• Sonuç bulunamadı

1.1. TAHAYYÜLİ/TASAVVURİ TİPLER (HİKAYE-DESTAN-MASAL

1.3.17. Süreyya (Bkz Peren)

1.3.18. Şems (Bkz. Güneş)

1.3.19. Utarid

Arzıtilek (Merkür).79 Güneşe yakın bir gezegendir. Eski gökbilim inancına

göre ikinci kattadır. Yunan efsanesinde Merkür’dür. Şiirde ve nesirde pir hükmündedir. Eskiden birinin kitabet kuvvetini anlatırken “Onun kalem-i Utarid- rakamı” gibi tabirler kullanırlardı. Diğer yıldızlarla imtizaç eder.80

Ol gice âheng-i rezme tîri bârân itmege

Destine aldı ‘utârid kavs burcından kemân (K 8/4)

Meh-i nev sundı kemânını ‘utârid tîrin

Mâyil-i tîr ü kemân oldı diyü şâh-ı cihân (K 10/17)

Biñ yıl felek-i atlasa meşk itse ‘Utârid

Erkâm-ı nücûmı döküp olursa muhâsib (K 15/18)

Bir ‘utârid-fıtnat ü bercîs-fikretdür k’anuñ

Nûr alur mihr-i zamîrinden meh-i vâlâ-nişîn (K 33/27)

Hâme-i müşgînine ser-beste erkâm-ı suver Sûret-i erkâmına kilk-i ‘utârid müşterî (K 37/11)

79 Devellioğlu, age, s. 1124. 80 Onay, age, s. 417.

‘Utârid-re’y ü zühre-rû perî-peyker dil-ârâsın

Meh-i hûrşîd-manzarsın şeh-i ferhunde-ahtersin (G 257/4)

(Bercis, Müşteri, Hurşid) 1.3.20. Ülker (Bkz. Peren)

1.3.21. Zühal (Keyvan)

Satürn gezegeni. Eski gökbilim inancına göre yedinci katta (gökte) yer alır. Siyah renklidir. Bunun yanında en büyük uğursuz yıldız sayılır.

Zühal’in etkisinde doğanlar cimri, pinti, ahmak, bilgisiz (cahil), yalancı ve kıskanç olurlar. Asılsız, boş (hurafe) sözlere inanır ve hayalperest olurlar. Zühal’in dostları Zühre ve Utarid, düşmanları ise güneş ile aydır.81

Zühal-mahall ü kadir-kadr müşterî-tâli‘

Sikender-âyet ü meh-râyet âftâb-âsâr (K 23/11)

Yidi seyyâredür zînet viren âfâk-ı nüh-tâka

Çü keyvân müşterî mirrîh ü tîr ü zühre-i zehrâ (K 2/27)

Sen ol sultân-ı ‘âlî-kadr-i gerdûn-sâyesin şâhâ

Kapuñda bir siyeh hâdim idinseñ n’ola Keyvân’ı (K 6/5)

(Müşteri, Mirrih, Zühre) 1.3.22. Zühre

Çobanyıldızı, Kervankıran, Venüs. Gökbilimi inancına göre üçüncü göktedir. Şuh tavırlı olarak nitelendirilir. Klasik şiirde bazen bu şuhluğuyla bazen de Harut ve Marut adlı iki melekle aralarında geçen hikaye vasıtasıyla kendisine telmihte bulunulur. Hikayeye göre Harut ve Marut adlı iki melek insanlara büyü

öğretmektedir. Zühre bu iki meleğe içki içirmiş ve onlardan öğrendiği İsmi Azam duasıyla gökyüzüne çıkmak istemiş, ancak duanın tamamını okumadığı için üçüncü kata kadar çıkmış ve orada kalmıştır.

