• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

2.3. Sınıf Yönetimi

Sınıf yönetimi, eğitim bilimleri alanında 1980’li yıllardan sonra hızlı gelişme gösteren bir alandır. Türkiye’de de 1997 – 1998 öğretim yılından itibaren öğretmen yetiştiren yüksek öğretim kurumlarının programlarına girmiştir. Tanımından da anlaşılacağı gibi sınıf yönetimi, disiplinler arası bir alandır. Sınıf yönetimi eğitim bilimleri içinde yer alan; eğitim yönetimi ve denetimi, eğitim programları ve öğretim, psikolojik danışma ve rehberlik, eğitimde ölçme değerlendirme anabilim dallarının etkileşimi sonucu gelişmiştir (Gündüz, 2004:18).

Eğitim sisteminin başarısı, bir sınıf ortamında genel hedefler doğrultusunda eğitimin ve okulun hedeflerine etkili bir şekilde ulaşmasıyla ilgilidir. Etkililik eğitim sisteminin varlığını başarı ile sürdürmesi ve türlerine göre okulların hedeflerine ulaşmasıdır. Buradan hareketle eğitim sisteminin en küçük ancak en önemli öğesi olan sınıf ortamında, eğitimin hedeflerine etkilice ulaşmanın bir yolunun da sınıf düzeni olduğu söylenebilir. Sınıf düzeni eğitim ve okul sistemi içerisinde öğrenme-öğretme ile ilgili etkinlikleri planlama, uygulama ve geliştirmede çok önemli bir yere sahiptir. Bu nedenle etkili bir sınıf ortamı oluşturma ve eğitimin amaçlarına ulaşmada öğretmenler temel sınıf içi yönetim becerilerine ve sorumluluklarına sahip olmalıdır (Tutkun, 2003.133).

Uyumlu bireyler yetiştirmek ve toplumun itici güçlerinden biri olan yaratıcı düşüncelerin ortaya çıkmasını sağlayan temel araçlardan biri eğitimdir. Eğitim– öğretim etkinlikleri, genellikle sınıf ortamında oluşmaktadır. Sınıf ortamının niteliği, yaratıcılığı büyük ölçüde etkilemekte ve sınıf atmosferini belirlemede temel belirleyicilerden biri durumundadır (Akdağ ve Güneş, 2003:61).

Sınıf geleneksel olarak öğretimin yapıldığı, öğretmenle öğrencilerin yüz yüze geldiği ortamın adı olarak ifade edilmektedir. Bu tanımlama yanlış olmamakla birlikte tam olarak amacı ifade ettiği de söylenemez. Öğrenci özelliklerine göre ise sınıf, belirli benzer özelliklere sahip bireylerin oluşturduğu grup olarak

tanımlanabilir. İşçi sınıfı, zenginler sınıfı gibi. Aynı sınıftaki öğrenciler, yaş, bilgi düzeyi, öğrenmek için seçtikleri konu vb. birçok bakımdan benzer özelliklere sahiptirler. Sınıf bu öğrencilerin oluşturduğu grubun adıdır. Bu yönü ile sınıf genelde milli eğitimin, orta düzeyde okulun ve özelde ise dersin ve ünitenin amaçlarının gerçekleştirildiği bir örgüttür. Bu yönü ile diğer örgütlerin yönetimi ile sınıf yönetimi eşdeğerdedir. Bu anlamı ile sınıf yönetimi, var olan kaynakların amaçlar doğrultusunda örgütlenerek eşgüdümlenmesi olarak tanımlanabilir. Özele indirgendiğinde ise, sınıf mal ya da hizmet üreten örgütlerle ortakları olması yanında kendine özgü özellikleri olan bir örgüttür. Bu nedenle sınıf yönetiminin de bu özellikler doğrultusunda tanımlanması ve yönetilmesi gerekir (Gündüz, 2004:17).

