• Sonuç bulunamadı

Organize Suçluluğun Faaliyet Gösterdiği Suç Alanları

Organize suçluluğun, faaliyet gösterdiği suç alanlarıyla sınırlı tutularak belir- lenmeye çalıĢılması bizi bu konuda kesin sonuçlara ulaĢtırmaktan uzaktır. Zira, orga- nize suçluluk ne pahasına olursa olsun kazanç sağlama amacı etrafında, kendisine kazanç getirecek her türlü suçu iĢlemekten çekinmez. Bu anlamda, uyuĢturucu ticare- ti ve kaçakçılığından, çocuk pornografisine, fuhuĢtan, yasadıĢı kumara kadar kaynağı insan sömürüsüne dayanan suçları dahi hiç düĢünmeden yaygın Ģekilde gerçekleĢtir- mektedirler. Organize suçluluğun acımasızlığı ve tüm dünya için yarattığı potansiyel tehdit buradan gelmektedir. Bu nedenle organize suçluluğun; faaliyet gösterdiği suç alanlarıyla sınırlandırılması mümkün değildir. Kaldı ki, değiĢen dünyada, teknoloji- nin de sunduğu imkanlarla birlikte çok yeni suç tipleri oluĢmaktadır. Bu nedenle eğer bir suç en az riskle yüksek kazanç sağlıyorsa unutulmamalıdır ki organize suçluluk bu alana derhal yönelecektir. Ayrıca, çoğu zaman yeni suç tipleri de organize suçlu- luk tarafından yaratılmaktadır. Böylece, organize suçluluğun faaliyet gösterdiği uzun bir suçlar listesi vermek mümkündür. Ayrıca, organize suçluluğun yalnızca ağır suç- lar iĢlediği yönündeki yaygın kanaat de hatalıdır. Zira, organize suçluluk kazanç sağ- lama amacı etrafında basit suçlar da iĢlemektedir242

. Bazı suçlar farklı yazarlarca organize suçluluğun tipik suçları olarak sayılmaktadır243

. Bunlardan kısaca bahset- memiz gerekirse:

242

Sözüer, s. 23, 24.

243 Sözüer, s. 261, 262; Yenisey, s. 45; Daragenli, s. 246, 247; Kocasakal, s. 143; Erdem, s. 46, 47;

Ceylan, s. 36 vd.; Williams/Savona, s. 96 vd.; ġafak, s. 30 vd.; Güvel, s. 14 vd.; TaĢkın, Mustafa,

“Çıkar Amaçlı Suç Örgütleri Karapara ĠliĢkisi, (Karapara), Adalet Dergisi, Y:93, S: 11, Nisan 2002, s. 267 vd.; Kaçar, s. 96 vd.; Kaya, Ahmet, “Mafya ile Mücadelede Temel YaklaĢımlar, Polis Dergi- si, Y:7, S:26, Ocak-ġubat-Mart, 2001, s. 398, 399; Özbek, s. 55; Mavral, s. 288, 289; Ġpek, s. 11, 12;

Değirmenci, 133; Brodeur, Jean-Paul, “Organize Suç”, çev: Adnan Özdemir, Polis Dergisi, Y: 9, S:

87

1) YasadıĢı UyuĢturucu Madde Ticareti ve Kaçakçılığı

UyuĢturucu maddelerin tanımlanabilmesi kadar çeĢitlerinin belirli sınırlar içinde saptanması da oldukça zordur. Doğal biçimde olanların türleri kesinlikle bi- linmediği gibi, sentetik olanlara her geçen gün yenileri de eklenmektedir. UyuĢturucu maddelerin Ģimdilik bilinen 295 çeĢidi olmakla beraber, sentetik olanlar genellikle gizli olarak yapıldığından ve her gün bir yenisi veya türevi yapıldığından sayılarının bilinmesi mümkün değildir. Genel olarak “doğal olanlar” (narkotikler): afyon, mor- fin, eroin, esrar, kokain ve sentetik uyuĢturucu maddeler (Psikotropik maddeler) ola- rak sayılabilir244

