• Sonuç bulunamadı

2. Suriye’de Muhalefetin Anatomisi

2.1. Reformcular

Suriye’de reformcu hareketin kökeni 2000 yı-lında Hafız Esat’ın vefatı ve oğlu Beşar Esad’ın iktidarı devraldığı dönemlere kadar uzanmak-tadır. Halen devam eden protesto gösterileri-nin sayı olarak az ancak etkin kesimini oluştu-ran “refomcu” hareketin ardında iki farklı ke-simin olduğu gözlenmektedir. Birincisi 1991 yılından sonra devletin de teşvikiyle başlayan ekonomik liberalleşmeye bağlı olarak gelişen ve gittikçe ekonomik gücünü ve buna paralel olarak siyasi ve toplumsal etkinliğini arttıran girişimci kesim. İkinci grup ise entelektüel, hukukçu, gazeteci, sivil toplum kuruluşları ve akademik camiadan oluşan aydın kesimdir.

Beşar Esad’ın 2000 yılında başa geçişini taki-ben bu iki kesim siyasi reformların gerçekleş-tirilmesi amacıyla ülkenin çeşitli yerlerinde resmi olmayan toplantılar düzenlemeye baş-lamıştır. “Sivil Toplumun Canlanışı” adı altın-da örgütlenen gruplar “demokrasi, özgürlük-lerin genişletilmesi, ekonomik reform” konu-larında taleplerini dile getirmeye başlamıştır.

Bu toplantıları takiben Eylül 2000 ayı içinde yazarlar, düşünürler, sanatçılar, profesörler, avukatlar ve gazetecilerden oluşan 99 aydın taleplerini içeren bir belgeyi gazetelerde ya-yımlamıştır. Belgede temel olarak şu esaslar ele alınmaktaydı: “1963’ten beri yürürlükte olan sıkıyönetimin kaldırılması, siyasi tutuk-lulara af çıkarılması, toplantı, basın ve ifade özgürlüğünün sağlanması ve son olarak da si-vil özgürlüklerin genişletilmesi.”14 Yayımlanan belgeye karşı devletin tepkisi sert olmuş, bel-geyi yayımlayan gazetelerin Suriye’ye girişi ya-saklanmıştır. Buna karşılık Esad bu dönemde bazı reformcularla görüşmüş ve sadece devlet gazetelerinde olmak kaydıyla devleti ekono-mik konularda eleştirmelerini olumlu karşı-ladığını belirtmiştir. Reform hareketinin önde

gelen isimlerinden olan Arif Dalila da devlet gazetelerinden biri olan Tavra’da tek parti yö-netimini eleştirmiş ve bu sistemin artık etkin olmadığını savunmuştur.15 Bu dönemde Beşar Esad bazı sınırlı adımlar da atmıştır. 2000 yılı Kasım ayı içinde 600 siyasi suçlu serbest bıra-kılmıştır. Bir sonraki ay içinde ise karanlık bir geçmişe sahip olan Mazzeh hapishanesinin kapatılmasını öngören kararname yayımlan-mıştır. Kasım ayı içerisinde Baas Partisi, Ulu-sal İlerici Cephe (Suriye’de tüm partiler 1972 yılında Hafız Esad tarafından oluşturulan bu cepheye mensuptur) içinde yer alan partilere kendi gazetelerini çıkarmaları izni verilmiş ve bu kararı takiben Suriye Komünist Partisi ta-rafından “Halkın Sesi” adlı gazete çıkarılmaya başlanmıştır.

O dönemde Suriye’de reform hareketinin ön-cüsü konumundaki işadamı Riyad Seyif, reji-min bazı temel kabullerine karşı eleştirilerini yoğunlaştırmıştır. Baas ideolojisinin temelini oluşturan Arap Birliği ve sosyalizm konula-rına eleştiriler getirmiş, Arap Birliği düşün-cesine karşılık, “Suriyeli” kimliğini ön plana çıkarmış, sosyalizmin ise ölmüş bir ideolo-ji olduğunu savunmuştur. 1994 seçimlerine bağımsız aday olarak katılmış ve milletvekili seçilmiştir. Milletvekili olmasının ardından sanayi sektörünün değişime ihtiyacı olduğuna dair eleştiriler getirmeye başlamıştır. Seyif’in eleştirilerini yoğunlaştırmasının ardından hükümet tarafından ticari bağlantılarına sı-nırlama ve şirketlerine ağır vergi yükümlü-lükleri getirilmiştir. Bunların sonucunda Seyif birçok işletmesini kapatmak zorunda kalmış-tır. İş hayatında yaşadığı sorunlara ve mad-di sıkıntıya rağmen 1998 seçimlerine tekrar katılmış ve yeniden milletvekili seçilmiştir.

