• Sonuç bulunamadı

3. DETANT (YUMUŞAMA) DÖNEMİ TÜRKİYE

3.3. ABD ve SSCB Arasında Yapılan Gizli Pazarlıklar

3.3.1. ABD’nin Türkiye’den Küba Füze Krizinin Çözümüne Yönelik

3.3.1.2. Polaris Denizaltıları

Polaris denizaltıları Jüpiter füzelerinin yerine geleceği ve Jüpiter füzelerinin kumandasında Türk ve Amerikan askerlerinin birlikte görev almasından dolayı Türk hükümeti Polaris denizaltılarında da Türk kumandan istiyordu. 31 Ocak 1963 tarihli Akşam Gazetesinin haberine göre “Memleketimizde bulunan Jüpiter Füzelerinin kaldırılarak yerine Polaris Füzeleri verilmesi hususunda Amerikalılarla yapılan müzakereler yeni yeni bir safhaya intikal etmiştir. Hükümetimiz kullanılışında insiyatifimiz bulunan Jüpiterlerin yerini alacak olan nükleer denizaltı gemilerinde atılabilen polarislerin yalnız Amerikan personeli tarafından kullanılmasına itiraz etmektedir. Hükümetimiz polaris füzelerinin karadan da kullanılmasını dikkate alarak bir kısmının memleketimiz emrine verilmesi, yahut denizaltılarda Türk personelinin de kumanda mevkiin de olmasını istemektedir. Açıklandığına göre füzeler yalnız denizaltılardan kullanılması hususunda mutabakata varılmıştır. Amerikalılar Polaris denizaltılarının personelinin bir kısmının Türk ve İtalyan olmasına razı olmakta fakat kumanda mevkiinin Amerikan personelinde kalmasını istemektedir.”277

“Sökülmekte olan Jüpiterlerin yerini alacak Polaris atom denizaltısı Houston, yarın ilk defa olarak İzmir’e geliyor.”278 Türk Basınında 15 Nisanda çıkan haberde

Polaris Denizaltıları şu şekilde tanıtılıyordu: “Sam Houston, 28 Aralık 1959 yılında

275 “Türk-Amerikan Münasebetleri”, http://e-

tarih.org/soguksavas/?sayfa=1029210.1037231.0.0.0.php&T%FCrk-Amerikan..., (erişim

tarihi:20.12.2012)

276 Uslu, Türk Amerikan İlişkileri, s.169 277 Akşam, 31 Ocak 1963

inşa edilmeye başlanmış ve 2 Şubat 1961’de denize indirilmiştir. 20 deniz mili süratinde olan geminin uzunluğu 128, genişliği 10 metredir. 16 Polaris füzesini birden atabilen gemi bütün sinyalleri alabilmekte fakat kendisinin sinyali rakip tarafından temin edilememektedir. Deniz üstüne çıkmadan iki ay su altında kalabilen Polaris, daima yer değiştirebilmekte ve ayrıca 4 yıl ikmal almadan seyredebilmektedir. Polaris gemisi alarm işareti aldıktan en geç yarım saat içinde düşman hedeflerini bombalayabilmekte hem deniz altında hem üstünde atış imkanlarına sahip bulunmaktadır. Kaptandan başka 12 subay ve 128 erden mürekkep mürettebatı özel şekilde yetiştirilmiştir.”279

“Körfeze kadar su altında gelen ‘Sam Houston’u Meclis Başkanı ve Savunma Bakanı da ziyaret etti. Dünyanın en modern ve en kudretli harb aracı olan ve için de 16 Polaris füzesi taşıyan Amerikan Sam Houston atom denizaltısı olan Sam Houston saat 12’yi birkaç dakika geçe İzmir körfezine girmiş ve beraberindeki Türk Amerikan hücumbotlarının refakatinde ağır ağır seyrederek saat tam 13’de İzmir limanı açıklarında demirlemiştir.

Bir anda dünyanın 16 büyük şehrini yok edebilecek silahlara sahip bulunan denizaltıyı Göztepe açıklarında iki yelkenli karşılamış ve bir süre eski devir ile yeni devir tekneleri beraberce seyretmişlerdir.

Bu denizaltı Türkiye ve İtalya’daki üslerden sökülmekte olan Jüpiter füzelerinin yerini almak üzere Amerika tarafından NATO emrine verilmiş nükleer emniyet kuvvetinin bir parçasıdır.”280 “Verilen bilgiye göre üç Polaris denizaltısı

Akdeniz’de daimi nöbet tutacaktır. Polarisler’e Türk ve İtalyan mürettebatı zamanla alınacaktır. Polarisler şimdilik Amerikan mürettebatı tarafından NATO emrinde kullanılacaktır.”281

“İlk defa kendi üsleri dışında bir yabancı memleketi ziyaret eden denizatı şimdiye kadar gördüğümüz deniz altıların hiçbirine benzemiyordu. Uzaktan çelik bir kale gibi görünen ve yakından daha ziyade bir balinayı andıran geminin hareket eden kuyruk kısmı ile gövdesindeki kısa kanatları daha da uzatıldığında görünüşü bir uçaktan farklı olmamaktadır. Bu muazzam biçimsiz çelik balinayı andıran denizaltı

279 Akşam, 15 Nisan 1963 280 Milliyet, 15 Nisan 1963 281 Akşam, 15 Nisan 1963

İzmir körfezi açıklarında su üzerine çıktığı zaman içindeki mürettebat Akdeniz’e geldiklerinden beri ilk defa güneş yüzü görüyorlardı.

