• Sonuç bulunamadı

2.10.1 Verimlilik Üzerindeki Etkileri

İşe yeni giren kişinin işini en iyi şekilde yapabilmesi için yardım edilmektedir. İlk günkü izlenim daha sonraki iş doyumu ve performansı etkilemektedir. İlk günden birçok soruya cevap verilerek yanlış anlamalar önlenmekte, bunun yanı sıra bilgisizlikten kaynaklanabilecek olan başarısızlık ve moral bozukluğu giderilebilmektedir. Kişiye gösterilebilecek yakınlık ve ilgi sonucu kişinin kurum ile bütünleşmesi sağlanmaktadır. Yeni çalışanlar yetiştirilerek iş arkadaşları tarafından kabul edilmeleri kolaylaşmaktadır (Ataklı, 1992:11).

İşe yeni giren personelin oryantasyon eğitiminin örgüt ve ulusal ekonomi açısından büyük önemi bulunmaktadır. Araştırmalar, personelin işine uyumu ile verimi arasında çok sıkı bir korelasyon olduğunu göstermiştir. Personelin yetenekleri ve kişiliği ile işin gerekleri arasında ahenk mevcut olursa personelin işinden elde edeceği tatmin düzeyi yükselecek ve verimlilik artacaktır. İşe uyum sağlayamayan personelin devamsızlık şeklinde başlayan huzursuzluğu büyük bir ihtimalle işini bırakmasıyla sonuçlanacaktır (Ünsar, 2003:81). Böyle bir eğitim sürecine girilmeyip yeni personele karşı yabancı kalındığında ve ihtiyaç duyduğu destek

gösterilmediğinde, kuruma girebilmek için büyük çabalar harcayan kişi işini bırakabilmekte ya da işiyle ruhsal bağlantısını koparabilmektedir. İşe alınan kişilerin kısa bir süre sonra kurumdan ayrılmaları kurum için bir kayıptır. Bu kaybın azaltılması içinde oryantasyon eğitimi gerekmektedir (Ataklı, 1992:10).

2.10.2. Örgütsel Sosyalleşme Üzerinde Etkileri

Oryantasyon eğitimi, eni personelin örgütteki toplumsal, teknik ve kültürel yapıyı anlamasına yardımcı olmakta ve sosyalleşme sürecini hızlandırmaktadır. Sosyalleşme bir çalışanın, örgütteki diğer çalışanların değerlerini, normlarını ve inançlarını anlamaya başladığı bir süreçtir (Ünsar, 2003:83). Oryantasyon eğitimi, işverenlerin çalışanlar için oluşturmaya çalıştıkları sosyalizasyon sürecinin önemli bir parçasıdır (Decenzo ve Robbins, 1988:213). Başka bir deyişle sosyalleşme, bir çalışanın, örgütteki diğer çalışanların sahip olduğu değerleri, normları ve inançları anlamaya ve kabul etmeye başladığı devamlı bir süreçtir. Oryantasyon eğitimine giren bir kişi, örgüt değerleri, inançları ve gelenekleri yavaş yavaş alıp kabullenmektedir. Örgütün sosyalleşme süreci içinde, örgüt kültür ve değerleri bireyin kişiliği ile kaynaşıp bütünleşmektedir. Çalışanın yeni çevresiyle bütünleşmesi ve kaynaşması sağlandığı ölçüde, yetenekleri de en iyi yönde gelişme olanağı bulacaktır. Yeni çalışanın işe girmesini izleyen ilk günlerden başlayarak oryantasyon eğitimine tabi tutulması, düzenleyici ve uyumu hızlandırıcı bir rol oynamaktadır (Tınaz, 2000::81).

2.10.3. Bireysel ihtiyaçları Karşılamadaki Etkileri

Güvenlik, ait olma, saygınlık ve bilgiye olan ihtiyaç, oryantasyon aracılığı ile karşılanmaktadır. Gelişigüzel hazırlanmış uygulamalar, rastlantı eseri gelişen karşılamalar ve bilgi eksikliği, endişeyi, cesaretsizliği, hayal kırıklığını ve istifanın da dahil olduğu savunmacı davranışları yoğunlaştırmaktadır. İstifaların büyük bir sıklıkla ilk birkaç hafta içinde gerçekleştiği gerçeği, doğru işe alım ve personeli

geliştirmenin yanı sıra, uygun şekilde uygulanan oryantasyonların önemini ortaya koymaktadır (French, 1974:333).

