• Sonuç bulunamadı

Renklerin Psikolojik ve Fizyolojik Etkilerini Belirlemeye Yönelik Araştırmalar

2.2. İ LGİLİ A RAŞTIRMALAR

2.2.6. Renklerin Psikolojik ve Fizyolojik Etkilerini Belirlemeye Yönelik Araştırmalar

Agunga ve diğerleri (2002), yaşları 8 ile 10 arasında değişen çocuklar ile yaşları 18 ile 25 arasında değişen yetişkinlerin renk tercihleri, renklerin onların duyguları üzerindeki etkileri üzerine bir çalışma yapmışlardır. Çocuklar ile yetişkinler arasında tercih farklılıklarını ortaya çıkarmak araştırmanın bir diğer amacıdır. Araştırma kapsamında 60 4. Sınıf öğrencisi ve 60 yetişkin ile görüşmeler yapılmıştır. Uygulama için doğal renklerden oluşan bir oda görüşme için kullanılmıştır. 6 ana renk tüm katılımcılara 5 sn süresince gösterilmiştir. Onlar üzerinde yarattığı etkileri 10 sn içerisinde belirtmeleri istenmiştir. Böylece katılımcıların kendileri üzerinde yarattıkları ilk etkiyi belirtmeleri amaçlanmıştır.

Yapılan uygulamalar sonucunda renklerin etkileri üzerinde birkaç farklı etki dışında çok farklı etkiler olmadığı anlaşılmıştır. Kırmızı, yetişkinler için

kızgınlaştırıcı etki yaratırken çocuklar için sakinleştirici etki yaratmıştır. Sarı renk

her iki grupta da mutluluk verici, mavi renk her iki grupta da sakinleştirici olarak ifade edilmiştir. Çocukların yetişkinlere göre daha güçlü tepkiler verdikleri

araştırmanın bir diğer sonucudur. Araştırmacılar tarafından bu çocukların daha duygusal olmalarından dolayı kaynaklanacağı belirtilmiştir.

Renklerin ve ışığın fiziksel olarak yarattığı etkiler, psikolojik olarak renklerin etkisinin de bulunacağı yönde düşüncelerin ortaya çıkmasını sağlamıştır. 1982 yılında New Mexico Devlet Üniversitesi tarafından ilköğretim 4. Sınıf ile 6. Sınıf arasında öğrenim görmekte olan 337 çocuğa uygulama yapılmıştır. Çocuklara 12 sorudan oluşan bir anket uygulanmıştır. Ankette, çocuklara belirli düşünceleri, örneğin umut, temsil eden renkleri belirtmeleri istenmiştir. Kızgınlık, üzüntü, dürüstlük, korku, mutluluk, acı, aşk, ölüm, güç, okul, yaşam öğrencilerin temsil eden renkleri bulmaları istenen diğer kavramlardı. Bu 12 kavram için en fazla ifade edilen renk kırmızı (%16,4) olmuştur. Kırmızı rengi; siyah (%15,1), mavi (%14,4) ve beyaz (%9,1) izlemiştir. Bu değerler, çocuklar ile yetişkinlerin benzer tercihler yaptıklarını da ortaya çıkarmıştır.

Sarıkaya ve Sütütemiz (2004)’in tüketicilerin satın alma davranışı ve yaşam tarzı üzerine renklerin etkisine yönelik olarak 292 katılımcı üzerinde bir uygulama gerçekleştirmişlerdir. Bireylerin favori renkleriyle ürün gruplarına yönelik tercih etmiş oldukları renkler arasında bir ilişkinin olup olmadığı araştırılmış ve sonuç olarak, her bir gruba ait bireylerin favori renk tercihleri ile tişört rengi tercihleri arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Bu sonuca göre, bireyler favori renk tercihlerini kıyafetlerinde görmek istedikleri renklere göre yapmışlardır. Ayrıca yapılan araştırma sonucunda, yaşamdan zevk alma düzeylerine göre oluşturulan gruplar ile renk seçimleri arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır. Tüm gruplarda mavi renk baskın olarak tercih edilmiştir.