Sınıf öğrencilerle öğretmenin buluştukları bir yerdir. Eğitimin amacı olan, öğrenci davranışının oluşması burada başlar. Eğitim için gerekli birincil kaynaklar olan öğrenci, öğretmen, program ve diğer unsurlar sınıfın içindedir. Eğitim ve okul yönetiminin başarısı ve kalitesi büyük ölçüde sınıf yönetiminin başarısı ve kalitesine bağlıdır. Sınıf yönetiminin doğru anlaşılması için sınıf kavramına açıklık kazandırmak gerekir. Sınıf, ortak özelliklerinden dolayı bir araya getirilen öğrenci gruplarına, önceden belirlenmiş ortak davranışların kazandırılması için öğretimin yapıldığı dersliktir. Sınıf denilince derslik kadar, derslikte yer alan araç ve gereçlerle öğretmen ve öğrenci de anlaşılmaktadır (Çalık, 2004:3).

Sınıf, okul sisteminin en kritik ve en işlevsel öğesidir. Eğitim-öğretim etkinliklerinin tamamına yakın bölümü sınıfta geçer. Sınıf eğitim ve okul sisteminin uygulama çerçevesini belirleyen sistemin ilk noktasında bulunur. Eğitim işi ile ilgili karar vericiler, politikacılar, sivil toplum örgütleri, eğitim bilimciler, yöneticiler ve öğretmenlerin tasarladığı planların uygulamaya konulduğu, işlenildiği ve değerlendirildiği, insan-öğrenci kaynaklarının şekillendirildiği ve ürün olarak topluma sunulduğu yer sınıftır.

Sınıf, gelişim düzeyine göre ortak özellikleri olan öğrencilerden oluşan, önceden belirlenen amaçların gerçekleştirilmesi için öğretim etkinliklerinin yapıldığı yer, dersliktir. Sınıf denilince öğretim etkinliklerin yapıldığı yerin yanı sıra, tahta, sıra, masa, sandalye, çöp kutusu, askılık, kitaplık, ders araç-gereçleri ve Atatürk, sağlık, güzel yazı, resim, mevsim şeridi, tarih şeridi gibi eğitsel amaçlı köşeler genelde okulun amaçlarına, özelde dersin amaçlarına ulaşmak için tüm bu öğelerin eşgüdümsel olarak düzenlendiği yer akla gelir (Tutkun, 2003:133-134).

Sınıf yönetimi, etkili ve verimli bir eğitim ortamı oluşturmaya dönük kurallar, kavramlar ve ilkeler dizgesidir (Aydın, 1998:10). Sınıf yönetimi, öğretim sırasında, öğretmenin, öğrencilerini belli bir takım kurallara ve kişisel eğitim anlayışına göre amaca kısa ve düzenli yoldan sağlıklı bir biçimde götürmesi anlamına gelir (Binbaşıoğlu, 1994:229)

Sınıf yönetimi başlangıçta öğretmenin otoritesinin sınıfta hâkim kılınması anlamında kullanılmaktaydı ve disipline dayanan bir anlayış hâkimdi. Bu anlayışa göre öğretmen ve öğrenci ilişkilerinde aşırı bir kuralcılık vardır. Öğrencinin katılımına pek yer verilmez. Öğretim etkinliklerinde öğretmen aktif, öğrenci pasif durumdadır. Öğretmen oldukça otoriter ve kuralcıdır. Bu yaklaşım daha çok öğretmenin otorite olarak algılandığı geleneksel toplumlarda söz konusudur (Çalık, 2004:3).

Sınıf yönetiminde anlayış farklılıkları bulunmaktadır. Bunlar genel olarak geleneksel ve çağdaş sınıf yönetimi şeklinde sınıflandırılabilir.

Geleneksel sınıf yönetiminin ilk amacı, düzeni korumaktır. Bunun sağlanması için öğretmen, en küçük istenmeyen bir davranış karşısında hoşgörülü olamaz. Bu anlayışta düzen son derece önemlidir. Başka bir deyişle, öğrenci düzene feda edilir. Düzen eğitim ve öğretim etkinliklerinden önce gelir.