Yidi seyyâredür zînet viren âfâk-ı nüh-tâka

Çü keyvân müşterî mirrîh ü tîr ü zühre-i zehrâ (K 2/27)

Zühre-i ufkdan eylemez ise eger tulû‘

Kılsun le’âlî-i sühenüm gûşvâre subh (K 17/21)

Savt u nakş itmege nev-rûz sabâda zühre

Çengdür kavs-i kuzah rişte-i bârân evtâr (K 22/16)

Yaraşur zühre vü hûrşîd gelüp meclisüñe Olsa çengîsi biri biri dahı raks-zeni (K 41/26)

Râst kaddüm yine çeng eyledi üstâd-ı felek

Nagmesi her kılınuñ zühre-i zehrâya irer (G 103/4)

Göñül ezelde ki bir bezme hemdem olmış-idi O bezme mutrib idi zühre çarh idi rakkâs (G 144/2)

‘Utârid-re’y ü zühre-rû perî-peyker dil-ârâsın

Meh-i hûrşîd-manzarsın şeh-i ferhunde-ahtersin (G 257/4)

1.4. DİNİ-TASAVVUFİ TİPLER 1.4.1. Abdal (Kalender)

Birinin yerine geçmek, değiştirmek, karşılık anlamlarına gelen “Bedel” kelimesinin çoğuludur. 82

Abdallar, tasavvufi yolda kendilerinden vazgeçmiş kimselerdir. Nefislerine galip gelmek için çeşitli yollar denemişlerdir. Bazıları dilenmiş, bazıları aç ve susuz kalmış; nitekim ortak yön olarak nefislerinin isteklerinin karşısında tavır sergilemişlerdir.

Tavırları her dönemde, kendi felsefelerine göre farklılık gösterir. Buna bağlı olarak bazı dönemlerde bazı çevrelerce dışlanmışlarsa da bazı dönemlerde de sevilmişlerdir. Hatta içlerinde yağmur duası yapma, toplumu sıkıntılı durumlardan kurtarma gibi vasıfları üstlenmişler, topluma faydalı olmuşlardır. Menkabelerde abdalların aynı zamanda farklı yerde olma (tayyi mekan) ve çok kısa zaman içerisinde çok fazla işler görme (tayyi zaman) hadiseleri anlatılagelir. Kaynaklarda üçler, beşler, yediler, kırklar gibi farklı isimlerle anılmışlardır. Kendilerine Ricalülgayb83 da denmiştir.

On üçüncü yüzyıllardan itibaren Anadolu topraklarında varlıklarını sürdüren abdallar, bazen eren, evliya gibi davranmışlar, bazen de görünüşleri itibariyle dilenci gibi gezmişlerdir.

Günümüzde de olgun, ne dediğini bilen, duruma göre davranabilen ve sevilen kimseler için “çok kalender” yakıştırılması yapılmaktadır.

Seyyâh-ı milk-i ‘âlem ü sebbâh-ı bahr-i gam

Abdâl-ı çâr-darb ü sebük-pâ Kalenderem (K 50/3)

Tarîk-ı ‘ışkda sûfî sebük-bâr olmak isterseñ

Soyın abdâl-ı ‘ışk ol sıklet-i tâc ü kabâdan geç (G 43/3)

82 Pala, age, s. 2. 83Bkz.: Ricalül Gayb.

Dimeñ câm-ı Cem’üñ keyfiyyetin her bâde-nûş añlar Dimiş abdâl olan esrâr zevkin ehl-i hûş anlar (G 81/1)

Geh abdâl-ı nemed-pûş ü gehî rind-i teber-ber-dûş Eser yiller gibi vâdî-neverd-i Kerbelâyüz biz (G.125/3)

Mahabbet hânkâhında bir abdâl-ı gedâ-hâlüz Esîrüñ olalı silk-i safâda pâdişâyüz biz (G 125/4)

Süheylî post-pûş abdâlı oldı tekye-i ‘ışkuñ

Unutma künc-i gamda gâh gâh ol mihnet-endîşi (G 337/5)

Mâsivâ nakşını kalbüñden idüp cümle tırâş Terk-i tecrîd idegör yüri Kalendervârî (G 320/2)

(Seyyah) 1.4.2. Asfiya

Samimi, saf, içi temiz, tuttuğu yol doğru olan kimseler. Samimi dostlar, azizler.84 Hayatlarında saf niyetle Allah’ın rızasını kazanmak isteyen kişilerdir. Bu anlamda bir tip özelliği gösterdiği için burada yer alması uygun görülmüştür.

