• Sonuç bulunamadı

2.2. Okuma Yöntemleri ve Teknikleri

2.2.8. Söz Korosu

Söz korosu önceden beri Türkçe derslerinde okuma çalışmalarında kullanılmaktadır. Yeni programda öğrencilerin birlikte okuma ve çalışma alışkanlıklarını geliştirmek için uygulanması amaçlanmaktadır. Programda bu yöntemin şiir ya da düz yazının bölümlere ayrılarak her bölümün bir grup öğrenci tarafından okunması, metnin tamamının hep birlikte okunması, öğrencilerin iki gruba ayrılmasıyla metnin belirlenmiş bölümlerini iki grubun karşılıklı okuması ve nakaratlı metinlerin gruplara ayrılarak veya hep birlikte okunması gibi farklı şekillerde uygulanması önerilmektedir.

Koro halinde okuma, akıcı okumayı geliştirdiği gibi en iyi ve en zayıf okuyucuları da bir araya getirmektedir. Bu yöntemin kullanılması en çok okuma yetersizliği olan öğrencilere katkı sağlayabilir. Tekrar sayısı arttıkça bu öğrencilerin de okumaya katılımı artmaktadır (Akyol, 2006: 78).

2.2.9. Okuma Tiyatrosu

Okuma tiyatrosu yöntemi metin okunduktan sonra metnin diyaloglara dönüştürülerek canlandırılmasına dayanır. TDÖP’de bu yöntemin kullanılmasıyla öğrencilerin metinde yer alan kahramanların özelliklerini, metnin yapısını ve dilini anlamaları amaçlanmaktadır.

Okuma tiyatrosunun bir önemli özelliği okunan metinlerin diyaloglar haline getirilip tiyatro metinlerine dönüştürülebilir olmasıdır. Diyaloglar, konuşma cümlelerinden ve olaylardan hareketle oluşturulur. Bu dönüşüm esnasında metnin içeriğiyle ilgili değişiklik yapılmaz.

Öğrenciler okuyacakları bölümlere hazırlanırlar ve okudukları bölümde vermeleri gereken duyguyu metnin bağlamından yola çıkarak vermeleri gerekir (MEB, 2006).

2.2.10. Ezberleme

Ezberleme yöntemi ile öğrencilerin hafızasını güçlendirmek, kültürel ve edebi değere sahip metinlerdeki cümle yapılarını ve söz varlığını kavrayarak Türkçeyi doğru, güzel ve etkili kullanmak amaçlanmaktadır (MEB, 2007).

19

2.2.11. Metinlerle İlişkilendirme

Öğrencilerin okudukları metinlerle diğer metinler arasında ilişki kurmasını sağlayarak düşünme becerilerini geliştirirler (MEB, 2007).

Bu yöntemde metinler öğrencilere okuduktan sonra, daha önceki okunan metinlerle ne gibi benzerliklerinin ya da farklılıklarının olduğu sorulur. Karşılaştırılan metinler arasında mekan, zaman, kahraman, konu, fikir, olay gibi unsurlar bakımından ne gibi ilişkiler vardır bulmaları istenir.

2.2.12. Eleştirel Okuma

Eleştirel okumada belirlenen amaç, okunanı anlamaktır. Okuyucu, okuduğunun ne olduğunun farkına vardıktan sonra onu zihin süzgecinden geçirerek değerlendirmelidir. Okuduğunu kendince yorumlayabilmeli ve her türlü eleştirebilmelidir. Bu eleştiriyi yapabilmek için de, bireyin okuduklarının doğruluğunu ve geçerliliğini sınaması gerekir. Bu işi yaparken de başka kaynakları tarayabilmeli başkalarının bu konu hakkında ne dediğini ortaya kayabilmesi gerekmektedir. Birey bu özelliklere sahip ise eleştirel düşünme yeteneğine sahiptir diyebiliriz ama okuyucu her okuduğunu araştırmadan, yargılamadan, akıl süzgecinden geçirmeden kabul ediyorsa eleştirel yeteneği gelişmemiştir ve bu yöntemle okuma gerçekleştiremez demektir.

2.2.13. Tartışarak Okuma

Türkçe öğretiminde kullanılan yöntemlerden biri de tartışmadır. Tartışma, öğrencileri bir konu üzerinde düşünmeye yöneltmek, anlaşılmayan noktaları açıklamak ve verilen bilgileri pekiştirmek amacıyla kullanılan bir yöntemdir (Demirel ve Şahinel, 2006: 36). Bu yöntem yeni TDÖP’de tartışarak okuma adı altında yer almaktadır.

Programın okuma alanında bu yöntemin kullanılmasının amacı, öğrencilerin okudukları metinde işlenen konuyla ilgili duygu ve düşüncelerini arkadaşlarıyla paylaşmalarını, anlaşılmayan noktaların karşılıklı görüşlerle açıklanmasını ve farklı görüşlerden yararlanarak farklı bakış açıları kazanmalarını sağlamaktır. Aynı zamanda öğrencilere kendi yaşantılarından örnekler verme ve konu hakkında kendi düşüncelerini söyleme imkânı vermesinin tartışma yönteminin önemli özellikleri olduğu söylenebilir.