. Ġlk gerçek uluslararası suç ağları uyuĢturucu ticareti sayesinde doğmuĢ olup; yasadıĢı narkotik ticareti bugün organize suçluluk için en büyük gelir kapısını oluĢturmaktadır. BirleĢmiĢ Milletlerin tahminine göre, bu faaliyetlerin yıllık getirisi 300 milyar dolardan daha yüksektir ve bu sayı büyümeye devam etmektedir. Batılı uluslar narkotik maddeleri 1910‟lar ve 20‟lerde yasaklamaya baĢladığında, organize suç gruplarının tedarik edeceği bir bağımlı tabanı çoktan oluĢmuĢtur. Yasa- dıĢı ticaret büyüdükçe sadece uyuĢturucu kaçakçılarının servetini katlamakla kalma- mıĢtır. Aynı zamanda, Kolombiya, Afganistan ve Laos gibi önde gelen uyuĢturucu üreticisi ülkelerin doğasını da değiĢtirmiĢtir. Amfetaminler ve ecstacy gibi yeni mad- deler popüler olmaya baĢlayıp bunu sonucunda yasaklandıkça, kaçakçıların girebile- ceği yeni kazançlı pazarlar da ortaya çıkmıĢtır245

.Özellikle 60‟lı yılların sonlarında uyuĢturucu madde organizasyonlarının merkezi konumundaki Lübnan‟da kaçakçılığı organize eden gruplar, Türkiye‟nin de aralarında bulunduğu ve yasal haĢhaĢ ekiminin yapıldığı ülkelerden temin ettikleri morfini, Fransa‟nın Marsilya bölgesinde kurduk- ları laboratuarlarda eroine dönüĢtürerek, Avrupa ve Amerika‟da pazarlamıĢlardır. 1971 yılında Türkiye‟deki haĢhaĢ ekiminin yasaklanması ve 1974 yılından itibaren de kontrollü ekime geçilmesiyle, Korsikalı ve Sicilyalı organizasyonlar, yasadıĢı haĢhaĢ ekiminin yapıldığı Güneybatı Asya ülkelerine yönelmiĢlerdir. Bunun netice- sinde Asya ile Avrupa arasındaki eroin trafiği ĢekillenmiĢ ve Türkiye de uyuĢturucu madde kaçakçılığı yapan suç örgütlerinin faaliyet alanına dahil olmuĢtur.

Yapısı itibari ile uyuĢturucu madde kaçakçılığı örgütlü bir suçtur. Bu organi- zasyon içerisinde, hiyerarĢik bir yapılanma ve iĢbölümü söz konusudur. ĠĢ bölümü

244 Günal, H. Yılmaz, Uyuşturucu Madde Suçları, Ankara, 1976, s. 16 vd..

88 organizasyonun bünyesinde olduğu gibi, organizasyonlar arasında da olabilmektedir. Kimi uyuĢturucu organizasyonları temin edici, taĢıyıcı, kimisi ise dağıtıcı, pazarlayı- cı rollerini üstlenmektedir. Bunun yanı sıra, kiĢiler bazında da bir iĢbölümü söz ko- nusudur. UyuĢturucu organizasyonlarının; aralarında görev dağılımı yaptıkları, asitçi- ler (uyuĢturucu imalatında kullanılan asetik anhidrit maddesini temin eden Ģahıslar), taĢımacılar (uyuĢturucu maddenin yurtiçi ve yurtdıĢına naklini yapan Ģahıslar), aracı- lar (uyuĢturucu maddeyi satmak amacıyla pazar arayan, alıcı ile satıcının temasını sağlayan Ģahıslar), temin ediciler (uyuĢturucu maddeyi Güneybatı Asya‟dan temin eden Ģahıslar) Ģeklinde sektörleĢmeye yöneldikleri ve birbirleriyle iĢbirliği içerisine girdikleri görülmektedir. Bu suretle bir grubun diğerinin ilgi sahasına girmediği, böy- lelikle kaçakçılık faaliyetinin daha güvenli Ģekilde yürütülmesini sağladıkları, uyuĢ- turucu maddeyi “Çift Basamak” yöntemi ile kendilerince güvenli olduğunu düĢün- dükleri ülkelerde depolayarak, tüketim bölgelerine sevk ettikleri, terör örgütleri ile bağlantılı oldukları, uyuĢturucu madde kaçakçılığından elde edilen paraları aklamak üzere paravan Ģirketler kurdukları ve aklanan paralar ile çeĢitli alanlara yatırım yap- tıkları tespit edilmiĢtir246

.UyuĢturucu ticaretinin hasılatı, yıllık olarak milyar dolar- larla ifade edilmekte ve sınır aĢan suç örgütlerinin geliĢimine büyük destek sağladığı gibi; yüksek profilli bir aktivite olan kara para aklama faaliyetinin hasılatına da öncü- lük etmektedir. Ayrıca, diğer yasadıĢı ticaretler, özellikle silah ticareti ile de bağlan- tısı vardır. Bunların da ötesinde, uyuĢturucu parası, suç örgütlerine güvenli yuvalar sağlamak üzere, devlet yetkililerine verilen rüĢvet için de en önemli kaynaktır247

.

