• Sonuç bulunamadı

3.2 Kişilerarası İletişim Yöntemleri

3.2.2 Sözsüz iletişim (nonverbal communication)

İletişimin birincil aracı dildir, fakat mesajın gönderilmesinde ve alınmasında, iletişime katkı sağlayan başka faktörler de vardır. Sözsüz iletişim veya beden dili yoluyla; elbiseler, mekan kullanımı, kelimelerin vurgulanış biçimi, jest ve mimikler, göz hareketleri ve göz teması gibi faktörler mesajın iletilmesine yardımcı olur.

(Pearce&Figgins&Golan, 1984). Bunlara iletişimin ikincil mesaj kanalları da denmektedir. Mesajın anlamını pekiştiren, söz ile ifade edilemeyenleri ikincil mesaj kanalları ile alıcıya aktarılmasını sağlayan iletişime “sözsüz iletişim” denmektedir. Sözsüz iletişim aynı zamanda, bir mesajı yalanlama ya da aksini iddia etmeyi, olumlama veya tekrar ettirmeyi, sözlü mesajın anlamını tamamlama ve vurgulamayı, mesajın yerine geçebilecek bir davranışta bulunmayı da sağlamaktadır. Sözsüz iletişimin özellikleri aşağıdaki gibi sıralanabilir (Tutar, 2003):

 Sözsüz iletişim etkilidir.

 Sözsüz iletişim duyguları belirtir.  Sözsüz iletişim çift anlamlıdır.  Sözsüz iletişim belirsizdir.

Yapılan araştırmalarda, kişilerin karşılıklı konuşmalarında sözsüz iletişimin sözlü iletişimden daha fazla etkiye sahip olduğu görülmektedir. Bu durum, Albert Meharabian tarafından geliştirilen bir formülle aşağıdaki gibi ifade edilmistir (Verma, 1996).

Toplam Mesaj Etkisi = Sözcük (%7) + Ses tonu (%38) +Yüz ifadesi (%55)

Ses tonu ve yüz ifadesinin yanı sıra sözsüz iletişimi etkileyen cinsiyet, jest ve mimikler, elbise gibi başka faktörler de vardır. Bunların iletişimdeki etkileri daha detaylı olarak 3.2.2.1’ de anlatılacaktır.

Sözsüz iletişim, örgütlerde üç tür olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunlar; “imajlar”, ”mekan kullanımı” ve “vücut dilidir”. İmaj, yöneticinin yönetsel faaliyetlerde gösterdiği yöneticilik ve liderlik davranışları sonucu ortaya çıkmaktadır. Mekan kullanımı, özellikle kamu organizasyonlarında bir statü sembolü olarak kullanılmaktadır. Vücut dili ise; yöneticinin iletişim sürecini etkileyen ve onun liderlik tarzı ile karşı tarafa fikir veren bir etkendir.

3.2.2.1 Mimik ( facial expression)

İçinde bulunulan duygusal durum en fazla mimikler vasıtasıyla iletilir. Mimik, yüz kaslarının değişik şekillerde kasılması ve gevşemesiyle bakış ve yüz çizgilerinde oluşan değişikliklerden doğan ifadelerin bütünü olarak tanımlanabilir (Telman&Ünsal, 2005). Mimik; esas ve ikincil olmak üzere iki sınıfta toplanır. Esas mimikler, düşünce ve duygularımızı destekleyen onları somutlaştıran bilinçli hareketlerdir. Örn; alın kırıştırılması şaşkınlık anlamına gelir. İkincil mimikler ise; esas anlatıma katkı sağlamayan kendiliğinden refleks olarak ortaya çıkan hareketlerdir (Tutar, 2003).

Beden dili kültürden kültüre farklılık göstermesine karşın, Ekman (1999)’ın altı temel duyguyu gösteren insan fotoğrafını dünyanın farklı dillerini konuşan 21 ülkeden insanlara göstermesi ve çoğunluğun o fotoğraftaki duyguyu tanımlamada mutabık olması sonucu yüz ifadelerinin kültürden bağımsız olduğu ortaya çıkmıştır.

3.2.2.2 Jestler (gesture)

Baş, el, kol, bacak ve bedenin kullanımı jestleri oluşturur.Jestlerin kullanılmasıyla iletişimde karşı tarafa farklı mesajlar verilmesi sağlanır. Jestleri de birbirinden farklı türlere ayırarak incelemek mümkündür. Örneğin, belli anlamlara karşılık gelmek üzere daha bilinçli olarak yapılan sembol niteliği taşıyan jestlere “amblem” denir ve bu kültürden kültüre değişir. Örneğin; başın yukarı veya aşağı hareket ettirerek “evet” veya “hayır” anlamına gelmesi, ellerin iki yana açılması ile iletişimde bulunduğumuz kişide olumlu etkiler bırakması ve ayakların ileriye doğru uzatılması memnuniyeti gösterir.

