• Sonuç bulunamadı

5. ORGANİK MEYVE VE SEBZECİLİK

5.3. Organik Sebze Yetiştiriciliği

5.3.1. Organik Sebze Yetiştiriciliğinin Önemi

İnsan beslenmesinin devamlılığının sağlanabilmesi için, tarımsal faaliyetlerin yürütülmesi zorunludur. Bu faaliyetleri yürüten üreticiler, zaman içerisinde bazı faktörlerin etkisi ile aynı üretim alanında sürekli olarak bir türe ait bitkileri yetiştirmeye başlamışlardır. Bir üretim alanında sürekli olarak aynı bitki türünün yetiştirilmesi “tek bitki üretimi-monokültür” olarak tanımlanır. Tek ürün üretimine üreticileri yönlendiren nedenler arasında; üretilen ürünün piyasada yüksek fiyat bulması, tüketiciler tarafından sürekli talep edilen bir ürün olması, üretimi kolay olması ve üreticinin üretimini bilmediği bitki türlerinin üretiminden kaçınması gibi nedenler sayılabilir (Beşirli 2003).

Tek ürün üretiminin zaman içerisinde yaratmış olduğu pek çok olumsuzluklar vardır. Bunlar; sürekli olarak toprağın belli derinliğindeki su ve besin maddesinin tüketilmesi, tüketilen besin maddesinin telafi edilmesini amaçlayan aşırı sentetik gübre kullanımı sonucunda bunların kalıntılarının su kaynakları ile toprak kirliliğine neden olarak doğadaki yaşam zincirini olumsuz etkilemesidir. Ayrıca, yetiştirilen türe ait hastalıkların etkinliğinin, zararlılarının yoğunluğunun artması ve bunların etkinliğini önlemek amacıyla aşırı miktarda zirai mücadele ilaçlarının kullanımı sonucunda doğada mevcut olan yararlı- zararlı böcek dengesinin ortadan kalkması, bu ilaçların toprakta ve ürün üzerinde biriken kalıntıları sonucunda doğa ve insan sağlığının tehdit altında olması, toprak mikroorganizma yapısının bozulmasıyla toprak faunasının olumsuz etkilenmesidir (Beşirli 2003).

Organik tarımda, hatalı uygulamalar sonucunda yapısı bozulan toprağın iyileştirilmesi ve içindeki mikroorganizmaların korunup beslenmesinin sağlanması, toprağın tek yönlü sömürülmesi önlenerek doğal verimliliğinin devam ettirilmesi ana ilkelerden birisidir. Bunu sağlamanın etkili yöntemlerinden bir tanesi ise; iyi planlanmış ekim nöbetlerinin uygulanmasıdır (Beşirli 2003).

Sebzeler içermiş oldukları mineral ve vitaminleri ile insan beslenmesinde önemli rol oynayan bitki türleridir. Kültürü yapılan sebzeler değişik familyalara aittir ve her birinin toprak ve iklim istekleri farklıdır. Bir kısmı derin köklü (domates, biber, kabak), bir kısmı yüzlek köklüdür (salatalar, ıspanak). Bir kısmı serin iklim sebzesi (ıspanak, salatalar, lahana, karnabahar), bir kısmı yazlık sebzelerdir (domates, biber, patlıcan, kabak, hıyar, karpuz, bamya) (Beşirli 2003).

5.3.2. Ekim Nöbeti

Organik tarım sisteminin önemli prensiplerinden biri ekim nöbetidir (Aksoy ve ark. 2005). Ekim nöbeti; (=rotasyon =münavebe) tarımsal faaliyet gösterilen bölgenin iklim ve toprak özellikleri dikkate alınarak, yüksek verimli ve kaliteli üretim yapmak amacıyla farklı kültür bitkilerinin birbirini, karşılıklı olarak destekleyebilecek ve tamamlayabilecek şekilde ard arda yetiştirilmesine denir (Anonim 2007e).

Yüksek ürün alınması ise toprak verimliliğinin en üst düzeyde tutulmasıyla sağlanabilir. Ürünler uygun bir ekim nöbetine göre yetiştirildiklerinde verim %10 – 15 daha fazla olmaktadır (Aksoy ve ark. 2005).

Ürün ekim nöbetinde ana prensip; aynı familyaya ait olan sebze türlerinin tek ürün yetiştiriciliği (monokültür) zihniyeti ile arka arkaya üretilmemesidir. Bunun ana nedeni; aynı familyaya ait türler topraktan aynı besin maddelerini alarak beslenirler ve toprak verimliliğinin azalmasına neden olurlar. Bu nedenledir ki organik tarımın ana prensiplerinden birisi toprak yapısının korunarak tarım yapılmasıdır. Toprak yapısının korunmasını sağlayan uygulamalardan en önemlisi ise; tarımsal faaliyetler uygulanırken bilinçli bir ekim nöbeti uygulanmasıdır (Beşirli 2003).

