• Sonuç bulunamadı

Günümüzün artan rekabetçi ortamında işletmeler varlıklarını devam ettirebilmek için başarı ya da başarısızlık düzeylerini belirlemek zorundadırlar. Planlanan ile gerçekleşen sonuçlar arasında yapılacak bir karşılaştırma işletmenin hedeflerini ne ölçüde başardığını ortaya çıkaracaktır. Dolayısıyla böyle bir çalışmaya yönelik olarak veya bir başka ifade ile işletme başarımını belirleme adına performans değerlendirme çalışmalarının yapılmasına gerek duyulur.

Performans kelimesi, Đngilizce performance kökünden gelmektedir ve Türkçe’ye de performans olarak yerleşmiş bulunmaktadır. Kelime, Türkçe sözlüklerde; yapma, beceri, başarı, kapasite, yetenek, edim (Seymen ve diğerleri, 2008: 287), başarım (www.tdk.gov.tr 25.06.2010) gibi anlamlara gelmektedir. Performans ile ilgili görüş birliğine varılan bir tanımın varlığını ileri sürmek güç olmakla birlikte çeşitli yazarlar tarafından yapılan tanımların bazılarını şöyle özetlemek mümkündür.

Performans, amaçların gerçekleştirilmesi için gösterilen planlı tüm çabaların ve sonuçlarının nitel ya da nicel olarak değerlendirilmesidir. Performans kısaca; bir objenin, öncelikleri belirlenmiş bir konuda belli bir süre içinde bir hedefe bağlı olarak sonuçlar üretme yeteneği olarak tanımlanabilir (Erdil ve Kalkan, 2005: 105). Bir diğer ifade ile işletme performansı; işletme yapısı, finansal yapı ve sermaye yapısıyla ilgili geniş bir boyut içindeki sorulara yanıt veren analiz, ölçüm, değerlendirme ve yorumlarla amacına ulaşan nitel ve nicel bir çalışmadır. Performans ölçümü bir işletme için olmazsa olmazı ifade eder. Çünkü bir işletmede nelerin nerelere kadar geliştirilebileceği, karlılık düzeyindeki artış ve düşüşleri, maliyet düşürme çabalarındaki olumlu gelişmelerin durumu performans ölçüm ve değerlendirmeleriyle anlaşılabilir (Kabakçı, 2008: 168). Bu çerçevede işletme performansı sahip olunan kaynakların etkin ve verimli bir biçimde kullanılarak

önceden belirlenen amaçlara ulaşma becerisi şeklinde tanımlanabilir (Akgemci, 2008: 478).

1.2. ĐŞLETMELERDE PERFORMANS ÖLÇÜMÜ VE GEREKLĐLĐĞĐ Sürekli bir değişim ve gelişim içinde olan günümüzün rekabetçi iş ortamında, ayakta kalabilmek için başarılı olmak kaçınılmazdır. Şüphesiz başarı da, işletmenin kendi stratejilerine göre hedefler belirlemesi ve bu hedeflerine ulaşabilmesi anlamını taşımaktadır. Bunu yaparken de ölçme kavramı ortaya çıkmaktadır. Burada ölçülmesi gereken performanstır (Seymen ve diğerleri, 2008: 288).

Dolayısıyla her organizasyonun performans ölçümü yapmak için kendine özgü bazı nedenleri vardır. Bununla birlikte, genel olarak işletmeler aşağıdaki nedenlerden dolayı performans ölçümü yapmaktadır (Coşkun, 2007: 2).

• Đşletmenin genel olarak başarılı olup olmadığını belirlemek

• Đşletmenin müşterilerinin isteklerini karşılayıp karşılayamadığını belirlemek, yani onların arzu ettikleri malların ve hizmetlerin sunulup sunulmadığını öğrenmek

• Đşletmenin yaptığı faaliyetler hakkında bilgi sahibi olmasına yardımcı olmak, yani bildiklerinin doğruluğunu onaylayabilmek ve neleri bilmediğini ortaya çıkarmak

• Đsraf yapılan veya dar boğaz olan yerler gibi sorunlu alanları ortaya çıkarmak ve gelişme olabilecek alanları belirlemek

• Kararların, duygusal, sezgisel, inanışlara veya varsayımlara dayalı olarak değil de, gerçek verilere dayanarak alındığından emin olmak • Đşletmenin işlem ve süreçlerinde bir gelişme planlanmışsa, bunun

gerçekleşip gerçekleşmediğini anlamak

Đşletmelerde uygun tasarlanmış performans ölçümleri, örgütsel performansın gelişmesine katkıda bulunarak aşağıdaki faydaları sağlar (Seymen ve diğerleri, 2008: 289-290).

• Performans ölçümleri, işletmede kaynakların ne derecede etkin kullanıldığını, bir başka deyişle, mevcut durumun önceden belirlenen plana uygunluğunu gösterir.

• Performans ölçümü, örgütü bir bütün olarak değerlendirebilme imkanı verir.

• Şeffaflığı sağlayarak, kendi performans seviyelerini gözlemlemek isteyen kişiler için bir ölçüt oluşturur.

• Süreç, ürün ve kaynaklardan elde edilen kazanımların tanımlanmasını ve geleceğe ilişkin kıyaslamalar için bir temel oluşturulmasını sağlar. • Performans ölçümleri, karşılaştırmaların yapılabilmesi için

standartları belirler.

• Örgütün gelişme çabalarının sürdürülmesi için geri besleme sağlar.

