• Sonuç bulunamadı

Postmodern Süreçte Pop Sanatı ve Fotoğraf

3.2. Postmodern Fotoğrafik Dil Yetisi

3.2.1. Postmodern Süreçte Pop Sanatı ve Fotoğraf

Pop Sanatı dendiğinde özellikle 1950-1960’larda, Amerika ve Ġngiltere’de, soyut dıĢavurumculuğa bir tepki olarak ortaya çıkarak, bütün dünyayı etkisi altına alan ve o dönemde bir yaĢam biçimi haline dönüĢmüĢ olan bir akımdan bahsedilir. Temel olarak Marcel Duchamp’ın 1900’lerin baĢlarında “ready-made”, “hazır yapım” olarak ortaya sunduğu sanat eserlerine dayanır. Pop Sanatın temeli olan popüler kültür imgelerinin, sanatın nesnesi haline dönüĢmesini bu Ģekilde anlamlandırmak mümkündür. Bu tarihten itibaren sanata, sanat eserine ve sanatçıya bakıĢ bir daha geri dönülmemecesine değiĢime uğrar.

Ġngiltere’de Pop Sanatı dendiğinde ilk olarak Ġngiliz sanatçı, Richard Hamilton akla gelir. Bu anlamda ilk pop çalıĢma yine Richard Hamilton’a ait olan

baĢlıklı kolajı, dır. Amerika’da ise ilk Pop Sanat uygulamalarının, soyut sanat ile popüler yaĢam nesnelerini birleĢtiren Jasper Johns ve Robert Rauschenberg tarafından yapıldığı kabul edilir.

Fot 14: Richard Hamilton, Günümüz Evlerini Bu Kadar Farklı ve Bu Kadar BaĢtan Çıkarıcı Yapan Nedir?, 1956

“„Pop‟ sözcüğü, sanat etkinliklerinde geniş bir alanı kapsar. Bu, sayısız etkinliklerin paylaştıkları ortak yönler kitle iletişim imgelerine dayanmaları ve bazen de aynı yaratma sürecinden geçmeleridir.” 88

Pop Sanatın kuĢkusuz ki en önemli temsilcisi Andy Warhol’dur. Warhol’un çalıĢmalarında, çoğunlukla popüler kültür imgeleri kiĢiselliklerinden arınmıĢ bir Ģekilde sunulur. Bazen de halka mal olmuĢ popüler kiĢilikler, sanatın nesnesi haline getirilir ve örnek alınan modellerin anonim kimliklerinden çok fazla uzaklaĢılmaz.

Andy Warhol temel olarak seri üretim ve tüketim kültürü nesneleri üzerine çalıĢmalar yapar. Bu anlamda “I am a deeply superficial person” “ben tamamen yüzeysel bir insanım” diyen Warhol, çalıĢmalarında her Ģeyin yüzeyde algılanabileceğini, yapıtlarında derinlikli bir Ģeylerin aranmasının ise gereksiz olduğunu vurgular.

88

Fot 15: Andy Warhol, Marilynler, 1962

Pop Sanat, postmodern sürece ayak uydurur bir Ģekilde gündelik tüketim mallarının renkli ambalajlarından, çizgi roman karakterlerinden, reklamcılıktan, film yıldızlarından ve pop Ģarkıcılardan beslenir. Bu bağlamda Pop Sanat tüketicinin arzularını, isteklerini, düĢlerini yansıtır, özellikle Amerika’da uygulandığı haliyle hem tüketim kültürünü eleĢtirir, hem de onu tekrar üreterek besler.

Pop Sanat döneminde sanatçılar “akademik sanatın gelenekleriyle hemen

hemen tüm bağları koparırlar ve soyuta da sırtlarını dönerek halka gerçeği olduğu gibi sunarlar. New York dev bir atölyeden farksızdır artık, şehirle birlikte ona bağlı tüm değerler de sanatın içindedir. Araba ilahlaşmış, cinsellik alenileşmiş, konserveler, pizzalar, patlamış mısırlar ikonalaşmış, sinema ise düşler ve yıldızlar üretmeye yarayan mükemmel bir makine olmuştur. Çizgi roman başta olmak üzere, medya ve sinema pop artçılar için önemli bir esin kaynağı haline gelmiştir. Kendini kabul ettiren şey sıradan bir sanat akımı değil, tam anlamıyla bir „hayat tarzı‟dır.” 89

