• Sonuç bulunamadı

Tablo 3.12: Sahne 10’un Roland Barthes’a Göre Göstergelerinin Çözümlenmesi

Biçim İçerik Düz Anlam Yan Anlam Mit

İnsanlarla dolu bir meydan, dikili taş, tarihi bina

Roma’da yer alan San Pietro Meydanı ve St Peter Kilisesi San Pietro meydanında dini anlamda önemli bir olay nedeniyle toplanılması Meydanın dinin merkezi olarak gösterilmesi, inancın merkezinde inananların varlığı, kilisenin dokunulmazlığı ve erişilmezliği Dokunulmazlık, Güç Miti

Sahne 10’da bir meydan görülmektedir. Bu meydanın iki yanında sütunlu bir takım yapılar, bir obelisk ve diğer tarafta ise bir kilise göze çarpmaktadır. Meydan oldukça kalabalık olarak gösterilmektedir. Ortada ise kırmızı beyaz giyimli çeşitli insanların bir sıra şekilde yürüdüğü görülmektedir. Karede yer alan mekân Roma’da bulunan San Pietro meydanıdır. Meydanın diğer ucunda yer alan yapı St Peter kilisesidir. Meydan içerisinde bulunan yapılar ise kilise ile meydan bağlantısını sağlar şekilde inşa edilmiştir. Göze çarpan kalabalık ise kilise ile ilgili olarak bir olayın gerçekleşmesinden kaynaklanmaktadır. Meydanda tek sıra şeklinde yürüyen kırmızı beyaz giysili kişiler ise kardinallerdir.

Film göz önüne alındığında bu sahnede papanın cenaze töreni yaşanmaktadır. Papanın ölümünün ardından papa halkın önünden geçirilmektedir. Halk ise bu cenaze töreni nedeniyle meydanda bulunmaktadır. Aynı zamanda filmde papanın ölümünün ardından düzenlenecek olan yeni papa seçiminden bahsedilmektedir. İlerleyen sahnelerde ise aynı kalabalık, yeni papanın seçimi sırasında bu meydanda beklemektedir. Yaşanan ölüm aslında karmaşanın başlangıcı niteliği taşımaktadır. Dini gücün altında yer alan insan kitlesi, film boyunca bu karede olduğu gibi dışarıda ve olanlardan habersiz olarak gösterilmektedir.

San Pietro Meydanı, St Peter kiliseni içinde bulundurmanın yanında sanat tarihi adına birçok öneme sahiptir.1656-1667 yılları arasında San Pietro meydanı Bernini tarafından tasarlanarak bugünkü halini almıştır. Bernini meydanın iki yanına sütun içerikli kolonyal bir yapı sistemi kurgulamıştır. Kolonyal düzenlemede barok üslubunun hâkim olduğu göze çarpmaktadır. ‘‘ Saint Peter’in önündeki mekân kötü

olarak tanımlanmıştı. Paskalya Yortusu’nda papanın takdis duasını, urbi et orbi almak için toplanan kalabalıkları alabilecek geniş bir mekâna ihtiyaç vardı. Bernini’nin sorunu, kuzeyden alana giren Vatikan Sarayı’na ait mevcut yapıların büyük, yalın, geometrik bir alanın çevrilmesini olanaksız kılmasıydı. Bernini’nin çözümü piazzayı ikiye bölmekti – cephenin hemen bitişiğindeki yamuk bir bölüm ve geniş bir piazza içindeki iki fıskiyeli çeşme üzerine odaklanmış kavisli Toskana Dorik kolonadlarla çevrilmiş daha uzakta yer alan oval bölüm.’’146

