• Sonuç bulunamadı

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 48. maddesi 74 ile TBK’nın 26.

maddesinden75 yasal zemini alan sözleşme serbestisi ilkesi (prensibi) söz konusu sözleşmeyi yapıp yapmama özgürlüğünü, sözleşme tarafını seçme özgürlüğünü, kanunun emredici hükümleri dışında kalan durumlarda sözleşmenin biçimini seçme özgürlüğünü, söz konusu sözleşmenin tipini ve içeriğini belirleme özgürlüğünü ve

70 6100 Sayılı HMK’da düzenlenen sulh müessesesi, mahkemede davanın görüldüğü esnada mümkün olabilmekte ve buna mahkeme içi sulh veya kazai sulh denmektedir. Bunun haricinde taraflar arasında sulh, mahkeme dışında da mümkün olabilmektedir. İfadeden de anlaşılacağı üzere mahkeme dışı sulh denen bu sulh çeşidi ise HMK’da düzenlenmemiştir. Buna göre, taraflar mahkeme dışında hazırladıkları sulh sözleşmesini mahkemeye vermek suretiyle söz konusu sulh sözleşmesine göre sulh olduklarını yargılama aşamasında beyan edip bu beyanlarını da duruşma zaptına işletirlerse mahkeme dışı sulh mahkeme içi sulhe dönüşmektedir. Bkz.: Baki Kuru; İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuku, Legal Yayınları, ek 1. tıpkı basım, İstanbul, 2016, s. 561, 562.

71 Eren; s. 933, 934; Oğuz Usta; Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinde Cezai Şart ve Kira Tazminatı, Adalet Yayınevi, Ankara, 2017, s. 18.

72 Umut Yeniocak; Gelir Paylaşımına Dayalı İnşaat Sözleşmesi (Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı) , Seçkin Yayıncılık, 1. baskı, Ankara, 2013, s. 104.

73 Erden Kuntalp, Karışık Muhtevalı Akit, Doçentlik Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara, 1971, s. 10.

74 Madde 48– “Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir.”

75 Madde 26- “Taraflar, bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilirler.”

sözleşmeyi ortadan kaldırma özgürlüğünü kapsamaktadır76. Yukarıda bahsedilen ve kanunda düzenlenen çeşitli sözleşme tiplerine ait unsurların, kanunda belirtilmeyen bir şekilde bir araya getirilmeleri ile kurulan sözleşmelere karma sözleşme denmekte77 ve bunlar, kombine sözleşmeler, çeşitli tiplere ait unsurların birbirine karıştığı sözleşmeler, kendilerine yabancı yan edimleri içeren sözleşmeler ve çifte tipli karma sözleşmeler olmak üzere dört gruba ayrılmaktadır.

1. Kombine sözleşmeler

Sözleşmelerin doğası gereği taraflar birbirlerine karşı kararlaştırılan edimlerini yerine getirme taahhüdü altına girmektedirler. Öyle sözleşmeler de vardır ki, sözleşme taraflarından biri karşı tarafa bir edimi borçlanırken diğer taraf ise birden fazla çeşitte olan edimini karşı tarafa borçlanabilmekte ve bu tip sözleşmelere doktrinde kombine sözleşmeler denmektedir. Zaten kombine ifadesi de kelime itibariyle “toplu” anlamına gelmektedir. Ancak dikkat edilmelidir ki, bir taraf birden fazla çeşitte edim yerine getirecekken karşı taraf illa ki bir tane edim yerine getirmeli ve söz konusu edim de genellikle bir miktar paranın ödenmesi olmalıdır.

Kombine sözleşmelerine birkaç örnek gösterilebilir. Mesela, pansiyon sözleşmesi bir kombine sözleşmedir ve bu sözleşmede taraflardan birisi karşı tarafa tek bir edim olan para ödemesini borçlanırken karşı taraf (pansiyon sahibi) , para ödeme borcu altına giren tarafa, konaklama ve yemek edimlerini borçlanmaktadır.

Bunlarla birlikte hastaneye kabul sözleşmesi de bir kombine sözleşmedir. Buna göre, bir taraf para öderken karşı taraf78 ise tedavi, yatış, hasta yiyeceği temini gibi edimleri borçlanmaktadır.

