• Sonuç bulunamadı

Barış ve uluslararası işbirliği konularında çalışmalara I. Dünya Savaşı’nda olduğu gibi II. Dünya Savaşı’ndan hemen sonra da başlamıştır. 1945 yılında San Francisco’da toplanan BM Konferansı’nda, Birleşmiş Milletler Örgütü kurulması kararlaştırılırken, Çin ve Brezilya delegelerinin bir “Uluslararası Sağlık Örgütü”

kurulması amacı ile toplantı düzenlemesi önerisi oy birliği ile kabul edilmiştir.

Böylece II. Dünya Savaşı boyunca durmuş olan uluslararası ilişkiler ve halk sağlığı çalışmaları tekrar başlamıştır.

BM Ekonomik ve Sosyal Konseyi, söz konusu toplantının hazırlanması için 15 kişilik bir teknik komiteyi Belçikalı Prof. Dr. Rene Sard başkanlığında oluşturmuştur. Amerika’nın New York şehrinde 19-22 Temmuz 1946 tarihlerinde düzenlenen Uluslararası Sağlık Konferansı’nda WHO Anayasası’nı, BM’ye üye 51 ülkenin temsilcileri ile FAO, ILO, UNESCO, OIHP, PAHO, Kızılhaç, Dünya işçi Sendikaları Federasyonu ve Rockfeller Vakfı gözlemcileri oluşturmuşlar, 1907 Roma Antlaşması’nı feshetmişler ve anayasanın en az 26 üye ülke tarafından resmen

1 Kaya, s. 2

kabulüne kadar geçecek zaman içinde WHO’nun işlevlerini yerine getirecek bir ara komisyon seçmişlerdir. Anayasa 61 devletin temsilcisi tarafından 22 Temmuz 1946’da imzalanmıştır. Genel merkez olarak, New York, Paris ya da Cenevre düşünülmüş fakat geçici olarak Cenevre’deki ‘Milletler Sarayı’ binasına yerleşmiştir.

1966 yılına kadar burada çalışmalarını sürdüren WHO daha sonra yine Cenevre’de kendi binasına taşınmıştır.1

Dünya Sağlık Örgütü Anayasası’nın temel ilkelerini içeren bölümünde, WHO’nun amacı; “tüm insanların mümkün olan en üst sağlık düzeyine ulaşmaları”

şeklinde ifade edilir ve bu amacı gerçekleştirmek için örgütün işlevleri sıralanır. Bu işlevlerin birincisi; uluslararası sağlık çalışmalarının yönetimi ve eşgüdümüdür.

İkincisi; BM İhtisas Kuruluşları, hükümetlere bağlı sağlık yönetimleri, mesleki gruplar ve uygun görülen diğer örgütler ile ilişki kurmak ve devam ettirmektir.

İstekleri üzerine hükümetlere sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi konusunda yardımcı olmak ve yine istekleri üzerine veya kabul edildiği takdirde, hükümetlere uygun teknik ve acil durumlarda gerekli yardımı sağlamak olarak ifade edilir.

Üçüncü ve dördüncü işlevler ise, aynı zamanda uluslararası kuruluşların önemli bir ilkesi olan “ülkelerin iç işlerine karışmama” için iyi bir örnek oluşturmaktadır.2

Anayasa 82 maddeden oluşmaktadır. WHO’nun amaçlarına ulaşmak için yerine getirdiği görevler şunlardır:

 Sağlık alanında uluslararası nitelik taşıyan çalışmalarda yönetici ve koordinatör sıfatıyla hareket etmek. BM İhtisas Kuruluşları, sağlık idareleri, meslek grupları ve keza uygun örülecek diğer örgütlerle fiili bir iş birliği kurmak ve sürdürmek.

 Hükümetlere, istek üzerine, sağlık hizmetlerin güçlendirilmesi, uygun teknik yardım yapmak ve acil durumlarda, hükümetlerin istekleri ya da kabulleri ile gereken yardımı yapmak.

1 Öcal, s. 48-49

2 Akkaya, s. 24

 BM’in isteği üzerine, manda altındaki ülkeler halkı gibi özelliği olan topluluklara sağlık hizmetleri götürmek ve acil yardımlar yapmak ya da bunların sağlanmasına yardım etmek.

 Epidemiyoloji ve istatistik hizmetleri de dahil olmak üzere gerekli görülecek idari ve teknik hizmetleri kurmak ve sürdürmek.

 Epidemik, andemik vb. hastalıkları önleme ve hatta ortadan kaldırılması amacıyla yapılan çalışmaları teşvik etmek ve geliştirmek.

 Kazalar sonucu meydana gelen zararları önlemek için diğer uzman kuruluşlar ile de işbirliği yaparak gerekli tedbirlerin alınmasını sağlamak.