Burada küçük bir dipnot verirsek, Ģimdiye kadar aktarılanlar çerçevesinde Pop Sanata hayli esin kaynağı olan fotoğraf ve fotoğraf teknolojisinin, genel anlamda ise sanatsal yaratım süreci içerisinde büyük çapta etkileri olduğu kuĢkusuz yadsınamaz. Bu etki öylesine ileri boyutlarda olur ki fotoğrafın ortaya çıkıĢından sonra artık resim sanatı diye bir Ģeyden bahsedilemeyeceğinden söz edenler dahi ortaya çıkar. Fakat Delarouche’un söylediği bu kehanet pek de yerinde değildi.

89

Resim ölmemiĢti. Ama kendisine yeni çalıĢma alanları aramak zorunda kalmıĢtı. Çünkü onun uzun yıllar boyunca gerçekleĢtirmek için yanıp tutuĢtuğu gerçekliğin iki boyutlu olarak bir yüzey üzerine kusursuz aktarılması, fotoğraf tarafından büyük oranda mümkün hale gelmiĢti. Bu doğrultuda resmin farklı arayıĢlara geçtiği ve bu sayede bugün bizim üzerine konuĢa geldiğimiz avangard sanatların doğduğu yaygın bir kanıdır. Aslında, fotoğraf sanatı ortaya çıkmasaydı, resim belki yine soyut ve kavramsal araĢtırmalara girecekti, ama bu süreç 19. ve 20. yüzyıllarda olduğu kadar hızlı bir Ģekilde geliĢim göstermeyecek ve hatta biraz daha yavaĢ seyredebilecekti. Nazif Topçuoğlu’nun da dediği gibi “Aslında fotoğrafçılar ressamların yapmakta

olduğu bir çok ticari resim üretme işini onların ellerinden aldılar ve –güya- ressamları sanat yapmak için serbest bırakmış oldular.” 90

Fotoğraf teknolojisinin geliĢtirmiĢ olduğu çoğaltmalı baskı tekniği, baĢlarda her ne kadar sanat eserinin aurasını kaybettirdiği düĢüncesiyle yadırganmıĢ olsa da sonradan pek çok sanatçı tarafından benimsenmiĢtir. Bunlardan belki de en önemlisi ve ünlüsü söylediğimiz gibi Andy Warhol’dur. Warhol, Pop Sanat süreci içerisinde fotoğraf baskı ve çoğaltım tekniğinden bolca yararlanmıĢ ve bunda sanatsal herhangi bir sakınca da görmemiĢtir. “Önceleri bir moda dergisi için ayakkabı modelleri çizen

Andy Warhol, bir baskı tekniği olan serigrafiyi tuval üzerinde kullanan ilk sanatçıdır. İmgeleri gazete ve dergi fotoğraflarıdır. İlk olarak günlük sıradan, herkesin gördüğü enstantaneler tuval üzerine aktarılır.” 91

Warhol’un yapmıĢ olduğu serigrafi tekniği ve sürekli tekrarlamalar üzerine oturttuğu çalıĢmaları, belki de modern dünyanın tüketim nesneleri ile çerçevelenmiĢ insanı üzerinde bir nebze de olsa sıkıntı yaratma amacıyla oluĢturulmuĢ çalıĢmalardır. Bu anlamda her ortamda yaĢanan Ģeylerden sıkıldığını dile getiren Warhol’un, böylesi bir çalıĢma Ģekline yönelmesi ise hayli normal görünmektedir.

90 Nazif Topçuoğlu, Ġyi Fotoğraf Nasıl Oluyor Yani?, 1. Basım, Yapı Kredi Yayınları, Ġstanbul, 1992, 19 s. 91

Fot 16: Andy Warhol, 100 Konserve Kutusu, 1962

19. yüzyılda ortaya çıkan fotoğraf tekniği ve teknolojisi, Pop Sanata ait oluĢumları meydana getirmekte pek çok sanatçı tarafında kullanılmıĢtır. Ġnsanlık tarihi açısından pek çok yenilik ve düĢünceyi beraberinde getiren fotoğraf tekniğinin, kendilerine farklı yaratım alanları sağlayabileceğini fark eden sanatçılar ise bu teknikten yararlanmakta herhangi bir mazur görmemiĢ, fotoğrafı çalıĢmalarında sanatsal bir yaratım biçimi olarak bolca kullanmıĢlardır.