2.11. İlgili araştırmalar

2.11.1. Yurtiçi Araştırmalar

Yıldırım (1997), yapmış olduğu, “Aday Öğretmenlerin Yetiştirme Programının Uygulanmasında Karşılaşılan Sorunlar” adlı araştırmasında; aday öğretmenlerin karşılaştıkları sorunları ortaya koymuş, bu öğretmenlerin adaylık eğitimi konusundaki görüşlerinde cinsiyet, görev yeri, mezun olunan bölüm ve adaylık süreleri gibi değişkenlere göre farklılığın olup olmadığını tespit etmeyi amaçlamıştır. Elde edilen bulgulara göre, aday öğretmenler, uygulanan adaylık eğitimi programının amaçlarını, programının içeriğini, öğretim süreçlerini, ölçme ve değerlendirilmesini, eğitim programının düzenlenmesini yeterli bulmadıklarını belirtmişlerdir.

Kocadağ (2001) yapmış olduğu “Aday Öğretmenleri Hizmet İçinde Yetiştirme Sorunları” adlı araştırmasında; aday öğretmenlerin mevcut uygulama ile hizmet içinde yetiştirilmesinde karşılaşılan sorunları saptamayı amaçlamıştır. Araştırma sonucuna göre aday öğretmen ve yöneticiler adaylardan kaynaklanan sorunlar boyutunda, adaylar hizmet içi eğitimin yalnız adaylığın kaldırılması için yapılan rutin bir eğitim programı olduğunu, adaylık eğitim programının daha çok mevzuat ve teorik bilgilerden oluşan konular içerdiğini, adayların eğitiminde üniversitelerden öğretim elemanı sağlanamadığını, adayların başarı değerlendirmesinde iç performans testlerinin kullanılmadığını birinci derecede sorun olarak gördükleri ortaya çıkmıştır.

Şişman (1994) tarafından Eskişehir il merkezindeki ilkokullarda görevli yönetici ve öğretmenlerin, insan ve insanın içinde yaşadığı çevreyle ilgili konularda

paylaştıkları temel varsayımlar ve söz konusu grupların okullarındaki bazı uygulamalara ilişkin algılarına bağlı olarak ilkokullarda ne düzeyde ve nasıl bir örgüt kültürü oluştuğunu tespit etmek amacıyla yapılan araştırma sonuçlarından bazıları şöyledir:

İnsanın çevresiyle ilişkileri konusunda, ilkokullarda görevli yönetici ve öğretmenler arasında farklı varsayımlar egemen olup bu konuda grup içinde ortak ve güçlü bir algı dayanağı oluşmamıştır. Araştırma kapsamındaki okullarda egemen olan kültürün gelişme ve uzlaşmadan yana olduğu görülmüştür. Ancak bu kültürün çevre ile ilişkilerde çevreyi etkileme ve değiştirme konusunda fazla etkin olmadığı belirtilmiştir.

Çelik (1998) tarafından yapılan “alan dışından gelen sınıf öğretmenlerinin örgütsel sosyalizasyonu” adlı araştırma, alan dışından ilköğretime öğretmen olarak atanan aday sınıf öğretmenlerinin örgütsel sosyalleşme sürecinde karşılaştıkları sorunları belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırma, 294 sınıf öğretmeni üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmada aşağıdaki sorulara cevap aranmıştır: Alan dışından gelen aday sınıf öğretmenlerinin katıldıkları hizmet içi eğitimi ne derece yeterli gördükleri, toplumun kendilerine yönelik bakış açısını nasıl buldukları, kendilerini geliştirmelerini etkileyen ve başarılarını engelleyen faktörlerin neler olduğu, görev ve sorumluluklarını ne derece bildikleri, meslekten ayrılmalarına ilişkin görüşlerinin neler olduğu tespit edilmeye çalışılmıştır. Araştırma sonucunda, öğretmenlerin mesleğe ilişkin olumlu görüşler taşıdıkları, ancak, kendilerine verilen hizmet içi eğitimi yetersiz buldukları, grubun % 60’ından fazlasının meslekten ayrılma eğilimi taşıdığı ortaya çıkmıştır. Araştırmada alan dışından gelen aday sınıf öğretmenlerinin örgütsel sosyalleşmelerinin uzun vadeli bir kariyer planlamasını ve yönetimini gerektirdiği belirtilmiştir.