Çağdaş sınıf yönetiminde öğretmen, derste zamanlama ve geçişleri iyi düzenler. Öğrenci üzerinde zorlayıcı bir güç kullanmaz. Öğrencinin özgüven ve sorumluluk geliştirmesini başarının bir gereği olarak görür.

Geleneksel yaklaşımda sürekli emirler vardır. Çağdaş yaklaşım bunun yerine öğrencinin içsel davranış ölçütleri geliştirmesini teşvik eder. Dıştan denetim yerini iç denetime bırakır. Böylece öğrenilenler ezber olmaktan çıkmaya, davranışa dönüş- meye başlar (Şama, 2004:320).

Sınıf yönetimi, sınıf yaşamının bir orkestra gibi yönetilmesidir. İçinde öğrenmenin gerçekleştiği bir çevrenin oluşturulabilmesi için gerekli olanak ve süreçlerin, öğrenme düzeninin, ortamının, kurallarının sağlanması, sürdürülmesidir. Öğretmen ve öğrencilerin çalışma engellerinin en aza indirilmesi, öğretim zamanının uygun kullanılması, etkinliklere öğrencilerin katılımının sağlanmasıdır. Sınıfa gerekli kaynakların, sınıfı oluşturan insanların, zamanın yönetimidir.

Sınıf yönetimi, bu konudaki bazı kaynaklarda ele alındığı gibi, öğrenciyi disipline etme, onu sessizce oturup sadece uysalca dinleyen yapma işi değildir Dahası, bu tür işler çağdaş sınıf yönetimi içinde yoktur. Sınıf ve disiplin sözcükleri birbirine terstir. Disiplinin olduğu yerde sınıf gelişemez. Sınıfa gerekli olan disiplin değil, düzendir (Başar, 2004:6-7).

Önceleri sınıf yönetimi, sınıf içinde istenmeyen öğrenci davranışından sonra öğretmenin nasıl tepki göstereceği üzerine odaklaşmıştı. Başka bir deyişle sınıf yönetimi, okulda ve sınıfta istenmeyen davranışın kontrolünde disiplin kullanımı üzerine yoğunlaşmıştı.

Bu uygulama işler gibi görülmekteydi. Bu yaklaşımda öğretmenler zamanlarının çoğunu sınıf disiplinine ayırıyor, sınıf problemlerini çözmekle uğraşıyor, sık sık derslerini kesip sınıf içindeki istenmeyen öğrenci davranışlarıyla ilgili konuşmalar yapmak zorunda kalıyorlardı. Öğrencilerin akademik başarıları

konusunda onlara fazla yardımcı olamıyorlardı; çünkü zamanlarının ve enerjilerinin çoğunu öğretme süreçlerinden çok, öğrencilerin davranışlarını kontrole harcıyorlardı. Öğrencilerin etkin olduğu modern eğitim sistemlerinin uygulandığı okullardaki öğretmenler bile yeterli öğretme zamanı bulamadıklarından yakınıyorlardı.

Günümüzde ise sınıf yönetimine daha geniş bir çerçevede bakılmaktadır. Yalnızca öğretmenin otoritesinin sınıfta hâkim kılınması anlamında değil, daha çok öğrenmeyi sağlayıcı bir sınıf ortamının sağlanmasıyla açıklanmaktadır. Araştırmalar etkili sınıf yönetimi becerilerinin öğrenci başarısı üzerinde olumlu etkisi olduğunu göstermektedir. Etkili sınıf yönetiminde öğrenciler öğrenme için daha çok zaman harcarken, öğrenme dışındaki davranışlarda azalma olmaktadır. Çünkü etkili sınıfta tüm etkinlikler amaçlıdır, düzenlidir ve disiplinli bir ortamda gerçekleştirilir (Tertemiz, 2004:68).

