• Sonuç bulunamadı

RİTÜELLERDE KULLANILAN OBJELER

Hitit ritüellerinde, tanrıların ihtiyaçlarını karşılamak, onları memnun etmek gibi çeşitli amaçlarla yapılan sunular haricinde, birçok obje de ritüelin gerçekleştirilmesi için kullanılmıştır. Bu objeler, bazı durumlarda, çeşitli amaçlarla, tanrılara sunu olarak kullanılmış olsalar bile bazı ritüellerde, aynı obje, ritüelin gerçekleştirilmesinde faydalı ve yardımcı olarak kullanılabilmiştir.

Ritüelin gerçekleştirilmesinde, tanrılara kurban olarak sunulmanın dışında kullanılan bu objeler, çok geniş bir yelpazeye sahip olmuştur. İnsanlar, Hayvanlar, çeşitli aletler, ocaklar, sunaklar, silahlar, giysiler gibi daha arttırılacak olan başlıklar, bu objelerin sadece bir kısmını oluşturmaktadır.

3. 1. İnsan – Hayvan Kullanımı

Hititlerin gerçekleştirmiş oldukları ritüellerde insanlar çeşitli amaçlarla kullanılmışlardır. İnsanların ritüel içerisinde kullanılmaları, ritüelin gerçekleştirme amacına göre değişiklik gösterebilmiştir. Bu yüzden insanların ritüellerdeki görevi farklı olmuştur706.

3. 1. 1. İnsan ve İnsan Uzuvları

Hitit ritüellerinde insan olarak, çocuk, kadın ve erkekler, ritüellerde çeşitli amaçlarla kullanılmışlardır. Ülkedeki salgın hastalığa karşı yapılan Zarpiya’nın ritüelinde, hiçbir kadınla ilişki yaşamamış sekiz çocuk getirilmiş ve çocuklardan birisi, keçi derisine bürünerek Luvi dilinde ilahi söylemiş ve daha sonra ritüel yemeklerini yemişlerdir707. Çocukların hiçbir kadınla yatmamış olanlardan seçilmesi büyük bir

706 Hitit ritüellerinde özellikle din ve tapınak görevlileri olarak çok sayıda erkek ve kadın görevli bulunmaktadır. Bu görevlilerin ve kişisel olarak ritüel yapabilme yetkisine sahip pek çok kişi, yazılı belgelerde kayıt altına alınmıştır. Ancak, çalışmamızda insan olarak, ritüeli uygulayan ya da ritüel görevlileri kastedilmeyerek, ritüellerde çeşitli amaçlarla kullanılan insanlar üzerinde durulmuştur. 707 KUB 9. 31 71 – 80: “Sonra onlar hiçbir kadınla yatmamış sekiz çocuk getirirler. Onlar çocuklardan birini iyi besili keçinin (derisinin) içine gizlerler bu (çocuk) öne çıkar ve Luvice ilahi söyler sonra onlar

149

ihtimalle, ülkenin bulunduğu kirli, kötü durumdan, saf ve temiz olan çocukların yapacakları dua sayesinde kurtulunabileceği düşüncesi olmuştur. Ayrıca çocuklardan birisinin keçi derisine bürünerek ilahi söylemesinin ne amaçla yapıldığı kesin olarak bilinemese de saf ve temiz çocuk aracılığı ile, kurban edilen keçinin temizliğini göstermek, çocuğu diğer çocuklardan ön plana çıkartmak veya keçi derisinin çocuğu koruduğu gibi, tanrıların da ülkeyi korumasını isteme düşüncelerinin olduğu söylenebilir.

Prensin erginlenmesi temalı olduğu düşünülen Ḫaššumaš bayramında prens

arzana- evine geldikten sonra, yemek getirilmesini istemiştir. Prense yemek

hazırlanırken, karşısına 12 adet kız oturtulmuştur. Prens bu kızlarla birlikte ritüel yemeğini yemiştir708. Ritüelin içeriği ile amacı göz önüne alındığı zaman, ritüelde gerçeleştirilen bu uygulama Hiero Gamos kültü ile ilişkilki bir uygulama olarak düşünülebilir.

