlük süreyi anlamamız gerekir.
Sermaye şirketleri dışında kalan kurumlar vergisi mükelleflerinin yukarıda belirtilen beyan-name verme süresini Maliye Bakanlığı uzatmaya yetkilidir.
Mükellefin bağlı olduğu vergi dairesinin neresi olduğu hususu KVK'nın 21 'inci maddesin-de açıklanmıştır. Buna göre,
- Tam mükellefler beyannamelerini kuru-mun kanuni veya iş merkezinin bulunduğu yerde bulunan vergi dairesine,
-Dar mükellefler ise; kurumun Türkiye'de iş
yeri veya daimi temsilcisinin bulunması halinde
işyerinin veya daimi temsilcisinin bulunduğu yer-deki vergi dairesine, bunların ikisinin de
bulun-maması halinde dar mükellef kuruma kazanç ve iration sağlayan gerçek veya tüzel kişiler tarafın
dan bağlı oldukları vergi dairesine vermeleri ge-rekir.
Kurumlar Vergisi, bu kanuna göre tespit edilen kurum kazancı üzerinden % 30 oranında alınır. CAncak yabancı ulaştırma kurumlarından
kara, hava ve deniz ulaştırma faaliyetinde bulu-nan mükellefler için ayrı ayrı olmak üzere ortala-ma emsal nispetleri üzerinden tayin olunan oranlarda alınır. )
Kurumlar vergisi beyannamesi hesap dö-neminin kapandığı ayı takip eden dördüncü
ayın l5'inci günü akşamına kadar bağlı olunan vergi dairesine verilmesi gerektiğini daha önce ifade etmiştik. Kurumlar vergisi de, beyanname-nin verileceği ayın sonuna kadar bir defada ol-mak üzere ödenmesi gerekecektir.
2- Özel Beyanname : Dar mükellefiyete ta-bi yabancı kurumlardan vergiye tabi kazancı GVK'nın 80'inci maddesinde yazılı kazanç ve iratimdan C telif. imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret
unvanı, alameti farika ve benzeri gayri maddi
hakların satışı, devir ve temliki karşılığında alınan
bedeller hariç) veya bu kurumlardan ulaştırma
faaliyetini arızi olarak yapanların elde ettiği ka-zançlardan ibaret bulunması halinde, yabancı
kurum veya Türkiye'de bu yabancı kurum namı
na hareket eden kimse bu türden kazançları el-de ettiği tarihten itibaren 15 gün içinde GVK'nın 101' nci maddesinde (Münferit Beyannamenin verilmesi gereken yerlere ) belirtilen vergi daire-lerine beyanname ile bildirmeye mecburdur.
Özel beyanname, beyannameye konu
kazançların elde edilmesinden itibaren 15 gün içinde kazancın konusuna göre ilgili vergi daire-sine verilmesi gerektiği ifade edilmişti. Beyanna-menin verilmesine ilişkin olarak tarh olunan vergi-ler de beyanname verme süresi içinde ödene-cektir.
3- Muhtasar Beyanname: KVK'nın 24'üncü maddesinde "Dar mükellefiyete tabi kurumların
ticart zirai ve diğer kazanç ve ir atları dışında ka-lan kazanç ve iration ile telif, imtiyaz, ihtira, işlet
me, ticaret unvanı, alômetifarika ve benzeri gayri maddT hakların satışı, devir ve temliki mu-kabilinde alınan bedeller % 25 nispetinde kurum-lar vergisi tevkifatına tabidir." Denilmektedir.
Dar mükellef durumunda olan kurumlara
yukarıda yazılı kazanç ve iratları sağlayan ger-çek veya tüzel kişiler, bu kurumlara söz konusu kazanç ve iration nakden veya hesaben öde-dikleri veya tahakkuk ettiröde-dikleri esnada bu ka-zanç ve iratimdan kurumlar vergisi tevkifatı yap-maya mecburdurlar.
Bu madde gereğince vergi tevkifatı ya-panlar bir ay içinde nakden veya hesaben öde-dikleri veya tahakkuk ettiröde-dikleri kazanç ve iratlar ile bunlardan kestikleri kurumlar vergisini müte-akip ayın yirminci günü akşamına kadar bağlı bulundukları vergi dairesine muhtasar beyanna-me ile bildirecekler, beyan ettikleri vergiyi de yir-mi altıncı günü akşamına kadar ödeyeceklerdir.
Türkiye'de işyeri ve daimi temsilcisi bulun-mayan dar mükellefiyete tabi kurumlar vergisi mükelleflerL Gelir Vergisi Kanunu'nun 30' uncu maddesinin Cl) numaralı fıkrasında yazılı sergi ve
panayır kazancı elde etmeleri halinde bu ka-zançlar kendilerince % O C sıfır ) oranında tevkifa-ta tevkifa-tabi tutulacaktır. Ancak tevkifat oranı sıfır
ol-duğu için buna ilişkin beyanname verilmeyecek-tir.
181
sayı:B1 • nisan . mayıs 2006
ÖZE L B Ö L ÜM verg i
raporu
B- Kurumlar Vergisi Beyannamesinin Tarhı, Muhatabı Ve Zamanı:
Yukarıda beyanname türleri itibariyle kim-ler tarafından, nereye, ne zaman verileceğine
yönelik açıklamalar ayrıntılı olarak yapılmıştır. Ku-rumlar vergisi, beyannamenin verildiği vergi da-iresi tarafından tarh edilir. T arhiyat, vergi dairesi
tarafından yapılan ve vergi alacağının kanun-larda gösterilen matrah ve oranlar üzerinden hesaplanarak bu alacağın miktar itibariyle tespit edilmesini sağlayan idari bir işlemdir. Bu işleme is-tinaden mükellefin ödeyeceği vergi. miktar ola-rak tespit edilir.
Kurumlar Vergisi Beyannamesinin verildiği
vergi dairesi tarafından yapılan tarhiyatın
muha-tabı yine bu kanunun 27'nci maddesinde açık
lamıştır. Buna göre:
Bu kanunun ı 'inci maddesinde sayılı ku-rumlardan tüzel kişiliği haiz olanların kurumlar vergisi, tüzel kişilik namına tarh olunur.
iktisadi kamu müesseseleri ile dernekler ve
vakıflma ait iktisadi işletmelerden bazılarının tü-zel kişiliği haiz olmayabilir. Bu durumda kurumlar vergisi, bunların bağlı oldukları kamu tüzel kişileri
veya dernek veya vakıf namına tarh edilir.
Dar mükellefiyete tabi yabancı kurumların
vergisine gelince, verginin asıl mükellefi
kendile-ridir. Ancak tarhiyat bunlar hesabına Türkiye'de-ki müdür veya temsilcileri adına yapılır. Şayet
müdür veya temsilcileri mevcut değil ise, kazanç ve iration yabancı kuruma sağlayanlar adına
tarh olunur.
Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 29'uncu maddesinde tarhiyatın ne zaman yapılacağı
hususu ele alınmıştır. Buna göre Kurumlar Vergisi beyannamesi elden vergi dairesine verilmişse
tarhiyat beyannamenin verildiği günde yapılır.
Ancak beyanname posta ile vergi dairesine
gönderilmişse, beyannamenin vergi dairesine in-tikal ettiği tarihten itibaren üç gün içinde tarhi-yat yapılır.