• Sonuç bulunamadı

Okul müzik eğitiminde müzik derslerinin daha verimli geçmesini sağlayacak yöntemlerden biri, müzik öğretmeninin derslerinde çalgı kullanmalarıdır. Çalgı kullanımı müzik derslerinin daha etkili, anlaşılır ve kalıcı bir şekilde işlenmesine yardımcı olacağı gibi, öğretmenlerin kendilerini kabul ettirmelerinde de önemli bir rol oynar. Müzik öğretmeni çalgısını şarkı öğretimi, konu anlatımı ve sosyal etkinlik çalışmaları gibi çeşitli alanlarda kullanabilir. Ayrıca müzik derslerinde çalgı kullanımı müziği sevdirmek açısından da etkili olacaktır. Bu nedenle müzik derslerinde çalgı kullanımı derslerin verimliliği açısından faydalı olacaktır.

Müzik öğretmenlerinin mezun oldukları okullarda öğrenmiş oldukları çalgılarının müzik derslerinde kullanılabilir olması önemlidir. Her çalgı müzik derslerinde etkili bir şekilde kullanılamayabilir. Çalgının taşınma zorluğunun olması, akord probleminin olması, hem çalıp hem söylemeye elverişli bir çalgı olmaması, Türk müziği eserlerinin seslendirilmesine uygun olmaması gibi çok çeşitli sebepler, müzik öğretmenlerinin bu tür çalgılarını derslerinde etkin olarak kullanamamalarına neden olmaktadır. Bu açıdan müzik öğretmeni adaylarının MÖYK’da öğrenecekleri çalgılarının meslek hayatlarında kullanılabilir olması, etkili bir müzik eğitimi için gereklidir.

Geleneksel Türk Sanat Müziği çalgısı olan ud ise müzik öğretmenlerinin derslerinde kullanabilecekleri çok yönlü bir çalgıdır. Udun eşlik çalgısı olması, çalarken söyleyebilme kolaylığının bulunması, sosyal ekinliklerde rahatlıkla kullanılabilmesi, geleneksel müziğin öğretilmesinde etkili bir çalgı olması ve tonal müziklerde de kullanılabilir bir çalgı olması, müzik eğitiminde etkin olarak kullanılabileceğini gösterir. Ancak udun müzik eğitimine olan katkısı MÖYK’da göz önünde bulundurulmamıştır.

25

1.6 Problem Cümlesi

“Geleneksel Türk Sanat Müziği Çalgılarından Udun Müzik Derslerinde Kullanılabilirliğine Yönelik Öğretmen Görüşleri Nelerdir?” sorusu bu araştırmanın temel problem cümlesidir.

1.7 Alt problemler:

1- Müzik derslerinde çalgı kullanımının gerekliliği konusunda müzik öğretmenlerinin görüşleri nelerdir?

2- Udun müzik derslerinde kullanmak için etkili bir çalgı olup olmadığına yönelik müzik öğretmenlerinin görüşleri nelerdir?

3- Udun çeşitli konuların öğretiminde (GTSM, GTHM., Batı Müziği) ne ölçüde kullanılabileceğine yönelik öğretmen görüşleri nelerdir?

4- Udun her türlü şarkı öğretiminde kullanmak için yeterli bir çalgı olup olmadığı yönündeki öğretmen görüşleri nelerdir?

5- Ders dışı sosyal etkinliklerde udun kullanımı ve hangi etkinliklerde kullanıldığına yönelik öğretmen görüşleri nelerdir?

6- Geleneksel müziğin öğrencilere tanıtılması ve öğretilmesi açısından udun katkısının neler olduğu yönündeki öğretmen görüşleri nelerdir?

7- Geleneksel çalgıların Müzik Öğretmeni Yetiştiren Kurumların programlarında yeterince yer almaması konusunda müzik öğretmenlerinin değerlendirmeleri nelerdir?

26

8- Ud eşliğinde yapılan müzik derslerinde öğrenci yaklaşımlarının neler olduğuna yönelik müzik öğretmenlerinin gözlemleri nelerdir?