Zoba (2000) tarafından yapılmış olan “İlköğretim okullarında varolan örgütsel değerlerle öğretmenlerin sosyalleşmeleri arasındaki ilişki” adlı çalışmada, ilköğretim okullarında görevli öğretmenlerin okullarında varolduğu düşünülen örgütsel değerlere ilişkin algıları tespit edilmeye çalışılmıştır. Çalışmanın alt problemleri şunlardır: (1) Öğretmenlerin okullarında varolduğu düşünülen örgütsel

değerlere ilişkin algıları nedir? (2) Öğretmenler örgütsel değerlere uyumlu sosyalleşme davranışları ne düzeyde göstermektedir? (3) Okullarda varolan örgütsel değerler ile öğretmenlerin gösterdiklerini belirttikleri sosyalleşme davranışları arasında ilişki var mıdır? İlişkisel tarama modeli niteliğinde olan araştırmanın evrenini Ankara Çankaya ilçesindeki ilköğretim okullarında görevli öğretmenler oluşturulmuştur. Araştırma sonucuna göre, örgütsel değerlere ilişkin öğretmen algıları cinsiyete, göreve, kıdeme ve branşa göre farklılık göstermediği tespit edilmiştir. Ayrıca, kişisel sosyalleşmeye ilişkin öğretmen algıları branşa ve okuldaki göreve göre bir farklılık göstermezken, kıdeme göre beş yıl ve daha az kıdemlilerin diğerlerine göre daha az sosyalleşme davranışı gösterdikleri, cinsiyete göre kadın öğretmenlerin sosyalleşme davranışlarının erkeklere göre daha yüksek olduğu saptanmıştır.

2.11.2. Yurtdışı Araştırmalar

Zeichner ve Tabachnick (1985) tarafından yapılan “mesleğe yeni başlayan öğretmenlerin sosyalleşmelerinde sosyal stratejiler ve kurumsal kontrol” ile ilgili araştırmada, öğretmenlerin hizmet öncesi eğitimlerinin bitiminden mesleğe başladıktan sonraki gelişimlerini belirlemek ve herkesçe kabul edilen “kaybolan idealizm” hakkında sorular geliştirmek temel amaç olarak ele alınmıştır. Çalışma, ABD’deki mesleğe yeni başlayan dört öğretmenin öğretim perspektiflerinin gelişimi ile ilgili iki yıllık bir boylamsal araştırmaya dayanmıştır. Ayrıca, öğretmenlerin çalıştıkları okula yaptıkları bireysel katkı ve formal kontrol mekanizmasına gösterdikleri bireysel tepki de araştırılmıştır. Bu öğretmenler çok farklı sosyo- ekonomik yapıdaki okullarda görev almışlardır. Çalışmadan elde edilen bulgulara göre, öğretmenlerden yalnızca birisi genel olarak kabul görülen ilk yıl idealizminin kaybolduğu düşüncesini doğrulamış ve idealinde gerçekten bir azalma olmuştur. Öğretmenlerden ikisi değişme yönündeki baskılara rağmen ilk günkü perspektiflerini sürdürmüşlerdir. Bunlardan birisi, kurumsal kontrolde aykırı çabalara ve zayıflıkların açıkça yaratılmasına rağmen, okulunda, kabul edilebilir davranışları anlamlıca

tanımlamıştır. Diğeri, sınıfındaki kurumsal normları değiştirmek için yaptığı çalışmalarda başarısızlığa uğramasına rağmen, ilk günkü perspektiflerine sıkıca bağlı kalmıştır. Dördüncü öğretmen ise, okul çevresinin, kendi ideallerini gerçekleştirmesine imkan tanımamasına rağmen, idealizmini sürdürmeye devam etmiştir.