76 Mustafa Duhan Demir; Kat Karşılığı İnşaat sözleşmesinin Yüklenicinin Temerrüdü Sebebiyle Sona Ermesi, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2017, s. 34.

77 Karışık muhtevalı akitler de denmektedir.

78 2.11.2011 tarih, 28103 sayılı R.G'de yayımlanarak yürürlüğe giren 663 sayılı KHK'nin 29.

maddesine göre: "...sağlık hizmetlerinin verilmesini sağlamakla görevli, Bakanlığa bağlı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu kurulmuştur. "Söz konusu kurum, tüzel kişiliği haizdir. Bu nedenle hastanenin yapmış olduğu işlemle ilgili bu kuruma karşı dava açılmalıdır.

2. Kendine yabancı yan edimleri içeren sözleşmeler

Bu tür sözleşme tiplerinde bulunan asli edimler belli bir sözleşme tipine ait iken bu sözleşmeler asli edimler yanında onların ait olduğu tipten farklı olan birtakım yan edimleri de içermektedirler. Misal, ısıtılması evin malikine ait bir dairenin kiralanması halinde, söz konusu sözleşmeyle ilgili asli edimler kira sözleşmesine ait iken yan edimi ise eser sözleşmesine özgüdür79.

3. Çeşitli tiplere ait unsurların birbirlerine karıştığı sözleşmeler

Çeşitli tiplere ait unsurların birbirlerine karıştığı sözleşmeleri incelemeden önce bağışlama sözleşmesi hakkında bilgi vermek gerekmektedir. Bağışlama sözleşmesi TBK md. 285’e göre, “bağışlayanın sağlar arası sonuç doğurmak üzere, malvarlığında bağışlanana karşılıksız olarak bir kazandırma yapmayı üstlendiği sözleşmedir”. Yani burada taraflardan biri herhangi bir şeyi bağışlayacak diğeri de bağışlananı kabul edecektir. Ancak bununla ilgili farklı durumlar ortaya çıkabilmektedir. Örneğin, A şahsı arkadaşı olan B şahsını çok sevmektedir. B şahsı A şahsının sahibi olduğu gibi bir arabanın hayalini kurar ancak parası oldukça azdır. A şahsı bir gün aracını B şahsına değerinin oldukça altına satmaya karar verir ve satar.

İşte A şahsı ile B şahsının yapmış olduğu sözleşme karma bağışlama olmakla bu kategoriye girmektedir. Bağışlama sözleşmesinde taraflardan biri malını karşı tarafa herhangi bir bedel istemeksizin vermiş ve karşı tarafın da bunu kabul etmiş olması gerekmektedir. Ancak karma bağışlamada bir taraf malını vermekte ama bunun oldukça küçük bir kısmının bedelini karşı taraftan alarak geri kalanını bağışlamaktadır.

4. Çifte tipli karma sözleşmeler

Çalışmamız bakımından kilit sözleşme tipi olan çifte tipli karma sözleşmelerde değişik sözleşme tiplerine ait olan edimler birbirleriyle mübadele

79 Zapata; Borçlar Hukuku, s. 10.

ilişkisi80 başka bir deyişle “değiş-tokuş” ilişkisi içerisindedir. Buna göre, taraflar öyle bir sözleşme akdederler ki, taraflardan biri için geçerli olan edim kanunda düzenlenmiş bir sözleşmenin edimi iken karşı taraf için geçerli olan edim ise yine kanunda düzenlenmiş başka bir sözleşmenin edimini teşkil etmektedir. Açıklamayı daha da somutlaştırmak gerekirse, örneğin, kapıcı sözleşmesinde, kapıcıya ikamet edeceği konut tahsis edilmekle taşınmaz bir malın bir kısmının kullanılması devredilmektedir. Bunun karşılığında da kapıcı, apartmanı temizlemeyi, alışveriş siparişlerini getirmeyi, kazanı yakmayı üstlenmektedir. İlk durum kira sözleşmesine ait bir unsur iken ikinci durumda bir iş görme saiki bulunması sebebiyle burada hizmet sözleşmesine ilişkin bir unsur bulunmaktadır81.Bir başka örnek olarak ise arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi verilebilir ancak buna ilişkin ayrıntılı açıklama daha sonra yapılacaktır.