1.9 Varsayımlar

Bu araştırmada;

1. Araştırma için seçilen örneklemin evreni temsil ettiği,

2. Araştırmaya katılan müzik öğretmenlerinin doğru ve samimi cevaplar verdiği, bu yüzden araştırmada verilerin geçerlik ve güvenirlik derecesinin yüksek olduğu,

3. Veri toplama aracının amaca yönelik olduğu düşünülmektedir

1.10 Sınırlılıklar

Bu araştırma;

1. Eğitim Fakültelerinin Müzik Öğretmenliği Anabilim Dallarından mezun olmuş müzik öğretmenleriyle,

2. MEB’e bağlı resmi/özel ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında çeşitli illerde görev yapan ve ud çalan müzik öğretmenleriyle,

3. Görüşme yapılacak müzik öğretmenlerinin verecekleri cevaplarla,

4. Ulaşılabilen tüm Türkçe kaynaklarla, elektronik iletişim araçlarıyla sınırlıdır.

27

1.11 Araştırmanın Amacı

Bu araştırmanın amacı, Geleneksel Türk Sanat Müziği çalgılarından udun müzik dersinin öğretiminde kullanımının öğretmen görüşlerine göre değerlendirilmesidir.

1.12 Araştırmanın Önemi

Türk kültürünü oluşturan en önemli unsurlardan biri de geleneksel Türk müziğidir. Geleneksel müziğin öğrenciye en iyi şekilde öğretilmesi, gelecek kuşaklara aktarılması ve Türk kültürüne sahip çıkılması bakımından oldukça önemlidir. Müzik alanında evrensel ve çağdaş bir boyuta ulaşmanın en önemli unsuru da geleneksel müziğin iyi bilinmesi ve özümsenmesinden geçer. Kendi müziğini iyi bilmeyen bir birey diğer müzikleri anlamakta ve kendini bu alanda geliştirmekte güçlük çeker. Bu bakımdan müzik öğretiminde geleneksel müzik eğitimine gereken önemin verilmesi gerekmektedir. Ayrıca geleneksel müzik eğitimi manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren bireyler yetiştirmede de önemli bir rol oynar. Bu amaçla müzik öğretmenlerinin bu konuların öğrencilere en iyi şekilde aktarılması için gerekli olan bilgi birikimine sahip olmaları gerekmektedir. Bunun sağlanabilmesinde geleneksel çalgı kullanımı da önemli bir rol oynar. GTSM çalgısı olan ud, müzik öğretmenliğinde bu konuların en iyi şekilde öğrencilere kavratılması ve geleneksel müziklerden seçkin eserlerin örneklendirilmesi bakımından etkili bir çalgıdır. Ud ile konular öğrencilere uygulamalı olarak anlatılabilir ve öğrencilerin konuyu daha iyi kavraması sağlanabilir. Bu açıdan bakıldığında udun ülke müzik kültürüne etki ve katkıları büyüktür.

Ayrıca ud, müzik derslerinde sadece geleneksel müzik eğitiminde değil, diğer tüm alanlarda da kullanılabilecek çok yönlü bir çalgıdır. Udun perdesiz bir çalgı olması ve geniş ses alanına sahip olması, her türlü müziğin seslendirebilmesine olanak sağlar. Ud, çeşitli şarkıların öğretiminin yanında teorik konuların öğretiminde de kullanılabilecek bir çalgıdır. Ud sadece müzik derslerinde değil, okul içi sosyal

28

etkinliklere de çok rahat kullanılabilecek bir çalgıdır. Aynı zamanda udun taşıma ve akord kolaylığının olması müzik öğretmenlerine ayrı bir avantaj sağlar. İlköğretim ve lise okul içi sosyal etkinliklerde koro çalışmalarında, ulusal bayramlarda, önemli günlerde, şenliklerde ve diğer etkinliklerde kültürümüz gereği çoğunlukla geleneksel müzikler tercih edilmektedir. Bu müziklerin ve müziklere ait eserlerin öğrencilere öğretiminde en etkili araç geleneksel çalgılardır. Ud da bu ihtiyacı karşılayabilecek ve geniş ses alanı sayesinde de her türlü müziklere eşlik edebilecek nitelikte bir geleneksel çalgıdır.

