Adıyaman’ın ekonomik yapısı, tarım sektörü ve performansı önceki bölümlerde incelenmiştir. İlin profili ve tarımsal performansı incelenirken Adıyaman ilinin problemleri de tanımlanmıştır. Adıyaman ilinde tarımsal üretimi etkileyen başlıca problemler aşağıda gruplandırılarak verilmiştir.
6.1.1. Sos yo Ekonomik Problemler
Göç: 1990-2000 nüfus sayım sonuçlarının karşılaştırılması sonucu köy nüfusunda % -1,34’lik azalma tespit edilmiş olup şehir merkezi nüfusunda
%42,26 lık bir artış olmuştur. Aktif nüfusun şehir merkezlerine doğru hızlı bir şekilde kaydığı görülmektedir.
Eğitim: Eğitim düzeyinin yeterli olmadığı belirlenmiştir. Tarımsal yayım çalışmalarında kadınlar ihmal edilmiştir. Özellikle hayvancılıkla ilgili tüm işlerin kadınlar tarafından yapılıyor olmasına rağmen; suni tohumlama ve hayvan besleme gibi önemli konularda kadınlara yönelik eğitim çalışmaları bulunmamaktadır.
Öz sermaye yetersizliği: Tarımda yeni teknolojilerin geliştirilmesi ve yeni yatırımın yapılması yani üretimi geliştirmek için daha teknik daha entansif ve rasyonel çalışma gerekmektedir. Bu hususu temin için işletmeler gerekli girdileri sağlamada yeterli ve dengeli sermayeye ihtiyaç duymaktadır.
Adıyaman’da çiftçilerin büyük bir kısmının problemi olan sermaye yetersizliği bitkisel ve hayvansal üretimi olumsuz etkilemektedir. Özellikle sermaye yetersizliği üretimde girdilerin yetersiz kullanımına neden olmaktadır.
Gelir düşüklüğü: Türkiye’de genelde tarımda çalışanların geliri diğer sektörlere göre düşüktür. Adıyaman’da 1998 yılı istatistiklerine göre kişi başına düşen gelir 465 $ dır. Toplam nüfusunun % 60,34’si tarım ve ormancılıkla uğraşan Adıyaman’da doğal olarak tarım nüfusunun geliri de düşüktür.
6.1.2. Üretim Problemleri a) Hayvansal Üretim
Hayvansal üretim problemlerini kendi içerisinde de sınıflandırarak hayvan ırkına ait problemler ile bakım ve beslemeye ait problemler olarak ikiye ayırmak mümkündür. Bu aşamada hayvansal üretimle ilgili pazarlama problemlerini ayrı bir başlık altında incelenmesi daha uygun görülmektedir.
1. Hayvan ırkına ait problemler :
Besi ve süt hayvancılığına uygun ırkların kullanılmaması nedeniyle verimin düşük olması
Çiftçilerin suni tohumlama uygulamasını benimsememesi
Kaliteli damızlık hayvan sayısının yetersiz olması
Köylerin suni tohumlama hizmeti veren birimlere uzak olması nedeniyle yeterli veteriner hizmetlerinin verilememesi, suni tohumlamada zamanlamanın tutturulamaması.
2.Bakım ve beslemeye ait problemler:
Uygun olmayan hayvan barınakları
Yem bitkileri üretiminin yetersiz olması
Çoban teminindeki güçlükten dolayı küçük baş hayvan varlığının azalması
Mera yönetiminde aksaklıkların giderilmesi ve ıslah çalışmalarının tamamlanabilmesi için gerekli olan kadastro işlemlerinin tamamlanamamış olması
Su ürünleri üretiminde kullanılan yem maliyetlerinin yüksekliği
Yem bitkileri tohumu temininde güçlük
Hayvansal ürünlerin üretimlerinin artırılabilmesi için öncelikle kaynakların doğru kullanımı ve geliştirilmesi gerekmektedir. Bu amaçla yüksek verimli ırklardaki hayvan sayısı artırılmalı ve hayvan yemi arzına önem verilmelidir. Bu koşullarda bitkisel üretim (yem) ve çayır -mera verimliliğinde de artış olması gerekecektir.