246“UyuĢturucu Madde Kaçakçılığı”,candidates2003.emcdda.europa.eu/download/tr/turkey-nr-2001- turkish.doc, 30.03.2009.

247 Williams/Savona, s. 96, 97; Suç örgütlerinin faaliyet alanları günün koĢullarına göre değiĢmekle birlikte uyuĢturucu adeta değiĢmeyen bir sektördür. Dünyada elde edilen kara paranın %50‟sinin uyuĢturucu ticaretinden elde edildiği tahmin edilmektedir. Dünya da yapılan askeri harcamalardan sonra, uyuĢturucu ticaretinde dönen para miktarı ikinci sırada yer almaktadır. ( TaĢkın, Karapara, s. 268); Dünya üzerindeki uyuĢturucu madde ticareti ve kaçakçlığı rotaları Balkan Yolu, Kuzey Karade- niz Rotası, Doğu Akdeniz Rotası olarak gösterilmektedir. (Bu konuda bkz. http://www.kom.gov.tr/Tr/KonuDetay.asp?BKey=37&KKey=54, 30.03.2009); Organize suçluluğun asli para kaynağı uyuĢturucu ticareti ve kaçakçılığından elde edilen kara paralardır. UyuĢturucu mad- denin üretildiği ve satıldığı yer arasındaki fiyatında fahiĢ bir fark vardır. (Kaya, s. 398); Bu anlamda örnek olarak haĢhaĢı ele alırsak: UNĠDCP (BirleĢmiĢ Milletler Uluslararası Kontrol Programı) verile- rine göre sadece 1995 yılında eski Rus askerleri Afganistan‟dan 200 ton haĢhaĢ ithal etmiĢlerdir. HaĢ- haĢın kilosu Afganistan sınırında 150 dolar, Kırgızistan‟ın zorunlu transit kenti OĢ‟ta 1.000 dolar, Moskova‟da ise 10.000 dolardır. Afganistan‟da talibanların bu konudaki tutumu da ilgi çekicidir: Afganistan‟da uyuĢturucunun kullanıcıları idam edilirken ihracatçıları zenginleĢmektedir. Afganis- tan‟da her hafta Batı‟ya tonlarca uyuĢturucu gönderilmektedir. Talibanlar her uyuĢturucu sevkiyatın- dan yüzde 10 zak ya da Ġslami vergi tahsil ederler, askeri yetkililer de ülkeye dağılmıĢ laboratuarları korurular. Burada uyuĢturucunun Batı‟da bulunan Hıristiyanlara gönderilmesi gibi dini faktörler rol