Bu araştırma, okul müzik eğitiminde udun ne derece etkili kullanıldığını ud çalan müzik öğretmenlerinin görüşleriyle tespit etmek, geleneksel müzik eğitiminde udun katkılarını belirlemek açısından önemlidir. Ayrıca bu araştırma, müzik öğretmenlerinin mezun oldukları okullarda öğrenmiş oldukları çalgılarının derslerinde kullanmaya elverişli çalgılar olmasının gerekliliğini vurgulamak açısından da önemlidir.

1.13 Tanımlar

Eğitim: “Bireyde kendi yaşantıları yoluyla davranış değişikliği meydana getirme sürecidir” ( Erden, 2005).

Ud: “Klasik Türk müziği araçlarından, iri karınlı, kirişli, mızrapla çalınan bir çalgı.”(Türk Dil Kurumu, 1998, s.2288)

Dizi: “Herhangi bir notadan başlayıp inici veya çıkıcı olarak sekiz komşu notanın hiç kopmadan sıralanmasına denir.” ( Özkan, 2000, s. 32).

Aralık: “Birbirlerine olan uzaklıkları ne olursa olsun, iki sesi ayıran uzaklığa denir.” (Baran, 1997, s. 29).

29

Anahtar: “ Notaların adlarını, dizek üzerinde saptamaya yarayan işaretlerdir. (Baran, 1997, s. 14).

Diyez: “Önüne konulduğu notayı yarım ses incelten işarettir.” (Çalışır, 1999, s. 76) “ Önündeki notayı değeri kadar tizleştiren işarete denir.” ( Özkan, 2000, s.35).

Bemol: “Önüne konulduğu notayı yarım ses kalınlaştıran işarettir.” (Çalışır, 1999, s. 39)

“ Önündeki notayı değeri kadar pestleştiren işarete denir.” ( Özkan, 2000, s. 35).

Makam: “ Bir dizide durak ve güçlünün önemi belirtilmek ve diğer kurallara da bağlı kalmak suretiyle nağmeler meydana getirerek gezinmeye denir.” ( Özkan, 2000, s.77).

Ton( Tonalite) : “Dizilerin kuruluşlarını meydana getiren kuralların tümüdür.” (Baran, 1997, s.39).

Akord: “ Herhangi bir sazın perde veya tellerinin belli bir sese göre düzenlenmesidir.” ( Özkan, 2000, s. 70).

Transpoze: “Bir parçayı yazılı bulunduğu eksenden başka bir eksene aktarmak.” (Çalışır, 1999, s. 218)

BÖLÜM II

İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

Bu bölümde, bu araştırmada yararlanılan, konu ile ilgili araştırmalara ilişkin bilgilere yer verilmiştir.

Yahya (2007) “Geleneksel Çalgılardan Udun Müzik Öğretmenliğinde Kullanılması” konulu makalesinde, müzik derslerinin en önemli amacının müzik kültürünü geliştirici bir beğeni eğitimi yapmak olduğunu; müzik derslerinde özünü kendi geleneksel kültüründen alan Türk müziğine ait türkü, şarkı dağarcığının oluşturulması ve öğretilmesinin faydalı olacağını savunmuştur. Geleneksel müziğin ve kültürün en doğru şekilde genç kuşaklara aktarılabilmesi için geleneksel çalgıların müzik eğitiminde mutlaka yer alması gerektiği belirtilmiştir. Geleneksel çalgılardan udun ise bir eşlik çalgısı olarak hem geleneksel müziğin öğretiminde, hem de batı müziğinin öğretiminde kullanılabilen bir çalgı olması sebebiyle MÖYK’da udun bu özelliğini göz ardı edilmemesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