Adıyaman’da yem bitkileri üretiminin yok denecek kadar az olduğu görülmektedir. Verimi etkileyen kısıtların başında yem ve besleme gelmektedir. Yerli ırklara yaz dönemi boyunca mera beslemesi sırasında ilave yem verilmemektedir. Bunun nedeni yem fiyatlarının yüksek olmasıdır. Kış aylarında da hayvanlar besin değeri düşük ot/saman gibi kuru ot ile beslenmektedir. Kötü beslenme sonucu yeni doğanların doğum ağırlıkları düşük olmakta ve ineklerin süt veriminin düşük olması buzağıların büyüme hızını yavaşlatmaktadır. Kötü beslenme sonucu canlı ağırlık artışı düşük olmakta, genç erkek hayvanların besi süreleri 30 aydan daha uzun olmaktadır.
Hayvan bakımı ve hayvancılık yönetimi ile ilgili faktörler de verimi kısıtlayan diğer faktörlerdir. Hayvanların büyük bölümü barınma şartları kötü, havasız ahırlarda tutulmaktadır. Kötü sağım teknikleri mastitis ve diğer enfeksiyonlara neden olmaktadır. İlk zamanlarda (1994 yıllarında) suni tohumlamada istenilen seviyeye ulaşılamamış olmasına rağmen son yıllarda bu oran da artış gerçekleşmiş ve sığırların genetik yönden gelişimi gerçekleşmektedir. Köylerin dağınık ve köyler arası mesafelerin uzun olması nedeniyle üreticiye suni tohumlama hizmetinin götürülmesi zorlaşmakta ve maliyeti artırmaktadır.
b) Bitkisel Üretim
Sertifikalı tohumluk kullanımındaki yetersizlik
Adıyaman’ın bağlı olduğu Tarla Bitkileri Araştırma Enstitüsü ile ilişkisinin yetersizliği
Yeni üretim tekniklerinin çiftçiye ulaştırılmasındaki yetersizlik
Mekanizasyon problemi
Makinelerin optimum kullanılmaması
Tarıma elverişli olup kiralama sorunu nedeniyle atıl bırakılan araziler
Düşük verim
Amacına uygun arazi kullanılmaması ve arazilerin parçalı olması
Yetersiz girdi kullanımı
Erozyon problemi (rüzgar ve su erozyonu)
Hangi kültür bitkisi söz konusu olursa olsun, yetiştirme tekniğinde bazı temel prensipler vardır. Bunların başında yetiştirme tekniği paketi kavramı gelmektedir. Yetiştirme tekniği paketi toprak hazırlığından hasada kadar olan uygulamaları kapsamaktadır. Örneğin sertifikalı tohumluk kullanılmadığında, ya da toprak işlemede uygun yöntemler kullanılmadığında diğer işlemler en uygun koşullarda yerine getirilse bile beklenen yüksek verim alınamaz.
Adıyaman ili geniş hububat ekim alanlarına sahip olmasına rağmen toplam üretim miktarı düşüktür. Bunun sebepleri arasında; iklim, toprak yapısı ve arazi kullanım kabiliyet sınıflarına dikkat edilmemesi ve öz sermaye yetersizliğinin yanı sıra; uygun toprak işleme tekniklerinin kullanılmaması, tarımsal mekanizasyon açısından traktör haricinde alet–makine kullanımının yetersiz olması ve uygun sertifikalı tohumluk kullanılmaması yer almaktadır. Bu problemlerin sonucu olarak da üreticilerin net geliri düşük olmaktadır.
c) Su Kaynakları ve Sulama Problemleri :
Sulama yetersizliği ve drenaj problemleri
Tatlı su balıkçılığı üretimi için yeterli su kaynağı potansiyeli olmasına rağmen bu kaynakların yeterince değerlendirilememesi.
