• Sonuç bulunamadı

OYUN BĐTTĐ (SEVDĐĞĐM ADAM) (1983)

I. BÖLÜM

1. GÜNCEL KONULAR

1.2. KADIN-ERKEK ĐLĐŞKĐLERĐNĐ ĐŞLEYEN OYUNLAR

1.2.2. OYUN BĐTTĐ (SEVDĐĞĐM ADAM) (1983)

Recep Bilginer, 1983 yılında yazdığı iki perdeden oluşan “Oyun Bitti (Sevdiğim Adam)”92 eserinde, çok sevdiği kocasını uçak kazasında kaybeden Münevver’in dramını anlatır. Münevver, eşini yitirdikten sonra uzun bir süre kendisine gelemez. Tekrar yaşama dönmeye çalışırken yanında hep en yakın arkadaşının kocası yer alır. Bir süre sonra Münevver, en yakın arkadaşının kocasıyla ilişkiye girer; ancak bu yaptığına çok pişman olur. Girdiği çıkmazdan kurtulmak için de kendisini ve en yakın arkadaşının kocasını öldürür.

Oyun ilk kez 6 Nisan 1982 günü Devlet Tiyatroları, Đzmir Devlet Tiyatrosu’nda sahnelenmiştir. Uzun bir aradan sonra eser tekrar 29 0cak 2008 tarihinde Salihli Belediyesi Şehir Tiyatroları tarafından sahnelenmiştir.

Eser adını, Münevver’in en yakın arkadaşının kocasıyla ilişkiye girerek hayatının kumarını oynadığını düşünmesinden alır. Girdiği bu çıkmazdan kurtulamayan Münevver, arkadaşının kocasını ve kendini öldürerek oyunu bitirir.

“Aşk bir kumardır derler. Hele bizim yaşımızda. Öyleyse, ben hayatımın kumarını oynuyorum… Bu aşkın sonu, benim hayatımın sonu demek!” (s. 38)

ÖZET:

Münevver, Đstanbul’da Boğaziçi’nde zengin kocasıyla birlikte yaşar. Anne ve babasının ölümünden sonra, kız kardeşi Feride’yi yanına alır ve okutur. Feride’nin Selçuk adında bir nişanlısı vardır. Feride nişanlısı ile görüşmediği zamanlarda vaktinin çoğunu kitap okuyarak geçirir. Böylece kafasını yenilediğini düşünür.

Münevver ise kardeşinin tam zıttı bir karakterdir. Feride kitap okuyarak kafasını zenginleştirirken; Münevver, yeni elbiselerle güzelleşmek ister. Para harcamayı çok seven, sürekli alışveriş yapan Münevver, güzelliği ile de gurur duyar.

Münevver’in mutlu bir evliliği vardır. Bir çocuğunun olmasını çok ister;

ancak eşi istemez. Bu yüzden eşi ile tartışırlar. Bir sabah eşini Đzmir’e yollayan Münevver kendisi de her zaman yaptığı gibi alışverişe gider. Akşam, eşinin bindiği uçağın düştüğünü ve kimsenin kurtulamadığı haberini alır. Kocasının ölümüne çok üzülen Münevver uzun bir süre kendisine gelemez. En yakın arkadaşı olan Meliha,

92 Recep Bilginer, “Oyun Bitti”, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara 1988.

arkadaşını bu zor günlerinde yalnız bırakmaz. Kocası Halit de Münevver’in malî işlerini üstlenir. Kocası için çok görkemli bir mezar yaptıran Münevver, her gün çiçek alıp onun mezarına gider ve ona neler yaptığını anlatır. Feride ve Meliha, Münevver’i normal yaşamına döndürmek için uğraşırlar. Eskisi gibi giyinip kendisine bakmasını isterler. Bir akşam Meliha ve Halit, Münevver’in evine yemeğe giderler. Halit iltifat ederek Münevver’i dansa kaldırır. Feride bu durumdan rahatsız olur. Çünkü ablası Münevver, genç, güzel, dul ve zengin bir bayandır. Ve bu dört unsurun ablası için en büyük düşmanları olduğunu düşünür. Haksız da sayılmaz.

Halit özellikle parası için Münevver’le çok yakından ilgilenir ve bir süre sonra aralarında bir ilişki başlar.

Münevver, bir yandan en yakın arkadaşının kocası ile ilişkiye girdiği için vicdan azabı çekerken bir yandan da mutluluğun tadını çıkarır. Halit, Münevver’in zenginliğinden faydalanır ve sürekli olarak ondan para ister. Birlikte Avrupa seyahatine çıkarlar. Đlk günden beri ilişkilerinden haberdar olan Feride, önceleri ikisine de çok kızar; ancak kendisine yeni yeni gelmeye başlayan ablasının mutluluğunu da bozmak istemez.

Münevver Halit’in yalnız kendisinin olmasını ister; ancak Meliha’nın kendisine olan samimî davranışları durumu içinden çıkılmaz bir hâle sokar. Yalnız kalmaktan çok korkan Münevver, Feride’nin evlenip Ankara’ya yerleşmesine de razı değildir. Bu çıkmazdan kurtulamayan Münevver, bir akşam Halit’i yemeğe davet eder. Yemekten sonra yatak odasında bekleyen Halit’i ve kendisini öldürür.