Jones (1986)’un yaptığı “sosyalleşme taktikleri; yararlılık ve yeni iş görenlerin örgüte uyumları” adlı çalışmada, örgüt tarafından sağlanan örgütsel sosyalleşme taktikleri ile bunun kişisel rol sonuçları arasındaki ilişki incelenmiştir. Ayrıca rol oryantasyonunda bireyin kendi kendine faydalı olması duygusunun etkileri de test edilmiştir. Araştırmaya üniversitenin aynı bölümlerinden iki ayrı sınıftan mezun olan iki grup öğrenciye anket uygulanarak başlanmıştır. Bunlar işe girdikten beş ay sonra anket tekrar uygulanmıştır. 73 erkek ve 29 kadın üzerinde yapılan araştırmanın ilk anketine, grubun kendilerini yararlı görme ile ilgili sorulara yer verilmiştir. Beş ay sonraki ankette ise altı ayrı sosyalleşme taktiği (rol oryantasyonu, rol çatışması, rol belirsizliği, iş doyumu, işten ayrılma niyeti ve adanmışlık) ile ilgili sorular sorulmuştur. Araştırmada şu hipotezlerden hareket edilmiştir:1) Kurumsal düzeydeki sosyalleşme taktikleri daha çok rol uyumunun gözetlenmesini, kişisel düzeyde ise yeni rollerin öğrenilmesini içerir. 2)Kurumsal sosyalleşme taktikleri ile işten ayrılma niyeti, rol belirsizliği ve rol çatışması arasında negatif ilişki vardır. İş doyumu ve adanmışlık arasında ise pozitif ilişki vardır. 3) Sosyalleşme taktikleri bireyin örgüte uyumunda büyük katkı sağlayacaktır. 4) Yeni iş gören eğer kendisini yeterli görüyorsa rol oryantasyonunda kurumsal taktiklerin etkisi azalır. Araştırma sonucuna göre, örgütlerin, iş görenlerin örgüte uyumlarında farklı modeller uyguladıkları görülmüştür. Özellikle kurumsal taktiklerde rollerin gözetlenmesi, bireysel taktiklerde ise bireylerin yeni rolleri öğrenmeleri, uyum sağlamada uygulanan modellerdir. Bir başka önemli bulgu ise, bireyin kendisini orta düzeyde faydalı gördüğü takdirde rolü öğrenmenin etkili olduğu, bireyin kendini düşük düzeyde faydalı gördüğü zaman ise rol oryantasyonunun daha çok gözetlemeyi gerektiren sosyalleşme taktiklerinin üretilmesi gerektiği yönünde çıkmıştır.

Hoy ve Woolfolk (1990), “aday öğretmenlerin sosyalleşmesi” adlı araştırmada, aday öğretmenlerin uygulama öğretimlerini tamamladıktan sonra kendi bakış açılarında değişme olup olmadığını araştırmışlardır. Çalışmanın örneklemi üç gruptan oluşmuştur: a) Sömestr boyunca işe alınan öğrenciler (36’sı ilkokul, 21’i ortaokul öğretmeni olacak). b) Üç farklı öğretim yöntemi kurslarındaki 66 öğrenci (47’si ilkokul, 19’u ortaokul öğretmeni olacak), c) Gelişim psikolojisi kursu alan öğrenciler. Bu öğretmenlerin uygulama öğretimlerini tamamladıktan sonra kendi bakış açılarına daha çok hakim oldukları görülmüştür. Aday öğretmenler, öğrencilerin kontrol edilmesinde ve sosyal problemlerin çözümünde daha etkin hale gelmişlerdir. Zor öğrenen öğrencilerin kişisel yeteneklerini motivasyonu konusundaki iyimser inançları hafiflemiştir. Araştırma sonucunda örgütsel sosyalleşmede kontrolün uyum derecesini yükseltmek açısından önemli olduğu ve öğretmenlerin sosyal problemlerinin çözümünde daha çok kontrol edilmeleri gerektiği, ortaya çıkan önemli sonuçlardır.