Ḫapalla’lı kadın Ašḫella’nın orduda kötü geçen dönemden sonra gerçekleştirdiği ritüelde bir kadın süslenerek, ordudaki kötü büyü ve günahı üzerine aldığı düşünülerek, koçlarla birlikte düşman arazisine sürülmüştür709. Kadının ve koçun, bu ritüelde, günahları üzerine alan bir tarpalli şeklinde kullanıldığı açık bir şekilde görülmektedir. Ritüel metninden de anlaşılabildiği üzere, ordudaki kötülükleri

masanın etrafını çevrelerler. ve but ile göğüs yerler. ve yiyerek ve içerek … uygun ve benzer şekilde adam getirir ve onlar bağırsakları ve kalbi yerler ve onlar içerler …. ve onlar kadeh/kupadan içerler.” Schwartz 1938, 341.

708 Sir Gavaz 2016, 884.

709 CTH 394 öy. 16 – 32: “Kralın çadırının önünde de süslenmiş bir kadın oturtur. 1 çanak bira, 3 kalın ekmeği kadının yanına koyar. Sonra, ordu komutanları ellerini koçların üzerine koyarlar ve bu sırada şöyle söylerler: “hangi tanrı bu salgına neden oldu ise, şimdi bak, koçlar duruyorlar, onlar karaciğerleri, yürekleri ve uzuvları ile çok besilidirler. Ona insan etinden nefret gelsin! Artık, bu koçlarla tatmin olsun!” ve ordu komutanları koçlara reverans yaparlar. Krala, süslenmiş kadına da reverans yaparlar. Sonra koçları ve kadını, ekmeği ve birayı ordugahın içinden dışarı götürürler. Ve onları açık araziye sürerler. Giderler ve (onları) düşman ülkesi sınırı içine salarlar; bizim olan yere gelmezler. Ve bu sırada aynı şekilde söylerler: “bak! Bu ordunun insanları, koyunları, atları, katırları ve eşekleri içinde kötü olan ne varsa, şimdi bak, onları ordugahtan bu koçlar ve (bu) kadın götürdüler. Onları kim bulursa, bu kötü salgını (da) o ülke alsın!” Dinçol 1985, 23, 24.

150

ve günahı üzerine alan kadın ve koçtan, günahı ve kötülükleri düşman topraklarına taşımaları beklenmiştir.

Benzer bir uygulama da kehanet veya başka bir yol aracılığı ile kralın hayati tehlikesinin olduğu dönemlerde, kralın yerine başka birisinin konulması ile ilgili yapılan ritüelde de görülmüştür710. Yedek kral olarak hem günahı üstlenecek hem de tanrıları kandıracak olan kişiler, genellikle savaşlardan elde edilen ve kendi halklarından olmayan kişilerden seçilmişlerdir711.

Ḫaššumaš bayramı ritüellerinde, kör bir adam dövülerek ḫešta evine

götürülmüştür712. Kör adamın dövülmesinden sonra prens, ḫešta evinden dışarıya çıkmıştır. Onun dışarıya çıkışı, genç çocukluk dönemini atlatan ve kendini ispatlayan birinin çıkması şeklinde olmuştur.

Hitit ritüelinde kör adamın dövülmesi ile benzer bir ritüel Roma toplumunda da görülmektedir. Romalıların ritüelinde, her yıl 14 Mart tarihinde hayvan derileri ile giydirilmiş bir adam Roma sokaklarında kalabalığın içerisinde gezdirilmiş ve uzun beyaz çubuklarla dövülerek kentin dışarısına sürülmüştür713. Ritüelde hayvan derisi kullanılması ve özellikle kör adamın dövülerek bir yere götürülmesi, Hititlerdeki Ḫassumas ritüeli ile benzerlik göstermiştir. Roma ritüelinde dövülen adam eski yılı, Hitit ritüelinde dövülen adam ise prensin, çocukluk dönemini temsil ettiği düşünülmüş olabilir.

710 KBo 24.5 + 9.13 öy. 18 – 27: “Sonra … o [ ] ve yedek […] atar O [… ] sonra tutukluyu kralın yağı ile yağlarlar ve (kral) şöyle konuşur: “Gör, bu işte kraldır! Kraliyetin ismini buraya çevreledim, kraliyetin elbisesini giydirdim ve tacı kafasına oturttum. Şimdi işaretler, kısa (yaşam) ömrü, kısa yaşam günleri, bunu aklınızda tutun! Bu vekilin artık peşinden gidin!” O, kente gider, bir gümüş şekel, bir altın şekel, bir bakır, bir kalay, bir demir, bir kurşun. Bir görevli tutuklunun önünde gider. ve onu ülkesine geri getirir. Kral el kaldırma hareketini yapar. sonra kral yıkanmaya gider.” Kümmel 1967, 11.

