• Sonuç bulunamadı

PERS HAKİMİYETİNDE ARDANUÇ

Belgede Ortaçağda Ardanuç (sayfa 40-42)

Pers İmparatorluğu (M.Ö.550-M.Ö.330) 220 yıl boyunca İran merkezli olarak Akdeniz havzasından Kuzey Hindistan’a kadar uzanan geniş bir coğrafyaya hükmetmiştir. Perslerin bu kadar geniş bir coğrafyaya hükmetmesinde askeri gücün yanında uyguladıkları yönetim sistemide etkili olmuştur. Bunu yaparken yürürlüğe koydukları en önemli idari yapı, satraplık92 adını verdikleri sistemdir. Bu sistemin ilk kez M.Ö. 539 yılında Kyros tarafından yürürlüğe geçirildiği

90Kırzıoğlu, Ananias’ın Gogaren Bölgesi’ni oluşturan vilayetlerini şöyle açıklamıştır: Armenia (Yukarı eller) Coğrafyası’nda, eski Gogaren Eyaletine Gugar’k (Gugarlar) denilerek, 9 sancağın adları veriliyor demektedir. Bunlar: 1. Kolp Deresi (Kazak Çayı’nın sağdan Kür’e karıştığı yer); 2. Çor-Cor Dersi (merkezi Orbet/Şamşolde olan ve adını Çor/Şor denen Türk uruğundan alan, Orbelyanların merkez sancağı); 3. Çop-Deresi ( Borçalı Çay kaynaklarındaki Penbek kesimi, adını, Sagıstanlı olup, 590 da Sasanlı tahtını ele geçirmek isterken yenilince de Göktürklere sığınan Bahram Çoban’ın mensup olduğu Sakaların Çop-Çopin boyundan almıştır; Göktürklerin batsında da Altı-Çop birliği vardır); 4. Terel’k (Tiflis güneybatısındaki Tryalet kesimi); 5. Taşır (Merkezi Lori/Loru kalesi olan Borçalıkemsi); 6. Kankar’k (Kankar’nı/Kankar’lar anlamında, Kars Arpaçayı başlarında, Kaygulu/Akbaba kesimi; hem Kıpçak hemde Peçeneklerde görülen Kanklı uruğunun Sakalar ile gelen kolu); 7. Çavakh/Çavakh’k (Çavaklar, Kartel memleketindeki Cavakh’et/Cavakh’ yurdu, Göller ve Ahılkelek ile Çıldır gölü çevresi); 8. Artahan’k (Ardahanlar anlamında: Büyük/kara-Ardahan, Meşe- Ardahan/Khanak, Küçük Ardahan/Göle ve Khoçuvan); 9. Kalarç’k (Kalarçlaranlamında, Kertel kaynaklarında K(a)larç’et/Kalarç-Yurdu: Şavşat-Ardanuç-Artvin-Borçka kesimi. Kırzıoğlu, Yukarı Kür ve ÇorukBoyları’nda Kıpçaklar, s. 197-198.

91 Ömer Subaşı, “Arap Akınlarına Kadar Artvin ve Çevresi”, A.Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, S. 49, Erzurum 2013, s. 324

92Satraplık: Antik kaynaklarda satrap terimi eski Pers yazıtlarında ‘xšaçapāvān’ terimleriyle karşılanmaktadır. Korumak (pā) ve egemenlik (xšaça) kelimelerine van- sözcüğünün eklenmesiyle elde edilen xšaçapāvān, Yunancadan tanıdığımız satrapes sözcüğüyle aynı anlama gelmektedir. Eski Persçedeki anlamı imparatorluğun veya egemenliğin koruyucusudur. Bir satrapın ilk ve en önemli işlevi büyük kralı temsil etmektir. Bundan dolayıdır ki kral tarafından atanan satraplar, ondan gelen emirlere yakından bağlıdır. Pers nüfuzunu genişletmek için girişimlerde bulunan satraplar bu geniş topraklar üzerinde düzeni de sağlamak zorunda olmuşlardır. Bazende fethedilen yerdeki eski hükümdarlar veya reisler başta bırakılırdı. Bunlar bulunduğu yöreye atanan satraplara hesap verirlerdi. Bundaki amaç ise halkın dillerini, geleneklerini, yaşam tarzını bilen birinin başta olması, onların haklarınında korunması gibi gözüküyordu. Bkz. Muzaffer Duran, “Satraplık Sisteminin Pers Yönetim Teşkilatındaki Yeri”, SDÜ Fen Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, S. 34, Isparta 2015, s. 62-71; Şemsettin Günaltay, İran Tarihi (En Eski Çağlardan İskender'in Asya Seferine Kadar), C. I, TTK Yay., Ankara 1987, s. 270