Tuğcular (1992) “Türkiye’de Müzik Öğretmenlerinin Müzik Eğitimi Bölümlerinde Aldıkları Çalgı Eğitiminin Müzik öğretmenliklerine yansıması” konulu yüksek lisans tezinde, 1982–1990 yılları arasında dört yıllık yüksek eğitim alarak mezun olan müzik öğretmenlerine uygulanan anketin değerlendirilmesi sonucunda; aldıkları çalgı eğitimin mesleklerine aynen yansımadığı, yansımada farklılıklar gözlendiği, müzik derslerinde bazı çalgıların ya hiç kullanılmadığı, ya da çok az kullanıldığı, eğitimi alınmayan bazı çalgıların kullanıldığı, bu bakımdan verilen çalgı eğitiminin bazı çalgılar dışında yeterince işlevsel olmadığı ortaya çıkmıştır. Bu durum işlevsel olan çalgıların eğitiminin yeniden gözden geçirilmesi ve daha yeterli eğitim verilir duruma getirilmesinin gerekliliği vurgulanmıştır.

31

Acartürk (2000) “Türk Halk Müziği Çalgılarından Kavalın Ortaokul ve Liselerdeki Müzik Eğitimi Derslerinde Kullanımı” konulu yüksek lisans tezinde; müzik eğitimindeki çalgı eğitiminin yalnızca blokflüt üzerine yoğunlaştırılmasının dolaylı olarak Türk müziği eserlerinin Batı müziği ses sistemine göre icra edilmesi gibi yanlış bir durumu ortaya çıkardığını; böylelikle Türk müziği eserlerinin çoğunlukla otantik şekline uygun biçimde öğretilmediği vurgulanmıştır. Bu sebeple blok flütün yanında bir Türk Halk Çalgısı olan kavalın da kullanılabileceği belirtilmiştir. Konuyla ilgili yapılan ankette kavalın Türk Halk Müziği eserlerinin kavalla çalınabilmesi konusunda öğretmenlerin olumlu görüş bildirdikleri sonucuna varılmıştır.

Tebiş (2002) “Müzik Öğretmeni Yetiştiren Kurumlardaki Keman Öğretiminin Müzik Öğretmenlerinin Görüşlerine Dayalı Olarak Müzik Öğretmenliği Formasyonu Açısından Değerlendirilmesi” konulu doktora tezinde; keman öğretiminde uygulanan öğretim yöntemlerinin meslek yaşamlarında sınıfta keman kullanımı açısından toplam destekleme oranının %45 olarak belirlenmiştir. Belirlenen bu oranla müzik öğretmenleri, uygulanan öğretim yöntemlerini beklenen düzeyde değerlendiremedikleri ve meslek yaşamlarına aktaramadıkları görüşü ortaya çıkmıştır.

Eldemir (2006) “Müzik Öğretmeni Yetiştiren Kurumlardaki Geleneksel Türk Sanat Müziği Eğitiminin Müzik Öğretmenlerince Kullanılma Durumu” konulu yüksek lisans tezinde; müzik öğretmenlerinin lisans öğreniminde aldıkları GTSM eğitimi sonrasında kazanmış oldukları mesleğe yönelik GTSM dağarcığının % 50 oranında yeterli olmadığı belirlenmiştir. Ayrıca aldıklar bu eğitimin ilköğretim ve ortaöğretim müzik programlarında belirlenmiş konuların işleniş sırasında da hedeflenen ölçüde faydalanamama durumları ortaya çıkmıştır. Bu durumda MÖYK’ın programlarında GTSM eğitimin yeniden oluşturulup geliştirilmesi gerekliliği ortaya konmuştur.

32

İlgili çalışmalar incelendiğinde, genel olarak müzik eğitiminde çalgı kullanımının önemi ve müzik derslerinde kullanılacak olan çalgıların müzik öğretmenlerinin meslek hayatlarına yansıması üzerinde durulduğu gözlenmiştir. Ayrıca bu çalışmaların çoğunda müzik eğitiminde geleneksel müzik eğitimi ve geleneksel çalgı kullanımının gerekliliği vurgulanmıştır. Bu araştırmada araştırmacı, müzik dersinde geleneksel çalgılardan biri olan udun kullanımı ve geleneksel müzik eğitiminin önemi üzerinde durmuştur. Bu araştırma için ud çalan müzik öğretmenlerinin görüşleri alınmış ve ilgili araştırmalarla benzer sonuçlar elde etmiştir.