711 Gurney 1977, 56; Hoffner 2002, 65; Walton 2003, 736, 737.

712 IBoT 1.29 ay. 37- 40: “Tekeyi dışarıya götürürler, tekeyi dışarıda keserler ve onu yiyip bitirirler. (Kesilen) tekenin derisini alırlar. Bir kör adamı soyarlar, onu döverek ḫešta evine götütürler.” Arıkan – Soysal 2000, 217.

713 Roma ritüelinde dövülerek şehrin dışına götürülen kör adamın eski yılı temsil ettiği düşünülmektedir. Plutarch, Numa, 13; Frazer 2004a, 194.

151

İnsanların ritüellerde kullanıldığı ilginç bir ritüel örneği de KI.LAM bayramı ritüellerinde görülmektedir. Bu bayramın kutlamalarında gerçekleştirilen banyo ritüeli uygulamasında, iki çıplak komedyen, leğen gibi bir kabın içerisine oturmuşlar ve yapılan bazı ritüel uygulamalarından sonra, komedyenlerin arkasından üç kez marnuṷan birası dökmüşlerdir714. KI.LAM bayramında gerçekleştirilen bu ritüel uygulamasının yağmur yağıdırma gibi bir amacının olabileceği belirtilmiştir715.

Ritüellerde insanın kullanıldığı gibi insanların bazı uzuvları da ritüellerde kullanılmıştır. Kraliyet çiftini ölüm ve tehlikelerden uzaklaştırma için yapılan ritüelde, insanın on iki vücut uzvu ile, ritüelde kullanılacak keçinin on iki uzvu birlikte ayarlanmış veya eşleştirilmiştir716. Tunnawi ritüelinde de nehrin kenarından alınan çamur ile kurban sahibinin on iki vücut parçası temizlenmiştir717. Ritüelde keçinin on iki vücut uzvu ile insanın on iki vücut uzvunun eşleştirilmesi, bir başka ritüelde çamur ile on iki vücut uzvunun arındırılması ve ritüel metinleri ile çeşitlendirilebilecek bu örnekler ile on iki sayısının, Hititler için özel bir anlama sahip olduğu düşünülebilir. Belki de bu ritüellerde kullanılan on iki örneği, Yazılıkaya’da bulunan on iki tanrı kabartması ile ilişkili olmuşve her bir uzvun, bir tanrının özel bir sembolü olarak düşünüldüğü söylenebilir.

714 KUB 2.3 11 – 31: “Kral çadırı terk ettikten sonra banyo ritüeline geçilir. İki çıplak komedyen marnuwan dolu kap/leğenin içinde ocağın yanında bulunur. Onlar zemine çömelirler. Tanrının anası,

DTitiutti’nin rahibeleri ve fahişelerin denetçisi marnuwan kabı/leğeninin etrafında üç kez koşarlar…

Onlar komedyenlerin arkasında üç kez marnuwan dökerler. Komedyenler leğenden çıkarlar ve üç kez boynuz üflerler. Sonra onar gider.” Singer 1983, 78, 79.

715 Çıplak komedyenlerin üzerine sıvı dökülmesinden dolayı, yağmur yağdırma ritüelleri ile benzerlik gösterdiği düşünülmektedir. Sir Gavaz 2012, 90.

716 CTH 760. 1.2 §1 - §3: “Bugün onu tedavi edeceğim: On iki vücut parçasını birlikte ayarlayacağım. Baş, başa ayarlanır. Boğaz boğaza ayarlanır. Kulak kulağa ayarlanır. Omuz, omuza ayarlanır. Kasları benzer şekilde kaslarına ayarlanır Parmakları parmaklarına ayarlanır. Tırnakları tırnaklarına ayarlanır. Kaburgası kaburgasına ayarlanır… Penis, ayak, kemik, tendon, kan, ayarlanır.” Beckman 1990, 45.