Kuzmic (1994) tarafından yapılan ve “öğretmenlerin sosyalleşmesinde; örgütsel kültür düzeyi ve yetkilendirme konularına anlamlılık kazandırmak için göreve yeni başlayan bir öğretmenin bu konularda araştırılması” adlı çalışmada öğretmen eğitiminin doğurguları ve sosyalleşme sürecinin daha iyi anlaşılması için yetkilendirilerek göreve yeni başlayan bir öğretmenin sosyalleşme düzeyi araştırılmıştır. Çalışmada okul örgütüne yeni giren bir öğretmenin bir yıllık çalışması sonucunda kendi öğretim stilini, kabiliyetlerini, bunları örgütsel çevrede nasıl bulduğunu, nasıl bir şekil oluşturduğunu tartışmak temel amaç olarak ele alınmıştır. Kuzmic, tek bir öğretmen üzerinde yaptığı çalışmasında bu öğretmenle öğretim yılı başında iki gün, öğretim yılı sonunda iki gün olmak üzere toplam 32 saat gözlemde bulunmuştur. Öğretmenin öğretim ve öğretim dışı aktiviteleri gözlenerek günlük çalışmalarında neler yaptığı, öğrenci ve diğer öğretmenlerle ilişkileri gözlenmiştir. Verilerin toplanmasında gözlem ve görüşme tekniği kullanılmıştır. Ayrıca öğretmenin müdürü ve müdür yardımcısı ile de görüşülerek, görüşme sonuçları teybe kaydedilmiş ve yazı ile not edilmiştir. Araştırmanın bulgularına göre öğretmen eğitimi programlarına örgütsel kültür düzeyi ile ilgili bilgi verilmesi gerektiği ortaya çıkmıştır. Ayrıca gözlemlenen öğretmenin örgüte büyük bir adanmışlık gösterdiği,

ilk sömestrde deneyim kazandığı, kendini öğrencilerine adadığı, yeteneklerini okulun amaçları doğrultusunda etkin olarak kullandığı belirlenmiştir.

Allen ve Meyer (1990) tarafından yapılan “Yeni iş görenlerin bağlılık ve rol oryantasyonu ilişkisinin boylamsa bir analizi” adlı araştırmada, bilgiler meslek programlarından arka arkaya mezun olan iki grup öğrenciden toplanmıştır. Akademik yıl sonunda, mezunlar işe başlatılmış ve mezunlara işe başladıktan altı ay sonra ilk anket uygulanmıştır. Aynı kişilere 12 ay sonra ikinci kez anket tekrarlanmıştır. Yeni işgörenlerin örgütsel sosyalleşme deneyimleri altı ve oniki ayda işlerinde rol değişikliğine negatif bağlı ve altı aydan sonra örgütsel bağlılığa pozitif bağlı çıkmıştır. Rol değişikliği ve bağlılık arasında ise, altıncı ayda negatif bir ilişki çıkmıştır. Araştırma bulguları, örgütlerin yeni işgörenlerin sosyalleşme tecrübelerinin bağlılık ve rol oryantasyonu profilinde gelişimini sağlamaları gerektiğini ortaya koymuştur.

BÖLÜM III

YÖNTEM

Araştırmanın bu bölümünde, araştırmanın modeli, evreni, örneklemi, veri toplama aracı, verilerin toplanması, verilerin analizi ve kullanılan istatistiksel işlemler üzerinde durulmuştur.

3.1. Araştırma Modeli

Betimsel bir çalışma olan bu araştırmada tarama modeli kullanılmıştır. Bu amaçla hazırlanmış olan Likert tipi anket yardımıyla katılımcıların görüşleri belirlenmeye çalışılmıştır.

3.2. Çalışma Grubu

Çalışma evrenini, 2007-2008 eğitim- öğretim yılında Yozgat il merkezi ve Sorgun ilçesine atanan aday öğretmenler oluşturmaktadır. Yozgat İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden alınan bilgilere göre 124 aday öğretmen tespit edilmiştir ve bu öğretmenlerin hepsine ulaşılmaya çalışılmıştır.

3.3. Verilerin Toplanması

Araştırmanın uygulama kısmını; Yozgat İl Merkezi ve Sorgun İlçesinde görev yapan aday öğretmenler oluşturmuştur.

Aday öğretmenlerin oryantasyon sorunlarını belirlemek amacıyla, yerli ve yabancı literatür taranıp, uzman görüşleri de alınarak oryantasyon ölçeği geliştirilmiştir. 32 maddelik Likert türü bir ölçek hazırlanarak ön uygulama yapılmıştır. Güvenirlik katsayısını hesaplama yolları değişkenlerin türüne, kaynağına, uygulama sayısına göre farklılık gösterir. Hesaplama yolunun farklılığı,

