• Sonuç bulunamadı

REEL DÖVİZ KURUNUN HESAPLANMAS

Kuramsal çalışmaların büyük bir çoğunluğunda RDK, ticarete konu olmayan ve olan malların göreli fiyatı olarak tanımlanmaktadır

fiyatlari mal olan konu Ticarete fiyatlari mal olmayan konu Ticarete = RDK (2.15)

RDK’nın artması yani reel kurda görülen bir değerlenme, ticarete konu olan malların yurtiçi üretim maliyetinin göreli olarak arttığını, ülkenin uluslararası rekabet gücünün azaldığını göstermektedir.

Diğer bir yaklaşım RDK’yı yurtiçi fiyat endeksinin yabancı fiyat endeksine oranı olarak tanımlamaktadır. “Aslında bahsedilen bu iki tanım kavramsal olarak farklı olsa bile, bazı varsayımlar altında, birbirine çok yaklaşırlar. Örneğin, satın alma gücü paritesi varsayımı altında, ticarete konu olan ve olmayan malların göreli fiyatı olarak belirlenen RDK tanımı, yurtiçi fiyat endeksinin yabancı fiyat endeksine oranı olarak belirlenen RDK tanımına oldukça yakındır. Aralarındaki temel fark, yurtiçi fiyat endeksinin yabancı fiyat endeksine oranı olarak belirlenen RDK tanımının sadece ticarete konu olan ve olmayan malların yurtiçi göreli fiyatını değil, yurtdışı göreli fiyatını da yansıtmasıdır”2.

Bir ülke genellikle uluslararası piyasalarda birden fazla ülke ile hem rekabet hem de ticaret ilişkisi içinde olduğu için, çalışmada yukarıda alternatif tanımları verilen RDK’nın bu gerçeği yansıtan efektif endeks olarak hesaplanması gerekmektedir. Bu amaç doğrultusunda hesaplanan gösterge, Reel Efektif Döviz Kuru (REDK) olarak tanımlanmaktadır. REDK’nın hesaplanmasında; kullanılacak formülün hangi ülkeleri içereceği, bu ülkelerin endeks içindeki göreli ağırlıklarının nasıl saptanacağı ve hangi endekslerin kullanılacağı, aydınlatılması gerekli temel konular olarak ortaya çıkmaktadır.

Yukarıda anlatılan yöntemlerde, reel döviz kuru, her ülkenin parası üzerinden (bir birim A.B.D. dolarının Türk Lirası cinsinden değeri gibi…) tanımlanmaktadır. Bu durumda bir ülkenin yalnızca bir ülkeye ticaret yaptığı varsayımı altında hesaplama yapılmaktadır. Günümüzde ise dış ticaret sadece tek bir ülke ile yapılmamaktadır.

Gelişen dış ticaret sektörü dolayısıyla; dış ticaret yapılan ülkelerin reel döviz kurlarını belli kurallar çerçevesinde ağırlıklandırılarak hesaplanan; reel efektif döviz kuru yöntemi geliştirilmiştir.

2.6.1 Reel Efektif Döviz Kuru Endeksinin Hesaplanması İle İlgili Temel Kavramsal Konular

2.6.1.1 Fiyat Endekslerinin Seçimi

REDK’nın hesaplanmasında dikkat edilmesi gereken ilk konu, kullanılacak ülkeler ve bu ülkelerin göreli ağırlıklarının seçimidir. Uygulamada, ülkenin ticari ilişkide bulunduğu ülkeler kullanılarak REDK hesaplanır. Göreli olarak dış ticaret ağırlıkları düşük ülkelerin bu hesaplamada yer almaması önemli bir etki yaratmayacağından, dış ticaret ağırlıkları yüksek olan ülkeler yer aldığı sürece ülke kapsamı önemli bir sorun olarak görülmemektedir. Ülke seçiminden çok, ülkelerin göreli ağırlıklarının seçimi önemli bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Ağırlıkların seçiminde ticaret paylarının kullanılması en kolay yol olacaktır, fakat hem dışsatım hem de dışalımı göz önüne alabilmek için toplam dış ticaret akışına bakılması daha yararlıdır. Bu hesaplama yönteminde, üçüncü ülkelerden kaynaklanan rekabet göz önüne alınamamaktadır. Bu eksiği gidermek amacıyla, Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından Toplam Rekabet Gücü Ağırlıkları (Total Competitiveness Weights-TCW) hesaplanarak üçüncü ülkelerden kaynaklanan rekabet de dikkate alınmaktadır.