717 Bo 2062 + Bo 2589 §7 30 – 32: “Şimdi nehrin cinleri? size geri geldim. Ve siz nehrin cinleri? nehrin kenarındaki çamurdan alır onu ellerinin içine koyar ve kurban sahibini bununla temizler ve onun vücudunun on iki parçasını arındırır.” Goetze 1938, 7.

152

Penis, Hitit ritüellerinde kullanılan insan uzuvlarından birisi olmuştur. Penis, metinlerde UZUÚR ile gösterilmiştir718. Puliša’nın ritüelinde, ordudaki salgın hastalık için vekil olarak verilecek adam süslenmiş ve bu adam tanrılara tanıtılırken, bazı uzuvları ile birlikte penisinin de büyük olduğu vurgulanmıştır719. Nuntarriyašha bayramı ritüellerinde, penis, bir sepetin içerisine konulmuştur. Kralın yanına gelindiği zaman ise görevli, penisi, krala doğru uzatmış, kral da penise elleri ile dokunmuştur720. Kralın penise eliyle dokunmasının amacı, peniste olduğu düşünülen gücün krala aktarılması veya kralın ülkesine bolluk bereket getirme düşüncesi olabilir. Ayrıca

Nuntarriyašha bayramında, kralın dokunduğu penisin yapıldığı malzemenin, kil veya

hamurdan olup olmadığı belirtilmediğinden dolayı, bu ritüelde gerçek penis kullanıldığı da düşünülebilir.

Hitit ritüellerinde kulak ve eller de kullanılan önemli objeler olmuştur. Šapinuwa kentinde gerçekleştirilen bir ritüelde açılan çukurun içerisine, gümüşten yapılmış olan kulak ve eller yerleştirilmiştir721. Ritüelde çukurun içerisine konulan bu gümüş kulakların konulma amacının iletişim amaçlı olduğu belirtilmiştir722. Büyük bir ihtiamalle de bu objeler yer altı dünyası ile iletişim kurabilmek amacıyla konulmuşlardır.

Hitit ritüellerinde insanın tükürüğü de kullanılmıştır. Genellikle tükürüğün kullanılma amacı, arınma ile ilişkili olmuştur723. Mastigga tarafından gerçekleştirilen arınma – büyü ritüelinde, koyunun ağzının içerisine tükürülerek kötü lanetler dışarı

718 Penis, uzuv, kucak, bel, Ünal 2007b, 763.

719 KBo 15.1 15 – 20: “herhangi bir erkek tanrı düşman ülkeye bir salgın saldıysa gör ki süslenmiş bir adamı yedek olarak verdim. Kafası büyük o kalp, o büyük ve penisi o büyük artık sen al, tanrım, bu süslü adam ile tatmin olasın, ama krala ve Hatti ülkesine bundan böyle tekrar sevgi dolu bak!” Kümmel 1967, 113.

720 KUB 25.12 öy. I 12 – 15: “[MURIDI insanlarının gözetmeni bir pe[nisi sepetten? alır] ve dışarı çı[kartır] ve [krala peni]si uzatır. [kral o penise eliyle dokunur?]…” Nakamura 2002, 241.

721 “Süsün üzerine gümüş kulak ve eller koyar. Onlar ilk çukurun dibinde yer alırlar…” Süel 2015, 103. 722 McMahon 2002, 133.

723 Tükürmek, Hitit metinlerinde, allapah- kelimesi ile belirtilmiştir. Ünal 2007a, 15, 16.; Mezopotamya ritüellerinde de görülen tükürük, onların ritüellerinde de arındırıcı nitelikte olmuştur. Ay 2013, 7, 8.; Hitit Krallığında da Eski Krallık döneminden itibaren dini ritüellerde kullanılan tükürüğün arınmaya benzer bir şekilde kötülüklerin atılması amacıyla uygulandığı belirtilmiştir. Gurney 1977, 53.

153

atılmış ve sonrasında kötülükleri kendi bünyesine alan koyun kurban edilmiştir724. Kraliyet çiftini ölüm ve tehlikelerden uzaklaştırmak için gerçekleştirilen bir ritüelde de adam iki kere koyunun ağzına tükürmüş ve adamın tükürüğü, yaşlı kadın tarafından tanrıların kızgınlığı ve insanların iftirası olarak görülmüştür725. Bu bilgilerden hareketle, Hitit ritüellerinde tükürüğün temel hedefinin kirliliğin atılması olduğu söylenebilir.