güvenirlik katsayısının yorumsal anlamını da değiştir. Tesadüfi hatalardan arınıklık derecesidir. Güvenilirlik, ölçme sonuçlarına karışan hata miktarının bilgisini verir. Güvenirlilik, 0 (sıfır) ile (+1) arasında değerler alır. Güvenirliliğin (+1)’e yakın değerler alması istendiktir. Güvenirlik katsayısının 0.70 den yukarı olması istenen bir sonuçtur. Ölçme aracının her bir maddesi 1 ila 5 arasında likert tipi ölçeklendiğinden güvenirliğe Cronbach alfa formülü kullanılarak bakılmıştır. Cronbach Alfa (α) Güvenirliği, iç tutarlık anlamında bir güvenirlik anlamı vardır. Çoklu puanlanan maddelerden oluşan ölçme araçlarında kullanılır. Araştırmacının ön uygulama yaptığı ilde ulaşabildiği aday öğretmen sayısı 31 kişidir ve bu kişilere yapılan pilot uygulama sonucunda 32 maddelik “oryantasyon (işe alıştırma) eğitimi programını değerlendirme” anketinin alfa güvenirlik katsayısına ilişkin bulgular Tablo 3’te gösterilmiştir:

Tablo 3: Oryantasyon eğitimi programı değerlendirme anketinin güvenirlik katsayısı

Alt Boyutlar Madde

Sayısı

Güvenirlik Katsayısı Göreve ilk başladığınız okuldaki tutum ve

davranışları (2. Bölüm)

7 0.73

Okula ilişkin duygu ve düşünceler (3. Bölüm) 10 0.87 Oryantasyon programını yürüten eğitimciye ilişkin

görüşler (4. Bölüm)

4 0.92

Oryantasyon programının değerlendirmesi (5. Bölüm)

5 0.63

Oryantasyon programı sonrasındaki durum ve düşünceler (6. Bölüm)

6 0.88

Anketin Tamamı 32 0.89

Otuziki maddelik “oryantasyon (işe alıştırma) eğitimi programını” değerlendirme anketinin alfa güvenirlik katsayısı 0.89 bulunmuştur. Anketi oluşturan alt boyutların güvenirlikleri incelendiğinde 2. bölümü oluşturan 7 maddenin

güvenirliği 0.73, 3. bölümü oluşturan 10 maddenin güvenirliği 0.87, 4. bölümün güvenirliği 0.92 ve 5. bölümü oluşturan 5 maddenin güvenirliği 0.63 bulunmuştur.

Anketin geliştirilmesi sürecinde ilk olarak konu ile ilgili literatür taranmıştır. Anket altı bölümden oluşturulmuştur. Anketin birinci bölümünü cinsiyet, yaş, branş ve eğitim durumu olmak üzere aday öğretmenlere ilişkin kişisel bilgiler oluşturmaktadır. Anketin ikinci, üçüncü, dördünce, beşinci ve altıncı bölümünde öğretmen görüşlerini ölçmeye dönük 5 likert tipinde hazırlanan 32 madde oluşturmaktadır. Ankette verilen cevaplar “hiç katılmıyorum 1, katılmıyorum 2, kısmen katılıyorum 3, katılıyorum 4 ve tamamen katılıyorum 5 puan” olacak şekilde puanlanmıştır. Ancak anketteki 9, 14, 17, 23 ve 24. maddeler “hiç katılmıyorum 5, katılmıyorum 4, kısmen katılıyorum 3, katılıyorum 2 ve tamamen katılıyorum 1 puan” ters kodlama yapılarak puanlanmıştır. Pilot uygulama sonucuna göre anket maddelerinde madde-toplam korelasyonu (madde ayırıcılığı) 0.30’un altında olan maddeler, madde ayırıcılığı değerinin düşük olması gerekçesi ile anketten çıkarılmıştır. Tablo 4’te maddelerin madde-toplam korelâsyonları (madde ayırıcılıkları) gösterilmiştir:

Tablo 4: Madde toplam korelasyonları tablosu

Alt Boyutlar Madde No Madde-toplam

korelasyonu m1 0.41 m2 0.59 m3 0.24* m4 0.38 m5 0.48 m6 0.64

Göreve ilk başladığınız okuldaki tutum ve davranışları (2. Bölüm) m7 0.39 m8 0.36 m9 0.72 m10 0.41 m11 0.64 m12 0.67 m13 0.56 m14 0.46 m15 0.73 m16 0.63