Ekim nöbetinden beklenen yararlar (Aksoy ve ark. 2005);  Toprak verimliliğinin korunması ve artırılması

 Toprak erozyonunun azaltılması  Yabancı ot kontrolü

 Hastalık ve zararlıların kontrolü  İş gücünün değerlendirilmesi

 Bitkisel üretimde ortaya çıkabilecek risklerin azaltılması

5.3.3. Ekim Nöbetinde Göz Önünde Bulundurulması Gereken Hususlar

Ekim nöbeti programı oluştururken dikkat edilecek noktalar; (Beşirli 2003);

 Azot tüketimi fazla olan kültür bitkileri (şeker pancarı, patates, pamuk, mısır, kolza) ile azot depolama özelliklerine sahip olan bitkiler (baklagiller) ard arda yetiştirilmelidir.  Su tüketimi fazla olan kültür bitkileri (yonca, çeltik, mısır, pamuk, şeker pancarı,

lahanagiller, patlıcangiller) ile daha az su tüketen bitkileri (patates, hububat, soğan, sarımsak, bezelye) arka arkaya yetiştirilmelidir.

 Yetiştirme döneminde yavaş gelişen kültür bitkileri (domates, soğan, sarımsak) ile hızlı gelişme özelliğinde olan bitkiler (mısır, soya fasulyesi, sorgum, ıspanak, marul, fiğ, yemlik kolza, salata grubu, turp) ard arda yetiştirilmelidir.

 Bitki kalıntısı fazla olan bitkiler (baklagil, yem bitkileri, tahıllar, kereviz, soğan) ile kalıntısı az olan bitkiler ( patates, şeker pancarı, karnabahar, lahana, salatalar, ıspanak) ard arda yetiştirilmelidir.

 İyi planlanmış sağlıklı bir ekim nöbeti ile toprağın organik madde ihtiyacı karşılanmalıdır. Bu amaçla baklagil bitkileri gibi C/N oranı düşük olan ürünlere ekim nöbetinde mutlaka yer verilmelidir.

 Hastalık ve zararlılara dayanıklı bitki çeşitleri seçilmelidir.

 Zararlıların önlenmesinde, ön bitkiden sonra art bitki olarak seçilen bitkinin ön bitkide zarar yapan zararlının konukçusu olmamasına dikkat edilmelidir.

 Zararlının etkinliğini kırmak amacıyla; zararlının biyolojik yapısı dikkate alınarak kültür bitkisinin ekim veya dikimi erken ya da geç zamana kaydırılmalıdır.

5.3.4. Bazı Sebzelerin Birbirine Göre Ön ve Art Bitki Olabilme Durumları

Sebze ekim nöbeti programlarının planlanmasında üretim yapılacak arazi bir daire ya da pasta şeklide düşünülmelidir. Yuvarlak bir pastayı kesercesine, üretim alanı (daire) eşit parçalara ayrılır. Genel olarak üretim alanı kaç eşit parçaya bölünüyorsa, o miktarda da farklı sebze familyası seçilir. Eğer arazi 4 eşit parçaya ayrılmış ise; 4 sebze familyası aşağıdaki gibi seçilebilir (Beşirli2003). Örneğin;

1.yıl: Buğdaygiller 2. yıl: Baklagiller 3.yıl: Lahanagiller 4. yıl: Patlıcangiller

Tatlı mısır Sırık fasulye ya da bezelye Lahana, turp, brokoli Domates, patlıcan biber ya da patates Görüldüğü gibi; ayrılan parsellerde her bir familyaya ait türler 4 yıllık bir program dâhilinde sırayla dönüşümlü olarak arka arkaya getirilmektedir. Uzun vadeli ekim nöbetlerinin oluşturulmasında ise sebze familyaları ve bunlara ait türlerin seçimi yapılırken dikkatli olunmalıdır. Her üreticinin kendi koşullarına uygun, pazarlama sorunu olmayan, üretimini bildiği bitki türleri ile uygun bir ekim nöbeti programı oluşturması daha faydalıdır (Beşirli 2003).

5.3.5. Ürün Sıralaması

Ürün sıralamasının ekim nöbetinden farklı olarak kelime anlamı; bir yetiştirme periyodunda, aynı sebze parselinde arka arkaya birden fazla değişik sebze türünün ard arda üretilmesidir. İyi planlanan bir ürün sıralaması ile pazarda tercih edilen, tüketiciler tarafından talep gören, üretim parsellerini hastalık ve zarlılar ile bulaştırmayan sebze türlerinin toprağı fazla yormadan üretimleri gerçekleştirilmiş olur (Beşirli 2003).