Polaris denizaltısının bir tecavüz niyetini kırma amacı ile aldığı görev ve harekatı buradaki deniz uzmanları tarafından şu üç kelime ile tarif edilmektedir: ‘Sessiz ve derinden git.’ Gemiyi ziyaret eden gazetecilere Albay William Willis İzmir’e gelmekten duyduğu memnuniyeti belirtmiş ve ‘Türkiye bizim çok kudretli ve en yakın müttefikimizdir.” demiş ve bir soru sebebiyle de şunları söylemiştir: “Yüzüm silahı kullandığımda derhal asılır. Yalnız size şunu söyleyeyim ki silahın yapılması konkunçluğu için değil, sulhu koruması ve harbe mani olması içindir.’

Denizaltıyı İlhami Sancar, Fuat Sirmen ve İzmir Valisi ile bir çok askeri ve sivil şahsiyet ziyaret etmişledir. Gazeteci ve ziyaretçiler üç kat üzerine yapılmış olan deniz altının birinci ve ikinci katları ile 16 füzenin bulunduğu kompartmanı gezdirilmiştir.”282

Akşam gazetesi yazarı Özden Alpdağ gemi gezisinden sonra şunları ifade etmiştir: “Sulh Balinasının güvertesinde, Polaris füzelerinin üzerinden seke seke bizleri deniz altının bölmelerine götürecek giriş kapısına yürüyorum. Daracık bir kapak açılıyor ve adeta sürünerek aşağı iniyoruz. Serin bir bölme… Mihmandarımız Amerikalı üsteğmen deniz suyundan hava imal eden bölmede bulunduğumuzu söylüyor. Ancak bir insanın geçebileceği dar delhizlerden yürüyoruz… Her tarafta telefonlar, düğmeler, göstergeler ve tam bir gizlilik… Bu gizlilik yalnız dışardan gelen ziyaretçilere değil. Gemi personelinin dahi girmesi yasak olan bölgeler var ve bu yasak bölgeler geminin yüzde 65’ni tutuyor. Ve ikinci kattayız. Şimdi polarislerin namlularına sürünerek geçiyoruz. Bir ürperti var hepimizde. Polarislerin bulunduğu kompartmanda, Polarisler kadar enteresan iki şey daha var: Kennedy’nin özel surette yetiştirilmiş fedaileri, geceleri, dünyanın milyonluk şehirlerini bir anda imha edebilecek 13 ton ağırlığındaki dehşetli Polaris füzeleriyle koyun koyunalar, sağlı sollu sekizer namlu her namlu her an dolu ve bir alarmı takip eden beş dakika içinde atışa hazır… Komutanın nereden alındığı belli değil. Gemi kumandanı 12 saat sonra nerede bulunacağından habersiz. Bir robot misali yalnız verilen gizli emirleri tatbik ediyor.”283

282 Milliyet, 15 Nisan 1963 283 Akşam, 15 Nisan 1963

Aylar öncesine kadar yere göğe sığdırılamayan Türk Hükümetinin kurulması için ABD’ye baskı yaptığı Jüpiterlerin yerine artık Polaris denizaltılarına övgü dolu sözler yağıyordu. Cumhuriyet gazetesi yazarı Kayhan Sağlamer Jüpiterlerin gidişi, Polarislerin gelişi başlıklı yazısında “içeride ve dışarıda uzun tartışmalara hatta bazen gürültülere sebebiyet veren Türkiye’deki Jüpiterleri, nihayet sökülmektedir. Böyle bir sonucun, birincisi, ikincisinden çok daha önemli olmak üzere, askeri ve siyasi nedenleri vardır. Ancak Jüpiterler’in sökülmesi, gerek Ankara, gerekse Washington’lu resmi ağızların defalarca kesinlikle açıkladıkları veçhile, hiçbir şekilde bir Amerikan- Sovyet pazarlığının mahsulü değildir.”284 şeklinde ifade etmiştir.

Basının bu övgü dolu haberleri sayesinde artık Jüpiterlerin gereksiz olduğu ve Polarislerin mükemmel savunma araçları olduğuna halk tarafından şüphe kalmamıştı. Hükümet de Jüpiterlerin Küba Krizinde takas konusu olduğun anlamıştı ama Jüpiterlerin sökülmesini kabul etmekten başka yapabilecekleri yoktu.