• Sonuç bulunamadı

2.2. TÜRKİYE’DE DOLAYSIZ YABANCI SERMAYENİN TARİHSEL

2.2.1. Osmanlı İmparatorluğu Döneminde Dolaysız Yabancı Sermaye

Osmanlı İmparatorluğu’nun günümüzdeki benzer şekilde ilk yabancı sermayeyi ta- nıması Kapitülasyonlar olarak da anılan 1838 Ticaret Anlaşmasıyla gerçekleşmiştir. Bu anlaşma ile ticarette yabancılar için olan kısıtlamalar kaldırılarak Osmanlı tüccarlarına ta- nınan tüm haklardan, yabancı tüccarların da yararlanması mümkün hale geliyordu. 1838 yılında yapılan Osmanlı-İngiliz Ticaret anlaşması bir yönden yabancı tacirlere verdiği hak- larla bir yandan da ülkeye giren gerçek anlamda ilk yabancı sermaye yönünden oldukça önemlidir. Bu anlaşma ile İngilizlerin perakende ticaretle uğraşabilmeleri uygulaması teyit edilmiştir31. Böylece İngiliz ve diğer yabancı tüccarların bir kısmı Osmanlı topraklarına gelerek ilk yabancı sermaye yatırımlarını gerçekleştirmişlerdir.

Ticaret anlaşmasından önce Osmanlı Devleti ithal mallardan % 3 oranında gümrük vergisi alınıyordu. Batılı devletlerin Osmanlı Devleti içinde yaptığı ticaretten elde ettiği kardan vergi kesilmiyordu. Yerli üretimlerin ve ithalatın alım satımını belli bir ruhsat bede- li karşılığı sağlayan bir tekel sistemi vardı. Bu sistem 1838 Ticaret Anlaşmasıyla kaldırıldı.

1838 Ticaret Anlaşmasıyla Osmanlı Devleti iç pazarını batılı ülkelere açarken, batı- lı devletler, tam tersine sanayilerini korumak için yüksek gümrük duvarları koymuşlardır. Yeni yeni kurulmaya başlayan ve çocukluk dönemini atlatamamış olan Osmanlı sanayi, büyük bir çöküş içine girmiştir.

Ticaret anlaşmasıyla iç pazarın yabancı ülkelere açılmasıyla, devletin dış ticaretten sağladığı vergi gelirlerinin de ortadan kalkması, devleti önce Galata Bankerlerinden borç- lanmak sonra da diğer borçlara yönelmek zorunda bırakmıştır. 1854 yılından başlayarak alınan dış borçların zamanla aşırı derecede çoğalması ve borç ödemede karşılaşılan güçlük- ler sonucu olarak, 1881 yılında “ Muharrem Kararnamesi” ile “ Duyun-u Umumiye Osma- niye” idaresi kuruldu. Bu idarenin görevi ödenmeyen Osmanlı Devleti borçlarına karşılık, tuz, tütün tekelleri, pul, balık resimleri, ipek öşürleri ve birçok vergiyi toplayıp, bunları alıcılara dağıtmaktır32.

Duyun-u Umumiye ile birlikte batılı devletler Osmanlı toprakları üzerinde yatırım- lar yapmaya başlamışlardır. Daha çok elektrik, havagazı, demiryolu, liman işletmeleri, banka ve sigortacılık, ulaştırma, alt yapı ve hizmetler gibi sektörler de faaliyete geçmişler- dir. Bunlar en karlı yatırım alanları olup batılı devletlerin sermayelerini kısa sürede geri almaları sağlanmıştır33. Osmanlı sınırları içerisindeki sınai kuruluşlar sermayesinin % 10’u

yabancılara, % 50’si Rumlara, % 5’ i Yahudilere ve % 15’i Müslüman Türklere ait bulu- nuyordu34.