Su kaynaklarının kullanımında yasal düzenlemelerden kaynaklanan sorunlar
Tarımsal verimliliğin artmasında sulama öncelikli ve gereklidir. Adıyaman ilinde yıllık ortalama yağış 735 mm olup bu yağışın büyük bir miktarı vejetasyon dönemi dışında düşmektedir. Adıyaman ilinde sulamanın önemi büyük olup, sulama yapılmaksızın yeterli verim alınması mümkün değildir.
Hububat ve Endüstri bitkileri üretiminde verimin artması sulamanın artması ile sağlanabilir. Diğer taraftan sulama, ürün çeşitliliğinin artmasına ve bir sezonda iki ürün alınmasına da olanak verecektir.
Atatürk Barajı projesi kapsamında sulanması gereken alanların sulanamaması sebebiyle Adıyaman ili sulu tarıma geçememektedir.
d) Yayım Hizmetlerindeki Problemler :
Kadınlara yönelik yayım hizmetlerinin yetersizliği
Tarımsal yayım çalışmalarında pazarlama gibi konularının ihmal edilmiş olması
Tarımsal üretim değerinin artırılması; tarım yapılabilir alanlarda birim alandan ve hayvansal üretimde hayvan başına daha çok ve daha kaliteli ürün alınmasına bağlıdır. Bu durumun gerçekleştirilmesi çiftçinin eğitimi, dolayısıyla tarımsal yayımla mümkündür.Tarımsal yayımın temel amacı, kırsal nüfusun her yönden kalkınmasında rol oynayan tüm faktörlerin iyileştirilmesine yardımcı olmak ve yol göstermektir. Tarımsal yayım ile pratikte uygulanabilir ve yüksek düzeyli bilgi transferi sağlanır. Adıyaman’da yayım hizmetleri Tarım İl Müdürlüğü elemanlarınca başarıyla yürütülmektedir. Yayım hizmetlerinde ihmal edilen önemli konular ve hedef kitleler vardır. Üretim teknikleri dışında, pazarlama, pazar araştırması, işletmecilik ve doğal kaynakların korunması gibi
konularda da ihmal söz konusu olmuş fakat bu ihmalliklerin giderilmesi için İl Müdürlüğü elemanlarınca ön etüt çalışmalarına 2002 yılı başında başlamıştır.
Sözleşmeli çiftçilik gibi bir uygulama olmaması nedeniyle özel sektörün yayım çalışmalarına fazla katkısı yoktur.
e) Örgütlenme Problemleri:
Mevcut örgütlerin işlevlerinin kısıtlı olmasının da etkisiyle çiftçinin örgütlenme eğiliminin düşük olması.
AB’ye uyum ve DTÖ Tarım Anlaşması kapsamında ortaya çıkan yeni ticaret anlayışı içerisinde, piyasa koşullarına uygun esnek yapıda kuruluş ve organizasyonların oluşturulması büyük önem arz etmektedir. Tarımsal Üretici Birliklerinin oluşturulması ve geliştirilmesi kurumsal reform adımlarından biridir.
Türkiye’de tarım sektöründe çok çeşitli örgütler bulunmaktadır. Sektör içerisinde önemli bir büyüklüğe sahip kooperatifler, ziraat odaları, dernekler belli çalışmaları yürütmektedirler. Ancak AB’deki çiftçi örgütleri gibi ürün grubu ve konu bazında ihtisaslaşmış üretici örgütleri bulunmamaktadır. Üretici Birlikleri Yasa Tasarısı, kanunlaştığı takdirde; pazarlama, yayım, girdi temini, üretim planlaması, çiftçinin pazarlık gücünün artırılması ve fiyatın belirlenmesinde çiftçilerin söz sahibi olması gibi konularda katkı sağlayacaktır.