89

2) YasadıĢı Silah Ticareti ve Kaçakçılığı

Kaynağı, uygulayıcısı veya sahibinin kim olduğuna bakılmaksızın yasadıĢı si- lah ticaretinin üç karakteristik özelliği olduğu söylenmelidir: -Gizli (kapalı) bir faali- yettir; -Bedelin önemli bir bölümü muamelelerin gizli olması niteliğinden kaynakla- nır; -para geriye aklanmıĢ olarak döner. Özellikle terörist eylemler, bölgesel çatıĢma- lar ve ülke bütünlüğüne zarar veren çeĢitli olayların meydana gelmesinde bu yasadıĢı silah temininin önemli bir etkisi vardır. Günümüzde, uyuĢturucu ticareti ile yasadıĢı silah ticareti neredeyse birlikte anılmaktadır. Bu iki suç faaliyetinin birbiriyle yakın iliĢkisi bulunmaktadır. Özellikle silah ve mühimmat temini ihtiyacı duyan organizas- yonlar bunu sağlamak adına uyuĢturucu ticareti iĢine yönelmiĢler ve bu konuda çeĢit- li kiĢi ve gruplarla iĢbirliği içerisine giriĢmiĢlerdir. Dünyanın değiĢik bölgelerinde, organize suç örgütleri yasadıĢı silah ticaretine ve yıkıcı faaliyetlere karıĢarak hukuk kurallarını ihlal etmektedirler. UyuĢturucu ticaretinin silah temini için kullanılması, organize suçluluk dünyasında, olağan ve sıradan bir iĢ haline gelmiĢtir248.Ayrıca, söz konusu faaliyetlerde ülkelerin resmi makamlarının da resmi yollardan olmasa da, bu duruma göz yumdukları söylenmelidir. Nitekim, özellikle bazı terörist faaliyetler günümüzde bu destek sayesinde ayakta durmaktadır. Ülkeler milli çıkarları ve ideo- lojileri doğrultusunda yansıttıkları politikalarında zaman zaman bu tip faaliyetlerde bulunabilmektedirler. Bu genelde açık(görünür) bir Ģekilde olmamaktadır. Örnek olarak, PKK‟nın varlığını sürdürmesinde aldığı bu tip önemli desteklerin rolü yadsı- namaz. Resmi kayıtlara göre, fabrikasyon üretimi silahların büyük bir bölümü Kuzey Irak ve Suriye sınırından ülkemize sokulmaktadır. Kuzey Irak‟taki otorite boĢluğu,

oynamaktayken, asıl önemli faktörü de bu sektörden sağlanan kazanç oluĢturmaktadır. Talibanlarca sağlanan morfin macunu, eroin ve diğer uyuĢturucu maddelerin Afganistan dıĢında pazarlanması Rus mafia kartellerinin görevidir. Kaçakçılığın getirdiği karlar ise önemlidir: 1997 yılında saf eroinin gra- mı Hamburg, Milano, Paris ya da Zürich sokaklarından 90-140 dolara alıcı buluyordu. (Ziegler, s. 154); Ġllegal uyuĢturucu ticareti ve kaçakçılığı organize suçluluğun en önemli faaliyetleri arasında en baĢta yer almaktadır. Gerek yoğun arz-talep dengesi, maddenin bağımlılık etkisi neticesinde kullanıcı- dan gelen sürekli ve sonu gelmez talep, gerek iĢin kendisine özgü özellikleri nedeniyle iĢlemlerin (iĢleme, dağıtma, depolama vs.) parçalara bölünerek gerçekleĢtirilmesi ve getirdiği yüksek kazanç, bu suçluluk türüne özel bir önem atfetmektedir. Gerçekten uluslararası uyuĢturucu piyasasında dönen paranın boyutlarının çok yüksek olduğu bilinen bir gerçektir. Sınır aĢan organize suçluluğun en tipik faaliyetinin uyuĢturucu ticareti olduğunu söylemek mümkündür.

90 bu bölgede kaçakçılık faaliyetlerinin önemli boyutlara ulaĢmasını sağlamıĢtır. Bu durum ister istemez ülkemize de yansımaktadır249

.

Silah ticareti dünyada teknoloji odaklı en eski sektörlerden biridir. Ġhtilaf ve savaĢ, özellikle de silah teknolojisindeki ilerleme, taraflardan birine avantaj sağlaya- bilir durumdayken, her zaman bir silah pazarı yaratır. Ġhtilaftaki taraflardan birisinin uluslararası yasalarla belirlenen müĢteri profiline uymadığı için silah satıĢı yapılma- yan isyancı gruplar olması durumunda, bir ülkenin kendi sınırlarının dıĢından gelen yasadıĢı silahlara yönelik talepler artar. Fakat organize suçluluğun silahı kime sata- cağına dair kuralları yoktur, hatta bazı durumlarda ihtilafın iki tarafını birden tedarik eder. Tek amaçları kardır. Organize suç örgütleri, terörist örgütler ile bunlara ve Ģid- dete destek veren devletleri tedarik etmenin yanı sıra Japonya gibi silah kontrolü nedeniyle, baĢka yerlerde birkaç dolara satılan otomatik silahların ve kurĢunların fiyatının ĢiĢtiği ülkelere de kaçak yollardan silah getirmektedir250

. Dünya üzerinde suç faaliyetleri devam ettikçe, kiĢiler ve ülkeler arasında çeĢitli anlaĢmazlıklar ve çatıĢmalar sürdükçe, ülkeler toprak bütünlükleri ve sınırları konusunda baskı ve teh- dit hissettikçe, kiĢiler siyasi veya maddi kazançlara ulaĢmak adına organize oldukça, silah ve dolayısıyla silah kaçakçılığı hiçbir zaman önemini yitirmeyecektir. Burada tek değiĢecek olan, silahların cinsi, miktarı ve etkisi ile gücü elinde bulunduranın kimliği olabilir.