REDK Endeksi’nin hesaplanmasında karşılaşılan diğer bir önemli konu yurtiçi ve yurtdışı fiyat endekslerin seçimidir. Bu alanda yapılan çalışmalarda, çeşitli endekslerin kullanımını öne sürülmüştür. Bu endekslerin seçimlerinin etkileri aşağıda kısaca özetlenmiştir. En yaygın olarak kullanılan fiyat endeksi olan tüketici fiyatları endeksi, farklı ülkeler arasında karşılaştırılabilme kolaylığı sağlayan geniş bir mal sepetine sahiptir. TÜFE dış ticarete konu olmayan malları temsil etme gücü, dış ticarete konu olan mallara göre daha fazla olan ve çoğu ülkede kolayca ulaşılabilen bir istatistiki veridir. Bununla birlikte vergiler, fiyat kontrolleri ve sübvansiyonlardan oldukça fazla etkilenmekte, özellikle gıda ürünlerinin fiyatları büyük dalgalanmalar gösterdiğinden, hesaplama hatalarına yol açmaktadır.

Üretici fiyat endeksi; dışsatım rekabetini ölçmek için oldukça sık kullanılan fiyat endeksidir. ÜFE, ağırlıklı olarak konu olan mallardan oluşan geniş bir mal grubunu kapsamaktadır. TÜFE de olduğu gibi bu veri üzerinde diğer etkenlerin etkisi

olmamakta ve sadece fiyat değişimlerini ölçmektedir. ÜFE ile hesap yapılmasının dezavantajı, ham madde ve aramallara ağırlık verilmesi ve ülkeler arasında büyük farklılık göstermesidir.

Ele alınması gereken bir başka veri ise GSYİH deflatörüdür. Oldukça gecikmeli yayınlanması GSYİH deflatörünün yaygın bir şekilde kullanılmasını kısıtlayan bir faktör olmaktadır. GSYİH deflatörü, yurtiçinde ticarete konu olmayan tüm malların maliyetlerini en geniş biçimde kapsayan bir gösterge olması açısından önemlidir. Ancak, ticarete konu olmayan malların çokluğu ülkeler arası karşılaştırma yapma olanağını kısıtlamaktadır.

2.6.1.2 Temel Alınacak Yılın Seçimi

İlke olarak, seçilecek baz yılında reel döviz kurunun denge değerinde olması gerekmektedir. Farklı baz yılları ile hesaplanan endeksler farklı değerler vermektedir. Temel yıl seçilirken iç ve dış dengenin eşanlı olarak sağlandığı bir yılın seçilmesi uygun olur. “Örneğin, 1996 yılında reel döviz kuru 1995 yılına göre değer kazanmış olarak görülebilir. Oysa aynı kıyaslama temel yıl olarak alınan 1987 yılına göre yapıldığında, reel döviz kuruna herhangi bir değişme olmadığı sonucuna ulaşılabilecektir. 1987 yılının endeksin oluşturulmasında denge yılı olarak alındığı göz önüne alındığında ise, reel döviz kurunda bir değerlenme olduğu şeklindeki bir yorum, açıktır ki yanıltıcı olacaktır”.(Kırpıcı ve Kesriyeli, 1997)

2.6.1.3. Hesaplama Yönteminin Seçimi

Hesaplama yöntemi olarak üç yöntem kullanılmaktadır. Bunların formülleri aşağıda verilmiştir

= = n i i i A w p P ! (2.16)

= = n i i i H p w P ! 1 1 (2.17)

= = n i W i G İ p P 1 ) ( (2.18) i

i

w: i’inci gözleme karşılık gelen ağırlıklar

A P : Aritmetik ortalama H P : Harmonik ortalama G P : Geometrik ortalama 1 1 =

= n i i w (2.20)

Aritmetik veya harmonik ortalama ile hesaplanan endeksin değeri her para birimi için ayrıştırılabilmekte, böylece; yerli paranın hem döviz kuru sepeti hem de sepet içindeki her bir para birimi karşısındaki göreli durumu yorumlanabilmektedir. Geometrik ortalama, döviz kuruna bağlı olarak değişmeyen, baz yılından etkilenmeyen bir hesaplama yöntemidir. Anlaşıldığı üzere geometrik ortalama ile ağırlıklandırılma yapılmasının daha kullanışlı sonuçlar vereceği görülmüştür.

Anlatılanlar özetlenirse; seçilen hesaplama yönteminin, yapılan analizin amacına göre belirlenmesi, endeks belirlenirken araştırılan göstergenin ne olduğu göz önüne alınmalıdır. Türkiye gibi kronik enflasyon ve dalgalı büyüme yaşayan ülkelerde için; temel yılının etkinsi en aza indirgeyen ağırlıklandırma yöntemi olan geometrik ortalamanın daha uygun olacağı anlaşılmaktadır.

Benzer Belgeler