Günümüzde, sınıf yönetimi daha çok öğrenmeyi sağlayıcı bir sınıf ortamının sağlanmasıyla açıklanmaktadır. Diğer bir anlatımla, sınıfta öğrenme için olumlu bir havanın sağlanması, öğretmenin alan bilgisine çok iyi hâkim olması ve genel kültür ile öğretmenlik meslek formasyonu kazanmasıyla sağlanabileceği belirtilmektedir. Bu yaklaşım öğrencinin duygusal, zihinsel ve bedensel gelişimine uygun bir modeldir. Burada, eğitim ve öğretim etkinliklerinin merkezinde öğrenci yer alır. Sınıfta uyulması gereken kurallar, öğretim yöntemleri, dersin amacı gibi etkinlikler öğrencilerle tartışılır (Çalık, 2004:3).

Tanımlar incelendiğinde sınıf yönetiminin kendine has özellikleri olduğu görülür. Sınıf yönetimin bu özellikleri şöyle sıralanabilir:

1. Sınıf yönetimi okul yönetimi içinde bir alandır. Sınıf yönetimini okul yönetiminden soyutlamak ve ayrı düşünmek doğru değildir. Okulda uygulanan yönetim biçimi, okulun iklimi sınıf yönetimini etkiler. Okul yöneticisinin benimsediği disiplin kuralları, okul disiplin politikası, sınıf kurallarını ve düzen anlayışını etkiler.

2. Öğretmenin yönetim yaklaşımı, sınıf yönetimini etkiler. Öğretmenin eğitim felsefesi, yönetim anlayışı, kişiliği sınıfı nasıl yöneteceğini etkiler. Bir öğretmen demokratik bir yönetim biçimi uygularken, başka bir öğretmen otokratik sınıf yönetim biçimini uygulayabilir. İlki etkilemeyi, liderlik davranışlarını ön plana çıkartırken; diğeri yetkisini, yöneticiliği ön plana çıkarabilir.

3. Sınıf yönetimi, öğretim ve sınıf düzeni temelleri üzerine kurulur. Öğretmen sınıfını amaçlarına ulaştırabilmek için bu iki alanda yeterliklerini kullanmaktadır. Öğretmenin etkili öğretimi gerçekleştirebilmesi uygun bir sınıf düzeni sağlaması ile olanaklıdır. 4. Toplumsal kültür, sınıf yönetimini etkiler. Sınıf yönetimi uygulamaları ve

yaklaşımları ülkelerin kültürlerine göre farklılaşmaktadır. Katı kuralların hâkim olduğu bir toplumda demokratik bir sınıf yönetimi anlayışının uygulanması zordur. Bu tür bir uygulama okul içinde olduğu kadar okul dışından tepkilere de neden olabilir.

5. Sınıf yönetim biçimi, öğrencilerin ihtiyaçlarına, gelişim özelliklerine, sınıfın düzeyine göre farklılık göstermektedir. Ana sınıfı öğrencisinin özellikleri, ihtiyaçları ile ortaöğretim öğrencisinin özellik ve ihtiyaçları farklılık gösterir. Buna göre bu iki düzeyde uygulanacak sınıf yönetim biçimleri de farklılık gösterecektir.

6. Her ortamda geçerli olabilecek tek ve en etkili bir sınıf yönetim yaklaşımı yoktur. Sınıf yönetimi pek çok iç ve dış faktörden etkilenmektedir. Bunlar; aile, toplumsal kültür, ülkenin eğitim politikası, kitle iletişim araçları gibi dış faktörler yanında sınıfın fiziksel ortamı, öğrencilerin istek, beklenti ve özellikleri, sınıf kuralları gibi iç faktörlerdir. Bu faktörlerin her biri öğretmenin sınıf yönetimini etkiler. Bu nedenle duruma göre en uygun sınıf yönetim biçiminin belirlenmesi öğretmene düşmektedir (Gündüz, 2004:25).