3) Gümrük Kaçakçılığı

Genel anlamıyla; ihracı ya da ithali yasak olan eĢyaların ihraç veya ithal edilmesi, ticaretinin serbest olması durumunda da gümrük muamelesine tabi olan eĢyaların gümrük iĢlemeleri yaptırılmadan ithal veya ihraç edilmesi, bunların yurt içerisine bilerek sokulması ve yurtiçinde satılması gümrük kaçakçılığı suçunu oluĢtu- rur. Otomobil kaçakçılığı, tekel maddeleri kaçakçılığı, ticari mal kaçakçılığı yoğun olarak baĢvurulan türleridir. Ülkelerin mevzuatlarındaki değiĢken ve karmaĢık dü- zenlemeler de bu alanda organize suç örgütleri için kolaylık yaratmaktadır. Yine ül- keler arasındaki sınırların da esnekleĢmesi, bu anlamda kolaylık sağlamıĢtır. Bu su- çun gerçekleĢtirilebilmesi için kamu görevlilerin yolsuzluğa sevk edilmesi ve suçun

249 ġafak, s. 37. 250 Southwell, s. 87.

91 iĢlenmesine yardımcı olmalarının (göz yumma) sağlanması önemlidir. Bunun için rüĢvet, korkutma, yıldırma, sindirme, tehdit, Ģantaj vs. yollara baĢvurulabilir251

.Or- ganize suçluluğun gümrük kaçakçılığındaki rolü, Babil ve diğer antik Mezopotamya kentlerinin bazı malların ticaretine vergi koyduğu M.Ö. 1780-1750 dönemine kadar dayanır. Bu durum, söz konusu vergiden kaçarak kar elde eden ilk organize grupları da ortaya çıkarmıĢ ve tarih boyunca süren bir Ģablon yaratmıĢtır. Belirli bir malın farklı ülkelerdeki bedeli arasında vergiden kaynaklanan kayda değer bir fark oluĢtu- ğunda, organize suçluluk kaçakçılık iĢine girerek bu durumdan istifade etmektedir. Bugün gümrük kaçakçılığına en çok konu olan mallar alkol ve sigaradır. ABD‟de eyaletler arasında sigaraya konulan farklı vergi oranları, Cosa Nostra‟nın sadece New York kent merkezinde yılda 400 milyon paket kaçak sigara satıĢını kontrol etmesine imkan tanımıĢtır. Bu durum New York eyaleti açısından yıllık 100 milyon dolarlık vergi kaybı anlamına gelmekte ve bu somut bir mafia geliri üretmektedir. Gümrük kaçakçılığı Avrupa‟da da sorun yaratmaktadır. Moldova, Rusya, Andora ve Fas gibi ülkelerden, yüksek tütün vergisine sahip AB ülkelerine her yıl milyarlarca dolar de- ğerinde sigara sokulmaktadır. Sadece Büyük Britanya‟da tütün kaçakçılığının hükü- mete maliyeti 4 milyar pounddan yüksektir. YasadıĢı ticaret, Ġtalyan mafiası, Rus Organizatsiya ve Vietnamlı suç örgütleri açısından önemli bir gelir kaynağıdır. Hepsi bu tür ticareti, düĢük riskli, yüksek karlı bir faaliyet olarak görmektedirler252

.

