• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 1: AHMET (SAFFET) İĞCİLER’İN HAYATI, EDEBİ

1.2   Edebi Şahsiyeti

1.2.3 Ahmet (Saffet) İğciler, Hakkında Görüşler

1.2.3.3 Raif Vırmıça’nın Görüşü:

Raif Vırmıça, Ahmet İğciler’i anlatmaya şu cümlelerle başlar:

“1945 yılında Prizren’de doğdu. İlkokulu ve liseyi Prizren’de bitirdi. Uzun yıllardan beri Prizren Belediyesi’nde uzman ve profesyonel çevirmen olarak çalışmaktadır. Zamanında Prizren il Mahkemesi resmi çevirmeni kimliğine de sahip olur. Daha geçlerde Priştine Filoloji Fakültesi Türkoloji Bölümü’nden mezun olur ve halen Prizren Belediyesinde çalışmaktadır.”

22

Yazmaya başlamasına tanık olan Raif Vırmiça anlatmasına şu şekilde devam eder:

“Bir dönem Fen ve Mesleki Liselerde öğretmenlik yapan İğciler, lise öğrencilik günlerinde yazıya aşılanmış ve öykü yazmaya başlamıştır. Öykülerin büyük bir bölümü Birlik ve Tan gazetesinde yayınlanmıştır ve bugüne kadar bu yazı nevinde 4 kitabı yayınlanmıştır. Bununla yetinmeyen İğciler, son 10 yıl içinde ciddi bir şekilde şiir yazmaya da başlamış ve bugüne kadar yazmış olduğu çok sayıda şiirlerini de bu gazeteler yanı sıra Tan gazetesi çerçevesinde çıkan dergilerde, yeni dönemlerde Yeni Dönem gazetesi ve diğer özel dergilerde de neşretmiştir. Neşredilen şiirleriyle İğciler, Kosova Türk Şiiri sahasında ilk defa yeni bir mertebeye ve tarza konum olur.”

Vırmiça’ya göre, İğciler’in destan şiirlerine verdiği değeri ve okurlarını dile getirişi şöyledir.

“Kosova şiirinde ilkini oluşturan risale veya destan biçiminde yazmış olduğu kafiyeli şiirleri okurlar tarafından büyük alaka görmeye başlamıştır. Okurların bu alakası İğciler’in bu yönde daha da azimli çalışmalarına etki etmiştir. Daha sonra İğciler, bu şiirlerini bir araya getirerek, savaştan önce Tan Kitap dizisi yayınlarınca “Güzel Kentim” kitabını yayınlanmıştır. Bu eserinde Prizren için, yazılan uzun şiirinde, bu kentin güzelliğini, orada yapılan faaliyetleri, mevcut olan önemli mimari ve diğer kültür eserlerinin estetik anlayışını çok iyi bir üslûpla dile getirerek okurun takdirini kazanmıştır.”

Raif Vırmiça’ya göre, “İğciler, meydana getirmiş olduğu düz yazı, şiir yanı sıra yapmış

olduğu diğer faaliyetleriyle kendinî sadece Prizren’de değil, Kosova ve Türkiye’de de tanıtmaya başarmıştır ki bu yönde ödüller de kazanmıştır. İğciler, sadece bir yazar ve şair olarak değil, aynı zamanda çeşitli dernek ve kuruluşlarda da yapmış olduğu faaliyetleri ve başarılı çalışmalarıyla önemli görevlerde bulunmuştur. İğciler, Doğru Yol Derneği’nde kurulan Nazım Hikmet Edebiyat Kolunun Başkanlığını, Esin dergisinin Sorumlu Yazarlığı ve bu dernekte bir süre Sekreterlik görevi de yapmıştır. Çok sayıda şiir saatlerinin örgütlenmesini üstlenip yapan İğciler, yeni şairlerin gün yüzü görmeleri için, imkânlar sağlamıştır.”

23

Raif Vırmiça’nın da tanık olduğu katıldığı faaliyetleri görüşünde gayet açık bir şekilde dile getirmiştir, bunun yanı sıra yaptığı yardımseverlik ve röportajlarını şu şekilde anlatır:

“Bugüne kadar çok sayıda panel, oturum, tanıtım gibi toplantılara katılıp bura Türk kültürüne, yazınına ve sanatına her türlü payını sunmuştur. Bunlar yanı sıra bugüne kadar çalıştığı Prizren Belediyesi’nde Prizren halkının her türlü yardımlarına itina gösterip, halkın sempatisini ve dostluğunu kazanmıştır. Ahmet İğciler, öykü ve şiirden başka çok sayıda röportaj, tanıtım, eleştiri ve diğer yazı türleri de yazmıştır. Bir dönem muhabir olarak da çalışan İğciler,’ in gazetecilik deneyimi de vardır.”