Okula ilişkin duygu ve düşünceler (3. Bölüm)

m17 0.66

m18 0.82

m19 0.87

m20 0.81

Oryantasyon programını yürüten eğitimciye ilişkin görüşler (4. Bölüm) m21 0.78 m22 0.37 m23 0.49 m24 0.50 m25 0.11*

Oryantasyon programının değerlendirmesi (5. Bölüm) m26 0.46 m27 0.69 m28 0.77 m29 0.61 m30 0.76 m31 0.75

Oryantasyon programı sonrasındaki durum ve düşünceler (6. Bölüm)

m32 0.66

Madde-toplam korelasyonu bakımından 0.30 un altında kalan maddeler (3 ve 25. maddeler) asıl uygulama için anketten çıkarılmış ve kalan 30 maddenin pilot uygulama güvenirliği 0.89 hesaplanmıştır. Dolayısıyla araştırmada güvenirliği 0.89 olan oldukça yüksek bir güvenirliğe sahip 30 maddelik bir anket kullanılmış ve alt problemler bu maddeler üzerinde toplanan verilerden çözümlenmiştir.

Anketin geçerliliği çalışmasında ise anketteki maddeler üzerinde toplanan veriler üzerinde ortogonal döndürme olan Varimax yöntemiyle faktör analizi yapılmış ve bulguları Tablo 5’te gösterilmiştir.

Tablo 5: Faktör analizi tablosu Öz değerler

Varimax döndürme sonucu faktör yüklerinin kareleri toplamı Faktör Toplam Açıklanan Varyans % Birikimli Varyans % Toplam Açıklanan Varyans % Birikimli Varyans % 1 8.48 26.49 26.49 7.24 22.64 22.64 2 4.87 15.22 41.71 4.97 15.52 38.16 3 2.81 8.80 50.51 3.29 10.27 48.43 4 2.45 7.67 58.18 2.88 8.99 57.42 5 2.00 6.26 64.43 2.24 7.01 64.43 6 1.58 4.93 69.37 7 1.45 4.52 73.89 8 1.37 4.27 78.15 9 1.04 3.25 81.40

Açıklanan toplam varyans incelendiğinde 30 madde için uygulama verilerine göre 5 faktörün bulunduğu ve bu 5 faktörlü ölçme aracı ile ölçülen özelliğin %64’ü ölçüldüğü söylenebilir.

Tablo 6 : Döndürülmüş faktör analizi tablosu Faktörler Madde No 1 2 3 4 5 6 7 8 9 m19 0.91 0.02 -0,18 0,19 0,06 0,02 0,06 -0,10 0,00 m18 0.90 -0.01 -0,10 0,24 0,13 -0,04 -0,10 -0,04 0,03 m20 085 0.04 0,16 -0,06 -0,01 0,02 0,21 -0,10 0,18 m21 0.82 0.07 0,07 -0,04 0,03 0,08 -0,01 0,05 0,24 m24 0.75 0.22 0,20 -0,06 -0,12 0,01 -0,24 0,32 -0,30 m29 0.68 0.28 0,02 0,02 -0,19 -0,10 0,33 0,22 0,12 m26 0.65 0.23 0,12 -0,04 -0,08 -0,14 0,08 -0,33 -0,31 m32 0.65 0.46 0,10 -0,03 -0,18 -0,11 0,25 -0,03 0,12 m30 0.63 0.51 0,03 0,12 0,05 0,08 0,12 0,09 0,26 m28 0.20 0.89 0,06 0,19 0,12 0,08 -0,03 0,17 0,08 m27 0.20 0.89 0,06 0,02 0,22 -0,04 -0,03 -0,06 -0,02 m31 0.52 0.55 0,09 -0,02 0,24 0,16 0,07 0,33 0,02 m23 0.46 0.47 0,27 0,18 -0,22 -0,36 0,13 -0,22 0,02 m16 0.05 0.08 0,85 0,11 -0,01 0,17 0,16 -0,05 0,02 m12 0.11 0.03 0,82 0,25 -0,10 -0,03 0,05 0,36 -0,13 m13 -0.12 0.00 0,73 0,28 0,32 -0,13 -0,10 -0,04 0,03 m11 0.15 0.32 0,64 0,22 0,22 0,25 0,16 -0,02 -0,04 m15 0.18 0.03 0,26 0,87 -0,04 0,00 0,16 0,09 -0,02 m9 0.14 0.25 0,32 0,81 0,01 0,05 -0,22 0,04 0,04 m17 0.00 -0.18 0,46 0,56 0,09 0,32 0,18 -0,20 0,07 m8 -0.19 0.41 -0,08 0,55 -0,18 0,35 0,12 0,06 -0,35 m14 0.12 -0.01 0,34 0,53 -0,03 -0,50 0,35 -0,05 -0,06 m1 0.06 0.09 -0,13 0,01 0,82 0,04 -0,04 0,09 0,17 m6 -0.06 0.03 0,27 -0,10 0,77 -0,04 0,13 0,27 -0,10 m2 -0.03 0.41 0,28 -0,01 0,68 0,10 0,18 -0,16 -0,13 m3 0.06 -0.06 0,24 0,00 0,08 0,78 0,31 0,08 -0,17 m10 -0.10 0.10 0,20 0,42 0,02 0,69 -0,20 -0,10 0,07 m25 0.12 0.27 -0,20 -0,11 -0,32 0,54 -0,17 0,02 0,51 m4 0.36 -0.06 0,24 -0,03 0,08 0,14 0,75 0,18 -0,13 m5 -0.01 0.21 0,05 0,36 0,43 -0,15 0,60 0,09 0,01 m7 -0.04 010 0,07 0,04 0,20 0,01 0,16 0,90 0,05 m22 0.50 0.08 -0,01 -0,01 0,10 -0,12 -0,06 0,06 0,73