Hitit ritüellerinde ayrıca, parmak ve gözyaşı damlası da kullanılmıştır. Ancak kullanılan bu objeler gerçek insan organı olmayıp hamurdan sembolik olarak yapılmışlardır726. Ayrıca dinsel sebeplerden dolayı ortaya çıkan depresyon durumundan kurtulmak için gerçekleştirilen ritüelde, ritüel banyosunda, koltuk altı kılları ve el – ayak tırnakları kesilmiştir727. Günümüzde de çeşitli sebeplerle girilen depresyonların tedavisinde, insanların kendi vücutları üzerinde ufak değişiklikler yaparak kendilerini psikolojik olarak rahatlatması, Hitit ritüelinde görülen yöntem ile benzerlik gösterdiği düşünülebilir.

Hititler, ritüellerinde insanı en az, insan kurbanı şeklinde kullanmışlardır. Hititler ile Maša bölgesi insanları arasında gerçekleştirilen ritüel savaşından sonra bu insanların, doğruluğu kesin olmasa da kurban edildikleri belirtilmiştir728.

724 öy. II 26 – 31: “bir koyunu sevk ederler ve onu yaşlı kadın iki kurban sahibinin üzerine tutar ve şöyle söyler: “işte sizin için bir vekil, vücutlarınız için bir vekil olsun: kötü dil, kötü ağız”. Onlar, onun (koyunun) ağzına tükürüler ve şöyle söyler: “kötü lanetleri tükürdünüz”…” Reyhan 2002, 39.; Ayrıca yine Mastigga ritüelinde köpek yavrusuna da tükürülmüş ve tükürülen köpek yavrusu sunu olarak kullanılmıştır ay. III 14 – 19: “sonra (yaşlı kadın) köpek yavrusu alır, onu iki kurban sahibinin üzerinde çevirir ve şöyle söyler: “(o) tüm vücutlarınızın tasviri(dir)” Onlar, onun ağzına tükürürler ve şöyle söyler: onlar “o günün lanetlerini tükürdüler” köpeği öldürürler, sonra onu gömerler.” Reyhan 2002, 47.

725 CTH 760. 1.2 §16: “[dahası] birisi koyunu adama doğru sürer ve adam [iki] kere [koyunun] ağzına tükürür. Yaşlı kadın söyler: tükür [aḫ]ra wahran! [tanrıların kızgınlığını ve insanların iftiralarını üç kez dört kez tükür.” Beckman 1990, 46.

726 Tuthalia ve ailesini büyülerden korumaya yönelik yapılan ritüelde, hamurdan yapılmış yedi parmak ve yedi göz yaşı damlası, sepetin içerisine konulmuştur. Kassian 2000, 21.

727 CTH 432, KUB 4.47 §3: “Gece, gün doğmadan önce adam banyo yapar ve berber adam/kadını traş eder. Ritüel uygulayıcısı koltuk altı kıllarını alır ve sol tarafın kıllarını keser ve onları sol tarafın el – ayak tırnaklarının ki gibi yanmayan kabın içerisine koyar.” Beckman 2007, 74.

154

3. 1. 2. Hayvan Kullanımları

Ritüellerde insanların çeşitli amaçlarla, farklı şekillerde kullanıldıkları gibi, hayvanlar da sunu objesi olmalarının haricinde, ritüellerin gerçekleştirilebilmesi için farklı yöntemlerle kullanıldıkları görülebilmektedir. Hayvanların bu kullanım çeşitlerine, yazılı metinlerde ve arkeolojik eserlerde yer verilmiştir.

3. 1. 2. 1. Boğa

Boğa hayvanı, Hitit ritüellerinde tanrılara sunu objesi olmanın haricinde de çeşitli amaçlarla kullanılmıştır. Hitit dünyasında evcilleştirilmiş hayvanların, tarım inançlarından dolayı, boğa ile sembolize edildiği belirtilmiştir729. Ayrıca boğa, neredeyse tüm toplumlar için, erkeklik gücünü de temsil eden bir, Fırtına Tanrısı ile ilişkili bir simge olmuştur730. Boğanın çıkardığı sesler, birçok toplumda, gök gürültüsü sesi ile özdeşleştirilmiştir731.

