• Sonuç bulunamadı

1.3 Psikolojik Sermaye

1.3.1 Psikolojik Sermayenin Özellikleri

Örgütlerin başarılı olabilmesi için insan kaynaklarının önemi yadsınamaz bir gerçektir. Ancak günümüz koşullarında örgütlerin performansını artırmak için önerilen geleneksel yöntemler ihtiyacı tam olarak karşılamamaktadır. Teknolojinin gelişmesi, küresel rekabet koşulları ve hızlı bilgi akışı sonucu insan kaynaklarını değerlendirmede yeni arayışlara yönelik eğilimler başlamıştır.

Yeni arayışlar sonucunda sürdürülebilir rekabet avantajını kazanmak için yapılması gerekenler nedir? Örgütler ve bireyler küresel rekabet ortamında nasıl başarıya ulaşacaktır? Bu sorular hem örgütler açısından hem de bilim adamları tarafından üzerinde tartışılması gereken en önemli sorular haline gelmiştir. Pozitif psikoloji yaklaşımın temellerinden etkilenerek kişilerin değişen, gelişen pozitif değerlerine yönelen ve psikolojik sermaye kavramı olarak adlandırılan sermaye çeşidi bu sorunları çözüme ulaştıracak yaklaşım olarak kabul edilmiştir (Luthans vd.,2007, s. 3; Luthans vd., 2004, s. 45).

Psikolojik sermayenin tanımında bireylerin pozitif psikolojisine ve güçlü yönlerine vurgu yapılmaktadır. Psikolojik sermayenin dört bileşenini içeren kapsamlı tanım şu şekildedir (Luthans vd., 2007, s. 3):

 Zorlayıcı durumlarda başarılı olmak için gerekli mücadele gücünü gösterebilme öz güvenine sahip olmak (öz-yeterlilik),

 Şimdi ve gelecekte başarılı olmaya dair pozitif beklenti içinde olmak (iyimserlik),  Belirlenen amaca ulaşmak için gerekli çabayı göstermek ve eğer gerekliyse amaca

ulaşmak için yeni yollar denemek (umut),

 Sorunlar ve sıkıntılar ile karşılaşıldığında dahi başarılı olmak için zorlukların üstesinden gelmek ve yılmadan başarılı olma yolunda ilerlemek (dayanıklılık) şeklinde tanımlanır.

Yukarıda bahsedilen her bir bileşen psikolojik sermayenin önemli yapılarını oluşturduğu için ve örgütlerin başarılı olmasında etkin olduğunu kanıtlayan araştırmaların var olması nedeniyle bir sonraki bölümde daha detaylı bir şekilde incelenecektir.

1.3.1 Psikolojik Sermayenin Özellikleri

Psikolojik sermaye insan kaynaklarının yönetilmesi ve anlaşılmasında yeni bir bakış açısı getirmiştir. Bu bakış açısının günümüzde kabul edilen diğer örgüt yaklaşımlardan ayırt

etmeye yarayan farklı özellikleri mevcuttur. Bu özellikler aşağıdaki gibidir (Nelson ve Cooper, 2007, s. 11):

Psikolojik sermaye beşeri sermayeden daha fazlasını ifade etmektedir: Pozitif örgütsel davranış sadece iş başında elde edilen deneyim ya da eğitim ve geliştirme programları aracılığı ile şekillenen bilgi, beceri ve eğitimden ibaret değildir. Aynı zamanda psikolojik sermaye yöneticilerin ve çalışanların zamanla oluşturdukları, sosyalleşme sürecine kendilerini de dâhil eden ve söz ile dile getirilmeyen örtülü bilgiyi de içermektedir (Hitt vd., 2001, s. 14).

Psikolojik sermaye sosyal sermayeden daha fazlasını ifade etmektedir: Psikolojik sermaye; bireyler, gruplar ve kuruluşlar arasında sosyal ilişkiler ve iletişim aracılığı ile sağlanan yeni ve heyecanlı fırsatlar sunmaktadır (Adler ve Kwon, 2002, s. 24). Diğer bir deyişle, psikolojik sermaye etkili grup iletişimi ve faydalı ve fonksiyonel ilişkiler kuran bireylerden daha fazlasını ifade etmektedir (Nelson ve Cooper, 2007, s. 11).