Senden istimdâd iderler enbiyâ vü asfiyâ

Zâtuñ ile fahr ider levh ü kalem ‘arş-ı berîn (K 4/13)

(Enbiya)

1.4.3. Derviş (Bkz. Eren)

1.4.4. Enbiya

Kendilerine has şeriatları olmayan ve kendilerine kitap gönderilmeyen; kendisinden önceki peygamberin getirdiklerine göre davranış sergileyen dini kişiye nebi denmektedir. Çoğulu “enbiya”dır. Peygamberimiz (s.a.v.) için de “Nebiler Sultanı” denmektedir.

Künh-i kemâl-i kudretüñe irmedi ‘ukûl Kıldı hicâb-ı hayrete ikrâr enbiyâ (K 1/9)

Sultân-ı çâr-bâliş-i dünyâ vü âhiret

Sâhib-serîr-i kevn ü mekân sadr-ı enbiyâ (K 1/13)

Hudâ ol nesl-i pâki cümle ‘âlemden ‘azîz itdi

Ki cümle enbiyâ ol nesl-i tâhirden olur peydâ (K 2/51)

Husûsâ ol güzîn-i enbiyâ mahbûb-ı Rabbânî

Muhammed Mustafâ şâh-ı serîr-i Yesrib ü Bathâ (K 2/56)

Enbiyânuñ muktedâsı evliyânuñ rehberi

Tal‘atı nûr-ı mübînüñ rahmeten li’l-‘âlemîn (K 4/4)

Senden istimdâd iderler enbiyâ vü asfiyâ

Zâtuñ ile fahr ider levh ü kalem ‘arş-ı berîn (K 4/13)

Kanda ‘azm eylerseñ iy hâmî-i burc-ı enbiyâ

Hem-‘inânuñ ola tevfîk-ı Hudâ-yı lâ-yenâm (K 31/30)

Vücûd-ı kâ’inâtı var iden sun‘-ı Hudâ hakkı Sipehsâlâr-ı ümmet pîşvâ-yı enbiyâ hakkı Rasûlüñ çâr-yârı ol gürûh-ı bâ-safâ hakkı

‘Alîm-i ‘alleme’l-esmâ Aliyyü’l-Murtezâ hakkı ‘Umûm-ı âl ü ashâb-ı rasûl-i müctebâ hakkı Güzîn-i hânedân ü zümre-i âl-i ‘abâ hakkı Müfîz-ı cümle-i eşyâ kemâl-i kibriyâ hakkı

Elin al ben za‘îfüñ nûr-ı pâk-i Mustafâ hakkı (Ts 1/1)

Cihânı yog-iken var eyleyen Mevlâ içün olsun Vücûd-ı kevne bâ‘is Âdem ü Havvâ içün olsun Ziyâ-yı çarh-ı çârüm Hazret-i ‘Îsâ içün olsun ‘Asâsın ejder iden kudret-i Mûsâ içün olsun Güzîn-i enbiyâ sultân-ı ev-ednâ içün olsun Emîn-i sırr-ı sübhâne’llezî esrâ içün olsun Müfîz-ı cümle-i eşyâ kemâl-i kibriyâ hakkı

Elin al ben za‘îfüñ nûr-ı pâk-i Mustafâ hakkı (Ts 1/2)

(Evliya, Asfiya)

Benzer Belgeler