Tartışarak okuma yöntemi, “metin okunduktan sonra uygulanabileceği gibi metin bölümlere ayrılarak da uygulanabilir. Tartışma sınıfça ve küçük gruplar halinde

20

yapılabilir (MEB, 2006: 68)”. Bu yöntemin uygulama şekline yeni programda bir yenilik getirildiği görülmektedir. Bu yenilik, tartışma sonunda varılan ortak düşüncelerin not edilmesi ve daha sonra metin halinde sunulmasıdır.

2.3. Okuma Hızı

Bir insanın okuma becerisini belirlemede kullanılan en önemli iki gösterge okuma hızı ve okuduğunu anlama düzeyidir. Araştırmanın bu bölümünde okuma hızının nasıl ölçüldüğü, okuma hızını düşüren engeller ve dünyada ve Türkiye’de yapılmış okuma hızı ölçümleri yer almaktadır.

2.3.1. Okuma Hızının Ölçülmesi

Okuma hızının ölçümünde iki farklı yöntem kullanılabilmektedir. Bazı uzmanlar okuma hızını saatte okunan sözcük sayısı ile ölçerken, bazıları da saatte okunan harf sayısını temel almaktadırlar.

Güneş (1999)’e göre, okuma hızını ölçmek için saatte okunan harf sayısını ölçüt olarak ele almak en iyi yöntemdir. Bu yöntemi ilk kullanan Richaudeau ve arkadaşlarıdır (Richaudeau Gauquelin ve Gauquelin, 1990). Saatte okunan sözcük sayısı ile okuma hızı ölçmenin bazı problemleri beraberinde getireceği aşikârdı. Örneğin bi çoğumuza göre zorluk derecesi olan kelimelerle yazılmış bir felsefe kitabı ile günlük gazeteden alınmış haber yazıları ile yapılan ölçümler sağlıklı sonuçlar vermeyecektir. Ya da ekonomi terimlerinin ağırlıkta olduğu bir kitapla sıradan kelimelerden oluşan bir hikâye kitabı bu yöntemle ölçüldüğünde nesnel sonuçlar ortaya çıkarmayacaktır. Hikayede geçen kelimede ortalama harf sayısı beş ya da altı iken başka bir metnin kelimelerinde geçen harf sayısı ortalama sekiz-dokuz olabilir. Bu yüzden sağlıklı sonuç elde etmek için her metin türüne ayrı formül geliştirmek gerekecek. Buda ortaya çözülmesi zor bir durum çıkaracaktır.

Güneş ve Richaudeau vd.’nin, bu görüşlerine rağmen yapılan birçok çalışmada harf sayısı değil, okunan kelime sayısı kabul görmüştür. Bu yöntemin tercih edilmemesinde okunan metinlerdeki harfleri saymanın zorluğu ve harfleri sayarken yanlışlık yapma ihtimalinin yüksek oluşu etkili olabilir.

Ülkemizde bu alanda çalışma yapan bilim adamları arasında Akçamete (1989: 735-753)’nin üniversite öğrencileriyle, Dökmen (1994: 36)’in lise ve üniversite

21

öğrencileriyle, Tazebay (1997: 37)’ın ilkokul öğrencileriyle, Avcıoğlu (2000: 10- 17)’nun ilköğretim ikinci kademe öğrencileriyle, Coşkun (2002: 72)’un ise lise düzeyinde öğrenciler üzerindeki, okuma hızı ölçümlerinde harf sayısı değil kelime sayısı esas alınmıştır.

Akçamete (1999: 16) okuma hızını belirlemede, harf sayısı ya da sözcük sayısı ile hız saptamanın, sonucu çok fazla etkilemeyeceğini belirtmektedir. Okuma ölçümünde izlenecek sırayı ifade etmiştir:

 Okuma metnini okumaya başlamadan önce, başlangıç süresi bir yere not edilir.

 Okuma parçası okunur.

 Okuma parçası okunup bitirildikten sonra, saate bakılır ve bitirme süresi parçanın sonundaki ayrılan yere kaydedilir. Okuma süresi saniye ile belirtilir.

 Okunan metindeki toplam sözcük sayısı (TSS), saniyelerle belirtilen okuma süresine (SOS) bölünür, okuma hızı bulunur. Sonuç 60 ile çarpılır.

 Çıkan sonuç bir dakikada okunan sözcük sayısıdır (DSS).

Etkin okuma, yani anlama ağırlıklı okuma hızının hesaplanması istenirse, bir dakikada okunan kelime sayısı, okunan metindeki soruların yanıtlandırılması sonucu bulunan anlama yüzdesiyle çarpılarak, bulunan sayı yüz sayısına bölünür:

Benzer Belgeler