Psikolojik sermaye pozitif bir kavramdır: Pozitif psikoloji; klinik psikologların sınıflandırma sistemlerinde yer alan patoloji üzerine kurulu negatif bir anlayıştan uzak bir yaklaşım benimsemiştir. Aynı şekilde psikolojik sermaye de görevini yerine getirmeyen çalışanlardan, işyerindeki olumsuz gerginlikten, yeteneksiz liderlerden, stres ve tartışmadan, etik olmayan davranışlardan, işlevsiz stratejilerden, negatif örgüt yapılarından ve kültürlerden uzak bir şekilde yeni ve pozitif bir yaklaşım sunmaktadır. Her ne kadar araştırma ve uygulama açısından negatif olgular önemli olsa da problemleri ve sorunları çözmeye çalışmak kişilerin iş başarma potansiyelini açıklamak anlamına gelmemektedir (Nelson ve Cooper, 2007, s. 11).

Psikolojik sermaye orijinaldir: Psikolojik sermaye; benzersiz ve yenilikçi bir teorik çerçeve oluşturarak yeni bir bakış açısı getirmiştir. Psikolojik sermaye zamanla kavramsal olarak daha çok kabul edilecektir. Bu şekilde özgünlüğü zaman içinde değişecektir (Nelson ve Cooper, 2007, s. 11).

Psikolojik sermaye teori ve araştırma tabanlıdır: Kişisel gelişim kitapların henüz ispatlanmamış bilgilere yer vermesi sonucu psikolojik sermayenin bilimsel yöntemlere dayanması dikkat çekmektedir. Psikolojik sermaye Bandura’nın sosyal bilişsel teorisi ve Synder’in ümit teorisi olarak bilinen teorik çerçeveler üzerine kurulmuştur. Örgütlerde insan kaynaklarının geliştirilmesi ve performans artışı için bilimsel araştırma yöntemleri ve tümdengelim yöntemi kullanılmaktadır (Nelson ve Cooper, 2007, s. 11).

Psikolojik sermaye ölçülebilirdir: İnsan kaynakları yatırımlarının getirisini ölçmek için birçok ölçüm yöntemi mevcuttur ancak “soft” yumuşak faktörleri ve test edilmemiş öz

değerlendirmeleri ölçen bir ölçüm yöntemi olmaması gibi herhangi bir araştırmayı destekleyen ya da anlamlı kantitatif analizler sunan araştırmalarda büyük eksiklik vardır. Psikolojik sermayeyi oluşturan bileşenlerin her birini ölçen geçerli ve güvenilirliği kanıtlanmış ölçekler bulunmaktadır. Bu ölçekler Parker’ın (1998) öz-yeterlilik ölçeği, Snyder ve arkadaşlarının (1996) ümit ölçeği, Scheier ve Carver’in (1985) iyimserlik ölçeği ve Wagnild ve Young’ın (1993) dayanıklılık ölçeğidir.

Psikolojik sermaye durumsaldır bu nedenle gelişmeye açıktır: Birçok kişilik özelliklerinin performans artırma ile ilişkili olduğu kabul edilmiştir. Pozitif psikoloji literatürü incelendiğinde de birçok doğuştan gelen kişilik özellikleri olduğu bulunmuştur. Diğer taraftan psikolojik sermaye kısa süreli ancak etkin mikro müdahaleler ile kanıtlanmış bir dizi gelişimsel ve değişimsel durumsallık özelliklere sahiptir. Örgütlerdeki insan kaynakları potansiyelini anlamak için daha olumlu bir yaklaşım ile birlikte durumsal özellikleri içeren psikolojik sermaye yapıları oluşturulmuştur (Luthans vd., 2007, s. 543).

Psikolojik sermaye iş performansı üzerinde etkilidir: Bugüne kadar yapılan araştırmalarda psikolojik sermaye hem bireysel bileşenler düzeyinde (kendine güven, umut, iyimserlik ve dayanıklılık) hem de toplam psikolojik sermaye düzeyinde performans artışı ile yakından ilişkili olduğu ispat edilmiştir (Luthans vd., 2005, s. 251; Luthans vd., 2006, s. 388). Bu ilişki sonucunda yapılan analizler ile örgütsel katkılar hedeflenmektedir. (Luthans vd., 2006, s. 391). Bu sayede psikolojik sermaye anlamlı ve doğruluğu ispat edilen bir yaklaşım olarak kabul edilmekle birlikte performans artışında ve sürdürülebilir rekabet üstünlüğü sağlamada etkili olmaktadır.

Benzer Belgeler