DRAMATĐK YAPI:

Çatışma:

Eserdeki temel çatışma, Münevver’in vicdanı ve aşkı arasındadır. Mutluluğu, aşkı arkadaşının kocasında bulan Münevver, bir yandan da en yakın arkadaşını aldatmış olmanın suçluluğunu duyar. Ne aşkından vazgeçebilir ne de arkadaşını aldatmaya gönlü razı olur.

Çözüm:

Ne yapacağını şaşıran, çıkmazda olan Münevver, vicdanını sesini duymazlıktan gelemez çareyi Halit’i ve kendisini öldürmekte bulur.

KĐŞĐLER:

Eserde beş kahraman vardır. Bunlardan Münevver ana kahraman, Halit, Feride, Meliha ikinci dereceden önemli kahramanlardır. Bu kahramanlar dışında Taşçı, Münevver’in kocası, Feride’nin nişanlısı Selçuk ve Mevlâna eserde adı geçen diğer karakterlerdir.

Münevver: Oyunun ana kahramanı olan Münevver, genç, güzel ve zengin bir bayandır. Savurgan bir tip olan Münevver, kocasına güzel görünmek için sürekli alışveriş yapar. Kocasını çok sevmesine rağmen ara ara huysuzluk edip kırar, o ise karsının her kaprisine katlanır. Sürekli iş seyahatine çıkan kocası, yine bir gün iş için Đzmir’e giderken uçağının kaza yapması sonucu hayatını kaybeder. Eşinin ölümüne çok üzülen Münevver, kocası için çok gösterişli bir mezar yaptırır, aylarca yas tutar Her gün çiçek alarak kocasının mezarını ziyarete gider, ona neler yaptığını anlatır.

Kardeşi Feride, en yakın arkadaşı Meliha ve onun kocası Halit, Münevver’in eski mutlu günlerine dönmesi için uğraşırlar. Münevver’in parası ile de ilgilenen Halit, ona daha samimî davranmaya başlar. Münevver, en yakın arkadaşının kocası Halit’e âşık olur ve onunla aralarında bir ilişki başlar. Münevver çok mutludur; ancak arkadaşı Meliha’nın ona samimî, içten davranışları, yaptığı yanlışın farkına varmasını sağlar. Vicdanının sesi ve aşkı, arasında kalan Münevver, bu çıkmazdan kurtulamayarak pişmanlığını anlattığı bir ses bandı bırakarak âşığını ve kendisini öldürür.

Halit: Meliha’ nın kocasıdır. Eşinin yakın arkadaşı olan Münevver’in kocasının ölümünün ardından ona destek olmaya çalışır. Sürekli kumar oynayan Halit, genç, güzel, dul ve zengin bir bayan olan Münevver’le ilgilenmeye başlar.

Münevver’i kendisine âşık ettikten sonra, çeşitli nedenlerle sürekli olarak ondan para alır. Đlişkisinin paraya bağlı olduğunu bilen Münevver, mutluluğunun devam etmesi için, Halit’in her istediğini yapar. Halit, ne karısından ne de Münevver’in parasından vazgeçebilir. Münevver gibi o da çıkmazdadır.

Münevver, bir gün Halit’i akşam yemeğine çağırır ve onu öldürür.

Meliha: Halit’in eşi, Münevver’in en yakın arkadaşıdır. Münevver’in kocasının ölümünün ardından onun yokluğunu hissettirmemek için her şeyi yapar.

Arkadaşı için her şeyi yapan, iyi niyetli bir insandır. Kocasından, arkadaşının işleri ile ilgilenmesini istediğinde, kocasının ve en yakın arkadaşının kendisini

aldatacakları aklının ucundan bile geçmez. Kocasına ve arkadaşına çok fazla güvenir;

ancak bu güveninin bedelini çok ağır öder. Hem en yakın arkadaşından hem de kocasından olur.

Feride: Münevver’in kardeşidir. Anne ve babası öldükten sonra ablası Münevver onu yanına alır ve okutur. Feride vaktinin çoğunu kitap okuyarak geçiren akıllı bir kızdır. Selçuk adında bir gençle nişanlıdır, evlenip Ankara’ya yerleşme plânları yaparlar; ancak Feride kocasının ölümü ile çok sarsılan ablasını bırakıp gidemez. Genç, güzel, dul ve aynı zamanda çok zengin olan ablasını, iyi niyetli olmayan Halit’e karşı uyarır; ancak Halit sayesinde ablasının mutlu olduğunu gören Feride, onların ilişkilerine karışmamaya karar verir. Onun için önemli olan sadece ablasının mutlu olmasıdır. Vicdan azabı duyan ablasının intihar etmesiyle bütün serveti Feride’ye kalır.

Taşçı: Münevver’in kocasının mezarını yaptırmak için tuttuğu kişidir. Karısı, onu başka bir erkekle kaçarak terk eder. Karısının sevdiği adamla kavuşmasını istemeyen Taşçı, karısını boşamaz.