BÖLÜM III

YÖNTEM

Bu bölümde araştırmanın modeli, evreni ve örneklemi, kullanılan veri toplama araçları, verilerin toplanması için izlenen yol ve toplanan verilerin çözümlenmesinde kullanılan yöntem ve teknikler konusunda bilgi verilmiştir.

3.1 Araştırmanın Modeli

Bu araştırma Geleneksel Türk Sanat Müziği çalgılarından udun müzik öğretmenliğinde kullanılabilirliğini öğretmen görüşleriyle belirlemeye yönelik betimsel bir çalışmadır. Bu amaçla, ud çalan müzik öğretmenleriyle görüşme tekniği uygulanmıştır. Müzik öğretmenlerinin görüşleri esas alınmış ve bu görüşler doğrultusunda var olan durum betimlenmeye çalışılmıştır.

3.2 Evren ve Örneklem

Bu araştırmanın evreni MEB’e bağlı resmi/özel ilköğretim ve ortaöğretim okullarında görev yapan ud çalan müzik öğretmenleri oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemi, 2006–2007 eğitim-öğretim yılında Batman, Yozgat, Ağrı, Samsun, İzmir, Şanlıurfa, Tokat, Konya, Ankara, Van ve Kırıkkale illerinde görev yapan ve ud çalan 25–35 yaşları arasındaki, danışman hocanın rehberliğiyle ulaşılabilen 15 müzik öğretmeni oluşturmaktadır. Bu müzik öğretmenlerinden 9’u erkek, 6’sı bayandır. Erkek ud çalan müzik öğretmenlerinin yaş ortalaması 29,6 olurken bayan ud çalan müzik öğretmenlerinin yaş ortalaması ise 29,8’dir. Araştırmaya katılacak müzik

34

öğretmenlerini belirlemede Geleneksel Türk Sanat Müziği çalgılarından udu çalma durumları dikkate alınmıştır.

3.3 Verilerin Toplanması

Bu araştırmada verilerin bir kısmı kaynak taraması yoluyla elde edilmiştir. Araştırma için konuyla ilgili kitap, dergi ve konuya ışık tutacak tezlerden faydalanarak kuramsal bilgiler toplanmıştır. Verilerin toplanmasında nitel araştırma tekniği uygulanmış ve araştırmacı tarafından bir görüşme formu oluşturulmuştur. Nitel araştırma; ‘’Gözlem, görüşme ve doküman değerlendirmesi gibi veri toplama yöntemlerinin kullanıldığı, algıların ve olayların doğal ortamda gerçekçi ve bütüncül bir biçimde ortaya konmasına yönelik nitel bir sürecin izlendiği araştırma yöntemidir” (Yıldırım ve Şimşek, 2004, s. 35).

“Nitel araştırma, farklı araştırma yöntemleriyle bir sosyal ya da insani problemi anlamayı amaçlayan bir sorgulama ve araştırma sürecidir. Araştırmacı, karmaşık, bütüncül bir resim oluşturur, kelimeleri analiz eder, katılımcıların görüşlerini detaylı olarak rapor eder ve çalışmayı doğal bir ortamda sürdürür” (Cresswell, 1998, s.15).

Nitel araştırma belli bir davranışı, açıklamak, yordamak ya da kontrol etmekten ziyade, sosyal dünyayı bütüncül olarak anlamaya yönelik irdeleme amacındadır. Nitel araştırmanın odak noktası, sosyal dünyadaki karmaşık ilişkileri “ne” ve “nasıl” gibi sorulara odaklanarak anlamaya çalışmaktır. Nitel araştırmacılar, araştırmacının süreci yapılandıran, algı ve yorumlarıyla süreci etkileyen ana unsurlardan biri olduğunu kabul etmektedirler (Finlay, 2006, Akt. Diyarbekirli, 2007, s. 40).

