• Sonuç bulunamadı

2.2. Para Politikası Araçları

2.2.9. Rezerv Opsiyon Mekanizması

2.2.9.1. Rezerv Opsiyon Mekanizmasının İşleyişi

ROM, özellikle 2011 yılının son çeyreği ve 2012 yılında yapılan düzenlemelerle tedrici bir şekilde kurularak işlerlik kazanmıştır. Her bir toplantıda modelin piyasada oluşturduğu etkinin değerlendirmesi yapılarak dilimler veya katsayılar anlamında yeni bir düzenlemeye gidilmiştir. Süreç içerisinde ilk olarak zorunlu karşılıkların bir kısmının bire bir katsayı üzerinden döviz olarak ve hemen akabinde de altın olarak ödenebilmesine olanak sağlanmıştır. İlk etapta rezerv opsiyon dilimlerinin artırılmasına önem verilirken daha sonraları katsayılar değiştirilmeye başlanmıştır. Dilimler anlamında 2012 yılı Ağustos ayında alınan kararla zorunlu karşılıkları döviz olarak ödeyebilme imkanı yüzde 60’a, altın olarak ödeyebilme imkanı da yüzde 30’a yükseltilmiştir102.

Finansal sektörün bu karşılıklar politikasını ne derecede kullanacağı, ilgili dönemde gerçekleştireceği fayda maliyet analizine göre şekillenmektedir. Yabancı sermaye girişlerinin arttığı dönemlerde döviz kaynak maliyeti, ulusal para kaynak maliyetine göre daha avantajlı olabileceği için bu dönemlerde yüksek dilimlerde dahi mekanizma kullanılabilmektedir. Hızlı döviz çıkışlarının olduğu dönemlerde ise, Türk lirası kaynak maliyeti yabancı para kaynak maliyetine göre daha avantajlı olacağı için bankalar mekanizmayı daha az kullanmaktadır. Bankaların bu mekanizmayı daha fazla kullanmak istemeleri ve TCMB’nin de döviz rezervlerini artırmak istemesi durumunda

101 Koray ALPER, Hakan KARA ve Mehmet YÖRÜKOĞLU, “Sermaye Akımlarının Etkilerini

Yumuşatmaya Yönelik Yeni Bir Para Politikası Aracı: Rezerv Opsiyon Mekanizması”, İktisat ve Toplum Dergisi, Sayı 25, 2012, s. 9.

102 Bu bilgiler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından kamuoyu ile paylaşılan basın

mekanizmaya yeni bir dilim eklenebilecek veya ROK yükseltilebilecektir. Diğer taraftan piyasanın döviz likidite ihtiyacı fazla olduğunda da TCMB, bir dilimi sonlandırarak veya katsayıyı düşürerek piyasaya döviz likiditesi sağlayabilecektir. Dolayısıyla TCMB, sermaye akımlarının oluşturacağı etkiyi, mekanizmada değişiklikler yaparak dengeleyebilmektedir103. Döviz giriş ve çıkış dönemlerine ilişkin

oluşacak söz konusu bu hareketlerin TCMB göstergeleri üzerinde oluşturacağı etkiler aşağıdaki iki şekilde gösterilmiştir.

103 Gülsün Gürkan YAY, Para ve Finans Teori Politika, s. 270.

Sermaye Girişi ROM Brüt Uluslararası Rezervler TL Rezervler

Şekil 1: TCMB ve ROM Uygulaması (Sermaye Çıkışı Dönemleri)

Sermaye Çıkışı ROM Brüt Uluslararası Rezervler TL Rezervler

Dilimler 2011 2011 2011 2012 2012 2012 2012 2012 2013 2013 2014 2015 2016 2017 10 1 1 1 1 1 1 1,1 1,4 1,4 1,4 1,4 1,2 1,0 1,0 20 25 30 1,4 35 1,5 1,5 1,5 1,4 1,7 40 1,5 1,8 1,8 1,9 1,7 2,1 45 1,4 1,4 1,4 1,4 1,8 1,9 2,2 2,6 2,3 2,1 2,5 50 1,7 1,7 1,7 2,1 2,2 2,5 2,9 2,7 2,5 2,9 51 1,9 1,9 2,3 2,4 2,7 3,1 3,1 2,9 3,7 52 3,9 53 4,1 54 4,3 55 4,5 56 2 2,4 2,5 2,8 3,2 3,3 3,7 57 3,5 3,9 58 3,7 4,1 59 3,9 4,3 60 4,1 4,5

Tablo 4’te ROM çerçevesinde uygulanan döviz imkanlarının gelişimine ilişkin bilgiler yer almaktadır. Sistemin 2011 ve 2012 yıllarında dizayn edilmeye başlaması nedeniyle 2001 ve 2012 yıllarındaki tüm düzenlemeler tabloya aktarılmıştır. Tablodan görüleceği gibi ilk etapta rezerv opsiyon dilimleri artırılmış ve daha sonra da ROK değiştirilmiştir. Ancak piyasanın döviz ihtiyaçlarına göre rezerv opsiyon dilimleri ortadan kaldırılmadan katsayıların düşürüldüğüne de ulaşılmaktadır. Diğer taraftan 2015 yılına kadar yüzde 55 – 60 dilimine tek bir katsayı belirlenmişken, 2015 yılı ile birlikte son dilim beşe bölünerek her bir dilime ayrı bir katsayı tanımlanmıştır. 2017 yılı Kasım ayında yapılan son düzenleme ile de ROM kapsamındaki döviz imkân oranı üst sınırı yüzde 60’tan yüzde 55’e düşürülmüş, tüm dilim aralıkları da 5’er puan aşağı çekilmiştir.