Üretim planlamasında dikkat edilecek en önemli iki nokta; ilkbahar ve sonbahar ürünü olarak programa alınan ürünlerin soğuklara toleranslı olan serin iklim ya da kışlık sebzeler grubundan seçilmesi ve ön bitkinin art bitki için alleopati etkisi oluşturmayacak türlerden seçilmiş olmasıdır. Aşağıda iki sıralama örneği verilmiştir (Beşirli 2003).

Üretim dönemi Erken ilkbahar Yaz Sonbahar Sebze familyaları

ve sebzeler (1)

Lahanagiller turp, şalgam

Patlıcangiller

domates, biber, patlıcan

Kazayağıgiller pancar, pazı, ıspanak

Sebze familyaları ve sebzeler (2)

Salatalık grubu sebzeler

Yazlık kabak Brokoli

5.3.6. Toprak Verimliliği ve Bitkilerin Beslenmesi

Sebzeler topraktan çok fazla besin maddesi kaldıran bitki gruplarıdır. Bu nedenle kendilerinden sonra gelen bitki gruplarının toprakta mevcut bulunan besin maddeleri ile beslenmesini engellerler. Organik tarımda esas olarak organik kökenli besin maddelerinin esasını çiftlik gübreleri oluşturmaktadır. (Beşirli 2003). Bunları diğer organik maddelerden oluşan gübreler, hayvansal kaynaklı ürün ve yan ürünler, mineral ve kayaçlar ve mikrobiyal gübreler izlemektedir (Aksoy ve ark. 2005):

Kullanım amaçları ise;

 Makro (N-P-K-Ca-Mg-S,Na) ve mikro (Fe-Cu-Mn-Zn,Mb,B,Cl) bitki besin elementleri (Ünal 2005) ve organik madde kaynağı olarak

 Topraktaki tuzluluk sorununu gidermek  Toprak reaksiyonunu (pH) düşürmek

 Toprak yapısını düzenlemek (Aksoy ve ark. 2005).

5.3.7. Hastalık, Zararlı ve Yabancı Ot Yönetimi

Tarımda hastalık, zararlı ve yabancı otlar, çok önemli ürün kayıplarına neden olmaktadır. Ekolojik üretim sisteminde zararlı yönetiminde birçok alternatif uygulama

bulunmasına karşın ana faktörler kültürel önlemler ve biyolojik mücadele uygulamaları olarak kabul edilmektedir. Ürün kayıplarının ve ekonomik zararın önlemesi için;

 Organik ürün üretimi yapılan yerlerdeki bölgesel şartlar çok iyi bilinmeli

 Hangi ürün veya ürünlerin ya da hangi ürünün hangi çeşitlerin yetiştirileceği çok iyi bilinmeli

 Zararlı problemleri hakkında tutulacak iyi kayıtların, bir sonraki yılda daha etkili zararlı mücadele stratejilerinin oluşturulmasında etkili bir uygulama olacağı unutulmamalı  Üründe bulunan zararlı ve bu zararlıları baskı altına alan faydalı türlerin doğru olarak

teşhis edilmeli,

 Mücadeleye karar verebilmek için zararlının ekonomik zarar eşiklerinin belirlenmesi ve uygun mücadele yöntemlerinin uygulanmalı,

 Tuzaklar, zararlı böceklerin ergin çıkış zamanlarının belirlenmesinde, ekonomik zarar eşiğinin belirlenmesinde ve direkt olarak zararlılar için mücadele amaçlı kullanılmalı,  Biyolojik mücadele uygulamalarında zararlı türler ile faydalı türler arasındaki uyumun

belirlenmesinde yine bu tuzaklardan yararlanılmalı,

 Organik tarımda üreticilere, etkili mücadele zamanlarının belirlenmesi için zararlıları izleme yöntemleri mutlaka öğretilmelidir (Aksoy ve ark. 2005).

5.3.8. Hasat Sonrası İşlemler ve İşleme

Organik üretimde geçerli olan yönetmelikler tüm zincir için kurallar koyar. Mevcut yönetmeliklerin yanı sıra firma spesifikasyonları, kontrol-sertifikasyon kuruluşu talimatları, IFOAM, WWF (orman ürünleri) veya diğer uluslararası kuruluşların geliştirdiği standartlar yol gösterici olmaktadır (Aksoy ve ark. 2005).

5.4. Organik Sebze Yetiştiriciliğine Bir Örnek: Organik Domates Yetiştiriciliği