Osmanlı Devletine ilk olarak 1856 yılında, demiryolu yapımıyla giren dolaysız ya- bancı sermaye, kağıt para karşılıkları bir yana bırakılırsa 1914 yılına kadar sürmüştür. Yine aynı yıl 1856’da Osmanlı Bankası kurulmuştur. İngiliz ve Fransız sermayesi ile kurulan bu banka başlangıçta bir ticaret bankası idi. Fakat daha sonraları kağıt para basımı işini de içeren hizmetleri de yapmaya başladı. Bank-ı Osmanii Şahane, devlet bankası görevlerini almasına rağmen, ticaret bankası olarak İngiliz ve Fransız yatırımlarındaki aracılık rolünü de sürdürüyordu. Yabancı sermayenin kurduğu daha küçük bankalarda vardı. Bunların

32 Emine KIRAY, Osmanlı’da Ekonomik Yapı ve Dış Borçlar, İletişim Yayıncılık, İstanbul, 1993, s.211-

212

33 Muammer SOYTÜRK, Dünyada ve Türkiye’de Yabancı Sermaye Yatırımları ve Beklentiler,

YASED 1998, s.213

34 Şakir KARPAT, Yabancı Sermaye, Yatırımlarda ve İhraacat Teşvik Politikaları ve Uygulamaları,

bazıları Alman ekonomik nüfusunu gerek ticaret gerekse doğrudan yatırım yoluyla kolay- laştırmaya yönelikti.35

Osmanlı Devletindeki en büyük dolaysız yatırım dalgası, 1888-1896 yılları arasında ortaya çıkmıştır. Bu dokuz yıllık sürede, dolaysız yatırımlar içindeki yabancı sermaye 30 milyon sterlini aşmaktadır. Bu miktar 1914’e kadar dolaysız yatırımlar için giren tüm ya- bancı sermayenin %40’ını oluşturmaktaydı ve bu yatırımların büyük bölümü de demiryol- larına yönelmiştir.36

Dolaysız yabancı yatırımlardaki ikinci ve daha sınırlı dalga ise 1905’den sonra gö- rülmektedir. 1905-1913 arasındaki dokuz yıllık zaman diliminde 17 milyon sterlinden fazla miktarda yabancı sermaye dış borçlar dışındaki alanlara yatırılmıştır. Bu ikinci dalga içinde de demiryollarının önemini korudukları görülmektedir.37

1914 yılında borçların toplamı Duyun-u umumiye yönetiminin Paris maliye konfe- ransına verdiği rapora göre 153,7 milyon Osmanlı Lirası idi. Yıllık borcun devlet gelirine oranı ise % 28,2 dolayında idi38.

1914 1. Dünya Savaşı nedeniyle düşman devletlere ait bazı stratejik işletmelere el konulmuş, yabancı şirketlerin ellinde bulunan limanlar ile Aydın, Suriye ve Mudanya de- mir yolları ile bazı şirketler, sözleşmelere dayanılarak hükümetçe satın alınmış ve kamulaş- tırılmıştır.13 Aralık 1914 Ecnebi Sigorta Şirketleri Hakkındaki Kanun-u Muvakkat kabul edilerek, gerçek kişilerin yanı sıra ticari nitelikteki tüzel kişilerde Osmanlı Mevzuatı kap- samına alındı ve yabancı şirketlerin ayrıcalıklarına son verildi. 1916 tarihine gelindiğinde ise yabancı şirketlere, Türkçe zorunluluğu getirilerek imtiyazlı şirketlere büyük bir darbe daha vurulmuştur. Aslında bu kanunun çıkarılmasının en önemli sebebi yabancı şirketlerde çalışacak kişilerin Osmanlı halkından gelmesini sağlayarak vatandaşlarına yeni istihdam olanakları bulmaktı39.

35 Çağlar KEYDER, Dünya Ekonomisi İçinde Türkiye, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul 1993, s.138-

139

36 Şevket PAMUK, Osmanlı Ekonomisinde Bağımlılık ve Büyüme(1820-1913),Tarih Vakfı Yurt Yayın-

ları, İstanbul 1994, s.72

37 PAMUK, a.g.e., s.72 38 KARPAT, a.g. e.,s.323

39 Zafer TOPRAK, Türkiye’de Ekonomi ve Toplum (1908-1950), Milli iktisat- Milli Burjuvazi, Tarih

Osmanlı imparatorluğundaki yabancı sermaye şirketleri çoğunlukla hukuki veya fii- li tekeller durumundaydı. Osmanlı Döneminde, yabancı sermaye hakkında özel yasalar çıkarılmamıştır, yalnız usul hükümlerini gösteren bazı kanunların bulunduğu görülmekte- dir40.