Pirelli Melis Gürbüz (Kurumsal İletişim Departmanı)

1-SS alanındaki stratejilerimizi planlarken Pirelli Grubu’nun Sürdürebilirlik alanındaki çalışmalarından ve kıstaslarından faydalanmaktayız. Pirelli Grubu’nun kendi içerisinde ‘Kurumsal Sürdürülebilirlik’ adı altında bir bölümü bulunmakta ve bu bölüm “Yaşam kaynaklarını değiştirmenden, tüketmeden ve yok etmeden Pirelli

ile daha yaşanabilir bir hayata yolculuk…” sloganıyla birçok proje hayata geçirmektedir. Bu projelere örnek vermek gerekirse lastik üretimi ve kullanımının çevreye olan etkisini azaltmak amacıyla İtalya Çevre, Kara ve Deniz Koruma Bakanlığı ile imzalanan anlaşmaya göre Pirelli, lastiğin çevreye olan etkilerini azaltmasında söz sahibi olmakta ve lastiğin karbon ayak izini hesaplayarak sera gazları emisyonlarını azaltmak için çalışmalar yapmaktadır. Bugüne kadar yapılan çalışmalarla enerji tüketimini 2010 yılına göre %6 oranında, özel su tüketimini ise %20 oranında azalmasını sağlayan Pirelli’nin aldığı tedbirler sonucunda 2009’dan bu yana 2 milyon metreküpten daha az su kullanılırken, CO2 emisyonları 2009’la kıyaslandığında %5 azalmıştır. Daha güvenli ve çevre dostu bir sürüş için her yıl premium segment gelirlerinin %7’sini Ar-Ge’ye ayıran Pirelli, 2015 yılında CO2 emisyonlarının %15 su tüketiminin ise %50 oranında azaltılmasını hedeflemektedir.

Bu çalışmalarına ek olarak İzmit’teki fabrikası ile Türkiye ekonomisine önemli bir katkıda bulunan Türk Pirelli lastikleri de çevre yönetimi kapsamında önemli çalışmalara imza atmaktadır. Bu doğrultuda Pirelli, İzmit fabrikasında arıtma tesisi yapımı, mevcut arıtma tesislerinin gelişen arıtma teknolojilerine paralel olarak modernize edilmesi, tesis sahasına düşen yağmur sularının toplanarak arıtıldıktan sonra deşarj edilmesi, emisyonların uygun yöntemlerle toplanıp kontrollü olarak deşarj edilmesi, deşarj noktalarında gerekli ölçümler yapılarak uygun tedbirlerin alınması, emisyon noktalarında koku nötralizasyon sisteminin kurulması ve bunlarla birlikte iç ortam havalandırma şartlarının iyileştirilmesi, atıkların kaynağında ayrıştırılması ve yeni geçici atık depolama alanı yapımı konularında, son 4 yılda 6 milyon € yatırım gerçekleştirmiştir.

Çevresel projelerin yanı sıra Pirelli aynı zamanda Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) “2011-2020 Decade of Action for Road Safety” projesi kapsamında özellikle WHO’nun trafik kazaları açısından ele aldığı Meksika ve Türkiye gibi ülkelerde yol güvenliği alanında SS projelerini teşvik etmektedir.

Bu çalışmalara ek olarak, çevre dostu Cinturato serisinin üretimini de İzmit Fabrikasında gerçekleştiren Pirelli’nin R&D bölümü, ürünlerinin çevre dostu özellikler taşıması için kullanmış oldukları kimyasalların çevre ile dost alternatiflerinin bulunarak mevcut kimyasalların bu alternatiflerle değiştirilmesi, üretim süreçlerinin sadeleştirilerek daha az enerji kullanarak aynı ürünün

üretilmesinin sağlanması, üretilen ürünün dönme direncinin düşürülerek araçların yakıt tüketimlerinin azaltılması konularında da çalışmalar sürdürüyor.

Ayrıca, kuruluşunun ilk yıllarından bu yana fabrikasının bulunduğu bölgenin kalkınmasına da önemli katkılarda bulunan Türk Pirelli’nin Kocaeli’nde yer alan Türk Pirelli İlköğretim Okulu 1968 yılında açılmış, 2008 yılında ise “Eğitime %100 Destek” kampanyası çerçevesinde İzmit Köseköy Pirelli Lisesi’nin açılışı gerçekleştirilmiştir.