Hafız Esad’ın ölümüyle beraber eleştirilerini artırmıştır. Kendi evinde işadamları ve aydın-ların katıldığı toplantılar düzenlemeye başla-mış, bu toplantılar sonucunda “Sivil Toplum Dostları” adıyla yeni bir oluşum başlatmıştır.

Başlangıçta halka açık olmayan bu toplantılar daha sonra herkese açık hale gelmiş ve katılım giderek artmıştır. Daha sonradan adı “Ulusal Diyalog Forumları” olarak değiştirilen grupta

Seyif, Suriye ekonomisinde reform yapılması-na gerektiğine iyapılması-nayapılması-nan işadamları ve siyasi re-formu savunan aydınlar arasında destek bul-muştur. Seyif’in yeni bir parti kurmaya kadar varan girişimleri sonunda rejimin tepkisi sert olmuş ve belli bir noktadan sonra kendisini siyasi açıdan yok etmeye yönelik girişimler başlamıştır. Bunu takiben milletvekilliğinden istifa etmiş ve toplantıların son bulduğunu duyurmuştur.16

2001 Ocak ayı içinde aydınlar ve vatandaş-lardan oluşan 1000 kişilik bir grup ikinci bir belge yayımlamıştır. Genel olarak ilkini tek-rarlayan bu belgede ek olarak uluslararası bir kuruluşun denetiminde demokratik seçimle-rin yapılması talebi dile getirilmiştir.17 Belgeyi hazırlayanlardan ve yine reform hareketinin önde gelen isimlerinden olan Mişel Kilo bel-geyle olumlu biçimde ilgilenen Beşar Esad’a şükranlarını iletmiş ve kendisini öven sözler söylemiştir. Bu süreci takip eden günlerde evinde düzenlenen bir toplantı sırasında Seyif yeni bir siyasi örgütlenme konusundaki plan-larını açıklamıştır. “Sosyal Barış Hareketi” a-dını verdiği oluşumun siyasi partilerin kurul-masına izin veren yasanın çıkmasını takiben partileşeceğini belirtmiştir.18

Devlet tarafından ciddi bir engellemeyle kar-şılaşmayan hatta hükümet içindeki reformcu kanat tarafından desteklenen reform hareke-ti, bu noktadan itibaren ciddi devlet baskısıy-la karşı karşıya kalmıştır. Dönemin Başkan Yardımcısı Abdülhalim Haddam “reformcu-ların, ülkelerini Cezayir ya da Yugoslavya’ya çevirmelerine izin vermeyeceklerini söylemiş ve reformcuları ülkede mezhepsel ayrılık ya-ratmakla suçlamıştır.”19 Bütün bu gelişmeler karşısında Seyif siyasilerin direktifleri doğrultusunda “Ulusal Diyalog Forumunun”

kapatıldığını ve bundan sonra çalışmaları için resmi izin alma konusunda çalışacağını açıklamıştır. Riyad Seyif 2001 yılında “yasadışı yollarla anayasayı değiştirmeye çalışma”

suçlamasıyla hapse atılmıştır.20 Seyif’in yanı sıra birçok reformcu isim o tarihlerde 2 ile 5 yıl arasında değişen sürelerde hapse atılmış ve

ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ ORSAM

reformcu muhalefet belli bir dönem sessizli-ğe bürünmüştür. Reformcu kesimin yeniden Suriye siyasal yaşamına katılışı 2005 yılında yayınlanan “Şam Deklerasyonu” (Suriye Mu-halefetinin İttifakı başlığında anlatılacaktır) ile olmuştur. Demokrasi talebinde bulunulan deklerasyona yönetim yine sert tepki vermiş ve Mart 2006 tarihinde tutuklamalar yeni-den başlamıştır. Deklarasyonu imzalayanların bir kısmı yurt dışına çıkmak zorunda kalmış bazıları da tutuklanarak hapse atılmıştır. Re-formcular 2007 yılında “Ulusal Demokratik Değişim İçin Şam Deklarasyonu” adı altın-da yeniden örgütlense de kısa bir süre sonra Konsey üyesi birçok lider tutuklanmıştır.21 Merkezi otoritenin zayıflamasına paralel olarak taleplerini daha sık gündeme getiren reformcular son olarak Suriye’de başlayan isyan dalgası ile beraber gündeme gelmiştir.

Reformcuların toplumsal tabanı çok geniş olmamakla birlikte orta üst ve eğitimli

sınıf-lar arasında etkinliğe sahip olması itibariyle

“özgül ağırlığının” fazla olduğu söylenebilir.

Örneğin Şam Deklerasyonu’nun başkanlığını yürüten Fida Havrani, Suriye’nin eski önemli politikacılarından ve Baas Partisi’nin üst dü-zey isimlerinden Ekrem Havrani’nin kızıdır.

Ayrıca hareket içinde işadamları ya doğru-dan yer almakta ya da dışarıdoğru-dan maddi destek vermektedir. Bunun yanı sıra hareketin içinde aydınların da yer alıyor olması nedeniyle re-formcuların kaynak ve söylem gücünün fazla olduğu söylenebilir. Ayrıca destek aldığı taba-nın daha çok eğitimli gençler oluşu da eylem yapma konusundaki etkinliklerini artırmak-tadır. Bu kesimin “Suriyelilik” temelinde mil-liyetçi olduklarını söylemek mümkündür. Ül-kede radikal bir değişimden yana değillerdir.

Dış müdahaleye kesinlikle karşı olduklarını açıkça belirtmekte ve en önemlisi şiddeti bir araç olarak kullanmamaktadırlar. Dolayısıyla ülkede bir “devrimden ziyade reform” yapıl-masını savunmaktadırlar.

Tablo – 1 Suriye’de Reformcu Kesimi Oluşturan Parti ya da Hareketler

Parti / Hareket Adı Açıklama

Suriye Ulusal Demokratik Buluşması

Suriye’nin en büyük muhalif partiler ittifakıdır. Daha çok sol gelenekten gelen partiler yer almaktadır. Nasırcılar, Riyad Türk’ün liderliğini yaptığı Suriye Demokratik Halk Partisi gibi oluşumlar yer almaktadır.

Sivil Toplumun Uyanışı Komitesi

Gelecek Partisi Lideri Navaf el Beşir Suriye’nin en güçlü Arap aşiretlerinin muhalif lideridir.

Demokratik Diyalog İçin Cemal Atasi Forumu

Adını eski Suriyeli politikacı ve Baas’ın ideologlarından biri olan Cemal Atasi’den alan sivil hareket yasaklanmasının ardından sosyal paylaşım ağları üzerinden faaliyetlerine devam etmektedir. Forumun liderliğini Şam’da yaşayan avukat Suhair Atasi yapmaktadır.

İnsan Hakları Örgütleri

Suriye’de 10 insan hakları örgütü ve iki adet de insan hakları konularında çalışma yürüten araştırma merkezi bulunmaktadır. Bunun yanı sıra insan hakları ile bağlantılı tek bir konu (siyasi tutuklular ya da işkence gibi) üzerine çalışmalar yapan daha küçük çaplı örgütler de bulunmaktadır.

“Suriye Küreselleşme Karşıtı Aktivistler” Hareketi

1 Ocak 2003 tarihinde kurulmuştur. Birçok üyesi hapishanelerde bulunmaktadır. Suriyeli şehirli, neo-liberal küreselleşme hareketlerine karşı gençlerden oluşmaktadır. Taban olarak çok geniş olmamakla birlikte eylem düzenleme kapasitesi ve düşünsel açıdan güçlüdür.

2.2. Müslüman Kardeşler ve Diğer

Benzer Belgeler