4) Nükleer Madde Ticareti ve Kaçakçılığı

Nükleer maddelerin yarattığı tehdit, bu konuda gerçekleĢtirilecek faaliyetlerin risk, maliyet ve gizlilik içermesi nedeniyle nükleer madde kaçakçılığı ve ticareti çok büyük kazançları beraberinde getirmektedir. Nükleer madde kaçakçılığını organize suçluluğun faaliyet alanına giren en ağır suçların içerisinde değerlendirmek gerekir. Zira, bu suçluluk da muhatap da zaman zaman devletler veya çok büyük gücü ve/veya parayı elinde bulunduran yapılanmalardır. Nükleer madde ticareti kesinlikle sınır aĢan bir faaliyettir. Yüzyılın en büyük fizikçisi Albert EINSTEIN, konvansiyo- nel silahlara göre çok daha fazla tahribat yapabilen, kullanıldıktan sonra dahi canlılar

251 Kaçakçılık suçları için bkz. Erman, Sahir, Kaçakçılık Suçları, Ticari Ceza Hukuku C: IV, (Kaçak- çılık), Ġstanbul, 1981, s. 7 vd..

92 üzerinde etkileri devam eden, çok sayıda insan ve diğer türden canlıların kitlesel ola- rak ölümüne yol açabilen kitle imha silahları (KĠS) olarak adlandırılan nükleer, kim- yasal ve biyolojik silahların nasıl sonuçlara yol açacağını Ģöyle tarif etmiĢtir. “Böyle giderse 3. Dünya SavaĢı kitle imha silahlarının kullanıldığı bir savaĢ olacak. Bundan sağ kurtulanlarsa, 4. Dünya SavaĢı‟nda savaĢmak için sadece taĢları ve sopaları kul- lanacaklar.” Bu tehlikenin yanı sıra Kimyasal, Biyolojik, Radyoaktif ve Nükleer (KBRN) maddelerin; teröristler tarafından yasadıĢı yollardan temin edilerek, ikinci bir patlayıcı sistem yanına yerleĢtirilerek veya herhangi bir patlayıcı sistem kullanıl- madan doğrudan püskürtme, dökme, akıtma vb. Ģekillerde kullanılması da söz konu- sudur. Bu bağlamda; KĠS sonuçları bakımından tüm insanlara yöneltilmiĢ bir tehdidi kapsaması sebebiyle, uluslararası hukukta bazı ilkeler geliĢtirilmiĢ, bu ilkeler doğrul- tusunda KĠS ve yapımında kullanılan kimyasal, biyolojik, radyoaktif ve nükleer maddeleri izinsiz olarak bulundurmak, taĢımak ve kullanmak toplum ve insan sağlı- ğını tehlikeye atan bir suç olarak kabul edilmiĢtir253

.

5) Kara Para Aklama

Kara para aklama faaliyeti, özellikle gelir getirici yasadıĢı faaliyetlerde bulu- nanların veya bunlarla iliĢki içinde olanların yaĢam kaynağıdır. BirleĢmiĢ Milletler tarafından yapılan bir tahmine göre bir yılda aklanan kara para miktarı 1,5 trilyon dolar civarındadır. IMF bu rakamı son yıllar için 2 trilyon dolar olarak tahmin etmiĢ-

253Bkz. Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı 2008 raporu, s. 104 vd.; Nükleer maddelerin terörist grupların veya belli devletler tarafından dıĢlandığı için belli bir stratejik nükleer kapasiteye ulaĢmak isteyen devletlerin eline geçme ihtimali küresel toplumu endiĢeye sevk etmektedir. (Williams/Savona, s. 99); Soğuk SavaĢ sonrasında nükleer teknolojinin pazarlandığı küresel karaborsa, hızla büyümeye baĢlayarak uluslararası toplumun bir an önce önlem almak için harekete geçmesini gerektirmiĢtir. Uluslararası Atom Enerjisi Dairesi, 1993-2006 yılları arasında nükleer teknoloji ya da malzemenin yasal olmayan yollardan pazarlandığı binden fazla vaka tesbit edildiğini açıklamıĢtır. Nükleer malzeme kaçakçılığını tespit etmek oldukça zordur. Harvard Üniversitesi‟nde 2002 yılında yapılan bir araĢtırmada bir kola kutusu hacmindeki 4 kilogram plüton- yumun bir atom bombası yapmaya yetecek miktarda olduğu belirtilmektedir. Uluslararası sınırları her gün geçen binlerce kamyon, tren, gemi ve uçak olduğu varsayılırsa nükleer malzeme kaçakçılığının önlenmesi için geniĢ çapta iĢbirliği yapılması gereği de daha kolay anlaĢılmaktadır. (http://www.voanews.com/turkish/2008-07-31-voa21.cfm, 30.03.2009); Organize suçluluğun amacı ne pahasına olursa olsun kazanç elde etmektir. Yüksek kazanç amacı organize suçluluğun suç faaliyet- leri arasında ayrım yapmamasına neden olur. Bu bakımdan, gerçekleĢtirilen suç faaliyetinin verdiği veya vereceği zarar değil; getireceği kazanç önemli ve ön plandadır. Ayrıca, nükleer maddeler, yine dünya gündeminin tartıĢılan önemli bir meselesi olan çevreye de çok önemli oranda zarar verme tehli- kesi içermektedir. Bu bağlamda, nükleer madde ticareti ve kaçakçığını çevreye karĢı iĢlenen suçlar bünyesinde de değerlendirmek gerekir.