Adıyaman ilinde etkin örgütlenmiş bir tarımsal yapının mevcut olduğu söylenemez. En önemli tarımsal organizasyonlar kooperatiflerdir. Nüfusunun yarısı kırsal kesimde yaşayan, ekonomisinin önemli bir bölümü tarıma dayanan Adıyaman’da tarımsal birliklerin olmayışı, örgütlenmedeki eksiklik, tarımsal faaliyetlerin günün gereklerine göre yapılmasını olumsuz yönde etkilemektedir. Tarımsal üretimin pazar koşullarına uyumunun sağlanması örgütlenmedeki gelişim ile mümkün olacaktır.
f) Tarım politikalarının etkisiyle oluşan problemler:
Kredi faizlerinin yüksekliği
Tütün kanunu nedeniyle zorunlu olarak tütün üretiminden vazgeçilmesi
Destekleme alımlarının giderek azaltılması
Türkiye, AB’ye yaptığı tam üyelik başvurusunun ışığında ve DTÖ Tarım Anlaşması kuralları çerçevesinde; kendi tarımsal kurumlarının ve uygulamalarının AB normlarına uyumlu hale getirilmesini içeren bir tarımsal politika reformu süreci yaşamaktadır. Tarım reformu kararları arasında Ziraat ve Halk Bankası tarafından çiftçiye verilen kredilerin devlete olan maliyetinin azaltılması amacıyla kredi sübvansiyonunun safhalar halinde kaldırılması yer almaktadır. Çiftçilerin kredi talebi, faiz oranlarının yüksekliği nedeniyle giderek azalmaktadır. Yine çoğunluğu buğday üreticisi olan Adıyaman çiftçisi, diğer problemlerinde etkisiyle destekleme alım politikasındaki değişim nedeniyle devlet tarafından belirlenen düşük buğday fiyatlarından olumsuz etkilenmektedir. Tütün kanununun çıkmasıyla Adıyaman ilindeki çiftçiler Sulama suyunun da olmaması nedeniyle alternatif ürün bulup ta yetiştiricilik yapamamaktadırlar.
g) Pazarlama problemleri:
Pazarlamanın asli ve tali görevlerini yerine getirecek organizasyon yapısının olmaması
Tarıma dayalı sanayiin yetersizliği nedeniyle hammaddelerin mamule işlenememesi, bu nedenle katma değer kaybı
Son yıllarda tarımsal üretim tekniğinde meydana gelen değişmeler ve bazı alanlardaki özel destekler ile tarımsal üretimde önemli artışlar meydana getirmiştir. İç piyasalarda tüketimin aynı oranda artmaması, dış satım sorunları ve yeni pazarların bulunamaması, özellikle kısa zamanda bozulma özelliğine sahip ürünlerde ani fiyat düşmelerine yol açmaktadır.
Ürünlerin belirli toplama merkezlerinde toplanmaları (kooperatifler), işlenmeleri ve tüketici merkezlerine dağıtımı, pazarlamanın başlıca üç ana hizmetini teşkil etmektedir. Adıyaman’da şu anki mevcut kooperatif ve özel organizasyonlar bu hizmetleri tam anlamıyla yerine getirememektedir.
Dolayısıyla pazarlamanın yardımcı hizmetleri arasında yer alan standardizasyon, kalite kontrol ve işaretleme, ambalajlama gibi alanlarda verilen hizmetler yeterli değildir. Kaliteyle beraber marka yaratılması ve reklam, pazarlama faaliyetleri içerisinde yer alması gereken hizmetlerdir.
Örneğin Çelikhan tütününe patent alınması sevindirici gelişmelerdendir. Tarım sektöründe üretimin pazar verilerine göre yönlendirilmesi ve fiyatın serbest piyasa şartlarında oluşmasında rol oynayan kuruluşlardan birisi de borsalardır.
Adıyaman da Ticaret ve Sanayi odası Borsası tek olmakla birlikte yeterli olmamaktadır.
Tablo 40. Alt Bölgelerdeki Problemlerin Önem Derecesine Göre Belirlenmesi
Problemler