• Sonuç bulunamadı

B. Fiil Ehliyetinin Kazanılması

2. Sınırlı Ehliyetsizler

Sınırlı ehliyetsizler ise ayırt etme gücüne sahip küçüklerdir. Ergin olmadıkları için sınırlamalara tabidirler. Medeni Kanun md. 16‟ya göre, iĢlemleri yasal temsilci yapabileceği gibi önceden alınan izin veya sonradan alınan onay ile sınırlı ehliyetsiz de bu iĢlemleri yapabilir. Bunun yanı sıra bazı iĢlemleri ayırt etme gücüne sahip çocuk tek baĢına da yapabilir. Konu açısından önemli olan ehliyetin geniĢlediği durumlardan sayılan TMK 359/1 ve 453, 455 düzenlemeleridir296

. Buna göre ailesi dıĢında çalıĢan çocukların yasal temsilcinin izin ve onayı olmadan çalıĢması düzenlenmiĢtir.

Sınırlı ehliyetsizin yaptığı iĢlem askıda sayılır. Yasak iĢlemleri çocuğun ne kendisi ne de yasal temsilcisi yapabilir297. Sınırlı ehliyetsizler açısından ehliyetin geniĢlediği haller de vardır. Ana ve baba tarafından bir meslek veya sanat ile uğraĢması için çocuğa kendi malından verilen kısmın veya kendi kiĢisel kazancının yönetimi ve bunlardan yararlanma hakkı çocuğa aittir. Çocuğun evde ana ve babasıyla birlikte yaĢaması hâlinde, ana ve baba ondan kendisinin bakımı için uygun bir katkıda bulunmasını isteyebilirler. Vesayet altındaki kiĢi, kendi

294 Akyüz, Çocuk Hukuku, s. 91. 295

Akyüz, Çocuk Hukuku, s. 91.

296 Akyüz, Çocuk Hukuku, s. 93. TMK md. 455:„Vesayet altındaki kiĢi, kendi tasarrufuna

bırakılmıĢ olan mallar ile vasinin izniyle çalıĢarak kazandığı malları serbestçe yönetir ve kullanır.‟ TMK md. 359/1:„Ana ve baba tarafından bir meslek veya sanat ile uğraĢması için çocuğa kendi malından verilen kısmın veya kendi kiĢisel kazancının yönetimi ve bunlardan yararlanma hakkı çocuğa aittir.‟.

tasarrufuna bırakılmıĢ olan mallar ile vasinin izniyle çalıĢarak kazandığı malları serbestçe yönetir ve kullanır.

Bu noktada mesleki kazancın ne olduğu ve Türk Medeni Kanunu madde 359 düzenlemesine bakmak ve her somut olayı ayrı değerlendirmek gerekmektedir. Buna göre, mesleki kazanç çocuğun fikri veya bendeni faaliyetiyle elde ettiği kazançtır. Ana ve baba tarafından bir meslek veya sanat ile uğraĢması için çocuğa kendi malından verilen kısmın veya kendi kiĢisel kazancının yönetimi ve bunlardan yararlanma hakkı çocuğa aittir.

Tarafların Türk Medeni Kanunu‟nun ehliyete iliĢkin hükümleri kapsamında hak ve fiil ehliyetine sahip olunması gerekir. Ayırt etme gücüne sahip, yani makul surette hareket edebilen, ergin olan ve kısıtlı bulunmayan kiĢiler iĢ akdinin tarafı olabilir. Erginlik kural olarak on sekiz yaĢın tamamlanmasıyla kazanılır. Buna göre yine kural olarak on sekiz yaĢından küçükler yasal temsilcinin rıza veya onayına tabi olarak hak ve borç altına girebilirler. Bu rıza veya icazet Ģekle tabi değildir, açık veya zımni olabilir298

.

Medeni Kanun açısından bunun istisnaları vardır. Ġlki yargı kararıyla ya da evlenmeyle ergin olmadır. Ġkinci istisnayı ise TMK md. 339/f. 4 hükmü oluĢturmaktadır299. Buna göre aile dıĢında yaĢaması veya vesayet makamının izni ile bir meslek ve sanatla uğraĢması halinde yasal temsilcinin rızasına gerek olmadan geçerli bir iĢ sözleĢmesi kurulacağı kabul etmektedir300

.