2.3.1.Sınıf Yönetimi ve Boyutları

Sınıf yönetimi, sınıf yaşamının öğrenme amaçları doğrultusunda bir orkestra uyumu içinde yönetilmesidir. Öğrenme için uygun bir çevrenin oluşturulabilmesinin gerektirdiği olanak ve süreçlerin, öğrenme düzeninin, ortamının kurallarının sağlan- ması ve sürdürülmesidir. Bir süreç içinde gerçekleşen sınıf yönetiminin içeriğini aşağıda beş boyutta sunulan etkinlikler oluşturur (Gündüz, 2004:20).

• Sınıf ortamının fiziksel düzenine ilişkin etkinlikler, • Plan-program etkinlikleri,

• Zaman yönetimine ilişkin etkinlikler,

• Sınıfta ilişkilerin düzenlenmesiyle ilgili etkinlikler, • Davranış düzenlemelerine ilişkin etkinlikler.

Sınıf ortamının fiziksel düzenine ilişkin etkinlikler

Sınıf yönetimi etkinliklerinin bir boyutunu, sınıf ortamının fiziksel düzenine ilişkin olanlar oluşturur: Sınıfın fiziki durumu, öğrenmenin temel unsurlarından biridir (Çalık, 2004:4). Sınıf ortamının genişliği, sınıf alanının çeşitli etkinliklerin yapımı için bölümlenmesi, ısı, ışık, gürültü düzenekleri, renkler, temizlik, estetik, eğitsel araçlar, oturma düzeni, öğrencilerin gruplanması, bunların başlıcalarıdır (Başar, 2004:7). Öğretmenin amaçlar doğrultusunda örgütleyebileceği sınıf ortamına ait faktörler bu grupta yer alır. Fiziksel düzenlemeler, öğrencinin sınıfta kendini rahat ve mutlu hissetmesi ve öğrenmeyi kolaylaştırmak için yapılır (Gündüz, 2004:20). Okul ve sınıf ortamının çekiciliğini artırarak öğrencinin okula İsteyerek gelmesini gerçekleştirmek, öğrenmeyi kolaylaştırmak amaçları için yapılır. “Eğitim” olarak tanımlanan davranış değişikliği, uygun ortamlarda gerçekleşir (Başar, 2004:7).

Etkili bir öğretimin gerçekleştirilebilmesi için iyi bir sınıf ortamının fiziksel özellikleri şunlardır:

• Yeterince aydınlık

• Dinlendirici renklerle boyalı • Yeterli bir biçimde havalandırmalı

• Gerekli araç-gereçler ile donatılı

• Yazı tahtası, sıra, masa ve sandalyeler öğrencilerin fiziksel özelliklerine uygun

• Araç-gereçler öğretimi aksatmayacak şekilde düzenli.

Öğretmenin sınıfı fiziksel olarak öğretime hazırlarken aşağıdaki bilgilere sahip olması işini kolaylaştırabilir:

• Sınıftaki hareket alanları

• Öğrencilerin tümünün öğretmeni kolayca görebilmesi • Öğretim araç-gereçlerinin kolaylıkla ulaşılabilirliği ve

• Öğrencilerin birbirlerini ve derse katılımlarını izleyebilmeleri (Ağaoğlu, 2003:8-9).

Plan-program etkinlikleri

Sınıf yönetimiyle ilgili çalışmaların ikinci boyutunu oluşturan plan-program etkinlikleri, öğretmenin etkin bir öğretim lideri olarak sınıfta eğitim-öğretim çalışmalarını sürdürebilmesine olanak tanır. Öğretmenin plan-program etkinliklerini gerçekleştirebilmesi için öncelikle amaçları temel alarak yıllık, ünite ve günlük planlarını hazırlaması beklenir (Ağaoğlu, 2003:9). Amaçlar esas alınarak, yıllık, ünite, günlük planların yapılması, kaynakların belirlenip dağılımının sağlanması, iş ve işlem süreçlerinin belirlenmesi, araç sağlama, yöntem seçme, öğrenci özelliklerini belirleme, gelişimlerini izleme ve değerlendirme, öğrenci katılımını düzenleme, bu grupta ele alınabilir. Bu etkinlikler, geçmişi ve var olan durumu ele alarak geleceği görme ve şekillendirme amaçlı çabalar olarak görülebilir (Başar, 2004:7).