30

ve imparatorluk genelinde satraplıklar kurulduğu bilinmektedir. Darius’un ise, bu sistemi gözden geçirip geniş çapta tekrar düzenleyen ve neredeyse son halini veren kral olduğu belirtilmektedir.93

I. Darius’un (M.Ö. 522-485) M.Ö. 519 yılında gerçekleştirdiği Azerbaycan ve Kura boylarına yaptığı İskit seferi94 sırasında Klarceti Bölgesi Pers İmparatorluğuna katılmıştır.Heredot’a göre ülkesini 20 satraplığa bölmüştür. I Darius her satraplığın başına birini atamanın yanında, uyruğunda bulunanları ırklarına göre ayıran ve bu ayrımı yaparkenkimi zaman komşu olanları birleştirdiği gibi, kimi zamanda sınır komşusunu atlayıp daha uzakta kalan bir ulusu herhangi bir ırka bağladığını görmekteyiz.95

Heredot’a göre Pers İmparatoru Darius ülkesinin XVIII.ve XIX. Satraplıklarının sınırlarını şu şekilde oluşturmaktadır. Matienler (Urmiye Gölü ve çevresi), Saspeirler (Çoruh boyu ve çevresi- İspir’de isimleri yaşayan Saperler), Alarodialılar (Varto ve Van Gölünün çevresi) XVIII. Satraplıktı ve vergi olarak iki yüz gümüş talent96 veriyordu. Moskhililer (Yukarı-Kür boyunda Gogarene Çevresi-Moschic-Meschia-Camili), Makronai (Yunanca Kocabaşlılar anlamında, Balkar Dağları ile Karadeniz arasında sonraki Lazların ataları), Tiberanliler (Yunanca Ağaçevliler),

93Sevgi Sarıkaya, “Anadolu’da Pers Satraplık Sistemi”, CERDUS Akdeniz Uygarlıkları Araştırma Dergisi, C. IV, Antalya 2016, s. 75-76

94I. Darius’un İskit Seferleri: Şemsettin Günaltay, İran Tarihi adlı eserinde bu seferin sebeplerini su şekilde açıklamıştır:“I. Darius, Türkistan’daki Asya İskitleriyle Yak sart (Sey-hun) boylarında, Kafkaslarda karşılaşmış, tehlikelerini kavramıştı. Büyük kuvvetlerini Yunanistan’a gönderirken Avrupa İskitlerinin yandan saldırmaları ihtimali olan hücumlarını hesaba katmaması ihtiyatsızlık olurdu. I. Darius Yunanistan üzerine yürümeden önce İskitleri en iyi keşif merkezleri olan Karadeniz kuzeyindeki topraklarda perişan ederek hem Asya sınırlarından im paratorluğa yapabilecekleri akınları önlemek, hem de Yunanistan'a göndereceği orduların yandan bir hücuma uğramaları ihtimalini bertaraf etmek için, Iskitler üzerine yürümeği kararlaştırdı”.Ekonomik olarakta I. Darius büyük altın stoklarını da elde etmek istemiştir. Ayrıca Yunanlılar kendileri için hayati önem taşıyan kereste ve buğday gibi ihtiyaçlarının İskitlerden alıyorlardı. Bu sayede bunu engelleyerek Yunanlıları zor durumda bırakmak istemiştir. M.Ö. 519 Yılındaki sefer dışındaDarius'un Karadeniz Sakaları (İskitler)'na karşı M. Ö. 513 yılında da harekete geçmiştir. Bu sefer Sakalar'ın Kafkas yoluyla Pers ülkesine akın yapmalarına karşı bir önlem olarak genellikle onları doğudan olduğu gibi, batıdan da kuşatmak fikriyle yapılmış olabilir. Dolayısıyla Darius siyasi, askeri ve ekonomik sebeplerden dolayı İskit ülkesinüzerine yürümüştür. Bozkır kavmi olan İskitlerin savaş taktiği I.Darius’u zor durumda bırakmıştır. İskit hükümdarları Darius'a elçi vasıtasıyla "bir kuş, bir fare, bir kurbağa ve beş tane de ok" göndermişlerdir. Persler arasında Mag’i deviren yedilerden birisi olan Gobryas yaptığı açıklamada bu armağanların anlamı şöyle yorumlamıştır: "İranlılar, eğer kuş olup uçmazsanız, fare olup yerin altına girmezseniz ve kurbağa olup bataklığa atlamazsanız, yurdunuza dönemeyeceksiniz; oklarla vurulup öleceksiniz”. I. Darius açlık ve susuzluk gibi gelişmeleri göz önüne alarak geri çekilmeye karar vermiştir. Bkz. Şemsettin Günaltay, İran Tarihi (EnEski Çağlardan İskender'in Asya Seferine Kadar), s. 177; Heredotos, Heredot Tarihi,(Çev. M.Özmen), Türkiye İş Bankası Kültür Yay., İstanbul 2006, s. 269; İlhami Durmuş, “Saka-Pers Mücadelesi”, Bilig, S. 4, Ankara 1997, s. 51-52

