• Sonuç bulunamadı

Üsküdar'ın temel fonksiyonu olan başlangıç ve bitim noktası olma özelliği nedeniyle tarih boyunca limanda düğümlenmiş olan temel ulaşım omurgaları, topografyayı da gözeterek sürekli ve görece doğrusal olarak limandan ilgili yönlere dağılmaktadır (Şekil 2.4). Bu yol ağı vasıtasıyla Üsküdar’ın dolayısıyla İstanbul’un, diğer kentlerle bağlantısı sağlanmaktadır. Bu yolların en önemlileri:

1. Limandan başlayıp neredeyse hiçbir kırılmaya uğramadan ve sürekliliğini Karacaahmet Mezarlığı içinden geçerken de koruyarak kıyı hattına paralel güney yönüne lineer olarak uzanır.

2. Anılan ilk yola bağlandığı noktayla birlikte limanla ilişkilenen ve bu noktadan doğuya, kentin içlerine doğru lineer olarak uzanır.

3. Limandan başlayan omurga, önce Şemsi Paşa mevkisinde bulunan burnu tanımlayan kıyı çizgisine paralel güneybatı yönüne, daha sonra Doğancılar Meydanı civarında yaptığı ani bir kırılmayla güneydoğu yönüne ve sonrasında yine Karacaahmet Mezarlığı içinden geçerek tanımlanan ilk yol omurgasıyla birleşerek uzanır.

4. Limanla doğrudan ilişkili, Üsküdar’ın fiziki coğrafyasının önemli doğal iki unsurlarından biri olan Çavuşdere ile tanımlı olan yol aksı kentin doğusuna uzanır.

5. Limandan başlayarak Bülbüldere güzergâhı boyunca doğu yönünde kıvrımlı bir doğrultuyla Üsküdar’ın kuzeydoğusuna uzanır.

Şekil 2. 4 Üsküdar’ın Yüzyıllar Boyunca Temel Ulaşım Omurgasını Oluşturan Yollar (Haskan, 2001)

(Konyalı, 1976) (Kuban, 2000) (Taşçı, 2012)’dan Yapılan Okumalar İle Şemalaştırılmıştır.

Tanımlanan yol strüktürünün ilk omurgası özellikle kara ticareti yapan kervanlar tarafından yoğun olarak kullanılmıştır. Bu doğrultu Bağdat yolu olarak bilinmektedir, ancak omurga, Üsküdar'ın ve dolayısıyla İstanbul’un yalnızca Bağdat’la değil Tebriz’le olan bağlantısını da sağlamıştır. Doğu'nun değerli ürünleri İstanbul'a bu güzergâh kullanılarak taşınmıştır.

Fotoğraf 2. 2 Üsküdar’da Kervanlar (Akkaya, 2010, s. 317)

Yol strüktürünün ikinci omurgası limanın Bağlarbaşı vasıtasıyla Çamlıca bağlantısını sağlamıştır. Bu yol güzergâhı Çavuşdere ve Bülbüldere yol aksıyla birlikte daha çok Üsküdar içi ulaşımı sağlamıştır. Kentin yol omurgası 18.yüzyıla kadar kıyı hattında gelişme olanaklarının kısıtlı olması sebebiyle limanın içlerine, güneydoğu-güneybatı doğrultusunda büyümüştür. Kentin doğusunda iç kesimlerden başlayan ve limanda birleşerek denize dökülen Bülbül ve Çavuş derelerin yatakları boyunca uzanan yol aksı oluşmuştur. Bu yol aksının oluşumu derelerin kıyılarında ortaya çıkan yerleşmeler sağlamıştır. Kentin fiziksel genişlemesi topografyanın izin verdiği istikametlerde gelişmeye devam etmiştir.

Şekil 2. 5 1453-1520 Tarihleri Arasında Rum Mehmed Paşa Camisi’nin Üsküdar’ın Yol Omurgası ile İlişkisi (Haskan, 2001) (Konyalı, 1976) (Kuban, 2000)’dan Yapılan Okumalar İle

Şemalaştırılmıştır17

Rum Mehmed Paşa Külliyesi İstanbul'u karadan Doğu'yla ilişkilendiren temel ulaşım omurgasının hemen yakınına, Marmara’ya ve Boğaza hâkim bir noktaya konumlandırılarak Üsküdar’ın sosyal ve ticari merkezi işaretlenmiştir. Yapı için seçilen arazi ulaşım imkânları açısından oldukça elverişli bir noktada bulunmaktadır. Bir yerleşim yerinin gelişmesinin olmazsa olmaz koşullarından birinin ulaşım yollarının potansiyeli olduğu düşünülürse külliye oldukça ayrıcalıklı bir topografya üzerine inşa edilmiştir (Şekil 2.5).