Bu araştırmanın nitel araştırma tekniği kullanılarak yapılmış olmasının nedeni, var olan bir sosyal durumu derinlemesine inceleyerek gözler önüne sunma, araştırma öznelerinin, problemi kendi bakış açılarıyla, kendi anlam dünyalarıyla ortaya koymalarını vurgulama isteğidir. Bu araştırmada, araştırma problemi hakkında

35

nicel yöntemlerden farklı olarak yüzeysel değil de daha detaylı ve derin bilgiler elde etmek amacıyla uygun olan nitel araştırma tekniği kullanılmıştır (Diyarbekirli, 2007, s. 41).

Araştırmanın problem ve alt problemleri dikkate alındığında öğretmenlerden konuyla ilgili en detaylı biçimde görüşme tekniği kullanılarak bilgi sağlanabileceği düşünülmüştür.

Görüşme tekniği; ‘’Görüşmecinin cevap almak amacıyla soruları, sözlü ve genellikle yüz-yüze olmak koşulu ile deneklere yönelttiği bir şekildir.’’(Kaptan, 1998, s. 143).

Stewart ve Cash’e (1985) göre görüşme, “önceden belirlenmiş ve ciddi bir amaç için yapılan, soru sorma ve yanıtlama tarzına dayalı karşılıklı ve etkileşimli bir iletişim süreci” dir. Görüşme yoluyla deneyimler, tutumlar, düşünceler, niyetler ve yorumlar ve zihinsel algılar ve tepkiler gibi gözlenemeyeni anlamaya çalışırız (Akt. Yıldırım ve Şimşek, 2004, s. 106).

Bailey’e (1982) göre nicel araştırma yöntemlerinden olan anketlerle karşılaştırıldığında, görüşme yönteminin bazı artıları aşağıda sıralanmıştır :

• Esneklik: Araştırmacı ek sorular sorabilir, yanlış anlama halinde tekrar edebilir. Bu teknikte araştırmacı veri toplama sürecinde daha çok kontrole sahiptir.

• Yanıt Oranı: Araştırmacı veri toplama sürecinde bizzat bulunduğu için anketlere göre yanıt oranı yüksek olmaktadır. Okuma ve yazma bilmeyenler, ankette bir dizi soruyu işaretlemek istemeyenler veya konuşmayı sevenler bu tekniği tercih edebilirler.

36

• Sözel Olmayan Davranış: Araştırmacı, görüşme sürecinde karşı tarafın davranış, yüz ifadesi ve vücut hareketlerini gözleme ve kayıt etme olanağına sahiptir.

• Ortam Üzerindeki Kontrol: Bir anket çalışmasında ortam üzerinde araştırmacının herhangi bir kontrolü yoktur. Oysa bir görüşme sürecinde araştırmacı ortamda bulunarak etkili bir görüşme ortamı hazırlayabilir.

• Soruların Sırası: Bu yöntem, soruların sırasında da araştırmacıya esneklik sağlar, araştırmacı soruları istediği sırayla sorabilir.

• Anlık Tepki: Görüşme sürecinde araştırmacı, karşısındaki bireyin anlık geliştirdiği yanıtları ve tepkileri kaydetme şansına sahiptir.

• Veri Kaynağının Teyit Edilmesi: Görüşmede önceden belirlenen sorular doğrudan bireye yöneltildiği için bu yolla elde edilen verinin anket yoluyla elde edilen veriye göre geçerliği daha yüksektir.

• Tamlık: Görüşme yönteminde sorulara alınan yanıtlar hemen hemen tamdır.

• Derinlemesine Bilgi: Bu yöntemde becerikli ve deneyimli görüşmeciler karmaşık bir konu hakkında bile istedikleri bilgiyi elde edebilirler (Akt. Yıldırım ve Şimşek, 2004, s. 109-110).