95 Subaşı, Arap Akınlarına Kadar Artvin ve Çevresi, s. 324; Kırzıoğlu, Kars Tarihi, s. 104

96Talant: Heredot eserinde vergilendirme konusunda şunu söylemektedir: “Vergi taksitlerini gümüş olarak ödeyenler için ölçü, Euboia talantıydı. Babil talantı yetmiş sekiz Euboia manası tutar”. Buradanda anlaşılacağı üzere gümüş veya altınla ödenen yıllık vergilerin değeri diyebiliriz. Heredotos, Heredot Tarihi, s. 259

31

Mossyoikialar XIX. Satraplıktı ve ise üçyüz talent veriyordu. Herodot eserinde Kolkhis halkı ve Kafkaslardaki komşularının da Perslere vergi verdiğini ve Pers sınırının Kafkas dağlarına kadar uzandığından bahsetmektedir.97Bu bilgilerden Pers hakimiyetinin Ardanuç’u içine alan bölgeyede hakim olduğunu görmekteyiz.

Ardanuç’un iki asır boyunca Pers egemenliğinde kaldığını söylemek mümkündür. Ksenophon M.Ö. 4. yy’da sefer dönüşü Karadeniz üzerinden yaptığı yolculuk anılarını kaleme aldığı Anabasis (Onbinlerin Dönüşü) adlı eserinde XIX. Satraplık içerisindeki halklardan şu şekilde bahseder:

‘‘Yunanlılar ordan Makron'lar ülkesinde üç günde on fersenkaştılar. İlk gün, Makron'larla Skythen'ler arasında sınırı çizen ırmağa vardılar. Yukarlarında sağ tarafta aşılması çok güç bir arazi, sağ taraflarında da iki ülkeyi ayıran ırmağın gelip döküldüğü ve aşılması gereken başka bir ırmak vardı. Irmağın kenarlarına ince ama sık ağaçlar dikilmişti. Yunanlılar ırmağa yaklaşınca, burdan elden geldiğince çabuk kurtulmak istedikleri için ağaçları kesmeye başladılar.’’98

Burada “Skythen” olarak adlandırılan İskitlerin, Çoruh Nehri ile Pers tarihinde XIX. Sapratlıklarla anılan komşu kavimlerle sınır komşusu olduğunu anlamaktayız. Darius’un birden çok İskit kavmiyle mücadeleye girdiğini söyleyebiliriz. Bu İskit mücadelesi esnasında egemenlik altına aldığı yerlerden birisinin de Ardanuç olduğu kesindir.

Belgede Ortaçağda Ardanuç (sayfa 40-42)