Çalışma yeri rengi, çalışanların durumunu, tatminini, güdüsünü ve performansını etkileyen bir çevresel etmendür. Sıcak renkleri insanları dışa odakladığı, çevreyle olan farkındalıklarını arttırdığı; soğuk renklerin ise içe döndürdüğünü, görsel ve zihinsel işlere odaklanmayı sağladığı görülür. Kırmızı saldırganlık, kızgınlık, gerilim, heyecan, mutluluk, dinamizm ile birlikte anılmakta, mavi, yeşil rahatlama, konfor, güvenlik, barış, huzurla ilişkili olmaktadır. Stone (2003), çalışma yerlerinde çevreyi izleyen öğrencilerin duygu ve düşünceleri üzerine

yapılan anket çalışmasında, mavi odada bulunan öğrenciler kırmızı odaya göre kendilerini daha sakin ve iyi hissettiklerini belirtmişlerdir. Çevresel ilişkiler açısından mavi sakinleştirici, kırmızı güdüleyici bir renk olmakla birlikte, çevre renklerinin işin niteliğine uygun seçilmesi gerekmektedir.

Frieling (1978), mekânlarda renk kullanımının yarattığı etkiler üzerine bir araştırma yapmıştır. Kırmızı, duvarda yakınlaştırıcı, huzursuzluk verici etki yaratmıştır. Turuncu renk sıcak, sarı renk tahrik edici, yeşil sarıcı ve çevreleyici,

mavi uzaklaştırıcı, kahverengi durağan, mor aşalayıcı, siyah sakin ancak huzursuz,

beyaz rahatlatıcı ve genişletici etkiler yaratmıştır (Çabuk, 2006: 24). Erdem (1995), mavimsi yeşil boyalı mekânda bulunan kişilerin 150C’yi soğuk olarak algıladığı, kırmızımsı turuncu boyalı çalışma mekânında bulunan kişilerin ise ancak 11 C’yi soğuk algıladıkları sonucuna ulaşmıştır. Renklerin etkileri üzerine yapılan araştırmalardan renklerin ruh hali üzerinde değişik etkiler yarattığı ve bu etkinin rengin uygulandığı yere göre değişiklik gösterebileceği anlaşılmaktadır. Yaş ile renk seçimlerinin çok fazla değişkenlik göstermediği verilerden anlaşılmaktadır. Cinsiyetin renk tercihleri üzerinde oldukça etkili olduğu renk tercihlerinden elde edilen bulgulardan görülmektedir.

Tüm bu araştırmalar ışığında, eğitsel yazılım arayüz seçimleri ile ilgili olarak yapılan çalışmaların çoğunlukla hazır olarak verilen arka plan/yazı renk birleşimlerinin değerlendirilmesi biçiminde olduğu görülmektedir. Katılımcıların kendi arka plan ve yazı renk tasarımlarını oluşturmalarına olanak sağlayan ulusal bir araştırmaya ulaşılamamıştır. Metni destekleyen görsel öğe seçimlerine yönelik olarak ise aynı içeriği destekleyen farklı görsel öğelerin etkililiği veya tercih edilme durumları ile ilgili bir araştırmaya da rastlanamamıştır. Bu nedenle, kişilere kendi tasarımlarını oluşturmalarına olanak verilmesinin oldukça önemli olduğu düşünülmektedir. Çünkü hazır olarak verilen arka plan/yazı rengi birleşimleri yine araştırmacının kendi renk tercihlerini ifade etmekte ve katılımcı tercihlerini sınırlandırmaktadır.

Renk ile ilgili çalışmalar genelde, farklı yaş, meslek, cinsiyete sahip katılımcıların tercihlerini belirlemeye yönelik gerçekleştirilmiştir. Renk tercihleri ve renklerin etkileri üzerine yapılan araştırmalar sonucunda, cinsiyetin renk seçiminde etkili bir etmen olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca, renk tercihleri ve renklerin etkileri ile yaş arasında anlamlı bir ilişki olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Farklı kişilik tiplerinin renk tercihlerine ilişkin araştırmaların oldukça sınırlı olduğu görülmüştür. Katılımcıların kişilik özelliklerine göre öğretim materyali tercihlerinin farklılaşmasını araştıran ulusal bir araştırmaya ulaşılamamıştır. Yapılan araştırmanın eğitsel yazılım tasarım tercihini belirlemeye yönelik gerçekleştirilecek araştırmalara sahip olduğu farklı bakış açısıyla yön ve ivme kazandırması beklenmektedir.

BÖLÜM III