2-Pirelli’nin “Sürdürülebilir” bir marka olarak bir çok alanda toplumun gelişimine katkıda bulunan projelerini kamuoyuna duyurması markanın imajı, değeri, güvenirliliği ve tüm hissedarlarına değer yaratarak varlığını sürdürebilmesi açısından önem taşımaktadır. Bir anlamda Pirelli için KSS projeleri kalıcı değer yaratması, endüstriyel ve sürdürülebilirlik planları arasında uyum ve bütünleşme sağlaması ve tüm paydaşların beklentilerini karşılaması açısından önem taşıyor diyebiliriz. İnsanlar ve dünya için güvenli yüksek performans lastikleri üretmek Pirelli’nin faaliyet gösterdiği lastik sektöründe referans noktası olmasını ve uzun dönem iletişim stratejilerinin sürekli yenilenmesini sağlıyor. Bu doğrultuda yol güvenliği, çevre yönetimi ve farklı kültürlere saygı alanında yürütülen çalışmalar kurumsal iletişimin sürekliliğini sağlıyor, iletişim ise çalışanları, tüketicileri ve tüm hissedarları bu projelere dâhil ederek Pirelli markasının sürdürebilir bir marka olarak varlığını devam etmesi açısından önem taşıyor.

3-Pirelli olarak Avrupa’da gerçekleştirilen araştırmalardan elde ettiğimiz verilere göre; satın almada marka bilinirliği birinci öncelik, ancak “çevreci ekonomi” anlayışı da günden güne önem kazanıyor. Söz konusu anlayışın etkin bir şekilde yayılmasının ve kabul görmesinin başlıca nedenleri arasında, otomotiv sektöründeki trendler, orijinal ekipman üreticilerinin ihtiyaçları, Avrupa lastik yönetmelikleri ve artan tüketici bilinci yer alıyor.

Bildiğiniz gibi artık ülkemizde çok sıkça karşılaştığımız “sürdürülebilirlik” ve “karbon ayak izi” gibi kavramlar ön plana çıkmaya başladı. Bir çok firma da bu doğrultuda çalışmalar gerçekleştirerek doğal kaynakların korunmasına katkı sağlıyor.

SS projelerimiz toplumsal faydalarının katkısıyla marka gücümüzü daha da artırmamıza olanak sağlıyor. Sürdürebilir bir marka olarak sahip olduğumuz yazılı politikamız çevre dostu ve SS esaslı projeleri hayata geçirerek fark yaratmanızı sağlıyor çünkü tüketiciler artık fark yaratan kendilerine ve topluma fayda sağlayan şirketleri daha fazla tercih ediyor. Topluma yapılan bu katkılar aynı zamanda tüketicilerimiz ile daha fazla yakınlaşmamıza ve markamızın kurumsal bir itibar kazanmasına yol açıyor. Bu da tercih edilen marka olmanızı sağlıyor. Bu doğrultuda da günümüzde SS ve sürdürülebilirliğin yüzyılımızın fırsatı olarak tanımlayabiliriz.

4-Günümüzde tüketicilerin duyarlılığı her geçen gün artış gösteriyor. Artık tüketiciler bir ürün alırken maliyet fırsatından çok o ürünün kendilerine olan faydasına ve çevreye olan faydalarına daha fazla önem veriyor. Bu da firmalar açısından inovasyonu tetikliyor ve çevreye ve topluma yararı olan ürünlerin geliştirilmesini sağlıyor. Sürdürebilir bir dünya için ise firmaların ve toplumların üzerine çok fazla sorumluluk düşüyor.

Daha önce bahsetmiş olduğumuz gibi Pirelli de sürdürülebilirlik alanında oldukça yoğun çalışmalar gerçekleştiren bir firma. Çevre dostu ürünlerinden SS çalışmalarına kadar dünya çapında yoğun çalışmalar yürütüyor. Örnek vermem gerekirse; Pirelli’nin satışlarının yaklaşık yüzde 40’ı çevre dostu ürünlerden oluşuyor. Cinturato adını verdiğimiz çevre dostu lastik serimiz düşük yakıt tüketimi, daha uzun kilometre performansı gibi özellikleri ile dikkat çekiyor.