• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

1. GÜNCEL KONULAR

1.3. TOPLUMSAL VE SĐYASÎ SORUNLARI ĐŞLEYEN OYUNLAR

1.3.7. ANILARLA YAŞAMAK (1999)

Recep Bilginer, iki perdeden oluşan “Anılarla Yaşamak”128 oyununu 1999 yılında yazmıştır. Eserde, ölen kocasını anılarıyla yaşatmaya çalışan, dul bir kadın olan Mualla Güleryüz’ün geçmişle bugün arasında yaşadığı mücadele anlatılır.

“Recep Bilginer, bu oyunu başrejisör Erhan Gökgücü’nün kendisine ısmarladığını ve emekliye ayrılacak bir hanım sanatçının, tiyatrodan ayrılırken tek başına oynayacağı bir oyun olmasının istediğini söyler. Ancak Devlet Tiyatroları’nın aylık program dergisinde, oyunun 2000 Ekim’inde sahneleneceği duyurulmasına rağmen gerçekleşmez.”129

Eser adını, eşini kaybettikten sonra onu unutamayan, kocasının anılarıyla yaşamaya çalışan Mualla Güleryüz’ün mücadelesinden alır.

“… Evet yaşayacağım; ama birlikte yaşadığımız anıları yaşatmak için! Şimdi, kendimle yani anılarımla baş başa kaldım. Seninle benim arama başka bir erkek giremez giremeyecek diye söz verdim kendime.” (s. 1)

ÖZET:

Kocası bir kalp krizi sonucu vefat eden Mualla Güleryüz, aradan kırk gün geçmesine rağmen kocasının ölümünü kabullenemez. Mualla yaşadığı her anı ölen kocasıyla yaşadığı günlerini düşünerek geçirir. Çok acı çekse de kocasına ait anılarla yaşamak onu rahatlatmaya yeter. Ancak bir taraftan kendisininkine benzer bir kaderi olan arkadaşı Nesrin’in, yaşadığı tecrübeye dayanarak Mualla’yı yeniden evlenmesi için zorlaması, diğer taraftan kocasının kardeşlerinin sürekli olarak eşinden kalan mirası paylaşmak için kendisine baskı yapmaları Mualla’nın anılarıyla yaşamasına engel olur. Ölen kocasının kardeşleri, muhasebeci ağabeylerinin ölmeden önce karısına yüklü miktarda para bıraktığına inanırlar. Kayınbiraderi ise paralarla birlikte

128 Recep Bilginer, “Anılarla Yaşamak”, Yazarın eseri yayımlanmamış olup, eserin orijinali Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Zeki Taştan’dan temin edilmiştir.

129 Zeki Taştan, “Recep Bilginer’in Tiyatroları”, Kitabevi Yayınları, Đstanbul 2008, s. 59.

töre gereği yengesinin de kendisiyle evlenmesi için zorlar. Bu baskılardan bunalan, her şeyden uzaklaşmak isteyen Mualla belediyedeki eski işine geri döner.

Mualla, belediyede başkan yardımcısının baş danışmanıdır. Başkan yardımcısı ona çok güvenir; imzalayacağı bütün dosyalar önce incelemesi için Mualla’ya gider. Eğer Mualla onaylarsa başkan yardımcısı dosyayı imzalar. Aynı zamanda başkan yardımcısının direkt telefonu ona bağlıdır. Hatta özel cep telefonu bile Mualla’da durur. Danışmanlığa ek olarak bir çeşit sır kâtibidir. O da bu güveni karşılıksız bırakmaz. Ancak kayınbiraderinin bir arazi işi nedeniyle kendisinden yardım istemesi üzerine Mualla’nın düzeni bozulur. Đş karşılığında da yengesinin oturduğu, yarı hissesi kendine ait olan evin kalan yarı hissesini de ona verecek böylece evin tapusu ona geçmiş olacak ve onu bir daha rahatsız etmeyecektir.

Mualla, eğer kayınbiraderinin isteğini yapmazsa arazi mafyasının eline düşecektir.

Vicdanıyla aklı arasında bocalayan Mualla, tehditlere aldırmayarak dürüst davranır.

Mualla, arazi mafyasının suikastından kurtulur; ancak işini kaybeder.

Mualla’nın yalnız ve çaresiz olduğu bir dönemde kocasının kan kardeşi Fuat ona destek olur. Mualla onunla evlenerek sıkıntılardan kurtulacağına inanır; ancak mantık evliliğine sıcak bakmadığı için başta kabul ettiği evlenme teklifinden son anda vazgeçer.