Bununla beraber meslek ve sanatla uğraĢma, meslek ve sanatın öğretilmesi konusunu içeren çıraklık sözleĢmesi ile paralel düĢünülebilirse de meslek ve sanatla uğraĢma için vesayet makamı tarafından verilen onayın iĢ sözleĢmesini de

298

Seçer, s. 1434 ve orada anılan yazarlar.

299 TMK md. 339/4: „Çocuk, ana ve babasının rızası dıĢında evi terkedemez ve yasal sebep

olmaksızın onlardan alınamaz.‟. Buna göre, ailesi tarafından meslek ve sanatla uğraĢması nedeniyle aile dıĢında yaĢaması yönünde izin verilmesi halinde velayet kapsamından çıkmaktadır.

kapsayacağına katılmamaktayız301. Kaldı ki, gerek çıraklık sözleĢmesi için gerekse iĢ sözleĢmesi için verilen onay dahi her iĢverenin yanında, her koĢulda çalıĢmayı kapsayacak Ģekilde geniĢ yorumlanmamalıdır. Zira yasal temsilcinin birden çok iĢlem için toplu izin vermesi ancak iĢlemlerin tümünün amacının aynı olmasına ya da talimatlarla iĢlemlerin sınırlanmıĢ olmasına bağlıdır, aksi halde MK md. 16/I‟in amacına aykırılık doğacaktır302

.

Sınırlı ehliyetsizin yasal temsilcisinin izni olmadan yaptığı iĢlem askıda hükümsüzdür ve hakim bu askıda hükümsüzlüğü resen dikkate almak zorundadır303. Bununla beraber iĢ sözleĢmesinin tarafı olan iĢveren askı süresince yapılan iĢlemle bağlıdır. Diğer taraftan iĢveren askıda hükümsüzlük halini uzatmamak için yasal temsilciye süre verebileceği gibi mahkemeye de süre tayin ettirebilir. Bu halde yasal temsilci onay verirse sözleĢme baĢtan itibaren geçerli olacaktır304. Diğer taraftan sözleĢmenin geçerliliğinin açık olarak temsilcinin onayına bağlandığı hallerde onay ileriye etkili olarak sonuç doğuracaktır305

.

Böylece özel hukukta hak ehliyeti fiil ehliyetinden ayrılmıĢ, küçükler hak ehliyeti sahibi kabul edilmekle beraber ayırt etme gücünün sınırlılığı nedeniyle nispi bir fiil ehliyetine sahip kabul edilmiĢlerdir306. TMK madde 470‟e göre, küçük üzerindeki vesayet, onun ergin olmasıyla kendiliğinden sona erer. TMK madde 12‟ye göre, onbeĢ yaĢını dolduran küçük, kendi isteği ve velisinin rızasıyla mahkemece ergin kılınabilir. Eğer erginliğe mahkemece karar verilmiĢ ise, mahkeme aynı zamanda küçüğün hangi tarihte ergin olacağını tespit ve ilân eder (TMK md. 470/2).

301 Aynı yönde, Zevkliler/Acabey/Gökyayla, s. 285; Seçer, s. 1435. 302

Dural/Öğüz, 82 vd. Ġsviçre doktrininde ise 14 yaĢında çocuğun kendi boĢ zamanlarını serbestçe düzenleme imkanına sahip olduğu, dolayısıyla kendi baĢına okul tatillerinde geçici süreli bir iĢ iliĢkisi yapabileceği ileri sürülmektedir. Elbette okul sonuçları buna izin vermiyor, çocuğun bu zamanı dinlenerek geçirmesi gerekiyorsa yasal temsilcinin iĢ sözleĢmesini fesih hakkı vardır: Papux van Delden, CR CC I art. 323 N.9: aktaran Seçer, s. 1435.

303 Seliçi/Oktay Özdemir, s. 78, Seçer, s. 1435. 304 Dural/Öğüz, s. 85.

305 Dural/Öğüz, s. 85.

Benzer Belgeler