Eğitimde planlama, öğretim etkinliklerinin en rasyonel ve düzenli bir şekilde nasıl öğretileceğinin ortaya konulmasıdır. Yıllık, ünite ve günlük ders planları yapmanın yanı sıra araç-gereç seçme, sınav hazırlama ve sınıf çalışmalarının iyi bir şekilde yapılmasını sağlama işlerinde etkili olabilmek için öğretim etkinliklerini planlamaları gerekir (Çalık, 2004:4).

Planlama yapılırken amaçların yanı sıra öğretmenin öğretim yılı içinde ders yapılabilecek günleri, ders saatlerini ve bu süre boyunca ele almayı düşündüğü konuları belirlemesi gerekir. Planlama aşamasında, bu çalışmalar dışında öğretmen, dersi birlikte gerçekleştireceği öğrencilere ilişkin bilgileri de göz önünde bulundurmalıdır. Özellikle ders dönemi öncesi hazırlıklar olarak adlandırılan plan- program etkinlikleri ile öğretmenin ders döneminde kullanabileceği ders araç ve gereçlerini belirlemesi ve belirlediği ders araç ve gereçlerini gerektiğinde kullanabilmek için nasıl temin edebileceğine ilişkin hazırlıkları da yapması söz konusudur (Ağaoğlu, 2003:9).

Plan-program etkinlikleri yapılırken öğretmenin ders işleyiş yöntem ve tekniklerini belirlemesi de gerekir. Ders işleyiş yöntem ve tekniklerinin belirlenmesinde ise, öğretmenin anlatılacak konunun özellikleri, derste kullanabileceği araç-gereçler, öğrencilerin hazır bulunuşluk düzeyi, dersliğin fiziksel özellikleri, kendisinin anlatılacağı konu ve kullanılacak öğretim yöntem ve tekniğine ilişkin bilgi birikimi de önemlidir (Ağaoğlu, 2003:9).

Zaman yönetimine ilişkin etkinlikler

Üçüncü boyut, zaman düzenine yönelik etkinliklerdir. Etkili öğretim, öğrenmeye ayrılan zamanın çokluğuna ve etkili kullanımına bağlıdır. Sınıf içinde geçirilen zamanın çeşitli etkinliklere dağılımı, zamanın ders dışı ve bozucu etkinliklerle harcanmaması, sıkıcılığın önlenmesi, öğrencinin zamanının çoğunu okulda sınıfta geçirmesinin sağlanması, devamsızlığın ve okuldan ayrılmaların önlenmesi (Başar, 2004:7) öğrencinin gönüllü olarak keyifle sınıfta öğretim içinde tutulabilmesi, (Gündüz, 2004:21) Etkili öğretim için, öğretmenin sınıf içinde öğretim için ayrılan sürenin ders dışı etkinliklerle engellenmesini önlemesi, beklenir. Sınıf yönetimi açısından değerlendirildiğinde, sınıfta sürenin çeşitli, etkinliklere akılcı dağılımının yanı sıra, eğitim ortamında öğrencilerin sıkılmamasının sağlanması, öğrenci devamsızlığı ve okuldan ayrılmaların önlenmesine yönelik etkinlikler, sınıfta süre kullanımına ilişkin etkinlikler olarak kabul edilir.

Olayları ve olguları önceliklerine göre sıraya koyabilme becerisi olarak tanımlanan zaman yönetimi, günümüzde pek çok insan için önemli bir yeterlik olarak kabul edilmektedir. Öğretmenin sınıfta süreyi etkili kullanması, bir yandan sınıfta öğretim hedeflerinin gerçekleştirilmesini sağlarken, diğer yandan öğrencilerin yaşamda zamanlarını etkili kullanabilen birer yetişkin olmalarına da olanak tanımalıdır. Bir öğretmenin öğretim hedefleri ve öğrenciler açısından bu beklentilerle öğretim süresini etkili kullanmasının yanı sıra, yetişkin bir birey olarak kendi zamanını da etkili kullanabilmesi gerekir.

