• Sonuç bulunamadı

Temel okur yazarlık ve iĢlevsel okur yazarlık üzerine yükselen bir süreç olarak ka- bul edilen okuma alışkanlığı, kiĢinin okuma eylemini, bir gereksinim ve zevk kaynağı ola- rak algılaması sonucu yaĢam boyu sürekli ve düzenli bir biçimde gerçekleĢtirmesi anlamına gelmektedir. Bundan hareketle okuma alıĢkanlığının yaĢam boyu sürmesi, bu alıĢkanlığın

17

Encylopedia Americana, s. 248.

18

Bülent YILMAZ, Okuma Alışkanlığında Halk Kütüphanelerinin Rolü, Kültür Bakanlığı Kütüphaneler Ge- nel Müdürlüğü Yay., Ankara 1993, s. 23.

19

Halise DEVRĠMCĠ KÜNYELĠ, Ġlkokul 5. Sınıf Çocuklarında Okuma AlıĢkanlığının Ġncelenmesi (Yayın- lanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 1999), s. 7-8.

yaĢamın her döneminde kazanılmaya devam edeceğinin ve geliĢtirilebileceğinin en açık göstergesidir. Çünkü alıĢkanlıklar, ancak düzenli faaliyetlerin en belirgin ürünleridir. KiĢi- nin yaĢamında, düzenli ve sürekli uygulama olanakları alıĢkanlık oluĢturmada bir ön koĢul olma özelliği taĢımaktadır. Bu bağlamda kiĢi, okuma eylemini yaĢamının sürekli uygulama imkânları içerisinde özümseyerek bunu alıĢkanlığa dönüĢtürebilmelidir.

BAMBERGER, alışkanlığı Ģöyle anlatır:

Düzenli faaliyet olan alıĢkanlık, ancak birey onun zahmete değer olduğunu hissettiğinde gerçekleĢe- cektir. Okuma alıĢkanlığı da okuma eyleminin kiĢisel, mesleki ve sosyal ilgileri yönünden birey için ne tür yararları olduğu görüldüğünde kazanılmıĢ olacaktır. Bu doğuĢtan var olan ilgi ve ihtiyaçların karĢılanması ile baĢlar, arkadan okumanın getirdiği kazancın ne olduğunun kavranması gelir ve son olarak, kitapla düzenli bir arkadaĢlığa dönüĢür. Okuma ve kitaplar ancak bu Ģekilde alıĢkanlık olarak sağlam ve sürekli bir konuma ulaĢabilir. AlıĢkanlıklar, birey yaĢamında çevreden, ana babadan, öğ- retmenlerden ve özellikle de ergenlik döneminde bireyin hareket ettiği grubun verdiği “ideallerden” davranıĢ modelleri biçiminde elde edilmektedir. Bu nedenle alıĢkanlıklar, toplumsallaĢmanın en önemli sonuçlarından biridir.20

BAMBERGER yukarıdaki açıklamasında güdü terimine eĢanlamda kullandığı ilgi- yi, kiĢinin okuma alıĢkanlığı kazanmasındaki en önemli unsur olarak görür. BAMBER- GER, bireyin ancak zevk aldığı zaman bir eylemi tekrarlayacağını ve bunun sonucunda alıĢkanlık hâline getireceğini savunur. Denilebilir ki bireyin okumadan zevk alabilmesi, ancak dıĢarıdan bir zorlama olmadan, okuma olgusunun ve materyalinin birey tarafından olumlu algılanmasına bağlı olduğu söylenebilir.

Alışmak fiili, bir iĢi istekli bir biçimde tekrarlayarak kolaylıkla yapabilmek, yadır- gamaz duruma gelmek; alıĢkanlık ise, iç ve dıĢ etkilerle eylem ve davranıĢların sürekli tek- rar edilmesi, hep aynı biçimde gerçekleĢmesi sonucu beliren koĢullanmıĢ davranıĢ biçimin- de tanımlanmaktadır.21

Ġnsanlar yaĢamlarında yeni bir alıĢkanlık kazanabilmek için birtakım aĢamalardan geçerler. LIONBERGER‟e göre bu Ģu Ģekilde sıralanır:

“Farkında olma: Yeni bir fikir ve bunun uygulanması konusundaki ilk bilgi. İlgi: Elde edilen bilginin yaralı ve uygulamaya dönük olabilmesi için yapılan aktif araĢtırma. Evrim: Elde edilmiĢ ka- nıtları, bilgileri değerlendirme, inceleme aĢaması. Deneme: Uygulamanın veya düĢüncenin nasıl de- neneceği konusunda bilginin kazanılması ve ardından denenmesi. Benimseme: Uygulanması devam eden çalıĢma tarzıyla bütünleĢme Ģeklindedir.”22

20

BAMBERGER, s. 44.

21

Türkçe Sözlük, “alıĢmak” maddesi.

22

Okuyucunun okuduğu eserler, okumaya ayırdığı zaman, hangi tür eserleri tercih et- tiği, belirli okuma tekniklerini kullanıp kullanmadığı, günün hangi saatlerinde okumayı tercih ettiği, okuduğu eserleri nasıl temin ettiği (satın alma, ödünç alma, kütüphaneden ya- rarlanma) gibi özellikler okuma alıĢkanlığının ipuçlarını vermektedir.