Vırmiça’ya göre son dönemde Kosova edebiyatçılarını değerlendirirken İğciler,i şu şekilde açıklar: “İster Prizren ister de Kosova’da “şiir ve öykü yazma hevesinin

azaldığı hissedilmektedir. Bu duraklama döneminde yazarlarımızın bir bölümü başka alanlarda çalışmalarını sürdürmeye çalışırken, bu alanların ağırlıklı olarak tetkik dergicilik ve resimciliğin geldiğini söylemek gerekir. Bu dönemde İğciler’in de seçmiş olduğu başka veya ek bir alan da tetkik olur. İğciler’in tetkik sahasında yapmış olduğu çalışmalarında içerik ve konu olarak genelde Prizren ve yöresinde yok olan eserlerin incelenmesi ve tetkiki şamil olmakladır.”

Vırmiça’ya göre, “İğciler, bu tür çalışmalarını ilkin tefrika biçiminde savaştan önce

Tan gazetesinde “Prizren de yok olan eserler” adı altına neşretmiştir. Bu çalışmanın okurlar tarafından büyük rağbet gördüğünü bizzat biliyorum, çünkü o zaman Tan gazetesindeki Baş Yazar vecibem itibarıyla bu yazıların takibini ve değerlendirmesini yapıyordum.”

Vırmiça diğer yazıları hakkında şöyle diyor: “Sadece bu çalışması değil, İğciler,’ in

Kosova’da Bahar Bayramlarıyla ilgili tetkik yazılanındaki gözü pekliği sadece okurlar arasında değil, bazı ilim adamlarında da büyük alaka uyandırmıştır, çünkü Bahar Bayramlarıyla ilgili verilerin çoğu yerli ve dış araştırmacılara konu olup, bu kişilerin Türkiye’de veya başka bir ülkede düzenlenen çeşitli sempozyumlara katılmalarına vesile olur. Bu cihetteki olumlu yankılar bilhassa İğciler,’ in Kosova Türk Araştırmacılar Derneği çerçevesinde yayımlanan Medeniyet dergisinde aynı yazıların ayrıntılarıyla neşredilmesinden sonra güncelleşmiştir. Biz ise bunu derneğimize gelen mesajlardan ve sitayiş mektuplarından öğrenmekteyiz.”

24

Raif Vırmiça, İğciler’in henüz yayınlanmamış eserlerinden ve onlara verdiği değerden bahsederken şu cümleleri kullanır:

“Bu yörelerde ilkini oluşturan bu tür tetkik yazıları halk ve okurlar tarafında çok müspet ve şevk ile karşılanırken, İğciler’in bu tür faaliyetlerinin devam etmesi istenmiştir. Öyle ki İğciler’in bu sahada, benim okuduğum ve değerlendirmesini yaptığım çok başarılı “Kosova inançları” adı altında toplanan ve bugüne kadar hâlâ neşredilmeyen fevkalade daha bir tetkik eser vardır. Bu eserde bugüne kadar bu yörelerde unutulmuş veya hâlâ güncel olan itikatlara yer verilmektedir.”

“Bir kaynak eserini oluşturulacak olan bu projenin gün yüzü görmesi sadece Ahmet İğciler’in araştırma yönünde büyük başarıya adım atacağını değil, Kosova’daki araştırma çalışmalarının da daha yüksek bir mertebeye ulaşmasında katkıda olacağına inanmaktayım. Bu tür çalışmalarıyla İğciler, yüzyıllarca burada yaşamakta olan Türk halkının damgasını ve hüviyetini de ortaya koymaya çalışmaktadır. Keza, İğciler, bugüne kadar yapmış olduğu her yönlü faaliyet ve çalışmalarıyla ön kazanmış ve kendinî has bir çevreye tanıtmıştır.”5

Vırmiça’nın, Ahmet İğciler’in şiirleri üzerinde değerlendirmesi:

“1945 yılında Prizren’de doğdu. İnsanları, doğum yerini ve çocukları seven bu yazar, çeşitli alanlarda yazılar yazmakla, kendini bulduğu tam alanı öyküdür. 1982 yılında yayınlanan “Erdoğan’ın Yaşantıları” ilk öykü kitabıdır. İğciler, gün içinde geçen çocukluk günlerinden yararlanarak, çoğu kendi ve diğer mahalle çocukların izlenimlerini öykülerinde teşhir ederek, okuyucusunda bunları canlandırarak, onları ta çocukluk günlerine taşımakla bu durumu soyutlamaya çalışan ozanlarımızdan biridir. Sadece öyküde kalmayan ve daha sonra kendinî şiire de kaptıran İğciler, doğum yeri Prizren ve onun tarih eserleri, mesire ve diğer yerleriyle ilgili yazmış olduğu şiirleriyle kendine büyük ilgi toplamıştır. Dizelerinde tasvir ettiği yerlerle ve olaylarla bağlılığını açık bir şekilde ifade etmeye çalışmıştır şair.”

25

Vırmiça, görüşlerini şu cümlelerle bitirir. Bu alanda kazandığı hassasiyetin en büyük kanıtını kendisinin de dinîne ve Osmanlı mimari eserlerimize ilanı, âşık ölçüsünde hayranlık duyması nedenini ortaya çıkarmaktadır.”6

Benzer Belgeler