• Sonuç bulunamadı

1.3. Merkez Bankası Bağımsızlığı Literatürü

1.3.3. Merkez Bankası Bağımsızlığının Ölçütleri

Bağımsızlık literatürü incelendiğinde politik bağımsızlık, yasal bağımsızlık, ekonomik bağımsızlık, amaç ve araç bağımsızlığı gibi bağımsızlık türlerinin ölçülmesi konusunda birçok ölçüte yer verilmiştir. Ülkelere göre merkez bankası mülkiyetinin farklı olması, sahip oldukları finansal yapıların bankalara göre farklılık göstermesi, çalışmalara temel teşkil eden tekniklerin değişiklik göstermesi ve araştırmalara konu edilen merkez bankalarının birçok açıdan homojenlik gösterememesi nedenleriyle çalışmaların sonuçlarında aynı yönlü ilişki çıksa da ilişki derecelerinde farklılıklar gözlemlenmiştir.

Ancak yapılan araştırmalara bütünleşik olarak bakıldığında guvernörün atanma biçimi ve görev süresi, mesleki eğitim düzeyi, kişilik yapısı, amaçların belirlenmesinde bankanın rolü, hesap verebilirlik ve şeffaflık, bankanın hazine ile olan ilişkileri ve para politikasının oluşturulması sürecinde bankanın ağırlığı birçok çalışmada referans alınan temel ölçütler olarak ortaya çıkmaktadır.

• Guvernörün Atanma Biçimi, Görev Süresi, Mesleki Eğitim Düzeyi ve

Kişilik Yapısı: Merkez Bankası başkanı ve yöneticilerinin seçiminin siyasi

otoritenin kontrolü dışında gerçekleşmesi, politik bağımsızlık için önemli bir açılımdır. Dolayısıyla banka yöneticilerinin seçiminde hükümetin rolü ve etkisinin bulunmaması gerekmektedir29. Diğer taraftan önemli olan bir

nokta da başkanın görev süresidir. Görev süresinin çok kısa olmayan belirli bir süreyi kapsaması ve süre dolmadan görevden alınmaması, kurumsal açıdan bağımsızlığı yansıtacağı için fiyat istikrarının sağlanmasına olumlu etki sağlayacaktır30. Merkez Bankası başkanı ve yöneticilerinin görev

süreleri, banka bağımsızlığı açısından oldukça önemlidir. Başkanın görev süresinin kısa olması, hükümetin başkanı etkileme olanağını artıracağı için

28 TCMB, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ve Bağımsızlık, s. 3. 29 OKTAR, a.g.e., s. 110.

başkanın görev süresi bu gelişmelere müsaade edecek şekilde kısa olmamalıdır31. Bu bağlamda guvernörün sıklıkla değişim göstermesi,

bankanın bağımsızlığını önemli ölçüde azaltan bir unsur olarak ortaya çıkacaktır. Ayrıca hükümetin sık aralıklarla başkan seçme fırsatını elde etmesi, kendi istekleri doğrultusunda hareket edebilecek kişileri seçmesine neden olabilecek, bu da bağımsızlığı olumsuz etkileyebilecektir32. Diğer

taraftan bankada görev alan üst düzey yöneticilerin beşeri sermaye açısından yüksek yeterliliğe sahip olması, bankanın bağımsızlığını artıracaktır. Ayrıca guvernörün almış olunan kararlarda dirayetli ve kararlı bir davranış göstererek, siyasi otoritenin baskılarına karşı çıkması bağımsızlık derecesini daha da artıracaktır33.

• Amaçların Belirlenmesinde Bankanın Rolü: Merkez bankasının amaçları, bulunduğu ülkeye ve ülkenin içerisinden bulunduğu ekonomik duruma göre farklılaşabilmektedir. Ancak, hükümetlerin para politikası eksenli amaçları, Merkez Bankalarına bağımsızlık kazandıracak şekilde yönlendirmesi ve temel amacın da fiyat istikrarını sağlamak yönünde olacağını belirtmesi gerekir. Bu çerçevede merkez bankası bağımsızlığının kesin çizgilerle belirlenmemesi halinde hükümetle ilişkilerde çatışmalar oluşabilecektir. Ayrıca merkez bankası hedeflerinin çeşitlilik göstermesi, bankayı yönlendirmek isteyen siyasi otoriteye hedefler arası ağırlık kaydırma imkanı sağlayacak ve bağımsızlıktan uzaklaşılacaktır34.

• Hesap Verebilirlik ve Şeffaflık: Bağımsızlık artışına bağlı olarak amaçları doğrultusunda kararlar alabilen ve uygulayabilen merkez bankasının aldığı kararlardan ötürü topluma karşı olan sorumluluğuna hesap verebilirlik

31 Ali Sait YÜKSEL, Merkez Bankasının Özerkliği ve Özellikle Enflasyonist Ekonomilerdeki İşlevleri, İstanbul: Marmara Üniversitesi Yayınları, No: 528, 1993, s. 20.