GRAY VE ROGERS, okumayı kullanma alıĢkanlığının, gerçek insanî gereksinim- lere dayandığını ileri sürmektedirler. Bunun sonucunda, okumanın amaçlarını bir liste hâlinde sunmuĢlardır. Yeryüzünde okuma nedenleri de toplumların sosyo-ekonomik ve kültürel yapılarına göre değiĢiklik gösterebilmekte, bir toplum için geçerli olan, kabul gö- ren bir amaç bir baĢka toplum tarafından kabul göremeyebilmektedir. Bunun yanında, aynı toplumda bile farklı zamanlarda çok farklı okuma amaçları ve nedenleri oluĢabilmektedir. GRAY VE ROGERS‟ın okuma nedenleri için yaptıkları liste Ģöyledir:

- Âdet veya alıĢkanlık olarak, - Görev duygusuyla,

- Zaman geçirmek için,

- Güncel olayları daha iyi anlayabilmek için, - Anlık, kiĢisel doyum için,

- Günlük yaĢamın pratik gereksinimlerini karĢılamak için, - Profesyonel ve meslekî alanda yararlanmak için,

- Hobi türünden bir faaliyet için,

- Toplumsal ihtiyaçları ve talepleri karĢılamak için, - Kendini geliĢtirmek ve ilerletmek için,

- Entelektüel ihtiyaçları karĢılamak için,

- Dinsel gereksinimleri karĢılamak için, okuma yapılır.23

Okuma yazmayı öğrenen bir çocuğa okuma alıĢkanlığı kazandırabilmek için onun ilgi ve ihtiyaçları göz önüne alınmalı, Türk ve dünya edebiyatının güzel örneklerini oluĢtu-

23

ran eserler okutulmalıdır. Öğrencilere seçilen eserleri okumaları için belirli süreler verile- rek, bu sürenin sonunda serbest tartıĢma ortamları oluĢturulabilir. Eserlerin olaylarını, kah- ramanlarını, ana fikrini, hoĢlandıkları hoĢlanmadıkları bölümlerini birbirleriyle tartıĢmaları sağlanmalıdır. Öğretmen, bu konuda çok dikkatli olmalı, nitelikli eserlerle öğrencilerin ta- nıĢmalarını sağlamalıdır. Bunun yanında öğretmen, okuma ilgi ve alıĢkanlığını geliĢtirebil- mek için öğrencilere okul kütüphanesinin iĢleyiĢi ile ilgili aktif görevler vermeli, öğrencile- rin kitapların dünyasıyla iç içe olmaları sağlanmalıdır. Bu konu ile ilgili olarak özellikle okul kütüphanesinde bulunan çocuk dergilerinin, hikâye ve romanların çeĢitli alanlara yö- nelik inceleme kitaplarının (spor, fotoğrafçılık, satranç vb.), düzenlenen kataloglarla ve afiĢlerle, kitap listeleriyle tanıtımı da önemli ölçüde etkili olabilmektedir.

Türkçe öğretiminde öğrencilere okuma ile ilgili davranıĢların kazandırılması, iki amaç etrafında gerçekleĢtirilmektedir:

1. Okuma becerisi ve alıĢkanlığı kazandırmak,

2. Okuduğunu anlama ve değerlendirme gücü kazandırmak.24

Okumanın bu kadar çok nedeninin olması, okuma alıĢkanlığının diğer alıĢkanlıklar- dan farklı bir boyutta ele alınmasını gerekli kılmaktadır. Okuma alıĢkanlığını kazanmadaki en temel unsur kitabı sevmek, kitapla olumlu bir etkileĢim içerisinde olmaktır. Toplumsal, ekonomik, kültürel, ruhsal vb. birçok boyuta sahip olma alıĢkanlığının kazanılması için en uygun dönem, çocukluk ve gençlik dönemidir. KiĢilik oluĢumunun, yaĢama ait ilk dene- yimlerin oluĢmaya baĢladığı, etkilenmelerin en yoğun yaĢandığı çocukluk dönemi ile, ço- cuğun hem bedensel hem de ruhsal yönden en hızlı değiĢim geçirdiği gençlik dönemi oku- ma alıĢkanlığının kazandırılması yönünden birbirinin devamı olmasına karĢın, ailenin etkisi yönünden birtakım farklılıklar taĢımaktadır.

Görülmektedir ki okumanın alıĢkanlığa dönüĢtürülmesi, çok kısa bir sürede gerçek- leĢtirilebilecek bir olgu değildir. Bu alandaki baĢarı, Türkiye‟nin gerçeklerine uygun, bilim- sel ilkelerin öncülüğünde ulusal bir eğitim politikası belirlenerek, hem kurumlar arası hem

24

de bireysel çabaların birlikte hareket etmesiyle ortaya konacak çalıĢmalara ve plânlara bağ- lıdır.

V. ÇEġĠTLĠ YAġ DÜZEYLERĠNDE OKUMA ĠLGĠLERĠ VE OKUMA ALIġKAN-

Benzer Belgeler