Veri toplama aracı olarak görüşme formu kullanılmıştır. Görüşme formunun hazırlanması aşamasında, dikkate alınması gerekli bir takım ilkeler vardır: Kolay anlaşılabilecek sorular yazma, odaklı sorular hazırlama, açık uçlu sorular sorma, yönlendirmekten kaçınma, çok boyutlu soru sormaktan kaçınma, alternatif sorular ve sondalar hazırlama, farklı türden sorular yazma, soruları mantıklı bir biçimde

37

organize etme, soruları geliştirme (Bogdan ve Biklen, 1992, Akt. Yıldırım ve Şimşek, 2004, s.113).

Bu araştırmada veri toplamak için kullanılan görüşme formu da araştırmanın problemine yönelik soruları oluşturmak için, bu ilkeler temel alınarak hazırlanmıştır. Görüşme formunun hazırlanması aşamasında literatür araştırması sırasında araştırmanın problemine uygun olabilecek soru ifadeleri kaydedilmiş ve bir havuz oluşturulmuştur. Bunlar arasından araştırma problemine doğrudan yardımcı olabilecek görüşme ifadelerinden oluşan bir ön görüşme formu hazırlanmıştır. Hazırlanmış olan forma ait görüşme soruları aşağıda belirtilmiştir:

Görüşme Soruları:

1) Müzik derslerinde çalgı kullanımının gerekliliği ve derslere ne derece etkili olduğu konusunda ne düşünüyorsunuz?

2) Ud, müzik derslerinde kullanmak için etkili bir çalgı mıdır? Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?

3) Ud, her türlü konu anlatımında kullanmak için yeterli bir çalgı mıdır? Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?

4) Ud, her türlü şarkı öğretiminde (GTSM, GTHM, Batı Müziği vs.) kullanmak için yeterli bir çalgı mıdır? Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?

5) Ders dışı sosyal faaliyetlerde udu kullanıyor musunuz? Kullanıyorsanız hangi etkinliklerde kullanıyorsunuz?

6) Geleneksel Müziğimizin öğrencilere tanıtılması ve öğretilmesi açısından udun katkısı hakkında ne düşünüyorsunuz?

38

7) Müzik Öğretmeni Yetiştiren Kurumların programlarında geleneksel çalgıların yeterince yer almaması konusunda neler düşünüyorsunuz?

8) Ud ile yapılan müzik derslerinde öğrenci yaklaşımları ile ilgili gözlemleriniz nelerdir?

Araştırmanın Geçerliliği ve Güvenirliği:

Araştırmacı hazır hale getirdiği görüşme formundaki soruların işlerliğini test etmek amacıyla örneklemde olmayan beş farklı okulda çalışan müzik öğretmenleriyle görüşme sorularını sınamıştır. Bu sınanan görüşme form soruları danışman hocanın ve konuyla ilgili farklı üniversitelerde görev yapan üç uzmanın rehberliğinde yeniden gözden geçirilmiş, alınan geri bildirimler dikkate alınarak form uygulamaya hazır hale getirilmiştir. Sonuç olarak görüşme formu standartlaştırılmış açık-uçlu görüşme sorularından oluşan yapılandırılmış bir görüşme formu olarak ortaya çıkmıştır.

Araştırmada yapılandırılmış görüşmenin seçilmesinin nedeni; yapılandırılmış görüşmenin amacıyla araştırma problem yönteminin birebir örtüşmesidir. Yapılandırılmış görüşmede amaç, görüşülen bireylerin verdikleri bilgiler arasındaki paralelliği ve farklılığı saptamak ve buna göre karşılaştırmalar yapmaktır (Branningan, 1985, Akt. Yıldırım ve Şimşek, 2004, s.106). Gilhooly ve arkadaşlarına (1996, Akt. Diyarbekirli, 2007, s.44) göre, nitel bir araştırmada veri toplama aracı olarak kullanılan bir görüşmenin yapılandırılmış olması, toplanan verinin de yapılandırılmasını kolaylaştıracak ve bu şekilde toplanan veriden daha güvenilir ve geçerli yorumlar yapma olanağı olacaktır.

Araştırmacı, görüşme tekniğinin uygulanmasında öğretmenlerin farklı illerde bulunmasından dolayı telefonla görüşme yoluna gitmiştir. Bu öğretmenlerden

Benzer Belgeler