 Gerekli olması halinde diğer uzman kuruluşları ile işbirliği yaparak, gıda, barınma, eğlence, ekonomik koşulların ve çalışma koşullarının ayrıca çevre sağlığı ile ilgili diğer tüm koşulların iyileştirilmesinin sağlanması veya kolaylaştırılması ile ilgili çalışmalarda bulunmak.

 Daha sağlıklı bir ortam oluşturulması kapsamında bu konuyla ilgilenen bilim ve meslek alanlarında işbirliğini sağlamak veya kolaylaştırmak.

 Uluslararası alanda karşılaşılan sağlıkla ilgili sorunların çözümüne ilişkin gerekli yasal düzenlemeleri yapmak. Bu konuda çeşitli sözleşmeler, anlaşmalar ve hatta tüzükler teklif ederek önerilerde bulunmak ve bu amaca uygun olarak kendine düşen görevleri yerine getirmek.

 Ana ve çocuk sağlığı ve refahı lehindeki hareketleri geliştirmek, ana ve çocuğun tam bir değişme halinde bulunan bir çevre ile uyumlu halde yasamaya olan kabiliyetlerini arttırmak.

 Ruh sağlığı alanında özellikle insanlar arasında uyumlu ilişkilerin kurulmasına ilişkin her türlü faaliyetleri kolaylaştırmak.

 Sağlık alanında araştırmaları teşvik ve rehberlik etmek.

 Sağlık tıp ve yardımcı personelin öğretim ve yetiştirme normlarının iyileştirilmesini kolaylaştırmak.

 Gerektiğinde diğer ihtisas kuruluşları ile işbirliği yaparak kamu sağlığı, hastane hizmetleri ile sosyal güvenlik de dahil koruyucu ve tedavi edici tıbbi bakıma ilişkin idari ve sosyal teknikleri incelemek ve tanıtmak.

 Sağlık alanında her türlü bilgi sağlamak, tavsiyelerde bulunmak ve yardımlar yapmak.

 Sağlık bakımından aydınlatılmış toplum oluşumuna yardımlar yapmak.

 Teşhis yöntemlerini gerektiği kadar standart hale getirmek.

 Genel olarak örgütün amacına ulaşmak için gereken her önlemi almak.1

4. İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ İLE İLGİLİ TÜRKİYE’DEKİ KURUMSAL DÜZENLEMELER

Avrupa birliği adaylık süreci kapsamında ülkemizde İSG alanında şu an hali hazırda bulunan yönergelerin AB yönergelerine uyumlu hale getirilmesi ve aynı zamanda Türkiye’deki mevzuata da dahil edilmesi için yapılan çalışmalar oldukça önem kazanmış, ve söz konusu çalışmalar büyük oranda tamamlanmıştır. Ülkemizde İSG koşullarının iyileştirilmesi bu konuda yeni düzenlemelerin getirilmesi sadece kağıt üzerinde değil, aynı zamanda çalışma alanında da başarıyla ve gönüllülük esasına dayalı olarak uygulanması, çalışan ve işverenin ortak katkısı ve desteği ile sağlanabilir.

1 T.C. Sağlık Bakanlığı Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı, Dünya Sağlık Örgütü ve Türkiye İlişkiler, Ankara, 2002, s. 16-18

İSG konusunda alınan önlemlerin geliştirilmesi, risklere ilişkin ölçümlerin ve ortaya çıkma ihtimali olan meslek hastalıklarının tesbit edilmesi, işyeri hekimliği, iş yeri uzmanlığı, bu konudaki danışmanlık ve eğitimler, meslek hastalıkları hastanelerinin kurulması iş sağlığı ve güvenliği konusundaki denetim ve hizmetlerin yapılandırılmasının yenilenmesi ve geliştirilmesi Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planında yer almaktadır. “Bu amaçla İSG mevzuatının hukuki ve kurumsal olarak düzenlenerek AB ve ILO kuralları dikkate alınarak yenilenmesi bu bağlamda sosyal tarafların da içinde yer alacağı İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyi’nin oluşturulması planlanmaktadır.”1 Bununla birlikte Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 22.02.2005 tarih ve 755 sayılı onayı ile kurulan ‘İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyi’

ülkemizde İSG konusundaki öncelikleri, ihtiyaçları, uygulanması gereken politika ve stratejiyi belirlemek, tavsiye niteliğinde kararlar alınmasını sağlamak için kurulmuştur.

1 DPT, Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı 2001–2005, Ankara, 2000, s. 106

Şekil 2. Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyi

Kaynak: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, T.C. Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Politika Belgesi, (2006–2008), isggm.calisma.gov.tr/docs/yayinlar/Ulusal_isg_politikalari.pdf, s. 4, (22.03.2014)