• Sonuç bulunamadı

1.5. DOLAYSIZ YABANCI SERMAYE YATIRIMLARININ BİR ÜLKEYE

1.5.1. Ekonomik ve Coğrafi Faktörler

Ülkelerin ekonomik göstergeleri doğrudan yatırım kararlarında etkili olmaktadır. Ül- kelerin gösterdikleri hızlı ve istikrarlı yerel büyüme, düşük faiz oranları, öngörülebilir enf- lasyon oranları, ılımlı dalgalanmalar gösteren döviz kuru ve daha da önemlisi istikrarlı maliye ve para politikaları yabancı sermayenin yatırım aşamasında değerlendirmeye aldığı başlıca göstergelerdir. Bu faktörlerin dışında, ülkelerin hukuki yapısı, şeffaflık, iç Pazar büyüklüğü, nitelikli işgücü, işgücü maliyeti, rekabet koşulları, sermaye piyasalarının ge- lişmişliği, liberal dış ticaret ve döviz rejimleri, vergi oranları ve teşvikler değerlendirmede dikkate alınan başlıca unsurlardır40.

Yabancı sermayenin aradığı ekonomik faktörlerden en önemlisi yatırım yapılacak ül- kenin pazarının büyüklüğüdür. Çünkü yatırımdan sağlanacak gelir pazarın genişliği ve üretilecek ürüne karşı olan talebin büyüklüğüne bağlı bulunmaktadır. Son yıllarda ABD’den sonra doğrudan yatırımları en çok ülkesine çeken ülkenin Çin olması buna ör- nektir. Diğer önemli bir faktör de, üretim faktörlerinin bolluğudur. Bunlar arasında en önemlisi de, ucuz işgücü teminidir.

Bu nedenle çok uluslu firmalar emek yoğun ürünlerin üretimlerini, işgücünün ucuz ve sendikalaşmanın gerçekleşmediği ülkelere kaydırmışlardır. Kore, Hong Kong, Singapur

38 ASO, a.g.m. s. 30. 39 KOÇ, a.g.e, s.26. 40 İSO, a.g.e.s.23.

ve Tayvan ucuz işgücü imkanları ile yabancı sermayeyi kendilerine çekmiş ülkelerdendir. Bir başka önemli faktör de, doğal kaynakların bolluğu ve ucuzluğudur. İlk başlarda doğru- dan yatırımların, sadece ucuz ve bol doğal kaynakları işletmek için ve ana şirkete ham- madde temin etmek için yapıldığı bilinmektedir. Bunlara örnek olarak Meksika, Brezilya, Şili gibi yer altı ve yer üstü zenginliklere sahip ülkelere yapılan yatırımlar gösterilebilir. Yatırım yapılan ülkenin dış dünya ile yoğun şekilde entegre olması ve coğrafi olarak hedef pazarlara yakın olması, iç pazarı yetersiz olsa da yabancı yatırımcılar için cazip olabilmek- tedir. Hong Kong ve Tayvan bu ülkelere örnek gösterilebilir. Ayrıca, yatırımların verimli- liği ve karlılığı üzerinde kritik önemleri olan haberleşme, enerji, ulaşım imkanları gibi altyapı unsurları ve çevre önlemleri, nitelikli işgücü, serbest bölge uygulamaları önemli olmaktadır.

OECD araştırmalarına göre, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde, doğrudan yatırım kararını en çok etkileyen nedenlerin başında, yatırım yapılan ülke ve bölgedeki pazara ha- kim olmadan sonra, gümrük tarifeleri ve dış ticaretin kısıtlamalarından kurtulma gelmekte- dir41.