2. FĐNANSAL PERFORMANS KAVRAMI

Bir işletmenin varlığını devam ettirebilmesi ve büyümesi rakipleriyle baş edebilme yeteneğine, yani rekabet gücüne bağlıdır. Đşletmenin rekabet gücünün sağlıklı biçimde tespit edilebilmesi de söz konusu işletmenin finansal performansının ölçülmesi ve analiz edilmesini gerektirmektedir (Acar, 2003: 21).

Hedeflere bağlı olarak, işletmenin amaçlarına ulaşma bir başka ifadeyle performans düzeyinin ölçülmesinde finansal ve finansal olmayan bir takım göstergelerden yararlanılmaktadır.

Finansal olmayan göstergeler; • Müşteri memnuniyeti • Ürün kalitesi

• Personel ve yönetici yeterliliği

Gibi bir takım göreceli değerlendirmeleri içermektedir. Finansal göstergeler ise;

• Verimlilik

• Katma değer yaratmak • Etkenlik

olarak sıralanabilir.

O halde zaman zaman performans kavramı veya birbirleri yerine kullanılan verimlilik, karlılık ve etkinlik kavramları finansal performansın göstergeleri olduğunu söyleyebiliriz (Karapınar ve Zaif, 2009: 118).

Finansal performans analizi ile firmalar, sağlıklı karar alma, planlama ve denetim işlevlerini etkin bir biçimde yürütebilmektedir. Finansal performans analizi başarılı bir şekilde yapıldığı zaman işletmenin performansı da doğru yansıtılmış olmaktadır. Firmalar, finansal performans ölçütleri ile başarılı finansal performans yönetimini gerçekleştirilebilmekte ve firma değerini arttırabilmektedir. Firma yöneticileri yanında firmaya yatırım yapmayı planlayan potansiyel yatırımcılar için de finansal performans ölçütleri önemlidir (Aydeniz, 2009: 264). Finansal performansın en önemli dışsal göstergesi olarak piyasa değeri (yaratılan değer) kabul edilirse, bunu en doğru ve yakın bir şekilde açıklayan içsel ölçülerin bulunarak işletme içinde gerek performans ölçümü gerekse primlendirme amaçları için kullanılması, işletmenin başarısı için hayati önemdedir (Ertuğrul, 2009: 21).

Finansal performans ölçütlerinin yaygın şekilde kullanılmasının en önemli nedeni, kesin ve objektif olmalarıdır. Finansal performans ölçütleri, işletmenin uzun vadeli hedeflerini doğrudan ifade etmektedir ve işletmenin performansına bütünsel bir bakış sağlamaktadır. Đşletmenin bir bölümünün veya tamamının karlılığı gibi, bütünsel bir performans ölçütü, işletmenin taktiksel veya stratejik olarak başarısını göstermektedir. Beklentinin altında gerçekleşen bir kar oranı, organizasyonun stratejilerinin veya taktiklerinin istenen sonuçlara ulaşmada yetersiz kalındığı veya uygun taktik ve stratejilerin takip edilmediği anlamına gelmektedir (Coşkun, 2007: 15). Finansal performans ölçümünde şu yöntemler sıklıkla kullanılmaktadır. Kar marjı, varlık karlılığı, öz sermaye karlılığı, hisse başına kazanç, fiyat / kazanç oranı, aşırı değer, sermaye karlılığı, ekonomik katma değer (Wingard ve Vorster, 2001: 320).

Daha genel bir ifade ile, finansal performans ölçümlerini; (1) bir işletmenin geçmiş performansının yansıtıldığı finans/muhasebe verilerine dayalı geleneksel ölçümler (yatırımın karlılığı, öz sermaye karlılığı gibi), (2) değerleme ilkelerine dayanan borsa fiyatlarından türetilmiş piyasa tabanlı ölçümler (ekonomik katma değer, pazar katma değeri gibi) olmak üzere iki ana gruba ayırabiliriz (Aktan ve Bulut, 2008: 70-71).

Birleşme ve satın almaların, işletmelerin performanslarına olan etkisi işletmelerin birleşme öncesi ve sonrasındaki, karlılık ve etkinlik değişimleri incelenerek analiz edilebilir ( Kılıç ve Akın, 2008: 231).

Finansal açıdan performans ölçüm yöntemleri zaman içerisinde yenilikler ve değişiklikler göstermiştir. Bu çerçevede aşağıdaki Tablo 13’de tarihsel süreç içerisinde kullanılan finansal performans ölçüm modelleri görülebilir.

Tablo 13: Tarihsel Süreç Đçerisinde Kullanılan Finansal Performans Değerlendirme Modelleri

1920’ler • Aktif karlılığı (ROA) ve özsermaye karlılığını (ROE) ölçen Dupont Modeli

1970’ler • Hisse başına kazanç

• Fiyat kazanç oranı (F/K), Piyasa değeri / defter değeri oranı (PD/DD)

1980’ler • Özsermaye karlılığı (ROE) • Yatırımın karlılığı (ROI) • Hissedar değer analizi (SVA) 1990’lar • Ekonomik katma değer (EVA)

• Pazar katma değer (MVA)

• Faiz vergi amortisman öncesi kar (EBITDA) çarpanları • Toplam hissedar kazancı (TSR)

• Yatırımdan elde edilen nakit akışı (CFROI) 2000’ler • Performans karnesi (Balanced scorecard)

• Çalışan katma değer, entelektüel sermaye

3. FĐNANSAL PERFORMANSIN ÖLÇÜMÜNDE KULLANILAN

Benzer Belgeler