Bir eğitim ortamında zamanın etkili bir biçimde yönetilebilmesi için yapılması gerekenler aşağıdaki gibi maddeleştirilebilir:

1.Zamanın etkili bir şekilde yönetilebilmesi için öncelikle amacın ya da amaçların belirlenmesi gerekir, öğretmen, ders öncesinde dersin ve konunun amaçlarını belirlemelidir.

Daha sonra, dersin ve konunun belirlenen amaçlara ulaşabilmesi için ders içinde yapılmak istenen etkinlikler ve bunların önem dereceleri belirlenmelidir.

Son olarak da, etkinliklere önem derecelerine göre, öğretim süresinin paylaştırılması gerekir (Ağaoğlu, 2003:11-12).

Sınıfta ilişkilerin düzenlenmesiyle ilgili etkinlikler

Sınıf yönetiminin dördüncü boyutunu ilişki düzenlemeleri oluşturur. Sınıf kurallarının öğrencilerle birlikte benimsenerek uygulanması (Gündüz, 2004:21). Sınıf kurallarının belirlenip öğrencilere benimsetilmesi, sınıf yaşamının kolaylaştırılmasına yönelik öğrenci-öğrenci, öğrenci-öğretmen ilişki düzenlemeleri, özellikle, bir sonraki boyut olan davranışı da şekillendirici etkinliklerdir (Başar, 2004:7).

Sınıf düzeninde ve öğretme durumlarının etkililiğinde önemli bir yer tutan sınıf içi ilişkiler dokusunu öğretmenin oluşturabilme düzeyi, öğretim amacına

ulaşma derecesini belirlemektedir. Sınıf içi ilişkiler dendiğinde, ilk olarak öğretmen- öğrenci ve öğrenci-öğrenci ilişkileri akla gelmektedir.

Öğretmenin sınıfta etkili bir öğretme-öğrenme ortamı oluşturulması için öncelikle üzerinde durması gereken noktalardan birisi, sınıfta istenmeyen öğrenci davranışları ile öğretimin aksamasını önleyecek, öğrencilerin istenilen davranışlarını geliştirecek ilişkilerin oluşturulmasını sağlamasıdır. Sınıfta sağlıklı öğrenci-öğrenci ilişkilerinin oluşturulabilmesi için, iyi öğretmen-öğrenci ilişkisinin kurulması gerekir. İyi bir öğretmen ve öğrenci ilişkisinin oluşturulmasında göz önünde bulundurulması gereken önemli noktalar şunlardır:

• Açıklık ve saydamlık, • Önemsemek,

• Birbirine gereksinim duymak,

• Birbirlerinden ayrı davranabilmek ve

• Gereksinimlerini karşılıklı olarak giderebilmektir.

• Öğretmenin öğrencilerle ilişkilerinde gösterdiği özen, öğrencilerin kendi aralarında kurmaları beklenen ilişkilerin daha sağlıklı olmasına ve öğrencilerde takım bilincinin oluşmasına katkı sağlayacaktır. Sınıf içinde istenmeyen öğrenci davranışların önlenmesine de yardımcı olan, sınıfın etkili bir takıma dönüştürülebilmesi için, öğrencilerin yönlendirilmeye, güdülenmeye, bilgiye, kaynağa, desteklenmeye ve değerlendirilmeye gereksinimleri vardır (Ağaoğlu, 2003:9-10).

Davranış düzenlemelerine ilişkin etkinlikler

Beşinci boyut, davranış düzenlemelerinden oluşur. Sınıf la ilgili etkinliklerin, eğitim ortamının istenen davranışı sağlayabilir hale getirilmesi, sınıf ikliminin olumlulaştırılması, sorunların, ortaya çıkmadan önce tahmin edilmesi yoluyla istenmeyen davranışların önlenmesi, sınıf kurallarına uyulmasının sağlanması, yapılmış olan istenmeyen davranışların değiştirilmesi bu boyuta ilişkin olarak söylenebilir (Başar, 2004:8).

