• Sonuç bulunamadı

3. PARMAK İZİ TANIMA SİSTEMLERİ VE İŞLEMLERİ

3.2. Parmak İzlerinin Uygulama Alanları

1870'lerde, Japonya'da bir cerrah, antik çanak çömlek üzerindeki parmak izlerini fark ettikten sonra, kimlik saptama potansiyelini keşfettiği parmak izleri üzerinde çalışma yapmış ve parmak izi modellerini sınıflandırmak için bir yöntem geliştirmiştir [8].

Antropolog Francis Galton, 1880'li yıllarda bir kimlik tespit yolu olarak parmak izleri üzerinde sistematik çalışmalar yapmaya başlamıştır. 1892 yılında, parmak izi konulu ilk kitabını yayınlamıştır. Parmak izlerinin kişinin hayatı boyunca kalıcı olduğu ve herhangi iki parmak izinin aynı olmadığı (iki farklı kişinin aynı parmak izine sahip olma olasılığı 64 milyarda 1 olarak hesaplanmıştır) sonucuna varmıştır. Galton, günümüzde "Galton örüntü türleri" olarak bilinen parmak izi sınıflandırma sistemini tasarlamıştır. Ayrıca, iki ayrı parmak izinin eşleşip eşleşmediğine karar vermek için kullanılan parmak izi ayrıntı noktalarını (minutiae) tanımlamıştır [8].

1891 yılında, Arjantinli bir polis memuru, Galton model türlerini kullanarak parmak izlerinin ilk sistematik dosyalama işlemine başlamıştır. 1892 yılında, katilin kimliğini kanıtlamak için kanlı bir parmak izi kullanarak bir cinayet soruşturmasında ilk kriminal parmak izi tanıma işlemini gerçekleştirmiştir [8].

1897 yılında, Hindistan'da bir polis memuru, Galton’un gözlemlerini kullanarak modifiye edilmiş bir parmak izi sınıflandırma sistemi kurmuştur. Bu sistem, halen birçok ülkede kullanılmaktadır [8].

3.2. Parmak İzlerinin Uygulama Alanları

Parmak izinin günlük hayatta en sık kullanıldığı alanlar aşağıda sıralanmıştır [11]:

 Fiziksel erişim kontrolü,

 Mantıksal erişim kontrolü,

 Cihaz erişim kontrolü,

 Zaman ve katılım,

 Sivil kimlik saptama,

 Adli kimlik saptama.

Ana endüstriler;  Sağlık hizmetleri,  Finans,  Konaklama,  Perakende Satış,  Eğitim,  İmalat,

 Yüksek teknoloji ve telekominikasyon,

 Seyahat ve taşımacılık,

 Federal, devlet, belediye ve diğer yönetim biçimleri,

 Askeri,

 Emniyet güçleridir.

Parmak izi tanıma uygulamaları Çizelge 3.1’de gösterildiği gibi üç kategoriye ayrılır. Geleneksel olarak, adli uygulamalar adli tıp uzmanlarını, devlet uygulamaları simge tabanlı sistemleri, ticari uygulamalar bilgi tabanlı (parola) sistemleri kullanır. Parmak izi tanıma sistemleri ise bugün tüm bu sektörlerde artan bir şekilde kullanılmaya devam etmektedir [11].

Çizelge 3.1. Parmak izi uygulamaları

Adli Devlet (Sivil) Ticari

Ceset Tanıma Cezai Soruşturma Kayıp Çocuklar Sosyal Güvenlik Yardım Harcaması Sınır Kontrolü Pasaport Kontrolü Ulusal Kimlik Kartı Sürücü Ehliyeti Akreditasyon