Nerik kentinde, Fırtına Tanrısı için gerçekleştirilen ritüelde kadın korosu Hatti dilinde boğa şarkısını söylemişlerdir732. Boğalarla ilgili bir ritüel şarkı/ilahisinin bulunması ve özellikle bunun Hatti dilinde olması, boğaların Hitit döneminden önce Hatti döneminde de önemli bir dini obje olduğunu gösterebilir.

Karahna şehri kült envanterinde, Gökyüzünün Fırtına Tanrısı için dört ayağı üzerinde duran, gümüşten yapılmış ve altın ile kaplanmış bir boğa figürünün yapıldığı belirtilmiştir733. Envanter metninde geçen bu bilgiden hareketle, boğanın, tanrı sembolü olarak değerli madenlerden yapıldığı düşünülebilir.

729 Collins 2010, 61, 62. 730 Eliade 2012, 64.

731 Eliade 2012, 78; Eliade 2014, 220.

732 KBo 20.10 ay. IV 9 – 14: “Nerikli kadınlar boğaların şarkısını söylerler… kral boğaların arkasından yürür.” Doğan Alparslan 1999, 121.

733 KBo 38.12 öy. II 12 – 13: “Gökyüzünün Fırtına Tanrısı (ve) Arinna’nın Güneş Tanrıçası: gümüş ve altın sayılmıştır. Tanrı tasviri olarak. Dört ayak üstünde duran boğa, gümüşten altın kaplamalı şimdi yapıldı.” Darga 1973, 15.

155

Pulisa tarafından gerçekleştirilen askeri ritüelde, düşman ülke topraklarından alınmış bir boğa süslenerek düşman ülke topraklarına salınmıştır734. Burada boğanın salınmasının, bir çeşit kurban sunusu olarak düşünülebileceği gibi aynı zamanda kötülükleri üstlenen bir obje ya da askeri zaferin ritüelde gösterilmesi de düşünülebilir. Hitit görsel eserlerinde boğa tasvirleri, Fırtına Tanrsının sembolü olarak, bazı ritüellerde kendisine sunu yapılan obje olmuştur (Resim 9). Örneğin Alacahöyük kabartmalarında, boğaya sunu sahnesi işlenmiştir. Benzer bir sahne de İnandık Vazosunda görülmüştür. Bazı Hitit belgelerinde de boğaya sunu yapıldığı belirtilmiştir735.

Hüseyindede B vazosunun üzerinde, kesinliği bulunmasa da736 boğa üzerinden bir insanın atlama sahnesi tasvir edilmiştir (Resim 10). Bu ritüel uygulaması Hindistan’dan Girit’e kadar uygulanan bir ritüel uygulaması olmuştur. Boğa üzerinden atlama hareketi ile ilgili doğrudan bir yazılı belge bulunmasa da bir Hitit ritüelinde geçen ifadelerin, boğa üzerinen atlama uygulamasını anlatabileceği belirtilmiştir737.

Hitit dönemine ait yerleşimlerde yapılan arkeolojik çalışmalarda çok sayıda boğa objesi bulunmuştur. Bu objeler arasında, günümüzde Çorum Arkeoloji Müzesinde serigilenen boğa figürlü taş eser dikkati çekmektedir (Resim 11). Hattuša yakınlarında Kayalıboğaz mevkiisinde ortaya çıkarılan ve daha sonra müzeye kazandırılan boğa figürlü bu eser, üstü havuz şeklinde oyulmuş ve ağzı delinmiş bir taştan yapılmıştır. Bu taş, Neve tarafından kesin bir şekilde Hitit dönemine ait olduğu

734 KBo 15.1 23 – 29: “sonrasında düşman ülkeden alınmış bir boğa ve dişi koyun getirilir. Onun kulaklarını küpelerle [ve…] Kırmızı yün, yeşil yün, siyah yün, [ve beyaz yün] krala giyer o [şöyle konuşur]: “Kralın kırmızı kan [yapmış olduğu, yeşil yaptı] siyah yapmış olduğu [(ve beyaz yapılmış olan)] bu düşman ülkeye gitsin.” Kümmel 1967, 113.