DRAMATĐK YAPI:

Çatışma: Eserde, Mualla Güleryüz ile görümcesi ve kayınbiraderi arasında bir çatışma yaşanır. Ölen ağabeylerinden kalan mirası paylaşmak isteyen iki kardeş Mualla’yı rahat bırakmazlar. Kayınbiraderi, mirası alabilmek için yengesini çok sıkıştırır. Hatta geleneğe göre onun kendisiyle evlenmeye zorlar.

Eserde görülen bir diğer çatışma Mualla ve arazi mafyası arasında yaşanır.

Şehrin dışındaki altı su deposu olan arazinin şehir sınırları içine alınmasını isteyen arazi mafyası, kayınbiraderi aracılığıyla Mualla’nın dosyalarını başkan yardımcısına imzalatmasını söylerler. Hatta imzalatması için Mualla’yı tehdit eder.

Çözüm: Mualla, yaşadığı evin yarı hissesini kocasının kardeşlerine verir;

ancak kayınbiraderi ile evlenmez.

Aklı ve vicdanı arasında kalan Mualla sıkıntı içindedir. Eğer dosyayı imzalatırsa kocasından kalan evin diğer yarı hissesi de kendisinin olacak ve tapusu

kendisinde olacak, rahat bir şekilde yaşayacaktır. Fakat dosyayı imzalatmazsa arazi mafyası tarafından öldürülecektir. Buna rağmen Mualla vicdanının sesini dinler ve dosyanın imzalanmasını önler. Bunun üzerine arazi mafyası tarafından kendisine suikast düzenlenir. Mualla bu suikastten yara almadan kurtulur.

KĐŞĐLER:

Eserde görünen tek kahraman Mualla Güleryüz’dür. Oyun onun üzerine kurulmuştur. Oyundaki diğer kişiler ise sahnede görünmeyip oyuna telefon görüşmeleriyle, seslerle dâhil olurlar. Bunlar Mualla’nın görümcesi, kayınbiraderi, arkadaşı Nesrin, kocasının kan kardeşi Fuat, başkan yardımcısı, eşi ve sevgilisidir.

Mualla: Oyunun ana kahramanıdır. Kocasını kaybeden, dul bir kadın olan Mualla üniversite mezunudur. Mutlu bir evlilik yaşadığı dönemde aniden kocasını yitirmek onu büyük bir boşluğa iter. Kocasının ölümünü bir türlü kabullenemeyen Mualla onu anılarıyla yaşatmaya çalışır. Mualla, sevgisiz bir hayatın varlığına inanmaz. Ancak etrafındakiler onu rahat bırakmaz. Kayınbiraderi ve görümcesi, kocasından büyük miras kaldığını düşündükleri için sürekli onu rahatsız ederler.

Arkadaşları onu başka erkeklerle tanıştırıp yeniden evlenmeye zorlarlar.

Mualla, zarurî ihtiyaçları nedeniyle belediyedeki eski işine döner. Mualla, belediyedeki işlerin yürüyüşünü çok iyi bilir. Başkan yardımcısı ona çok güvenir.

Başkan yardımcısının sadece baş danışmanı değil aynı zamanda sırdaşıdır.

Arazi mafyasının kanunsuz bir işini bozması üzerine kendisine suikast girişiminde bulunulur. Ancak Mualla suikastten kurtulur. Başkan yardımcısı, başdanışmanı önemli bir suiistimali önlemesine rağmen güce boyun eğerek Mualla’yı işten çıkarır.

Bahri: Mualla’nın ölen kocasıdır. Bahri’nin nasıl biri olduğunu Mualla ve Fuat’ın konuşmalarından, onların bakış açısıyla öğreniyoruz. Mualla ile mutlu bir birliktelik yaşayan Bahri karısını çok sever. Ona âdeta bir süs bitkisi gibi bakar. Eşini çok seven, onun üzülmesini istemeyen Bahri, kalbinden rahatsız olduğunu eşinden gizler. Öldüğü zaman karısının ortada kalmasını istemediği için herkesten gizli arkadaşı Fuat’a para gönderir. Evlendikten sonra kardeşlerine gönderdiği para azaldığı için kardeşleri eşine düşman olmuşlardır.

Fuat: Mualla’nın kocasının kan kardeşidir. Arkadaşı Bahri, öldüğü zaman karısına verilmek üzere kardeşlerinden gizli olarak ona her ay düzenli para gönderir.