Bilgisayar Ağ Girişi Elektronik Veri Güvenliği e-Ticaret

İnternet Erişimi ATM, Kredi Kartı Fiziksel Erişim Kontrolü Cep Telefonları

Kişisel Dijital Yardımcılar Tıbbi Kayıtlar Yönetimi Uzaktan Öğrenme

3.2.1. Adli bilimler

Parmak izleri belki de adli tıp alanında kullanılan en yaygın tanımlayıcılardır. Parmak izleri sadece suç mahallinde şüpheliler ile bağlantı kurmak için değil, aynı zamanda daha önce başka bir ad altında tutuklanan kişiler ile bağlantı kurmak için (hem suçlular hem masumlar için), ölen kişileri belirlemek için ve sorgulanmış belgeler ile kişileri ilişkilendirmek için kullanılır. Yüz yılı aşkın bir süredir, adli uygulamalar, parmak izi tanıma tekniklerinin odak noktası olmuştur. Elle hazırlanan kağıt veya kart dosyalar, o zamanın en başta gelen parmak izi veri kaynağını sağlamıştır ve arama sürecini araştırmacılar tarafından başa çıkılabilir boyutlara bölmek amacıyla kayıtları düzenlemek için birçok sınıflandırma tekniği kullanılmıştır. Buna ek olarak, el ile hazırlanan dosyalama sistemleri, olay yerinden alınan parmak izlerini, bilinen şüpheliler için el ile araştırılabilecek yönetilebilir gruplar halinde düzenlemek için geliştirilmiştir. Parmak izlerini el ile dosyalama, arama ve eşleştirmenin elverişsiz ve zaman kaybı oluşturması, bilgisayar teknolojisinin emniyet teşkilatlarında kullanmaya uygun hale gelmesiyle işlemin otomatik kısımlarının ortaya çıkmasını sağlamıştır [8].

3.2.2. Genetik

Parmak izi yapı özellikleri yoluyla toplumların genetik tarihlerini araştıran çok miktarda çalışma vardır. Bu eşsiz özellikler ve genetik problemlere eğilim arasındaki korelasyonu araştırmak amacıyla yapılan, belli parmak izi özelliklerini belli doğum kusurlarıyla ve hastalıklarla ilişkilendiren çalışmaların kanıtları da vardır. Bu tür çalışmalar, kimlik tespitinin en güvenilir biçimi olarak parmak izi kullanımını destekleyen benzersiz parmak izi özelliklerini (örüntüler, ayrıntı noktaları, gözenekler) tespit etmek için yapılan birçok çalışmayı tetiklemiştir [8].

3.2.3. Sivil ve ticari

Parmak izlerinin, bir kişiyi bir nesne veya bir olayla bağdaştırmada eskiden beri kullanıldığı bilinmektedir. Erken dönem yenilikçilerinin, parmak izinin kimlik tanıma için kullanılabileceğini fark mı ettikleri yoksa insanların zaten buna inanmaları gerçeğini avantaj olarak mı kullandıkları kesin değildir. Çok yakın geçmişte, parmak izleri, belli faydalar için başvuranları ilişkilendirmede, başvuru/kayıt formlarında uygulanmıştır (sosyal yardım, oylama, bankacılık vb.). Bu kullanımların çoğunda, önemli bir sorun vardır: makul sürede geniş bir parmak izi veritabanında etkili bir şekilde arama yapabilme. Daha karmaşık olaylara bakacak olursak parmak izi görüntüsü alma işleminin, gerekli toplama yöntemleri ile ilgili çok az ya da hiç eğitimi olmayan insanlar tarafından yapılmasıdır. Bu tür veritabanlarından alınan örnek parmak izi görüntülerinin araştırılması sonucu, alınan parmak izlerinin, parmağın uygun alanlarını içermediği gösterilmiştir. Alınan parmak izlerinin dörtte üçü kadarı, merkez (core) noktasından ziyade, daha çok parmak ucundan, sağından ya da solundan yakalanmıştır [8].

3.2.4. Devlet

Parmak izi tanımanın en yaygın uygulaması ilgili kişiyi kriminal kayıtlar ile ilişkilendirmede kullanılmasıdır ve hâlâ da öyledir. Orduya alınan kişilerin, bir devlet işine başvuranların veya bir devlet müteahhidinin, Federal Soruşturma Bürosu’ndaki (FBI) suçlu kayıtları ile karşılaştırılması için parmak izi vermeleri istenebilir. Nitekim Batı Virjinya'nın Fairmant bölgesinde depolanmış bu parmak izi kayıtları 200 milyondan fazladır (bir zamanlar Washington’daki bir ofis binasının zeminini kaplayan dosya dolaplarında

tutulmuştur). Bu durumda, on parmağın tümünün parmak izi çıktısı, karşılaştırma için kaydedilmiştir. Kuzey Amerika ve Batı Avrupa dışındaki birçok ülkede, ulusal kimlik kartı verilmesi için, belli bir yaşa ulaşan (örneğin 16 yaş) tüm bireylerin parmak izlerinin alınması yaygın bir uygulama haline gelmiştir ve hala da öyledir. Bireyin, gerçek başvuru sahibi olduğunu doğrulamak istemesi durumunda (dolandırıcılıkları önlemek için), genellikle parmak izi veritabanına tekrar kayıt yaptırması gerekmektedir (örneğin her 5 yılda bir). Geleneksel olarak, bu tür sistemler genellikle, kimliği doğrulamak için otomatik dosya ismi/numarası aramalarını ve parmak izlerinin manuel bir karşılaştırmasının yapılmasını içermektedir [8].