Sınıf liderliği bu boyutta öne çıkan kavramdır. Sınıfta olumlu iklimin oluşturulması, eğitim ortamının istenen davranışı sağlayabilir hale getirilmesi; sorunların ortaya çıkmadan önlenmesi ya da ortaya çıkmışsa uygun biçimde çözülmesi bu kapsam içinde düşünülebilir. Bu süreçler sınıf ortamında yönetilmesi gereken dört adım olarak ele alınabilir. Bunlar; başlangıçlar, oturumunun safhaları ya da oturumlar arasındaki geçişler, krizler ve sonuçlar olarak ele alınabilir43. Bir oturumun başlangıcı önemlidir. Çünkü duruma bir anlam katar. Amaç genellikle giriş yapmak öğrencilerin ilgilerini planlanan aktivite üzerine çekmektir. Dolayısı ile ne yapmalarını, bekledikleri bir işaretle onları hazırlamayı ve etkinliği yapılandırmayı gerektirir. İkinci adım geçişler ya da dönüşümlerdir. Bir etkinlikten diğerine veya bir konudan diğerine geçişte yaşanan bir sorundur. Yetenekli öğretmenler yapılandırma ve dönüştürmeyi dikkatli yapmak için zamanında girişimde bulunur. Geçişler arasında öğrencileri yeni duruma uyarlayarak ders akışını en az kesinti ile gerçekleştirirler. Diğer olay krizlerde görülür. Sınıf ortamının akışını kesintiye uğratan kaynak kriz olarak düşünülebilir. Nedenleri faklı olabilir. Krizde öğretmene yardımcı olacak üç temel ilke vardır. Bunlar; kargaşayı en aza indirmek, krize neden olan duruma hakim olmak ve nasıl hareket edeceğine karar vermeden iyice düşünmektir (Gündüz, 2004:21).

Bu amaçla eğitim ortamında, belirlenen amaçlara ulaşmayı ve öğretim için zamanın etkin kullanımını etkileyen istenmeyen davranışların önlenebilmesi için, uyulması gereken kuralların belirlenmesi gerekir.

Kural, ilişkilerin etkili ve sağlıklı bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla yapılan yazılı ya da yazısız düzenlemeler olarak tanımlanabilir, öğretmenin sınıf içinde uyulması gereken kuralların belirlenmesinde öğrencilerin katılımını sağlaması, öğrencilerin kurallara uyumunu kolaylaştırabilir. Kuralların oluşturulmasında öğrenci katılımının sağlanmasında, öğrencilerin yaşlarının önemli olduğu sıklıkla gündeme gelmektedir. Kuralların öğrencilerin katılımı ile oluşturulmasının yanı sıra, sayısının fazla olmaması, sınıfta uyulması zor olan ya da işlemeyen kuralların kaldırılması, sınıf yaşamını kolaylaştırıcı, kolay ve anlaşılır olması, olumsuz ifadeler yerine olumlu ifadeler içermesi beklenir. Sınıf içinde uyulması gereken kuralların oluşturulmasında önemli bir başka nokta da, sınıfta öğretim için ayrılan zamanın

etkili kullanılması için kuralların hemen ilk günlerde oluşturulmasının gerekliliğidir (Ağaoğlu, 2003:10-11).

2.3.2. Sınıf Yönetimi Modelleri

Sınıf yönetimi durumsal nitelik gösteren bir yönetim etkinliğidir. Sınıf yönetimin bu özelliği öğretmenin etkinliklerini yürütürken değişik yaklaşım ve modelleri kullanmasını gerektirir. En etkili ve en iyi sınıf yönetimi yaklaşımının bulunmaması öğretmeni farklı modellerde davranmaya yöneltir (Gündüz, 2004:21- 22).

Öğretmen, öğretim yılının bütünü içerisinde bir ders saatinden bir döneme kadar

Benzer Belgeler