Dolaysız yatırımlar acısından yatırım yapılacak ülkenin cazibesini artıran başka bir faktör de, çok uluslu şirketlerin yabancı şubesinin; teknik özellikler, ürün kalitesi ve zama- nında dağıtım ihtiyaçlarını karşılayabilecek düzeyde yan sanayinin varlığıdır. Bilgi ve ileti- şim teknolojilerindeki gelişmelerinde etkisiyle, çok uluslu şirketler yeniden şekillenerek, “ağ firmaları” veya “sanal firmalar” haline gelmiş ve yerel firmalar da bu ağın bir parçası olmuştur42.

1.5.2. Politik İstikrar Faktörü

Bir ülkede siyasi otoritenin veya devlet idarecilerinin izlemekte oldukları siyasi ve ekonomik rejim ile yürütülmekte olan iç ve dış politika, yabancı sermaye girişi ve çıkışında oldukça önemlidir. Şöyle ki politik istikrar yatırımların rizikosunu azaltacak kriterlerden birisi olarak karşımıza çıkar.

41 OECD, International Invest and Multinational Enterprises, Paris, 1987, s. 193

42 Charles-Albert Michalet, “Strategies of Multinationals and Competition For Direct Investment”, Fıas/Prem Seminar Series, 24 February 2000,s. 24

Yabancı sermaye yatırımının gerçekleşebilmesi yatırım yapılacak ülkenin iç politik istikrarının yanında dış politikasının da istikrarlı olmasına bağlıdır. Bunun yanında, devlet idarecilerinin yabancı sermaye yatırımlarına olan yaklaşımları da oldukça önemli bir fak- tördür. Politik istikrar ekonomik istikrarın ön koşulu olduğundan, güven ve emniyet bekle- yen yabancı sermaye için belirleyici faktör olmaktadır. Sermayenin arsa, arazi, bina, maki- ne ve ekipman veya üretim tesisi gibi kolaylıkla likide dönüştürülemeyen aktif değerlere bağlandığı doğrudan yatırımlarda, yatırım kararı uzun vadeli bir taahhüt içermektedir. Do- layısıyla, kısa vadeli program, uygulama ve teşvikler, geleceğe dair bir belirsizliğin söz konusu olduğu ortamlarda etkilerini büyük ölçüde kaybetmektedir43.

Politik faktörler doğrudan yatırımları bir çok yönden etkilerler. Bunları; sermayenin kaynağı olan ülkelerdeki ekonomik politikaların iktidarda bulunanların politik ideolojileri- ne göre şekillenmesi, sermaye ithalatçısı ülkede göze çarpan politik ideolojilerin yatırım yapma ile ilgili kararlarda etkili olması, uluslararası çevrenin bir parçası olarak yatırımcı- lar, kendilerinin yabancı olma pozisyonlarını uluslararası yasalar, anlaşmalar ve Birleşmiş Milletler ile kuruluşlarının hareketleri sonucunda koruyacak güvenceleri de göz önünde bulundurmaktadırlar şeklinde sıralayabiliriz44.

Yabancı sermaye yatırımlarında bir diğer politik faktör de, yabancı teşebbüsün karşı- lığı verilmeden ulusallaştırılmasıdır. Yapılacak yatırımların bir süre sonra ulusallaştırılabi- leceği tehlikesi, yabancı firmaların yatırım kararlarında caydırıcı olmaktadır. Ayrıca kar transferlerinin sınırlandırılması veya engellenmesi yada hisselerin değiştirilmesi de yabancı sermayeyi caydırıcı kılan nedenlerdir.

Yabancı yatırımcılar hedef ülkedeki mevcut olan rejim ve politikaları istikrarsız bu- lup olumsuz görseler dahi, eğer ticari beklentileri üstün görülürse, bu ülkelere yatırım yapmaktadırlar. Angola, Mozambik ve Doğu Avrupa ülkeleri yabancı sermayenin varolan sistemi beğenmemelerine rağmen, yatırım yaptıkları ülkelere örnek gösterilmektedir. Bu- radan da anlaşıldığı üzere, ticari beklentinin büyük olması, yatırım kararında politik faktör- lerin ihmalini gerektirebilmektedir.

43 İSO, a.g.e. s.25.