32 Alex CUKİERMAN, Steven B. WEBB ve Bilin NEYAPTI, “Measuring the Independence of Central

Banks and Its Effect on Policy Outcomes”, The World Bank Economic Review, Vol. 6, No: 3, 1992, s. 363.

33 OKTAR, a.g.e., s. 109.

34 Güler ÇİNER, “Merkez Bankalarının Bağımsızlık Sorunu Çerçevesinde TCMB’nin İncelenmesi”,

denilmektedir35. Şeffaflık ise, tüm gerçek ve tüzel kişilerin merkez bankasının uygulayacağı politikalar hakkında bilgi sahibi olmasının teşkil edilmesidir36. Hesap verebilirlik ve şeffaflık ile ilgili gerçekleştirilen düzenlemelere bire bir uyulması ve gerekli bilgi akışının düzenli olarak kamuoyu ile paylaşılması bağımsızlık adına önemli bir noktadır37. Sonuç

olarak hesap verebilirlik ve şeffaflık bağlamında bir tür yönetişim yaklaşımı ile asimetrik bilginin ortadan kaldırılmasına çalışılmaktadır. • Bankanın Hazine ile Olan İlişkileri: Hazinenin çeşitli ihtiyaçları için

merkez bankasından borçlanması göreceli olarak daha kolay ve daha düşük maliyetli bir yöntemdir. Ancak reel bir karşılık olmaksızın ekonomiye para çıkması, aşırı enflasyonist baskıların oluşmasına neden olmaktadır. Ayrıca kolay ve hızlı bir yöntem olması nedeniyle bu tür borçlanmanın süreklilik arz etmesi, enflasyonun da süreklilik göstermesine ve birçok ekonomik büyüklüğün de bu durumdan olumsuz etkilenmesine neden olabilmektedir. Bağımsızlık ekseninde bakıldığında ise merkez bankalarının Hazine ve kamu iktisadi teşebbüslerini ne kadar az finanse ederse bağımsızlık derecesinin o ölçüde yüksek olacağına ulaşılmaktadır. Bu çerçevede bağımsızlığın fiili olarak gerçekleşmesi için de sınırlayıcı yasal düzenlemelerin getirilmesi ve bu düzenlemelere sıkı bir şekilde uyulması gerekmektedir. Siyasi otorite ile banka arasında çatışmaların oluşmaması için de Hazine ve merkez bankası ilişkilerini düzenleyen yasaların varlığı büyük öneme sahiptir38.

• Para Politikasının Oluşturulması Sürecinde Bankanın Ağırlığı: Hangi ekonomi olursa olsun para arzı ile para talebi arasında oluşacak dengesizlikler o ekonomide başta enflasyon olmak üzere birçok ekonomik büyüklüğü olumsuz etkileyecektir. Özellikle para talebinin üzerinde para

35 Salih BARIŞIK, “Merkez Bankası Bağımsızlığı, Makroekonomik Etkileri ve 2001 tarihli TCMB

Kanununun Yansımaları”, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, Cilt 59, Sayı 3, 2004, s. 5.

36 YAZGAN, a.g.e., s. 67.

37 Nadir EROĞLU ve İlhan EROĞLU, “Merkez Bankası Bağımsızlığı ve Türkiye Cumhuriyet Merkez

Bankasının Bağımsızlık Tartışması Üzerine Bir Değerlendirme”, Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı 19, 2010, s. 135.

38 Zekayi KAYA, “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının Bağımsızlığı ve Enflasyon İlişkisi”,

arzının sağlanması faiz oranları, yatırım, istihdam ve ekonomik büyüme üzerinde etki yaratabilecektir. Tüm bu gelişmelerin yaşanması sürecinde merkez bankası bağımsızlığı büyük önem arz etmektedir. Çeşitli konjonktürlerde uygulayacağı politikalarda bağımsız hareket edemeyen merkez bankalarının kendi sorumluluklarında olan hedefleri etkin bir şekilde gerçekleştiremediğine ulaşılmaktadır. Dolayısıyla kurumsal bağımsızlık ekseninde hem hukuksal hem de uygulama boyutunda bankanın hiçbir kurumun etkisi altında kalmadan serbestçe politika belirleyebilmesi ve uygulayabilmesi bağımsız merkez bankacılığı için son derece önemlidir39.

Bağımsızlık türlerine ve bunu tamamlayacak şekilde ölçütlerine bakıldığında guvernörün belirli bir süreyi kapsayacak şekilde siyasi otoriteden bağımsız olarak atandığı, kararlı kişilik yapısına sahip banka yöneticilerinin mesleki bilgi düzeyinin yüksek olduğu, simetrik bilginin hakim olduğu, amaç ve araçların belirlenmesinde hükümetin baskısının olmadığı, para politikasının belirlenmesi sürecinde banka yöneticilerinin özgürce davranabildiği ve hazineye karşılıksız kredilerin sağlanmadığı sistemlerde bağımsız Merkez bankacılığından söz edilebilmektedir.

Benzer Belgeler