MEKÂN:

Eserde kullanılan ana mekân, Münevver’in Đstanbul, Boğaziçi’ndeki dairesidir.

Aynı mekân üzerinde Münevver’in ruhsal durumuna göre değişiklikler yapılmıştır. Đlk başta mutlu bir hayat yaşayan Münevver’in evine gösteriş hâkimken, kocası öldükten sonra aynı mekâna karamsar bir hava hâkimdir. Birinci bölümün birinci ve ikinci tablolarında bu mekân şöyle tasvir edilir:

“Đstanbul’da, Boğaziçi’nde, denize bakan bir apartman dairesinin salonu zengin eşya. Aşırı gösterişli de denilebilir. Aslında, duvardaki tablolarla birlikte salonun eşyasına, gösteriş egemen olmuştur. Zaman zaman, Boğaz’dan geçen vapurların düdüğü ve otomobillerin gürültüsü duyulur. Feride, elinde bir kitap, divana uzanmış okumaktadır. Sade, spor bir giyinişi vardır. Pikapta, klasik bir müzik. Bir süre kitabı özenle bırakır. Pencereye gider, kanatları sonuna kadar açar.

Pikaptaki müzik durmuştur. Pencereden dışarı seslenir.” (s. 1)

Üçüncü ve dördüncü tablolarda mekân yine Münevver’in evidir; ancak dekorda birkaç değişiklik yapılır:

“Aynı dekor. Yalnız ek olarak, duvardaki kocasının fotoğrafının altında, büyük bir mezar eskizi, renkli. Büfenin üzerinde de iki kişilik kocaman bir mezar maketi. Odanın içindeki oyuncak bebekler sayıları artmışçasına, daha göze çarpar şekilde konulmuşlardır. Meliha ve Feride, konuşmaktadırlar. Feride her zamanki giysisiyle, Meliha, süslü ve göz alıcı giyinmiştir.” (s. 18)

Đkinci bölümün ilk sekiz tablosunda mekân Münevver’in evidir. Münevver, Halit’e âşık olduktan sonra yine evin havası değişir, oyuncak bebekler bir araya getirilir:

“Birinci bölümdekilerin aynı. Değişiklik; Münevver’in ölen kocasının fotoğrafının kaldırılmış olması ve oyuncak bebeklerin bir araya getirilerek yan yana dizilmesi Münevver oturmuş hâlde Halit, ayakta konuşmaktadırlar.” (s. 47)

Münevver’in vicdan azabından kurtulamayıp âşığını ve kendini öldürdüğü bölümde yine eşyaların yerleri değiştirilir. Münevver ölen kocasının resminin yanına kendi resmini asar:

“Aynı dekor. Ek olarak, Münevver’in çerçeveli fotoğrafı kocasının fotoğrafının yanına asılmıştır. Bebeklerin üzerindeki örtü kalkmıştır. Meliha siyah bir elbise giymiş oturmaktadır. Feride, ayakta normal giysili, karnı daha da şiş.

Meliha için için ağlamaktadır.” (s. 88)

Münevver’in kocasının iş için gittiği Đzmir, saat on beşte Yeşilköy Hava Limanı’ndan kalkan Đzmir uçağı, Manisa yakınlarında bilinmeyen nedenlerle dağa çarptığı haberinde yer alan mekânlar, Münevver’in her gün ziyaret ettiği kocasının mezarı, Feride ile Selçuk’un evlendikten sonra yerleşmeyi düşündükleri Ankara, Halit’in, Münevver’i götürmek istediği gazino, Halit’in kumar oynadığı kulüp, eserde geçen diğer mekân isimleridir.

Münevver ve Halit Barselona’ya tatile gideceklerdir. Ancak Đstanbul’dan birlikte ayrılamazlar. Meliha, kocası Halit’i iş için önce Van’a daha sonra sırasıyla Diyarbakır, Kayseri ve Ankara’ya gidecek diye bilir; ancak Halit Van’a gidiyorum diye Atina uçağına biner. Oradan Pire’ye gider ve vapura biner. Münevver de vapura biner. Vapur Sarayburnu’nu dönüp Marmara’ya açılıp, ertesi sabah Pire’ye ulaşır.

Dönüşte de Halit Atina uçağına binip Đstanbul’a gelecektir.

ZAMAN:

Bahar mevsiminde başlayan eser, bir yıl sonra yine aynı dönemde biter.

Bahar mevsiminde kocası ölen Münevver, on ay boyunca yas tutar. Daha sonra Halit’le iki ay süren bir birliktelik yaşayan Münevver çok değişir. Eser, Münevver’in, kocasının ölüm yıldönümünde âşığını ve kendisini öldürmesi ile biter.

“Evet, biliyorum. Yarın kocam öleli bir yıl oluyor. Ölüm yıldönümü. Hadi usta, şimdi git, o güzel mezara o usta ellerinle, benim verdiğim tarihi yaz. Đkinci mezara yazacağın bu yazı da, aynı yazı olsun, aynı hizada aynı büyüklükte.” (s. 76)