3.2.2.3 Beden duruşu (posture)

Beden duruşundaki her yeni pozisyon kişinin farklı ruhsal durum içinde olduğunu işaret eder. Dr. Scheflen’a göre insanlar başkalarıyla beraberken üç farklı beden duruşu gösterirler (Fast, 1971):

 İçine alıcı-İçine alıcı olmayan; bir grubun dışarıdan gelen üyelere açık olup olmadığını gösterir.

 Yüz yüze-Paralel beden yönelimi; yüz yüze bakma iki taraf arasında kuvvetli bir etkileşimin olduğunu, yan yana oturum ise az etkileşimin olduğunu göstermektedir.

 Uyum-Uyumsuzluk; grup üyelerinin birbirlerini taklit etme özelliğini gösterir. Grup üyeleri uyumlu olduğu zaman birbirlerinin duruşlarını kopyaladığı görülmüştür. Uyumsuz beden duruşu ise statüdeki farklılığın göstergesidir. 3.2.2.4 Sesin kullanımı (vokal)

İnsanlar iletişim kurarken konuşma ya da beden dilinin yanında sadece ses çıkararak da iletişim kurarlar. Örneğin; etkili bir dinleyicinin gerekli yerlerde “hı hı” demesi, beğenilen bir şey karşısında “hımm”sesi buna birer örnektir.

3.2.2.5 Kişilerarası mesafe ve alan kullanımı

İnsanların birbirlerine karşı yaşadıkları duyguları, niyet ve düşüncelerini ortaya koyan göstergelerden biri de alan kullanımıdır. Bu konuda geniş çaplı araştırmalar

ilk olarak antropolog Edward Hall tarafından yapılmıştır (Griffin, 1991). Hall yapmış olduğu araştırmada insanların kullandığı dört mesafe türünü belirlemiştir. Bunlar:

1. Mahrem Mesafe: 0-45 cm. Aile bireylerinin ve yakın arkadaşların yaklaşabildiği mesafedir.

2. Kişisel Mesafe: 45-1.20 cm. Birbirini tanıyan iki kişi arasındaki mesafedir. 3. Sosyal Mesafe: 1.20-3.00 cm. Çok iyi tanınmayan yabancılarla arada

bırakılan mesafedir.

4. Genel Mesafe: Topluma açık yerlerde birbirini hiç tanımayan insanların aralarındaki mesafedir.

Yukarıdaki sınıflandırmada görüldüğü gibi; insanların bedenlerinin etrafında farklı yakınlıkta insanların girebildiği görünmez sınırları vardır. Birey iletişimkurulan kişi ile yakınlık derecesine göre, karşısındakini kendi bedenine yukarıdaki mesafeler doğrultusunda yakınlaştırır ya da uzaklaştırır.

3.2.2.6 Bedensel temas hareketleri

Morris (1986) bedensel temasın insan ilişkilerinin temeli olarak görmektedir. Toplumsal ilişkilerde çeşitli mesajlar vermek amacıyla bedensel temas hareketlerinde bulunulur. Bunlar arasında, omuza el koyma, kola girme, el ele tutuşma, öpme, el sıkışma yer alır. Bu temas hareketleri farklı zamanlarda farklı kişiler arasında farklı mesajlar ifade etmektedir. Örnek olarak; konuşmacı bir kişinin gerekmediği halde elinde kalem bulundurması, destek ihtiyacının olduğuna ve bu tür nesnelerle fiziksel temasta bulunarak destek ihtiyacını karşılamaya çalıştığı anlaşılabilir. İletişim kurarken ellerini kavuşturan ve yüzünü kapatan insanların stres altında olduğu anlaşılabilir.

3.2.2.7 Fiziksel ortamın düzenlenişi

Bir mekan içinde iletişimle ilgili olarak bazı aksaklıkların olmaması için, bir iletişimin gerçekleşeceği odadaki mobilyaların düzenlenişine dikkat edilmesi gerekir.

3.2.2.8 Bedensel aksesuarlar

Giyim, kuşam, kullanılan gözlük, mücevher, sürülen parfüm v.b. elemanlar ile çevreye değişik mesajların verilmesi sağlanır. Örneğin; sadece kıyafet, bir insanın gelir seviyesi, tutuculuğu, ilgi çekmek isteyip istemediği, rahatına düşkünlüğü konusunda fikir vermeye yetmektedir. Bu yüzden, özellikle insanların birbirlerini ilk defa tanıdıkları zaman ve mekanlarda birbirleri ile ilgili karar vermede önemli rol oynayabilir (Telman&Ünsal,2005).