• Sonuç bulunamadı

Burada, oligopol piyasa koşullarında, oligopol bağımlılıktan kaynaklanan bilinçli paralellik ile uyumlu eylem arasındaki sınırın nasıl ayırt edileceği sorunu ele alınacaktır. Bunun için de, önce kısaca oligopol bağımlılık üzerinde durulacak, oligopol piyasa koşulları ortaya konulmaya çalışılacak, daha sonra ise, uyumlu eylem ile bilinçli paralellik olgularının nasıl ayırt edileleceği sorunu incelenecektir.

İmalat sanayii sektörü genellikle büyük grup yerine küçük grup firmalardan oluşur. Oligopol piyasasında görece az sayıda firma, Rekabet Hukuku terimiyle, az sayıda teşebbüs vardır. Teşebbüs sayısı az olduğundan, aldıkları kararları ile rakiplerini etkilerler. Bu durumu bilen teşebbüsler de, aldıkları ve alacakları kararların sadece kendi kârını değil, rakiplerinin de kârlılıklarını etkilediğini, davranışlarının sonucunda rakiplerinin vereceği tepkiye göre kendi durumlarının da etkileneceğini bilirler. Dolayısıyla piyasa talep eğrisini, kendi talep eğrisi olarak göremeyecek kadar da rakiplerine bağımlıdırlar. Bu durumda piyasaya giriş ne çok kolaydır ne de tamamen imkansızdır. Bir çok endüstride üç ilâ oniki arasında az sayıda firma (teşebbüs) endüstriye hakimdir ve yeni gelenler piyasada çok zor yer

bulurlar.127 Az sayıda teşebbüs elinde yoğunlaşmış olan pazar gücünü tüketiciler aleyhine olarak arz kısıtlamasıyla fiyatları artırabilme, yani arz kısıtlamasına gidebilme gücünü ifade eder.

Teşebbüsler arasındaki bu karşılıklı bağımlılık neticesinde oligopolistik piyasalarda, teşebbüsler arasında herhangi bir işbirliği olmasa da, paralel davranışlar ortaya çıkabilmekte ve rekabet üstü kârlar elde edilebilmektedir. 128

Oligopoller, ürün çeşidine göre, az sayıdaki teşebbüsün ürünleri aynıysa, (homojen) tam oligopol, ürün farklılaştırması, reklam vesair yollarla farlılık yaratılabiliyorsa eksik oligopol olarak adlandırılır.

Organize olup, olmadıklarına göre oligopoller, firmalar, fiyat ve firma paylarını koordine etmek için açık ya da gizli anlaşma yaparlarsa, koordinasyona giderlerse organize oligopol olarak tanımlanır.

Fiyata göre oligopoller, hakim firma, barometrik firma şeklinde ayrıma tabi tutulur. Hâkim firma, bir çok firmanın bulunduğu piyasada kendi stratejisini oluştururken potansiyel rakiplerinin tepkilerini ihmal edecek, görmezlikten gelecek kadar güçlü bir firmadır. Hâkim firma piyasa fiyatını belirleyen firmadır. Rakip firmalar bu fiyattan istedikleri kadar mal satabilirler. Barometrik firma piyasada en güçlü firma değildir. Barometrik firma piyasayı en iyi tanıyan, dolaysıyla fiyatın belirlenmesinde en doğru davranışı sergileyecek firmadır. 129

Bu açıklamalar ışığında, az sayıda teşebbüs elinde yoğunlaşmış pazar gücü ve teşebbüslerin oligopolistik bağımlılık halinde bulunması durumunda, oligopol piyasa ve oligopolistik bağımlılığın olduğu söylenebilir.

Uyumlu Eylem, niteliği gereği birden fazla teşebbüsün varlığıyla mümkündür. Teşebbüslerin gerçek ya da tüzel kişi veya ortak girişim, adi ortaklık olmalarının bir önemi yoktur. Ancak aralarında hukukî ya da ekonomik bir bağlılık

       127 PARASIZ, s. 171 

128Aydın ÇELEN, Oligopolistik Pazarlarda Göz lenen Paralel Davranışların Rekabet Hukuku

Açısından Değerlendirilmesi: Uyumlu Eylem ve Birlikte Hakim Durum, RK Uzmanlık Tezleri Serisi, No.61, Ankara 2004, s.7 

ilişkisi olmamalıdır. Teşebbüsler arasında hukukî veya iktisadî bir bağlılık varsa, aralarındaki ilişkiler, uyumlu eylem olarak nitelenemez, uyumlu eylem için, birbirinden bağımsız birden çok teşebbüsün davranışı gereklidir.

Uyumlu eylem, teşebbüslerin pazardaki davranışlarını özgürce aldıkları bir birinden bağımsız kararlarla belirlemeleri yerine, birbirlerine uyum sağlama amacıyla birbirlerinin karar ve eylemlerini uyumlulaştırmalarıdır. Teşebbüslerin kendi bağımsız kararlarına rağmen, piyasa koşulları, pazar durumu, temel girdi maliyetleri, hükûmet uygulamaları ve benzeri nedenlerle pazardaki yansımaları uyumlu eylem şüphesi uyandırıyorsa, aleyhlerine bir uyumlu eylem karinesi var demektir. Bu karinenin aksini, yani uyumlu eylem içinde olmadıklarını, pazar yansımasının öyle görünmesinin nedenini başkaca rasyonel gerekçelerle ispat edebilirlerse, aleyhlerindeki uyumlu eylem karinesini çürütmüş olurlar.