Fuat, arkadaşı Bahri’nin ölümünden sonra eşi Mualla’ya ulaşır ve ona destek olmaya çalışır. Hatta ona evlenme teklifi eder. Mualla, önce bu teklifi kabul eder; ancak daha sonra vazgeçer.

Başkan Yardımcısı: Mualla’nın söylediğine göre çapkın birisidir. Evli olmasına rağmen eşini, sevgilisi ile aldatır. Mualla’nın kocasının ölümünün ardından, Mualla’yı belediyedeki eski işine dönmesi için çağırır. Başkan yardımcısı zayıf iradeli, korkak biridir. Mualla önemli bir suiistimali önlemsine rağmen arazi mafyasından korkarak Mualla’yı işten çıkarır.

Görümce ve Kayınbirader: Gözleri paradan başka bir şeyi görmeyen zalim insanlardır. Ölen ağabeylerinden kalan mirası alabilmek için her şeyi yaparlar.

Yengelerini sürekli tehdit ederler. Hatta kayınbiraderi yengesini kendisiyle evlenmesi için de zorlar. Arazi mafyasıyla da ilişkisi olan kayınbirader, yengesini kanuna uymayan bir arazi meselesini halletmesi için sıkıştırır.

Nesrin: Mualla’nın arkadaşıdır. O da Mualla gibi kocasını kaybetmiştir.

Kocasının ölümünden bir süre sonra evlenen Nesrin, kocası ölen arkadaşı Mualla’yı da evliliğe zorlar.

MEKÂN:

Eserde olayların geçtiği şehirle ilgili herhangi bir bilgi verilmez. Oyunda iki önemli mekân vardır. Biri Mualla’nın anılarıyla birlikte yaşadığı daire, diğeri ise kocasının ölümünün ardından tekrar toplum içine girmeye karar vermesiyle gittiği belediyedeki çalışma odasıdır.

Birinci perdenin birinci tablosunda Mualla, kocası Bahri’nin mezarının başındadır.

Đkinci tabloda Mualla oturduğu dairenin oturma odasındadır.

“Mualla’nın oturduğu dairede oturma odası. Duvarda kocasının tek tek, kendisi ile çekilmiş boy boy fotoğrafları.” (s. 2)

Üçüncü, dördüncü, beşinci ve altıncı tabloda mekân Mualla’nın oturduğu dairedir.

Đkinci perdenin birinci tablosunda Mualla’nın düşüncelerinin değişmesiyle, belediyedeki eski işine dönmeye karar vermesiyle birlikte mekân da değişir.

“Belediyede, Mualla Güleryüz’ün çalıştığı oda. Ayrıntı görünmez. Sadece Mualla’nın oturduğu koltuk, önündeki masa ve masanın üzerindeki dosyalarla telefonlar. Đlk bakışta telefon âletlerinin çokluğu dikkat çeker.

Belediye başkan yardımcısının odasına, bu odadan geçilir. Kapısının üzerinde BELEDĐYE BAŞKAN YARDIMCISI yazısı okunur. Bu yazının altında Başkan yardımcısı tarafından yönetilen “MEŞGULÜM” ya da SERBEST ışıklı yazıları. Telefonlardan biri susar diğeri çalmaya başlar. Mualla Güleryüz kahvesini yudumlarken bir dosyayı da inceler. Bir süre. Seyirciye döner.” (s. 24)

Đkinci tabloda Mualla’nın dairesindeki oturma odası, üçüncü tabloda Mualla’nın belediyedeki odası, dördüncü tabloda Mualla’nın dairesindeki oturma odası, beşinci tabloda Mualla’nın belediyedeki odası, altıncı, yedinci ve sekizinci tablolarda Mualla’nın dairesindeki oturma odası, dokuzuncu tabloda ise mezarlık daha sonra da Mualla’nın oturma odası mekân olarak kullanılır.

ZAMAN:

Eserde zamanla ilgili herhangi bir bilgi verilmez. Ancak cep telefonunun kullanılmasına bağlı olarak olayların eserin yazıldığı (1999) bir dönemde geçtiğini söyleyebiliriz. Mualla’nın anılarını hatırlamasıyla sık sık geriye dönüşlere başvurulur.

Eserde, sadece Mualla’nın kocasının ölümünün ardından kırk gün geçtiği belirtilir.

“Mualla Güleryüz – Ben geldim sevgilim. Dün gece kırkıncı mevlidini okuttum. Bu kırk gün sanki kırk yıl gibi geçti.” (s. 1)