Kolonadların üzerinde çeşitli aziz heykelleri bulunmaktadır. Bu heykeller adeta meydanı koruyan ve kutsayan bir şekilde yapılmışlardır. Heykeller barok üslup hâkimdir. Meydanda arasında Andrea Bolgi tarafından yapılmış Azize Helena, Bernini tarafından yapılmış Aziz Longinus, Francois Duquesno tarafından yapılmış Aziz Andrew ve Francesco Mochi’nin eseri olan Azize Veronica heykelleri bulunmaktadır. Meydanın tam ortasında ise bir obelisk yer almaktadır. Obelisk 1585- 90 yılları arasında yeniden inşa çalışmaları sırasında Papa V.Sixtus’un talimatıyla buraya dikilmiştir. Obelisk Mısır’da yapılmıştır. İmparator Agustus tarafından İskenderiye’den getirtilmiştir. Üç defa taşınan obelisk son olarak San Pietro meydanına konulmuştur. Roma’daki tek obelisktir. Meydanda merkeziliği sağlaması 146Roth, 2006, s.490.

122

adına önemli bir unsurdur. Obeliskin iki yanına ise Bernini tarafından çeşmeler tasarlanmıştır.

Bernini’nin meydan tasarımında bir merkezilik ve geometri hâkimiyeti söz konusudur. Sanatçı iki kolonyal kanat eklemesini yapmasının ardından bu kanatları kollara benzetmiştir. Böylece mimari yapı unsuru olan bu elemanlara dini bir anlam yüklemesi yapmıştır. Bernini: ‘‘ Bu kollar imanlarını güçlendirmek için Katolikleri, Kilise’yle yeniden birleştirmek için sapkınları ve hakiki imanın ışığıyla aydınlatmak için inançsızları kucaklar’’147 diyerek bu kolları kilisenin sevgi dolu kucaklaması olarak tanımlıyordu. Sanatçının yaptığı bu yorum filmde papanın cenazesinde ve yeni papanın seçiminde insanların neden bu meydanda toplandığını anlatır niteliktedir.

Filmde kilisenin aslında gizliden gizliye yaptığı zulüm, sık sık hatırlatılırken dışarıda pek çok ülkeden gelen insanların tepkilerine de yer verilmektedir. Kilisenin koruyucu ve kucaklayıcı kolları her ülkeden, cinsiyetten, yaştan insanı toplamaktadır. Gücün merkeziyetçiliğini sağlayan bu kollar belirli bir inanç etrafında insanları kuşatmaktadır. Kilisenin merkeziliği ve kucaklayanın kendisi oluşunun yanında kolların aslında insanları kilisenin içinden ayırıyor oluşu dikkat çekicidir. Kilisenin insanları kuşattığı kollar, filmde gösterilen iktidar sistemi ile birleştiğinde aslında bu kucaklamanın kabulden çok bir yönetme içerdiğini anlatmaktadır. İnsanlar filmde bir Tanrıya sığınma ve umut içerisinde gösterilmektedir. Filmde kötülük yapan karakter olan Camerlango’nun daha sonra meydana yaralı olarak doğal bir şekilde girmek yerine havadan düşmesi, aslında karakterin kötülüğünün kabullenilmeyişini işaret etmektedir.

Kilisenin kucaklayan kolları insanlara bir huzur mitini benimsetmektedir. Filmde ise o kolların temel amacının aslında kitleleri kendi içinden uzakta tutarak, gerçekleri saklamak olduğu anlatılmaktadır. Vatikan, meydanda dışarıda bıraktığı insanlarla kendine has gizem mitini devam ettirmektedir. Filmde meydanın içerisinde yaşanan protestolar gösterilmektedir. Meydanda yaşanan bir cinayet olayının ise üstü yine Vatikan tarafından örtülmektedir. İnananlar inancı kontrol eden sistem 147Anthony Blunt, ‘‘ Baroque and Rococo Architecture and Decoration’’, Harper &Row, NewYork,

1988, s.35.

123

karşısında kontrol altında tutulmakta ve neye inandırılmak istenirse ona inandırılmaktadır. Filmin izleyicisi, meydanla ilgili olarak önemliliği algılarken aynı zamanda meydandan çok içerde olma ve gizemi çözme isteği duymaktadır. Roma kenti bir dinin kalbi olurken aynı zamanda bir sürü gizeminde merkezidir.