93 tir254. Kara para aklayıcılar giderek daha fazla uzmanlaĢtıklarından resmi radar ek- ranlarına –yasaları ve aklama iĢlemlerini tespit yöntemlerini- yakalanmadan geçme- nin yeni yollarını bulmaktadırlar. Kestirilemeyen kararlar ve sermaye hareketleri aracılığıyla ekonomik mekanizmaları ve dengeleri istikrarsızlaĢtırma riski taĢıması dolayısıyla, özellikle organize suç kaynaklı kara para aklama ekonomi için ölümcül bir risk oluĢturmaktadır. Çünkü aklayıcıların mantığı klasik kar ve en iyi yatırım mantığı değildir. Aksine, yatırım kolaylıklarına, özellikle bankacılık, Ģirketler huku- ku ve ceza hukuku alanlarında mevzuatın gevĢekliğine bakmaktadırlar. Organize suçluluk ve finansal sektör arasındaki bağlantı kara para aklama yoluyla sağlanmak- tadır255

.

6) Yüksek Değerdeki Motorlu TaĢıtlar ile Tır, Konteyner ve Gemi Yük- lerinin Kaçırılması

Çalıntı motorlu araçların elde edilmesi, modifiye edilmesi ve baĢka bir yere taĢınması, farklı kıtalardaki suç ağlarının iĢbirliğine dayanan geniĢ çaplı ve uluslara- rası bir yasadıĢı sektör haline gelmiĢ durumdadır. Çalıntı araçları ulusal sınırlar dahi- linde satmak zorlaĢtıkça, organizasyonlar bu arabaları kendi ülkelerinin sınırları dı- Ģında yasadıĢı yollardan satmaya yönelmiĢtir. Amerikan Mafiası değerli araçları çal- ma, modifiye etme ve yeniden satıĢ için Kanada sınırından geçirme noktasında dene- yimlidir. Ancak Gambino Mafia ailesi çalıntı lüks arabaların Suudi Arabistan ve Ku-

254Aykın, Hasan, “Aklama Suçu - Öncül Suç ĠliĢkisi”

www.mmd.org.tr/eserler/AKLAMA%20öncül%20suç%20ilişkisi.doc, s. 1 vd., 02.04.2009.

255 Ergül, Ergin, Küresel Köyde Suç ve Adalet, (Suç ve Adalet), Ankara, 2008, s. 72; Organize suç örgütlerinin elinden alınamayan suç gelirleri zamanla ekonomik ve mali piyasalarda suç örgütlerinin güç kazanmasına ve bu piyasaların suç örgütlerinin eline geçmesine sebebiyet verir. Mali sistemin suç örgütleri tarafından kullanılması mali sistemin bozulmasına, rekabet kurallarının iĢlememesine ve bu suretle yasal gelire sahip yatırımcıların mağduriyetine ve sistemden çekilmesiyle beraber, mali sistem- lerin tamamen suç örgütlerinin eline geçmesine neden olur. (Değirmenci, s. 136); Sistematik bir ay- rımda organize suçluluğun faaliyetlerini üç aĢamaya ayırmak söz konusu olabilir: Bunlardan ilki, adam kaldırma, haraç, fidye talebi, Ģantaj, kaçakçılık fiilleri, belli bir alanın denetimi ve yasadıĢı gelir elde etmeye yönelik, gerektiğinde Ģiddetin kullanıldığı faaliyetler, Ģantaj ile para sızdırma, rüĢvet haraç toplama, hileli yöntemlerle kamusal kaynaklardan yararlanma gibi amaçlanan yasadıĢı gelirin

Benzer Belgeler