735 Örneğin CTH 738.2.B numaralı Tetešhapi için gerçekleştirilen bir ritüelde Fırtına Tanrısının tapınağında ikinci boğanın kutsandığından; CTH 739 numaralı belgede de kral tarafından, Fırtına Tanrısının sembolü olan boğa’ya zengin sunuların yapıldığından bahsedilmiştir. Taracha 2002, 13 – 15. 736 Soysal, bu sahnin boğa üzerinden atlama sahnesi olmadığını, ancak boğa üzerinde yapılan bir ritüel hareketi olabileceğini düşünmektedir. Soysal 2003, 105. Sipahi de çalışmasında “boğa üzerinde durma hareketi” şeklinde belirtmiştir. Sipahi 2005, 663.

737 “[bir genç adam boğanın üzerine] atlar. Onlar boğayı […] çağırırlar. Ve Lallupiya adamları kaptaşıyıcıları […] çağırırlar. [Kap taşıyıcılar] kalkar.” Güterbock 2003, 127 – 129.

156

düşünülerek, bir çeşmeye bağlı olup havuz başında yer alması gerektiği belirtilmiştir738.

Bu eser, üzerinde bulunan havuza benzetilen oyuğun ve ağız kısmının delik olmasından dolayı birkaç farklı amaçla kullanılmış olabilir. İlk olarak bu obje havuz başında fiskiye gibi; ikinci olarak üzerinde yer alan havuza sunu malzemesinin dökülmesiyle bir çeşit sunak olarak; Üçüncü olarak da boğa figürünün içinden geçen objeyi kutsallaştırmasından dolayı, riton göreviyle kullanıldığı düşünülebilir.

3. 1. 2. 2. Koyun – Keçi

Koyun ve keçi, ritüellerde tanrısal güçlere sunu objesi olarak kullanılmasının yanında, bazı ritüellerde farklı şekillerde de kullanım görmüştür. Bir yedek kral ritüelinde, gece vakti olduğu zaman, erkek keçi tanrıların önünde savurulmuş ve en sonunda atılmıştır739. Kralın cenaze ritüelinde de bir adet keçi, ölen kralın cenazesinin üzerinde sallanmıştır740. Yedek kral ritüelinde keçinin sallanması ve tanrıların önüne atılması, günahları yüklenen keçinin üzerindeki günahların tanrıların ilgisine bırakılması olabilir. Cenaze ritüelinde keçinin, kralın cenazesinin üzerinde sallanması ise belki de ölen kralın günahlarını alabilmek amacıyla olmuştur.

Bazı ritüellerde koyun - keçi, kişi veya objelerin üzerinde tutularak bazı büyüsel işlemler gerçekleştirilmiştir. Kraliyet çiftini ölüm ve tehlikelerden korumak için yapılan ritüelde, koyunun vücut uzuvları ile insanın vüzut uzuvları birbirleri ile eşleştirilmiş/ayarlanmıştır. Ritüelin devamında adam, çeşitli pozisyonlarda yerde uzanıyorken, koyun, adamın üzerinde tutulmuştur. Daha sonra ise adam, koyunun ağzına tükürmüş ve kadın tarafından da büyü gerçekleştirilmiştir741. Koyunun ağzına

738 Neve 1986, 237.

739 KUB 24.5 + KUB 9.13 ay. IV 14 – 17: “birçok evde tıkılmış, bir erkek keçi alınır. Fakat gece olunca, erkek keçiyi getirirler auli- den alınır. Onu birçok tanrının önünde savururlar ve en sonunda atılır.” Kümmel 1967, 67.

740 Gurney 1977, 59.

741 CTH 760 I.2 §11 - §16: “…Yaşlı kadın koyunu [adamın] üzerinde tutar ve şöyle söyler: Bu (koyunu) yukarıya kaldırdım ve o yakalandı onun […]. Bu koyunu aşağıya indirdim ve yakalandı, adamın […] aşağısı. … Adam gelir ve yüz üstü uzanır ve kadın [koyunu] adamın sırtında tutar. Kadın aynı şekilde söylemeye devam eder. Sonra adam gelir ve sırt üstü uzanır, kadın koyunu adamın göğsünün üzerinde

157

tükürülmesi ile günah ve kirlilik koyuna aktarılmıştır. Benzer bir ritüelde Tunnawi ritüelinde görülebilmektedir. Bu ritüelde de siyah bir koyun adam/kadının üzerine

Benzer Belgeler