Külliye’nin önemli öğeleri olan cami, hamam, medrese, imaret Üsküdar’ın

“kamusal” hayatının odak noktasını oluşturmuştur. Çeşitli kamusal ilişkilerin

gerçekleştiği bu mekânlar ticari ilişkilerin ve etkinliklerin sergilendiği çarşının hemen batısına konumlandırılmıştır. Dükkânlar ve diğer ticari etkinlik alanları külliyenin yakın çevresinde çarşı bölgesini oluşturarak gelişmiştir. Burada külliye ve çarşı arasında birbirini besleyen, gelişimini teşvik eden bir ilişki söz konusudur. Üsküdar’ın yol omurgaları külliye ve çarşı arasında gerçekleşen bu ilişki

17Rum Mehmed Paşa Camisi’nin Üsküdar’ın yol omurgasıyla ilişkisini gösteren haritalar Doğan

Kuban’ın “İstanbul: Bir Kent Tarihi” adlı çalışmasından yararlanılarak geliştirilmiştir.

çerçevesinde gelişmiştir18. Örneğin dini-ticari-askeri gerekçelerle doğuya giden

kervanların ilk kalkış noktası bu merkezden sağlanmıştır. Bununla birlikte Üsküdar’ın ilk mahalleleri bu yol aksı üzerinde oluşmuş özellikle üretim fonksiyonuna sahip mahalleler bu aks üzerine kurulmuştur. Üretime ve ticarete bağlı olarak bu yol sistemi üzerinde yeni mahallelerin ortaya çıkması kentin sınırlarının genişlemesini ve devamında gelişmesini sağlamıştır.

Üsküdar’ın yüzyıllar içinde gelişen temel ulaşım omurgaları incelendiğinde yol ağının limanda düğümlendiği anlaşılmaktadır. Ayrıca limandan başlayıp içlere doğru ilerleyen bu yol ağının yeni yerleşim yerlerinin oluşmasını tetiklediği görülmektedir. 16.yüzyılda inşa edilen Mihrimah Sultan, Gülfem Hatun ve Şemsi Ahmed Paşa Külliyeleri 15. Yüzyılda gelişen yol omurgasının üzerine yapılmıştır. Nurbanu Valide Sultan Külliyesi ise limandan başlayan ve içlere doğru ilerleyen yolu karşılayacak bir biçimde konumlandırılmıştır. İnşa edilen büyük ölçekli külliyeler yeni yol aksları oluşturmuş böylece Üsküdar’ın kentsel genişlemesinin/gelişmesinin yönü de şekillenmeye başlamıştır (Şekil 2.6).

Şekil 2. 6 1520-1603 Tarihleri Arasında Rum Mehmed Paşa Camisi’nin Üsküdar’ın Yol Omurgası ile İlişkisi (Haskan, 2001) (Konyalı, 1976) (Kuban, 2000)’dan Yapılan Okumalar İle Şemalaştırılmıştır.

18Her ne kadar önemini yitirmiş olsa da Osmanlı öncesi dönemlerden kalan bir yol omurgasından

bahsetmek mümkündür. Ve muhtemelen Osmanlı döneminde oluşan yerleşimler bu yol omurgasını kullanmış olmalıdır.

Coğrafi-topografik öğelerin Üsküdar'ın genel karakterini tanımlayan çizgiler üzerinde etkili olduğu söylenebilir. Temel ulaşım omurgalarının doğrultusu yükseltiler arasındaki vadi akslarını izleyerek limanda birleşmektedir. Yüzyıllar boyunca ticaret kervanları tarafından kullanılan bu yol omurgası, topografyanın sınırlayıcılığında gelişmiştir. Üsküdar’da limanla tanımlı eski ticaret rotası kentin temel omurgası olmuş ve mekânsal büyüme bu omurgayla birlikte gelişmiştir. Ticaret kervanları tarafından yoğun olarak kullanılan bu rota ekonomik ve sosyal gelişmelere neden olmuş ve buna paralel kent yapısında önemli bir mekânsal gelişme gerçekleşmiştir.

Şekil 2. 7 1603-1730 Tarihleri Arasında Rum Mehmed Paşa Camisi’nin Üsküdar’ın Yol Omurgası ile İlişkisi (Haskan, 2001) (Konyalı, 1976) (Kuban, 2000)’dan Yapılan Okumalar İle Şemalaştırılmıştır.

John Rocque 1742 John Rocque 1752

Harita 2. 4 Rum Mehmed Paşa Camisi’nin Yol Strüktürüyle İlişkisi ( https://istanbul-