Rakip teşebbüsün pazar hamlelerine, akıllıca karşı hamle ile cevap verildiği, pazarın oligopol bir pazar olduğu, rakip teşebbüs ile uyumlu eylem içinde olunmadığı, öyle görünmesinin başka gerekçelerinin bulunduğu, bu nedenle de pazarın yapısından kaynaklanan nedenlerle bunun uyumlu eylem gibi pazara yansıdığının ispat külfeti teşebbüslerin üzerinde kalmaktadır.

Teşebbüsleri yoğunlaşmaya (konsantrasyon) iten en önemli güdülerden birisinin, piyasaya hâkim olma arzusudur. Büyük firmanın, ya kendi iç dinamikleriyle ya da rakiplerini yutarak oluştuğu, bir firmanın büyüdükçe fiyat koyma gücünün de arttığı görülür. Büyük ölçekli üretimin bilinen bir avantajı, üretim arttıkça ortalama maliyet düşer. Ancak, maliyet sonsuza kadar düşmeyecektir. Belli bir sınıra kadar düşecek, sınırdan sonra üretim ne kadar artırılırsa artırılsın maliyet sabit kalacaktır. Büyüme hevesinin bir nedeni üretim maliyetini düşürülebildiği yere kadar düşürmek, sınıra kadar dayanmaktır. Ancak, maliyetler yükselmeye başladığında, her üretici toplam piyasa talebini karşılamaktan hâlâ çok uzaksa, büyük firmalar daha da büyüyerek monopol olmak hevesinden vaz geçmekte ve diğer firmaların da piyasaya girişlerine engel olmamaktadır. Böylece maliyet koşulları teşebbüsleri, doğal oligopole

götürmektedir. Doğal oligopol maliyet koşulları nedeniyle daha fazla üretim yapmaması gerekirken, rakiplerini piyasa dışına itmek için, genişleme yollarını arayabilir ve böylece fiyat belirlemede daha güçlü hale gelebilir.130

“Tam rekabet piyasasında teşebbüs için fiyat veridir. (Fiyatı) Piyasa koşulları belirler, teşebbüs piyasanın belirlediği fiyattan satış yapmak zorunda kalır. Monopol piyasasında fiyatı teşebbüs belirler. Oligopolde ise teşebbüs fiyat arayışındadır. Bu arayışta rakiplerinin mallarının fiyatını dikkate almak zorundadır. Dolayısıyla, oligopol için fiyat güdümlüdür. Güdümlü fiyat üzerinden, oligopolcü karar verirken, bunun sonuçlarına da katlanmak zorundadır. Güdümlü fiyatta, talepteki artış ya da azalış satışlardaki artış ya da azalış için bir işarettir. ...Oligopolcü teşebbüs, kendi eylemlerine şiddetle cevap verebilecek diğer büyük firmalarla rekabet ettiği için bir piyasa stratejisi çizmek zorundadır. Bu nedenle oligopol dünyası satranç oyununa benzer. Hamleye karşı hamleyle cevap verilir ve satranç oyununda olduğu gibi sonuç önceden görülemez. Oligopol teorik olarak en az tatmin edici sonucun alındığı bir alandır.” 131

Kısaca, piyasada belirsizliğin hâkim olması, rakipler arasında güvensizliğin bulunması ve iletişimin olmaması halinde, teşebbüsler zorunlu olarak rekabete yönelirler. Aksine, saydamlık, güven ve iletişimin sağlanması da rekabet ihlaline yol açar. Bu durumda rekabet hukukunun yasakladığı uyumlu eylem söz konusudur. Piyasadaki paralelliğin uyumlu eylemden mi, yoksa oligopolistik bağımlılık nedeniyle, bilinçli paralel davranıştan mı oluştuğu, her somut piyasa koşulunda üzerinde titizlikle durulacak bir sorundur.

RK. m. 4’ de ispat açısından, piyasadaki paralelliğin oligopolistik bağımlılıktan kaynaklandığını savunanın bunu ispat etmesi gerektiğini, soruşturmayı yürüten rekabet soruşturmacısının uyumlu eylem yoluyla paralel davranış sonucu ihlal iddiasına karşı, savunmayı ve delilleri ortaya koymayı şüpheli teşebbüse yüklemiştir.

Rekabet Kurulu Seramik Kararında, “Oligopolistik bağımlılık, bilinçli bir paralelliktir.(conscious paralellism) hatta iktisat yazınında ‘gizli anlaşma- tacit collusion’ olarak adlandırılmaktadır. ‘Oligopolistik bağımlılık’ açıklamasının kabul

       130 PARASIZ, s.172 

edilmesi gerektiği düşünüldüğünde, yasaklanan davranışlar, ‘bilinçli paralellikler’ değil, ‘anlaşma, uyumlu eylem neticesinde ortaya çıkan paralellikler’ dir.” şeklindeki değerlendirmesi ile en azından “Oligopolistik bağımlılık” savunmasının dikkate alınabileceğine, “bilinçli paralel davranışın” bir anlaşma ve uyumlu eylemden kaynaklanmayan durumlar için geçerli bir savunma olabileceğine kapı aralamış, ancak, seramik olayında bu savunmayı kabul etmemiştir. 132