Romantik İslamcı: Aynı Seccadede Namaz Kılmak İstiyorum

Görüşmelerde, görüşmeciler tarafından ismi zikredilen muhafazakar camianın sosyal medya fenomenleri olarak ifade edilebilecek; Sözler Köşkü, Çay House, Hayalhanem gibi sosyal merciler sıralanabilmektedir. Görüşmecilerimizden bir kısmı bu kurum ve kişileri fazlaca sahiplenip, abi sıfatıyla takdim ederken; bir başka görüşmecimiz ise bu kesimi ‘romantik İslamcı” olarak ifade edebilmektedir. Romantik İslamcı olarak anılan kesim; İslami söylemleri kullanan ve daha çok kadın erkek ilişkilerinde helal-haram noktasında yorumlar yapan bir kesim olarak anılmaktadır. Görüşmelerde Beyza hanımla yaptığımız sohbette görüşmecimiz bu kesimin dini daha çok söylemde yaşadıklarını, eyleme dair samimi olmadıklarını ifade ederek, bu kesimi romantik İslamcı olarak değerlendirebilmektedir:

“İslami sohbet tarzı olarak değerlendirebileceğim takip ettiğim program; Zahit Kotku ve Esad Coşan hocanın sohbetlerini dinlediğim Akra fm olabilir. Ailemle birlikte yıllardır bu radyoyu takip ederiz. Bunun yanında Nurettin Yıldız’ın sohbetlerini dinlemeyi çok seviyorum. Ara sırada Abdülmetin Balkanoğlu’nun sohbetlerini dinliyorum diyebilirim. Ama uzun zamandır sosyal medyada karşıma; Hayalhanem, Sözler Köşkü gibi topluluklar çıkıyor. Sanırım diğer instagramdaki bazı arkadaşlarım izliyor ve benimde keşfet sayfama düşüyor. Bir iki tane videolarına baktım. Bana biraz samimiyetsiz, çok ütopik, masalsı ve gerçek dışı geldi. Kadın-erkek ve İslami aşk üzerine anlattıkları özellikle bana mantıklı gelmiyor. Bu kesim benim gözümde “Romantik İslamcı” olarak canlanıyor. Bu toplulukları takip eden kesimde romantik İslamcı tayfanın fanlarını oluşturuyor. Sosyal medyayı aktif kullanan bu “ Romantik İslamcı Tayfa” bana kalırsa kaş yapayım derken göz çıkarıyorlar. Aynı seccadede namaz kılmak istiyorum, abdest havlunu ben tutmak istiyorum tarzındaki samimi olmayan söylemleri ile açıkçası bana itici geliyor”.[G-2] Bahsi geçen kurum ve kişiler hakkında Beyza Hanımla aynı fikirde olmayan görüşmecilerimiz arasındaki en genç görüşmecimiz Şeyma Hanım:

“Yusuf Efe Göçer’i takip ediyorum. Mehmet yıldızın videolarını biliyordum. Mehmet yıldız hayalhanem ekibinden. Ama ilk olarak Çay House’si tanıdım. Oda şöyle oldu: Ebru abla var, ablamın arkadaşı o internetten göstermişti. Daha sonra lise 3 sınıfta akıllı telefonum olunca Youtube’de karşıma çıkınca Yunus Oran’ın videosunu izledim. Karşıma çıktı, hoşuma gittikten sonra takip etmeye başladım. Daha sonra ekibin üyelerini aradım, tek tek buldum, kimler var kimler yok diye. İslami boyutta yapılmaması gereken şeyleri sohbet havasında geçtiği için benim için öğretici oluyordu. Gençler biliyorsunuz sürekli sanal alemde. Sanal alemde olduğumuz için gençleri etkileyebiliyor. Bu kişilerin videosunu izleyip tesettüre giren kızların olduğunu duydum. Ama ben sadece buradan duyduğum bilgilerle yetinmiyorum. Örneğin Mehmet abi (Kastettiği kişi Mehmet Yıldız-hayalhanem ekibinden) sohbetinde anlattığı herhangi bir şeyle yetinmiyorum. Oradan öğrendiğim bilgiyi aksine daha fazla araştırıp, öğreniyorum. Ben o videoları izler ve arkadaşlarıma anlatırdım. Sonra ablamla okuduğumuz hadis kitabıyla anlattığı bilgiler uyuştuğu için daha çok takip ediyorum. Hatta bir ara Hayalhanemdeki Yusuf Efe Göçerle evlenmesini istiyordum. Şuan düşününce cidden onlar çok sahiplenmişim”.[G-1]