Tablo 6’dan da anlaşılacağı gibi 18, 20, 21, 24, 29, 26, 32, 30 numaralı maddeler 1. faktörde, 23, 27, 28 ve 31. maddeler 2. faktörde, 11, 12, 13 ve 16. maddeler 3. faktörde, 8, 9, 14, 15 ve 17. maddeler 4. faktörde, 1, 2 ve 6. maddeler 5. faktörde, 3, 10 ve 25. maddeler 6. faktörde, 4 ve 5. maddeler 7. faktörde, 7. madde 8. faktörde, 22. madde 9. faktörde çalışmıştır sonucuna ulaşılmıştır. Anketin tamamı ölçülmek istenileni ölçtüğünden gerekli incelemeden geçirilerek beş alt boyuta

indirgenmiş ve benzer sorular bu beş alt boyut içerisinde dağıtılmıştır. Faktör Analizi sonucunda faktörlere düşen maddelerin döndürülmüş faktör yük değerleri Tablo 7’de gösterilmiştir:

Tablo 7: Faktör Yük Değerleri Tablosu Maddeler Faktör Yükleri Maddeler Faktör Yükleri m1 0.68 m17 0.77 m2 0.70 m18 0.82 m3 0.66 m19 0.86 m4 0.41 m20 0.87 m5 0.51 m21 0.83 m6 0.84 m22 0.60 m7 0.55 m23 0.57 m8 0.56 m24 0.71 m9 0.67 m25 0.68 m10 0.63 m26 0.64 m11 0.65 m27 0.76 m12 0.77 m28 0.82 m13 0.64 m29 0.79 m14 0.61 m30 0.74 m15 0.76 m31 0.60 m16 0.73 m32 0.78

Faktör yük değerinin 0.45 ya da daha yüksek olması madde seçimi için iyi bir ölçüdür. Ancak uygulamada az sayıda madde elemesi için bu sınır değer 0.30’a kadar indirgenebildiği görülmektedir (Büyüköztürk, 2000:118). Görüldüğü gibi seçilen maddelerin faktör yükleri yüksek değerlerdedir.

3.4. Verilerin Analizi

Bu araştırmanın kuramsal çerçevesinin oluşturulmasında öncelikle, literatür taraması yapılmıştır.

Araştırmanın ikinci kısmını oluşturan alan çalışmasında ise Yozgat İli Merkez İlçesi ve Sorgun ilçesinde görev yapan 124 aday öğretmene ulaşılarak öğretmenlerin oryantasyon (işe alıştırma) eğitimine ilişkin görüşlerini belirlemek üzere geliştirilen likert tipi ölçekler çoğaltılarak dağıtılmış ve doldurulan ölçekler toplanmıştır.

Araştırmanın amacına uygun istatistiksel çözümleme teknikleri kullanılmıştır. Anket sonucu elde edilen bulgular frekans, yüzde, aritmetik ortalama, t testi ve

Benzer Belgeler