ROM, sadece yükümlülüklerin bir kısmının döviz cinsinden tesis edilmesiyle değil aynı zamanda altın ve işlenmiş veya hurda altın cinsinden tesis edilmesiyle de gerçekleşebilmektedir. Altın opsiyonuna ilişkin dilimler ve katsayılar da merkez bankasınca ilan edilmektedir.

Tablo 5: Rezerv Opsiyon Mekanizması Altın İmkanlarının Gelişimi

Dilimler Ekim 2011 Nisan 2012 Temmuz 2012 Eylül 2012 Aralık 2012 Nisan 2013 Ağustos 2016 Eylül 2016 10 1 1 1 1 1,2 1,4 1,5 1,6 15 20 1,5 1,6 1,7 25 1,5 1,5 1,7 2,0 2,0 2,1 30 2 2,2 2,5 2,5 2,5

Kaynak: TCMB Basın Bültenleri

Tablo 5’te ROM çerçevesinde uygulanan altın imkanlarının gelişimine ilişkin bilgiler yer almaktadır. Döviz imkanları ile karşılaştırıldığında zorunlu karşılığın yüzde 30’u oranında altın imkanı tanındığı için daha az dilimin olması sonucu ortaya çıkmaktadır. Döviz imkanında olduğu gibi altın imkanında da önce dilimler artırılmıştır. Bununla birlikte döviz imkanlarında katsayı artışlarından sonra piyasaların ihtiyacına göre azaltmalar yapılmışken, altın imkanlarda böyle bir

uygulamaya gidilmemiş olup, sık sık katsayı farklılaştırmaları yapmak yerine uzun aralıklarla katsayı artışlarına gidilmiştir.

Ayrıca 2016 yılı Eylül ayında rezerv opsiyon imkanı kapsamında standart altın kabulü için yüzde 5 oranında yeni bir dilim eklenmiştir. Ancak bu dilime kabul edilecek standart altınların yurt içi yerleşiklerden toplanacak işlenmiş veya hurda altın şeklinde olması koşulu getirilmiştir.

2017 yılının son çeyreğinde bir ticari bankanın müşterisinden aldığı üç ay vadeli 95 bin 240 liralık mevduatın 10,50 oranındaki zorunlu karşılığını döviz imkanlı ROM üzerinden ödeyeceğini varsayalım. Zorunlu karşılığın ödenmesi sürecinde de yükümlülük tarihi ile tesis tarihinden üç iş günü öncesine kadar olan günlerdeki resmi gazete alış kurunun aritmetik ortalamasının da 3,50 lira olduğunu düşünelim. Mevzuatın getirdiği tüm imkanlardan faydalanmak isteyen bu ticari banka için opsiyon katsayılarının yüzde 25’lik ilk dilimde 1,0; yüzde 5’lik dilimlerde sırasıyla 1,4 – 1,7 – 2,1 – 2,5 ve 2,9; yüzde 1’lik dilimlerde de yine sırasıyla 3,7 – 3,9 – 4,1 – 4,3 ve 4,5 olduğunu belirterek dilimler ve katsayılar çerçevesinde hesaplamamızı yapalım.

Örneğimize göre banka, ROM’u kullanmayıp da karşılık ödemesini yapsaydı yüzde 10,5 üzerinden 10 bin liralık karşılık ödemesi yapacaktı. Yani ödenecek bedel Amerikan doları üzerinden hesaplanırsa 2 bin 857 dolarlık karşılık ödemesi yapacaktı. Mekanizmayı kullandığında ise, karşılığın yüzde 45’ine denk gelen 4 bin 500 liralık kısmını Türk lirası olarak ödeyip, kalan 5 bin 500 liralık kısım için belirlenen katsayılar dahilinde aşağıdaki hesaplamaya karşılık gelen tutarda Amerikan doları ödemesi yapacaktır.

(10.000 TL) * (0,25*1,0 + 0,05*1,4 + 0,05*1,7 + 0,05*2,1 + 0,05*2,5 + 0,05*2,9 + 0,01*3,7 + 0,01*3,9 + 0,01*4,1 + 0,01*4,3 + 0,01*4,5) = 9.850 TL

Bu çerçevede 10 bin lira zorunlu karşılığın 5 bin 500 lira tutarındaki kısmını döviz cinsinden tutmak isteyen bu ticari bankanın, 9 bin 850 lira değerinde dövizi TCMB nezdinde tesis etmesi gerekmektedir. Ortalama dolar kurunun 3,50 Türk lirası olduğu düşünüldüğünde ilgili ticari banka, 10 bin lira zorunlu karşılığın 5 bin 500 liralık kısmı için 2 bin 814 dolar ödeme yapacaktır.

Benzer Belgeler