Arkadaş çevresi ve sosyal mecralarda yaptığım gözlemler neticesinde bu tarz sanal sohbetleri daha çok gençlerin takip etmesi; hedef kitlenin gençler olduğunu göstermektedir. Özellikle gençler arasında 16-20 yaşları arasında lise ve üniversitenin ilk yıllarında etkili olan bu kesimin aktif bireyleri de gençtir. Genç ve Müslüman olup, helal noktasını göz ardı etmediklerinin mesajını veren bu kesim ne derece samimi oldukları tartışmalıdır. Ama bu gençlerin genç takipçilerinin çoğunluğu da genç kızlardan oluşmaktadır. Bu husus oldukça önemlidir. İslami örnek yaşantı oluşturmak isteyen bu grupların söylemleri ve eylemlerinde farklıklar olduğunu göstermektedir. Bazı genç kızların bu gençlere karşı duygu beslemeleri, eş hayalinde onlar gibi eşlere yer vermesi, bu tarz grupların ilim noktasının dışına çıktığını gösterebilir. Amacın İslam’a hizmet olarak sunulması, bu grupların takip edilmesini arttırmaktadır. Özellikle 2000’li yıllardan sonra değişen yaşam pratikleri İslam için mücadele eden kesimin artık merkezde olabilmesi, üniversiteyi rahatça okuyabilmeleri, ekonomik olarak daha iyi olmaları, bu kesimin karşılaştığı yeni alanlarda nasıl mücadele edileceğini kestirememe problemine yol açtığı

söylenebilmektedir. Özellikle 1980’li yıllardaki, İslami yaşantı hususundaki hassasiyetleri olan kesimin mücadele ruhu o dönemlerde “hidayet romanlarını”13 ifade edilen tarzlarda edebiyat dünyasında bireyleri etkileyebilmenin versiyonları olarak sunulmaktadır. Bu gruplara en popüler olanlarından örnek verecek olursak: Sözler Köşkü, Çay House, vd. gibi gruplar, Youtube kanallarını aktif kullanan Hikmet Anıl Öztekin, Elif Gibi Sevmek sayılabilir. Şimdilerdeki hidayet romancılığına kendilerince soyunan modern zamanların gençleri eskilerin mücadele ruhlarını kendilerine göre yorumlamaktadır. Modern zamanların yaşamanın imtihan boyutunu kendilerince yorumlayan bu kesim, muhafazakar kesimin farklılaşabildiği göstermesi açısından önemli görülebilmektedir.

Görüşmecilerimizden Ayşegül Hanım, Kuran-ı Kerim’in ve Peygamberimizin en iyi yol arkadaşı olduğunu ve başka bir şeye gerek olmadığını da ifade etmiştir:

“Tabi zaten bizim kurallarımız bellidir. Kuran Kerim hukuk kitabıdır. Ne ararsanız vardır. İğneni kaybetsen orda ara diyen Peygamberimiz var. Müthiş bir insan. Adam dersen adam, erkek dersen erkek, çalışma dersen çalıma hayatında müthiş bir adam. Arayabileceğim bütün özellikler ondan var. O yüzden ben ona aşık bir kadınım. Kıskanılası bir adam. Merhamet peygamberi. Benim başka birini örnek almama gerek yok”.[G-6]

İnsan ömrünün belirsizliğine dikkat çeken bir görüşmecimiz ise, genel olarak verdiği cevaplarda, farklılığı sevdiğini belirterek, tüm güzelliklerden yararlanması gerektiği eklemiştir:

“Herkesten farklı olayım değil de mesela küçükken herkes başka şeyler dinlerdi ben Michael Jackson dinlerdim. Blue diye bir grup vardı onun için ablamla kavga ettiğimi bilirim. Ne hoşuma gidiyorsa onu yapardım. Sonuçta ne kadar ömrümüz olduğunu bilmiyoruz. Neden bizde o güzellikleri tatmayalım. Neden açıklar rahatça yüzüyor da biz yüzmeyelim. Denizin tadını çıkarmayalım”.[G-16] şeklinde düşüncesini ifade eden görüşmecimiz, yaşam tercihleri hususunda ayrıştırma olmadan, bireylerin istek ve zevklerine göre yaşanılması gerektiğini

13 _{Hidayet romanları: Şule Yüksel Şenler, Emine Şenlikoğlu, vs. gibi yazarların halkı romanlar} etrafında bilinçlendirme dertlerinin bir ürünüdür.

düşünmektedir. Yaşam pratikleri en nihayetinde içinde bulunulan habitusa göre değişmekte ve devam etmektedir. Değişen ve zamanla dönüşen habitus, doğal olarak dini pratik ve ritüellerin de değişimine ortam hazırlamaktadır.